Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/81 E. 2023/268 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/81 Esas
KARAR NO : 2023/268

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/02/2022
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 01/02/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 01/11/2021 tarihinde gerçekleştirilen 2018/2019/2020 yıllarına ait olağan genel kurul toplantısı için 01/11/2021 tarihinde şirket merkezinde toplanıldığını, davacının bu şirkette hissesinin %0,09 olduğunu ancak, … A.Ş’deki hissesinin %7,13 olduğunu, … A Ş’nin … A.Ş’nin %51,21 payının olmasından dolayı davacının her ne kadar dava konusu şirkette zararı azmış gibi düşünülse de aslında dolaylı olarak … A.Ş. Üzerinden de zarara uğratıldığını, Olağan genel kurul toplantısında 2018/2019/2020 yılların ait yönetim kurulu faaliyet raporu 2018-2019-2020 yıllarına ait bilanço ve gelir tabloları yönetim kurulunun ibrası, yeni seçilen yönetim kurulu üyeleri, yönetim kurulu üyelerine TTK.nun 395 ve 396 maddelerinde öngörülen yetkilerin verilmesi, şirketin TTK.nun 376 maddesi uyarınca borca batık olup olmaması hususlarında davacı vekili tarafından olumsuz oy kullanılarak toplantı tutanağı muhalefet şeri düşüldüğünü, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu incelendiğinde rapordaki bilgilerin TTK.nun 516. Maddesine ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığnca hazırlanan Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi hakkında yayınlanan 08/08/2012 tarihli yönetmeliğe aykırı olduğunun saptandığını, 2018-2019-2020 yılına ait bilanço ve gelir tabloları hususunda şirketin gerçek mali durumunu ortaya koymaksızın düzenlendiğini, zira şirketi borçlandıran işlemlere yer verilmeden hazırlandığını, yönetim kurulunun pay sahiplerinin haklarını korumak yerine kendi menfaatleri doğrultusunda hareket ederek şirketi zarara uğratıp borçlandırdığından hukuka aykırı işlemlere devam edecek olduğundan yönetim kurulunun ibrası ve TTK.nun 395 ve 396 maddelerinde öngörülen yetkilerle donatılmasının mümkün görülmediğini, TTK madde 376/3 uyarınca bir ara bilanço hazırlandığını ancak sunulan ara bilançonun denetlenebilirliği tarafımızca mümkün bulunmadığını, ara bilançoda şirketin borca batık olmadığı belirlenmişken bu belirlemenin nasıl yapıldığının da belli olmadığını bildirerek; … Tic A.Ş.’nin 01/11/2021 tarihinde gerçekleştirilen 01/11/2021 tarihinde gerçekleştirilen 2018/2019/2020 yıllarına ait olağan genel kurulunun 3,4,5,6,7 ve 10 numaralı maddelerinin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili sunmuş olduğu 28/02/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; TTK madde 445 uyarınca, genel kurul kararının iptali davasının karar tarihinden itibaren 3 ay içinde açılması gerektiğini, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını bu nedenle reddi gerektiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketin 2018-2019-2020 yılına ait faaliyet raporunun oylandığı 3.maddesinde oylamaya sunulan yönetim kurulu faaliyet raporunun kanuna aykırı olmadığını, genel kurul toplantı gündeminin 4.maddesinde yer alan ve oylamaya sunulan bilanço ve gelir tablolarının bazı hususları içermediğini ve şirketin gerçek durumunu göstermediği iddiasının yersiz olduğunu, davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususların yönetim kurul üyelerinin 2018-2019-2020 yılı ibra edilmeleri ve Yunus Ulucan Mermerci’nin 3 yıl süre ile yönetim kurulu üyesi seçilmesine engel bir durum teşkil etmediğini, davacının şirketin ve dolaylı olarak kendisinin gerçekten bir zarara uğradığı iddiasında ise bu zararı gidermek için genel