Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/777 Esas
KARAR NO : 2023/213
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2015
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 13/07/2015 muhabere havale tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile davalılar arasında makina alım satışına dayalı ticari ilişkide, müvekkili tarafından 25.000 USD nakit ve 45.000 USD çek ve senet olmak üzere toplam 69.000-USD ödeme yaptığını, davalı …’ın senetlerin bazılarını kendi şirketlerine ciro ettiğini, ancak daha sonra taraflar arasındaki ticari ilişki bozulduğu halde davalı tarafından ellerinde kalan 20 (yirmi) adet senedin müvekkiline iade edilmediğini, müvekkilinin davalılara bu kadar büyük meblağ ödeme yapması karşılığında davalılardan birşey almadığını, davalıların sebepsiz zenginleşmiş olduklarını, davalılar tarafından iade edilmeyen senetler nedeni ile de müvekkilinin icra tehditi altında kaldığını, dava sonunda alınabilecek maddi tazminatın sonuçsuz bırakılma girişimine karşılık davalı adlarına olan araç ve gayrimenkul kayıtlarına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, davalıların yanlarında çalıştığı öğrenilen … adlı şahsa senetlerin bir kısmının ciro edilmesi sonucu bu kişi tarafından senetlerin icraya konu olması ile başlatılan icra takibinin ihtiyaten durdurulmasına, davalılar tarafından iade olunmayan 20 (yirmi) adet senedin iadesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile1.000,00-TL bedelin ödeme tarihinden itibaren bu işlere uygulanan en yüksek ticari faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalılar vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; 69.000 USD fazla ödeme nedeni ile açılan sebepsiz zenginleşme davasında 1.000-TL üzerinden kısmi dava görülemeyeceğini, eksik harcın tamamlattırılması gerektiğini, davacı tarafından iptali istenen 20 adet senedin beyan edilerek harcının tamamlattırılması gerektiğini, dava dilekçesinde davacı ile müvekkilleri arasında ticari ilişki bulunduğu iddia edilmesine karşın bunun doğru olmadığını, … ve …Ltd.Şti.’nin davacı ile bir makina alım satım ilişkisi olmadığını, davacı ile … Ltd.Şti arasında makina kiralama ilişkisi olduğunu, ancak Davacı tarafından sunulna bazı senet fotokopilerinin bu kiralama ilişkisi ile alakası olmadığını, davacı tarafından 24.000 USD nakit ödeme yapıldığı iddia edilmekle birlikte böyle bir ödemenin yapılmadığını, 45.000-USD’lik çek ve senet ödediği iddiası ile ilgili olarak, ödeme tarihleri, yeri ve kime ödeme yapıldığı bildirilene kadar kabul etmediklerini, 30/08/2012 vadeli 5.000-USD tutarlı … keşideli, … lehdarlı senet fotokopisi, 30/09/2012 vadeli, 5.000-USD tutarlı … keşideli, … lehdarlı senet fotokopisi, 30/10/2012 vadeli, 5.000-USD tutarlı … keşideli, … lehdarlı senet fotokopisi, 30/11/2012 vadeli, 5.000-USD tutarlı … keşideli, … lehdarlı senet fotokopisi, 30/12/2012 vadeli, 5.000-USD tutarlı … keşideli, … lehdarlı senet fotokopisi, 30/01/2013 vadeli,5.000-USD tutarlı … keşideli, … lehdarlı senet fotokopisi, 28/02/2013 vadeli, 5.000-USD tutarlı … keşideli, … lehdarlı senet fotokopisi, 30/03/2013 vadeli, 5.000-USD tutarlı … keşideli, … lehdarlı senet fotokopisi, 30/04/2013 vadeli, 5.000-USD tutarlı … keşideli, … lehdarlı senet fotokopisinin asıllarının kasaya alınarak nerde, ne zaman ve kime ödendiği bilgisinin davacı tarafından verilmesi gerektiğini, davacı ile diğer davalı … Ltd.Şti arasında kira sözleşmesi ilişkisi olduğunu, bu sözleşme sebebi ile müvekkili ile davacı arasında sorunlar yaşandığını, davacının aylık kira bedellerini ödemediği için müvekkili ile aralarında sorunlar yaşandığını, ve kira sözleşmesinin 07/05/2014 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, buna karşılık davacının 19/11/2014 tarihinde müvekkili şirkete ve müvekkili …’a ihtar göndererek gerçek sözleşmenin alımsatım sözleşmesi olduğunu, 69.000 USD istediğini, daha sonra … Ltd.Şti’nden kiraladığı makinaları nakliyeci vasıtasıyla iade ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava değeri, 20.06.2017 tarihinde davacı vekili tarafından 157.585,50 TL olarak ıslah edilmiştir.
