Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/805 E. 2023/113 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/805 Esas
KARAR NO : 2023/113

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 14/11/2022
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 14/11/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil …’ın …merkezli bir tekstil firmasının sahibi ve tekstil tüccarlığı işini yaklaşık 40 yıldır icra eden bir tacir olduğunu, davalılardan …’nun ise … Firmasının sahibi ve müteahhitlik işi yapan bir tacir olduğunu, diğer davalı …’da …Ltd. Şti. Sahibi ve müteahhitlik işi yapan ancak söz konusu adi ortaklık sözleşmesinde şantiye ve hesaplardan sorumlu ve de katkı paylarını teslim alan aynı zamanda ortaklık konusu tek iştirakin şantiye şefi ve aynı zamanda bir tacir olduğunu, Müvekkilinin davalılardan … ile adi ortaklık sözleşmesi yaparak müteahhitlik faaliyetlerinden … Şantiyesine ortak olup, ev yapıp karşılığında mülk kazanmak amacıyla adi ortaklık sözleşmesi imzaladığını, Karışıklığa mahal vermemek amacıyla her ne kadar sözleşmede kendisini … olarak belirtmiş ve bizzat imzalamış ise de çözüm görüşmelerinde çıkan tehdit vakasıyla ilgili … 35. Asliye Ceza Mahkemesi … Esas dosyası kapsamında kollukta ve mahkemede verdiği ifade beyanlarında da sabit olduğu gibi soy ismi … olduğunu ve ortaklık kurulduğunu teyit ettiğini, müvekkilinin sözleşmede yükümlülüğü olan edimlerini yerine gererek tam olarak 902.300,00 TL ve 25.000 Dolar ödeme yaptığını, ortaklık konusu binanın tamamlanmış ve müvekkilin üzerine düşen borçlarını yerine getirmiş olmasına rağmen kendisine hiçbir kar ödemesi yapılmadığı gibi alacaklı olmasına rağmen ikame edilen bir kısım alacak takiplerine de davalı tarafça itiraz edildiğini, Müvekkil ile davalılar arasında ki adi ortaklık sözleşmesinde de belirtildiği üzere, … İli … İlçesi … Mahallesi … Sk. No: 40 … Adresli ve … İli … İlçesi … Mah. 601 Ada 120 Pafta 36 parselde bulunan apartmanın müteahhitliğinde ortaklık hususunda anlaşıldığını, şantiye bitiminde ise inşa sonrası “Müteahhitlik” ödevi sebebiyle mal sahibinden mülkiyeti yapılan, inşaat işi sebebiyle kazanılan 4 daireden “harcamalar hisse oranında düşülecek ve kalan kar paylaşılacaktır” şeklinde kararlaştırıldığını, ancak müvekkilin yaptığı ödemelere rağmen kendisine hiçbir kar, katkı payı yada sermaye ödemesi yapılmadığını, müvekkilinin sözleşme karşılığında alacağı kara karşılık olarak 1 teras daire ve kardan payı taahhüt edilmiş ancak inşaati yürüttükleri inşaat firmasının yetkilisi ve ortağı olan davalılar, firmanın bu şantiyeden kazancını başka bir şantiye alanına yatırdıklarını ve o ortaklıktan alacak hakkının hakkının baki olduğunu, yeni başlanılan inşaatin hızlı biteceğini sonrasında ortaklık ödemelerini bu şekilde yapabileceklerini belirttiklerini, davalıların müvekkilini 7-8 yıl oyaladıklarını, müvekkilin adi ortaklık yaptığı şantiye tamamlanmış ancak sözleşmede de belirtilmesine rağmen tasfiye işlemleri yapılmadığını, tapu kayıtlarında görünen hali ile yapılan inşaatten 10 Adet bağımsız bölüm elde edildiğini, anılan bağımsız bölümlerin 6 tanesi toprak sahibi tarafından 3. kişilere satılarak devredildiğini, kalan 4 Adet bağımsız bölüm ise ortaklığın payı olup ancak bunlarında davalılar tarafından satıldığını, ortaklığa getirilmediğini, davalıların mal kaçırmaya yönelik tasarrufların önüne geçmek amacıyla davalılardan …’na miras kalan ancak henüz intikal ettirmediği taşınmazlardan olan … ili … İlçesi … Mevkii 1344 Ada 18 Parsel bilgili taşınmazın, … ili … İlçesi … Mevkii 1341 Ada 14 Parsel … İli … İlçesi … Köyü 166 Ada 6 Parsel bilgili taşınmazın, … İli … İlçesi … Köyü 166 Ada 26 Parsel bilgili taşınmazın, … İli … İlçesi … Köyü 169 Ada 6 Parsel bilgili taşınmazın, … İli … İlçesi … Köyü 171 Ada 6 Parsel bilgili taşınmazların ve de ve aktif olarak sahibi bulunduğu ; … İli … İlçesi … Mah. 33 Ada 45 Parsel 1 ve 2 numaralı 2 adet taşınmazın devrini engellemek amacıyla teminat karşılığı sicil kayıtlarına tedbir konulması, müvekkilinin hakkının bir kısmı olan 932.500 TL ve 25.000 USD tutarının tamamen veya kısmen tahsil kabiliyetinin kaybedilmesi riskinin ortadan kaldırılması için mahkemenin uygun göreceği teminat karşılığında en azından belirli olan bedeller için ihtiyati haciz kararı verilmesi taleplerinin bulunduğunu bildirerek; 28.08.2013 tarihinde kurulan adi ortaklığın feshine, Müvekkilin ortaklık sözleşmesine istinaden kar payının tespiti ile karın doğduğu tarihten itibaren işletilecek ticari temerrüt faiziyle birlikte şimdilik 5000,00 TL’nin tespiti ve tahsiline, Müvekkilin ortaklık sözleşmesi kapsamında katkı payı alacağının doğduğu tarihten itibaren işletilecek ticari temerrüt faiziyle birlikte şimdilik 5000,00 TL’nin tespiti ve tahsiline, Herhangi bir sebep ile asıl taleplerimiz hakkında aksi kanaatin hasıl olması durumunda 902.300,00 TL (dokuzyüzotuzikibinbeşyüztürklirası) ve 25.000,00 Usd’lik(yirmibeşbinamerikandoları) kısmı davalılardan müştereken ve müteselsilen, ödeme tarihlerinin çok eski tarihler olması