kurul kararının iptali talebinde bulunmasına ihtiyaç olmadığını, yönetim kuruluna TTK 395 ve 396 maddeleri gereğince yetki verilmesinde hukuka aykırı bir husus bulunmadığını, davacının iptal taleplerinin yersiz, haksız ve mesnetsiz olduğunu bildirerek; öncelikle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları sundukları deliller, genel kurul toplantısında alınan kararların iptali gerekip gerekmediği konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 06/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda; iptali istenilen 01/11/2021 tarihli 2018-2019-2020 olağan genel kurul toplantı tutanağının 3,4,5,6,7 ve 10. Gündem maddelerine ilişkin 3 ve 4 nolu gündem maddeleri bakımından iptal koşullarının oluştuğu, 5,6 ve 7 nolu gündem maddelerinin iptali koşullarının oluşmadığı, 10 numaralı gündem maddesinde alınmış bir karar bulunmadığından iptalinin söz konusu olamayacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TTK’nın 446. Maddesine göre toplantıda hazır bulunupta karara olumsuz oy veren ve muhalefetini tutanağa geçirten toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın olumsuz oy kullanmış olsun veya olmasın çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına veya oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ileri süren pay sahipleri iptal davası açabilecekleri, TTK’nın 445.maddesinde de 446.madde de belirtilen kişilerin kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararlarına aleyhine karar tarihinden itibaren üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesinde iptal davası açabileceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Davacı vekili, davalı şirketin 01/11/2021 tarihinde gerçekleştirilen 2018/2019/2020 yıllarına ait olağan genel kurulunun 3,4,5,6,7 ve 10 numaralı maddelerinin iptalini talep etmiştir.
Davacı davacı şirketin genel kurul toplantısına katılarak alınan kararlara muhalif kalmış, genel kurul toplantısının yapıldığı, 01/11/2021 tarihinden itibaren 3 aylık süre içerisinde 01/02/2022 tarihinde genel kurul karar iptali davasını açmış olduğundan dava açma koşulları gerçekleşmiştir.
İptali istenen gündemin 3.maddesinde: yönetim kurulu, faaliyet raporunun okunması ve müzakere edilmesinin yer aldığı, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda; faaliyet raporunda belirtilen bilgilerin şirketin sermayesi temsile yetkili yönetim kurulu, ortaklık yapısı ve dönem zararları ve yönetmelikte yer alması istenilen yönetim kurulu ve üst düzey yöneticilere ödenen ücret, prim , ikramiye, konaklama, temsil gideri, ayni ve nakdi imkanların bulunmadığı, yatırım bulunmadığı, şirketin borç ve alacakları gelir ve giderlerinin nelerden oluştuğu hususundaki bilgilere yer verilmediği, faaliyet raporunun eksik bilgiler içerdiği tespit edilmiş olduğundan iptali gerektiği, gündemin 4.maddesinin 2018/2019/ ve 2020 yılları bilanço ve kar ve zarar hesaplarının okunarak müzakere edilmesine ilişkin olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda; yönetim kurulunun genel kuruldaki görüşmelerde bilgi talep edilen konularda gerekli bilgileri vermediği, faaliyet raporlarında ilgili dönemlere ilişkin zarar dışında davalının borç ve alacakları ile gelir ve giderleri hakkındaki bilgilendirmelerin yer almadığı, davalı şirketin devreden KDV deki artışının ve dava dışı ortağından aldığı borç tutarlarına karşılık düzenlenen adat faturalarında yer alan KDV tutarlarından oluştuğu, bilançonun içeriğinin eksik olduğu, bu nedenle iptali koşulunun oluştuğu sonucuna varıldığından davalı şirketin 01/11/2021 tarihli genel kurulunda alınan 3 ve 4 nolu kararlarının iptaline karar vermek gerekmiştir.