Dava; taraflar arasındaki makine alımından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce, mali müşavir bilirkişi vasıtası ile taraf defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi Sultan Selim Kurt tarafından ibraz edilen 11.10.2016 tarihli kök raporda; Davacı …’in 2011 ve 2012 yıllarında işletme defteri mükellefi olduğu, devam eden 2013 ve 2014 yıllarında bilanço usulü defter mükellefi olduğu, davacı tarafın; ticari defterlerinin bilgisayar ile işlenmiş olup, ticari defter ve kayıtların tekdüzen hesap planı ilkelerine ve muhasebe standartlarına uygun olarak işlendiği, muhasebe defter kayıtlarının birbirini teyit ettiği, davacı tarafa ait incelenen defterlerin; ilgili yasa hükümleri gereği açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun yaptırılmış olduğu, davalı tarafların ticari defterlerinin ve belgelerinin sunulmamış olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 27/02/2012 tarihli “4 adet GD-H 122SA (…) … 12 GG Marka Düz Örgü Makinası Kiralama Sözleşmesi’nden kaynaklandığını, sözleşmenin üç (3) yıllık olup, 600,00-TL+KDV=708,00-TL aylık kira bedelli sözleşmenin 2012 ve 2013 yılı kira döneminden davacı(kiracı) …’ in kira borcu olmadığı, davalı … Ltd. Şti’nin 07/05/2014 tarihli kira sözleşmesinde belirtildiği kira alacağı döneminden tespit edildiği üzere; 2014/Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarından alacaklı olduğu, sözleşmenin 5.maddesi gereği “kira bedellerinin bir adetinin dahi ödenmemesi halinde kalan aylara ait kira bedellerinin muacceliyet kazanacağı belirtildiğinden davalı …Ltd. Şti’nin toplam kira alacağı süresinin 13 (onüc) ay olduğu, KDV dahil 708,00-TL aylık kira üzerinden 13 ay X 708.00-TL=9.204.00-TL kira alacağıolduğu, davacı …’in kiralama ilişkisi ve bu ilişki kapsamındaki kira borcu hesaplamaları dışındaki çekli ve senetli ödemeleri toplamı 40.000.00-USD olduğu ve dava dosyası içeriğinde taraflar arasında kiralama ilişkisinden başka ticari ilişki tespit edilemediğinden davacı …’in kira borcu 9.204.00-TL’nin, davalı taraflara yaptığı çekli ve senetli ödemeler toplamının 40.000-USD’den mahsup edilmesi, mahsubun davalı …Ltd. Şti’nin 07/05/2014 tarihli ihtamamesindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden yapılması, 07/05/2014 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Döviz Satış Kurunun 2.0960-TL/USD olup, davacının kira borcunun KDV dahil 9.204.00-TL’nin 2.0960-TL/USD kuru ile USD (Amerikan doları çevrilerek hesaplanması ile 4.391,22-USD olarak hesaplanacak tutarın davacının davalıya yaptığı çekli ve senetli ödemeler toplamı 40.000-USD’ den mahsup edilerek 35.608.78-usd kalan tutarın dava dosyası içeriğinden sadece “kiralama ilişkisi” olarak tanımlanabilecek ticari ilişki kapsamın dışında kaldığı, davacının mahsup edilebilmesi gereken kira borcu tutarından sonra kalan tutarın 35.608,78-USD’nin davacının davalı/davalılardan alacağı tutar olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın önceki bilirkişilere verilip, taraf