sebebiyle denkleştirici adalet kuralı gözetilerek dava tarihine uyarlanmak suretiyle hesaplanmasını ve ticari temerrüt faiziyle birlikte şimdilik 10.000 TL alacağın tespiti ve tahsiline, Muvazaa ve mal kaçırma yahut intikal edilmeyen mallar ve bu malların gelirlerinin uygun görülecek teminat ile ihtiyaten haczine, mahkeme aksi kanaatte olması durumunda yukarıda bilgileri yazılı olan davalı …’nun aktifinde ve intikal ettirilmemiş mallar ile 3. Kişilerde ki hak ve alacaklarının devrine engel olacak şekilde ihtiyaten tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı …, davalı … ve … Ltd Şti tarafından sunulan 07/12/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; ikametgah adreslerinin … Mahkemeleri yetki alanı içerisinde bulunduğundan davaya bakmaya yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davaya konu adi ortaklık sözleşmesinin taraflarının sözleşmede imzası bulunan … ve … olduğunu, davalı …’nun ve …Tic. Ltd Şti’nin sözleşmede imzalarının bulunmadığını, bu sebeple pasif husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, …ve … tarafından akdedilen adi ortaklık sözleşmesi ile tarafların … Ltd Şti’nin belirli bir şantiyesi için ortaklık kurduklarını, dava konusu alacağa ilişkin sözleşme tarihinin 28/08/2013 olduğunu, davacıya 100.000 TL ödemenin 25/06/2015 yılında yapıldığını, davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının kar payı ya da katkı payı alacağının oluşmadığını, davacının anlaşma ve uzlaşma yolundaki taleplerini her zaman reddettiğini bildirerek; davacının davasının reddine, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, davacının tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda;Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 620 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir,adi ortaklık sözleşmesinin inkarı halinde yazılı belge ile kanıtlanması gerekmektedir. Somut olayda davacı … ile davalı … arasında akdedilen 28/08/2013 tarihli adi ortaklık sözleşmesiyle, … Şti’nin belirli bir şantiyesi tarafından yapılan bir taşınmaz için adi ortaklığın kurulduğu, adi ortaklık sözleşmesinde sadece davacı … ve davalı …’nun imzasının olduğu, sözleşmenin … ve …’ı bağladığı, diğer davalılar …’nun ve … Ltd Şti’nin adi ortaklık sözleşmesinde imzalarının bulunmadığı ve davacı ile adi ortaklık sözleşmesi akdetmediklerini sözleşmenin kendilerini bağlamadığını savundukları, davacı tarafından da … Tic Ltd Şti ve …’yla adi ortaklık sözleşmesi akdedildiğine ilişkin yazılı bir belge sunulmadığı, bu davalılarla adi ortaklık sözleşmesi akdedildiğinin yazılı belge ile ispat edilemediği, davacının adi ortaklığın feshi, tasfiyesi, ortaklık katılım payı alacağı ve kar payı alacağı talebinde bulunduğu, bu taleplerinin ancak adi ortaklığın tarafı olan davalı …’na yöneltilebileceği, adi ortaklık sözleşmesinde imzası bulunmayan … ve …Ltd Şti’ne karşı bu taleplerin yöneltilemeyeceği anlaşıldığından ; … ve …Tic Ltd Şti açısından davanın pasif husumetten reddine, diğer davalı … aleyhine açılan davanın bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, yargılamaya bu dosya üzerinden devamına, tefrik işlemlerinin davacı vekilince yerine getirilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar tarafından Mahkememizin 2022/805 E.sayılı 16/11/2022 tarihli ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiştir.
İİK 257. Maddesinde vadesi gelmiş ve rehin ile temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya 3. Şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği öngörülmüştür.
İİK nun 258. Maddesinin 1. Fıkrasının 2. Cümlesinde ” Alacaklı, alacağa ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” hükmü bulunmaktadır. Yaklaşık ispat kuralından hareketle ihtiyati haciz talebinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
İhtiyati haciz talep eden davacı … ile davalı … arasında TBK.nun 620 ve devam eden maddeleri uyarınca adi ortaklık sözleşmesi kurulduğu, davacı tarafından sunulan ödeme dekontları davalıların ceza mahkemesindeki vermiş oldukları ifadeler, tapu kayıtları değerlendirilmek suretiyle davacının haklılığı yaklaşık olarak ispat edildiğinden davacı ile adi ortaklık sözleşmesi imzalayan davalı … aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmiş olduğundan davalıların İİK 265 . Maddesinde sayılan itiraz sebeplerine uygun olmayan ihtiyati hacze itiraz taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-… ve …Tic Ltd Şti açısından davanın pasif husumetten reddine,
2-Diğer davalı … aleyhine açılan davanın bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, yargılamaya bu dosya üzerinden devamına, tefrik işlemlerinin davacı vekilince yerine getirilmesine,
3-İhtiyati hacze yapılan itirazın reddine,
4-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 179,90 TL’nin, peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile eksik yatırılan 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalılar … ve …’nun yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/02/2023

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.