İptali talep edilen gündemin 5.maddesinde; yönetim kurulunun ibrasına ilişkin karar alındığı, TTK.nun 436/2.maddesine göre; ibra bakımından sadece yönetim kurulu üyesinin değil yönetime dahil olan diğer üyelerinde oy kullanma yasağı bulunduğu, geçerli bir ibradan bahsedilebilmesi için ibranın TTK.nun 436/2 de yer alan koşullara uygun olarak yapılması gerektiği, davalı şirketin genel kurul toplantısında yönetim kurulunun ibrası yönünde alınan kararın yapılan oylamasının TTK.nun 436.maddesine uygun şekilde yapıldığı, yönetim kurulu üyelerinin oy çokluğu ile ibra edildiği, ibra kararına karşı iptal koşulunun gerçekleşmediği, iptali istenen gündemin 6.maddesinde; yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin karar alındığı, anonim şirketlerde hakim çoğunluk prensibi gereği yönetim kurulu üyelerinin seçiminde esas sözleşmede aksi kararlaştırılmadığı sürece oy çokluğunun yeterli olduğu, TTK.nun yönetim kurulu üyelerinin seçilme şartları arasında ibra edilmiş olma koşulunun yer almadığı, yönetim kurulu üyesinin ibrasında olumsuz oy kullanılmasının çoğunluk tarafından seçilmesine engel teşkil etmediği, 6. Gündem maddesinin iptali koşullarının oluşmadığı, iptali istenen gündemin 7.maddesinde; yönetim kurulu üyelerine TTK.nun 395 ve 396 maddeleri gereğince işlem yapma izni verilmesine yönelik karar alındığı, TTK.nun 395.maddesinde yönetim kurulu üyesinin genel kuruldan izin almadan şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapamayacağı, aksi halde şirketin yapılan işlemin batıl olduğunu ileri sürebileceği, diğer tarafın böyle bir iddiade bulunamayacağı, 396.maddesinde ise; yönetim kurulu üyelerinden birinin genel kurulun iznini almaksızın şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemin kendi veya başkası hesabına yapamayacağı gibi aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla da giremeyeceği, bu hükme aykırı bulunan yönetim kurulu üyelerinden şirketin tazminat istemekte veya tazminat yerine yapılan işlemi şirket adına yapılmış saymakta ve 3.kişiler hesabına yapılan sözleşmelerden doğan menfaatlerin şirkete ait olduğunu dava etmekte serbest olduğunun düzenleme konusu yapıldığı, TTK.nun 395 ve 396 maddelerindeki düzenlemeler açısından emredicilik bulunmadığı, genel kurul kararı veya esas sözleşme ile yasağın kaldırılmasının mümkün olduğu, bu yasakların kaldırılmasının şirketi veya yasağın kaldırılmasında olumlu oy kullanan paydaşları bağlayacağı, yasağın kaldırılmasında olumsuz oy kullanan pay sahiplerinin sorumluluk davası açma haklarının mevcut bulunduğu, oy çokluğu ile alınan 7 nolu kararın iptali koşullarının bulunmadığı, iptali istenen gündemin 10.maddesinde; herhangi bir karar alınmadığından iptalinin söz konusu olmadığı, hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından Davanın Kısmen kabulüne, davalı şirketin 01/11/2021 tarihinde gerçekleştirilen 2018-2019-2020 yılına ait genel kurul toplantısında alınan 3 ve 4 nolu kararlarının iptaline, 5-6-7-10 nolu kararların iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen kabulüne, davalı şirketin 01/11/2021 tarihinde gerçekleştirilen 2018-2019-2020 yılına ait genel kurul toplantısında alınan 3 ve 4 nolu kararlarının iptaline, 5-6-7-10 nolu kararların iptali talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca belirlenen karar harcı olan 179,90 TL maktu harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik harç olan 99,20 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.873,10 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 1.278.12 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap edilen 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın red edilen kısmı üzerinden hesap edelin 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair e duruşma ile katılan davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/04/2023

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.