Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/826 Esas
KARAR NO : 2023/56
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2022
KARAR TARİHİ : 27/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine … Bankası’na ait … tarih ve … numaralı çek dayanak gösterilerek … 3. İcra Müdürlüğünün … esasa sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalı tarafa karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını, … 3. icra müdürlüğü … e. sayılı dosyasında takibe konu çekin, kesinlikle müvekkil tarafından ciro edilmediğini, çek arkasında yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkili aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak başlatılan icra takibinde ciranta olmadığının ve icra marifetiyle satışa götürülen taşınmazın satışının önlenmesi bakımından somut gerçeğin tespit edilmesini talep dilmesi için dava açıldığını, mahkeme tarafından imza hususunda resen seçilecek grafolog bilirkişiden rapor istenmesi ile anılan çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığının tespit edilmesini, icra takibine müvekkilinin itirazda bulunmuş ise de kesinleşen takip neticesinde müvekkilinin tek malvarlığı olan … ili … ilçesi … Mahallesi … mevkii 4976 Parsel içerisinde bulunan … ilçesi … Mah. … 2. Sok. …. Apartmanı No:… D.1 adresindeki taşınmazın üzerine haciz konulduğunu, satış talebinde bulunulduğunu, ilgili taşınmaz için kıymet takdiri yapıldığını, bu dava tarihi itibariyle müvekkilin ailesi ile mukim taşınmazın satışı henüz gerçekleşmediğini, müvekkilinin açmış olduğu meskeniyet iddiası davası … 4. İcra Hukuk Mahkemesinin … E. ve … K. sayılı ilamı neticesinde kabul edildiğini, haczin fekkine karar verildiğini, davalı tarafın istinaf başvurusu neticesinde usulden bozma gerekçesiyle kararın ortadan kaldırıldığını, alınan yeni esas ile yeniden yapılan yargılamada alınan kök bilirkişi raporunda her ne kadar müvekkilin evinin satılması halinde, bu bedelle haline münasip bir ev alamayacağı ve o bölgede yaşamasının mümkün olmadığı belirtilmiş olup yeni bir rapor alınarak rapor tarihi itibariyle yeni bir değer belirlendiğini, O süreçte alınan kıymet takdiri raporu ile mahkemece alınan bilirkişi raporundaki fahiş fark giderilmeden haczedilen taşınmazın satışına kararı verildiğini, …. 4. İcra Hukuk Mahkemesinin … E. ve … K. Sayılı ilamına karşı müvekkili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, ticari nitelikteki menfi tespit davalarında zorunlu arabuluculuk yolunun dava şartı olmadığını, imza yönündeki itirazları ile beraber değerlendirildiği takdirde, başlatılan işbu haksız icra takibinin tedbiren durdurulması gerektiğini, müvekkili aleyhinde başlatılan haksız takip neticesinde alacaklı görünen yanın müvekkilden haksız olarak bir yarar sağlamasının söz konusu olacağını, müvekkilinin telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşı karşıya kalmasının önüne geçilmesi gerektiğini, müvekkilin mağduriyetinin daha fazla artmaması amacıyla teminatlı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini menfi tespit davasının kabulünü, icra takibinin iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde, müvekkiline bir borcu olmadığını, icra takibine konu çek arkasında yer alan imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiğini, takibin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını, mahkemenizin aksi kanaatte olması halinde ise; en düşük orandan teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiğini, davacının tüm iddiaları ve taleplerinin haksız, asılsız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, davaya konu çekte yer alan davacıya ait imza ile davacının imza sirkülerindeki imzalarının birebir aynı olduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davadan dolayı davacının, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı, davalı tarafından dosyaya vekaletname ve cevap sunulduğu, … 3. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak …Esas sayılı dosyasının celp edilmiş olduğu anlaşıldı.
Dava; İcra takibine konu kıymetli evraktan ötürü borçlu olunmadığının tespiti istimine ilişkindir.
Mahkememizce açık yargılamaya devam olunurken davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 26/01/2023 tarihli dilekçesi ile sulh olunduğu, davadan feragat ettiklerini, davalı vekilinin 27/01/2023 tarihli dilekçesi ile sulh olunduğu, feragati kabul ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdikleri görüldü.
Davadan feragat HMK.nun 307. ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı asilin, davadan feragate yetkili olduğu açıktır. Feragat bildirimi de HMK. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Açıklanan nedenler ışığında; davanın feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 179,90-TL’nin, peşin alınan 321,10-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla harç olan 141,20-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Talep gibi taraflarca yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep gibi taraf vekilleri yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/01/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”