vekillerinin rapora karşı yaptıkları itirazları da karşılayacak şekilde hesaplamanın makine alım satımı ilişki kapsamında incelenip yapılması ve buna göre rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 20.02.2017 tarihli ek raporda; taraflar arasında makine alım-satımı ilişkisi olduğu yönünde fatura-irsaliye ilişkisi tevsik edilmediği, bu yönde ticari defter kaydı tespit edilmediği bu sonuçla makine alım satımı olmadığı ya da gerçekleşmediği, davacıdan, davalı …’ a çek ve senetli ödemeler yapıldığının banka kayıtlarından (bankaların çek ve senetlerin ödendiğine ilişkin cevabi yazı ve senet dökümleri ) tespit edildiği, ancak bu ödemelere karşılık herhangi bir makina alım satımı şeklinde ticari ilişki olmadığı, davalı tarafından her ne kadar kiralama konusu makinelerin kiralarını ödenmemesi neden ile geri alındığı iddia edilmişse de sayın mahkemenin ek rapor görevlendirmesi ile tespit edilmesi gereken hususun; “taraf vekillerinin rapora yaptıkları itirazları da karşılayacak şekilde hesaplamanın makine alım satımı ilişki kapsamında incelenip yapılması ve buna göre rapor düzenlenmesi…” olduğu dikkate alındığında, davalı tarafından geri alınan makinaların alım satım konusu makinalar olduğu ve davalı tarafından geri alınmış olmaları nedeni ile davacı tarafından yapılan ödemelerin konusuz kaldığı, kök raporda ödenen çek ve senetlere ilişkin yapılan tespit ve hesaplamada 30/04/2013 tarihli 5.000-USD’lik senedin vadesi yerine 07/05/2013 tahsil tarihinin yazılmış olması nedeniyle ilişkilendirilemediğinden hesaplamaya dahil edilmediği, yeniden yapılan incelemde … Bankası’ndan gelen cevabi yazıda diğer senetler gibi bu senedin de ödendiği tespiti ile kök rapor’ da tespit edilen ödenen senet ve çeklere ilave edilmesi gerektiği buna göre; ödenen çek ve senetler toplamının 45.000-usd olduğu, davacı tarafın, davalı taraftan 45.000-USD alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce …Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde, 2018/475 Karar sayısı ile 24/04/2018 tarihinde, ” .. davalı …’ın davacıya makine
teslimi yapmadığı ve davacının davalı …’tan 45.000,00 USD alacaklı olduğu tespit edilmiş olduğundan, davacı tarafından yapılan ödemelerin davalı …’a yapılmış olması nedeniyle, davalılar …’ne karşı açılmış olan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı …’a karşı açılmış olan davanın kabulüne..” dair karar verilmiş, mahkememizin anılan hükmü, davalılardan … ve davacı vekili tarafından istinaf itirazına uğramış olmakla, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, 2019/218 Esas 2020/111 Karar sayılı 15/10/2020 tarihli ilamı ile “davalıların zamanaşımı defi karara bağlanmadan ve deliller değerlendirilmeden karar verildiği” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmış, davalı … ‘ın diğer istinaf sebepleri ve davacının istinaf sebepleri anılan karar kaldırma gerekçesi hususunda yargılama yapılması hüküm verilmesi gerektiğinden incelenmediği bildirilmiş ve dava dosyası mahkememize gönderilmiştir.
Dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmiş ve yargılamaya devam olunmuş, yapılan yargılama neticesinde, 2020/855 Karar sayı ile 22/12/2020 tarihinde “Davalılar … Tekstil Mak. .. Ltd Şti hakkındaki mahkememizce verilmiş olan … Esas …Karar sayılı karar istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan, bu davalılar yönünden yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına, Davacının davasının kabulüne, 1.000 TL nın dava tarihinden itibaren 156.585,50 TL nın ıslah tarihi olan 20/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı … ‘tan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiş; mahkememiz kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2021/215 Esas 2022/1399 Karar sayılı 06/10/2022 tarihli ilamı ile “mahkemece davacının menfi tespit talebini karşılar şekilde 297/1-c ve 297/2 maddeleri uyarınca olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olması, yine menfi tespit talebi bakımından dava konusu ve değerinin açıklattırılarak, nispi harca tabi bu talep bakımından harcın tamamlatılmamış olması, menfi tespit talebine konu bonoların dayanağı olduğu iddia olunan satış ilişkisinin davalılardan hangisi ile kurulduğu, bonoların kambiyo vasfı taşıyıp taşımadığını tespit bakımından, keşideci, lehdar, vade, tanzim tarihi bilgilerinin neler olduğu hususlarının HMK’nun 31 maddesi uyarınca davacıya açıklattırılmaması; alacak talebi bakımından, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığının yerinde tartışılıp değerlendirilmemesi, dairemizin ilk kaldırma kararı ile mahkemece verilen bir önceki hüküm kül halinde ortadan kalktığından, ayrıca davalı şirketler lehine verilen ilk red kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu dosya kapsamı ile sabit olduğundan, davalı şirketler yönünden “hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmış, dava dosyası mahkememiz esas defterinin …Esas sırasına kaydedilmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Kaldırma ilamı doğrultusunda, davacı vekiline, menfi tespit talebi bakımından dava konusu değerin ne kadar olduğu konusunda beyanda bulunması ve açıklama yapması ve ayrıca menfi tespite konu bonoların dayanağı olduğu iddia edilen satış ilişkisini, davalılardan hangi ile kurduğu, bonoların kambiyo vasfına ilişkin tüm bilgilerini açıklaması ihtar edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı gerekçesinde, yer alan davacı vekilinden menfi tespit taleplerinin olup olmadığı, bundan dolayı bir değer bildirip nispi harç yatırılıp yatırılmayacağına dair davacı vekilinden sorulmuş, davalarında her hangi bir menfi tespit taleplerinin olmadığını, bundan dolayı da herhangi bir harç yatırmalarının gerekmediğini, ayrıca davalarının belirsiz alacak davası değil, kısmi dava olduğunu beyan ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekiline esasa ilişkin yazılı beyanlarında senet fotokopileri incelendiğinde, keşideci …’in, … emrine senet düzenlediğinin görüldüğünü, davacı tarafın bu senetlerin makine alım satımı nedeni ile verildiğini iddia ettiğini, davacı tarafın dosyada bu iddiasını ispatlayamadığını, senetlerin … tarafından makine alımı için verildiği iddiasını ispatlamasının gerektiğini, bu nedenle mahkemenin kararından dönerek davanın reddine karar vermesini talep ettiklerini, dava dilekçesi incelendiğinde, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası açıldığının belirtildiğini, sebepsiz zenginleşmeye ilişkin olarak zamanaşımı süresi 1 yıl olup, 1 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan dolayı davanın reddini talep ettiklerini, dava konusu olay, senedin tanzim tarihlerine göre değerlendirileceğinden, eski Borçlar Kanununa tabi olup, BK’nun 66. madde hükümleri amir olduğunu, dava dosyasını incelediğimizde davacı tarafından ödendiği iddia edilen çek ve senetlerin asıllarını sunulmadığının görüldüğünü, İstinaf incelemesinde, mahkemece senet asılları getirtilerek incelenmesi, dosyaya sunulan fotokopiler ile asılların karşılaştırılması gerekirken fotokopi belgeler üzerinden değerlendirme yapılmasının yerinde olmadığı görüşüne yer verildiğini, davacının buna istinaden ellerindeki ödeme yapılmış bulunan senet asıllarının muhabere kanalıyla gönderildiğinin söylendiğini, ancak dosya kapsamında senet asıllarının bulunmadığını, kesin mehile rağmen senet asıllarını dosyaya göndermemekle davacının ispat hakkını kaybettiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinden;
Davacı, davalılar ile makine alımı konusunda anlaştığını, bu nedenle davalılara nakten ve senet vermek suretiyle 69.000,00 USD ödeme yaptığını, davalıların kendisine makine teslimi yapmadığını, sebepsiz zenginleşen davalılardan alacağının tahsilini istemiş, davalılar, davacıya borçlarının olmadığını, davacının makine alımını ve yaptığı ödemeleri ispatlamasını savunmuşlardır.
Davacının bedelsiz kalan bonoların iptali isteminin, bu bonolardan ötürü borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olmadığı, bu nedenle iade talebinden ayrı bir talep olarak değerlendirilemeyeceği ve ayrıca davanın belirsiz alacak davası değil kısmi dava olduğu dosya kapsamı ve davacı beyanından anlaşılmış, bu konuda başkaca inceleme ve araştırma yapılmamış, harç ikmal ettirilmemiştir.
