Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/784 E. 2023/670 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/784 Esas
KARAR NO : 2023/670

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 04/11/2022
KARAR TARİHİ : 28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 04/11/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Tasfiye Halinde … ile müvekkili arasında … İli, … İlçesi, … Mah., 516 ada 1 parsel üzerinde devam eden proje kapsamında 14/02/2011 tarihinde ortaklık ilişkisi kurulduğunu, belirtilen tarihte o dönem kooperatif ortağı olan … ile yapılan hisse devir sözleşmesi neticesinde kooperatif üyeliğinden kaynaklı hak ve hissesini bütün aktif ve pasifi ile 10.000 TL bedel karşılığında müvekkiline sattığını, ancak müvekkiline tapusunun verilmediğini, müvekkili tarafından yapılan araştırma sonucu kooperatifin sicilden terkin edildiği bilgisine ulaştığını, müvekkiline konut tahsisi yapılmadan bu hali ile kooperatifin tasfiyesinin tamamlanamayacağını bildirerek; Tasfiye Halinde … Kooperatifinin tasfiyesinin tamamlanması amacıyla ihyasına karar verilmesini, mahkemece belirlenecek tasfiye memurunun atanmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı … sunmuş olduğu 31/01/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 11/09/2006 tarihinde 516 ada A blok 3.kat 6 nolu dairesi annesi …üyelerinden …’dan noter sözleşmesi ile devir aldığını, ilgili dönemde …’un 3,4 aya kadar tapuların çıkacağına dair sözlü beyanda bulunduğunu, fakat daha sonra öğrendiklerine göre mal sahibi ile müteahhit arasında olan bir dava sebebiyle tapuların verilmeyeceğinin kendilerine bildirildiğini, akabinde 18/12/2015 tarihinde annesinin yine noter sözleşmesi ile daireyi kendisine devrettiğini, …, … ve kendisinin 4 yıl süre ile yönetim kurulu üyeliğine, ayrıca … , …, … ve kendisinin tasfiye memuru olarak, denetim kurulu üyeliklerine 4 yıl süre ile… ve …’ın görevlendirildiğini, üye listesinde davacı …’ın adının dahi bulunmadığını, 07/11/2017 tarihinde genel kurul toplantısı yapılarak hiç kimsenin borç ve alacak için başvurmaması sebebiyle kooperatifin kapatılmasına dair karar alındığını, davacının davaya konu kooperatifte emeğinin geçmediğini , kooperatifin kapanma süresi ile ilgili 5 yıllık zamanaşımı süresinin bitmesine 3 gün kala dava açmış olmasının kötü niyetli olduğunu bildirerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .
Davalı … Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket/kooperatif tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektireceğini, Tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğünün tespit etmesi mümkün olmadığını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere, müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğü tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olduğunu, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesi kanuna aykırı olacağı, nitekim tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğunun düzenlendiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurlarının kusurundan dolayı Ticaret Sicili Müdürlüğünün sorumluluğu bulunmadığını, müvekkil davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmayacağını, müvekkili kurumun dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını bildirerek; davanın reddine, müvekkili kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Davacı sunmuş olduğu 22/09/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirerek gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
Davadan feragat HMK. nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın reddine,
2- Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının mahkeme veznesine yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile eksik yatırılan 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin avukatlık asgari ücret tarifesinin 6.maddesi uyarınca ön inceleme tutanağı imzalanmadan feragat edilmesi sebebiyle 1/2 olan 8.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde, davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/09/2023

Başkan
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Katip
E-İMZALI

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.