Dosyaya sunulan dekont örnekleri, celbedilen banka kayıtları ve davacı defterlerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenmiş denetime açık rapor ile davacının makine alımı için davalı …’a 45.000,00 USD ödeme yaptığı, davalı …’ın davacıya makine teslimi yapmadığı ve davacının davalı …’tan 45.000,00 USD alacaklı olduğu tespit edilmiş olduğundan, davacı tarafından yapılan ödemelerin davalı …’a yapılmış olması nedeniyle, davalılar …’ne karşı açılmış olan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; dosyaya sunulan dekont örnekleri, celbedilen banka kayıtları ve davacı defterlerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenmiş denetime açık rapor ile davacının makine alımı için davalı …’a 45.000,00 USD ödeme yaptığı, davalı …’ın davacıya makine teslimi yapmadığı ve davacının davalı …’tan 45.000,00 USD alacaklı olduğu tespit edilmiş olduğundan, davalı … … vekilince ödendiği iddia edilen son senedin tarihinin 30.04.2013 olduğu, bu tarihin üzerinden yaklaşık 2,5 sene sonra dava açıldığı, bu süre zarfında zamanaşımı işlediği, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiği savunulmuş ve mahkememizin 2018/475 sayılı 24/04/2018 tarihli hükmü zaman aşımı defiinin değerlendirilmesi bakımından kaldırılmış olmakla, davacının müvekkili ile davalılar arasında makina alım satışına dayalı ticari ilişkide, müvekkili tarafından 25.000 USD nakit ve 45.000 USD çek ve senet olmak üzere toplam 69.000-USD ödeme yaptığını, davalı …’ın senetlerin bazılarını kendi şirketlerine ciro ettiğini, ancak daha sonra taraflar arasındaki ticari ilişki bozulduğu halde davalı tarafından ellerinde kalan 20 adet senedin müvekkiline iade edilmediğini iddia eder olduğu, davalının davacı tarafından sunulan bazı senet fotokopilerinin bu kiralama ilişkisi ile alakası olmadığını, davacı tarafından 24.000 USD nakit ödeme yapıldığı iddia edilmekle birlikte böyle bir ödemenin yapılmadığını, 45.000-USD’lik çek ve senet ödediği iddiası ile ilgili olarak, birden fazla senet fotokopisinin asıllarının kasaya alınarak nerde,ne zaman ve kime ödendiği bilgisinin davacı tarafından verilmesi gerektiğini savunduğu, davalının savunmasına ve zaman aşımı itirazına konu ettiği senetlerden sonuncusunun keşidecisi …, lehdarı … olan 30/04/2013 vadeli, 5.000-USD tutarlı senet olduğu, davanın ise 21/07/2015 tarihinde açıldığı, dava konusu alacağın 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu ve davalı … …’ın zaman aşımı itirazının BK 147 maddesi gereğince reddinin gerektiği kanaatine varılmış, dosyaya sunulan dekont örnekleri, celbedilen banka kayıtları ve davacı defterlerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenmiş denetime açık rapor ile davacının makine alımı için davalı …’a 45.000,00 USD ödeme yaptığı, davalı …’ın davacıya makine teslimi yapmadığı ve davacının davalı …’tan 45.000,00 USD alacaklı olduğu tespit edilmiş olmakla davacının davasının kabulüne, 1.000 TL nın dava tarihinden itibaren 156.585,50 TL nın ıslah tarihi olan 20/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı … ‘tan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalılar… Ltd Şti ve … Ltd Şti’ye karşı açtığı davanın REDDİNE,
2-Davacının davalı …’a karşı açtığı davanın KABULÜNE, 1.000 TL’nin dava tarihinden itibaren, 156.585,50 TL’nin ıslah tarihi olan 20.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 10.764,67 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 27,70 TL peşin ve 2.691,17 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.718,87 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.045,80 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’tan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.718,87 TL harcın davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.118,83 TL yargılama giderinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18.920,62 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar vekilince yapılan 110 TL yargılama giderinden… Ltd Şti ve … Ltd Şti adına yapıldığı takdir olunan 73,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 21/03/2023
Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”