Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/771 E. 2023/377 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/771 Esas
KARAR NO : 2023/377

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/11/2022
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile; Hasar konusu olan taşınmazın 26.12.2019-26.12.2020 tarihleri arasında Yangın Sınai İşletme Sigorta Poliçesi ile dava dışı … Tic. Ltd. … sigortalı olduğunu, 11.05.2020 tarihinde sigortalı iş yerinin girişine göre arka tarafında kalan … numaralı … İş Merkezinin 1. Katında yer alan … unvalı iş yerinin tuvaletindeki klozete bağlı taharet musluğunun spiral borusunun patlaması sonucu hasar meydana geldiğini, spiral borusunun değiştirildiğini ve sigortalı iş yeri içerisine sirayet eden suların tahliyesine ve gerekli temizlik çalışmalarına başlandığını, iş yerinde bulunan emtiaların hasarlandığını, eksperler tarafından yapılan incelemeler neticesinde iş yerinin tuvaletindeki spiral borusunun şebeke suyunun tazyikli geldiğini, bu esnada patlamanın meydana geldiğini, …’nin ağır ihmal ve kusurlu olduğunu, diğer kusurlu muhattabının ise taşınmaz maliki … isimli işyerinin aynı zamanda sahibi ve kiraya vereni …olduğunu, yapı malikleri … ve …’nın da binanın yaşı göz önünde bulundurulduğunda kullanılan tesisat malzemesi ve işçiliğin kusurundan kaynaklanan nedenlerden hasardan sorumlu olduklarını, hasar sonrasında tanzim edilen ekspertiz raporu uyarınca müvekkil şirket sigortalısına 393.316,06 TL hasar ödemesinin gerçekleştiğini, davalı tarafından müvekkil şirkete ödemenin yapılmadığını, bu nedenle … 26. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibinin başlatıldığını, davalı borçluların itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin sunduğu cevap dilekçesinde özetle; zamanaşamı itirazlarının olduğunu, oluşan hasarın kurumlarının yürüttüğü kamusal hizmet işi ile bir alakasının bulunmadığını, müvekkil kurumunun hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca talep edilen miktarın fahiş olduğunu belirterek davacı tarafın dava konusu tüm taleplerinin reddine, usul ve esas bakımından davanın reddine, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekillerinin cevap dilekçesinde özetle; hasara konu edilen taşınmazın davacı sigorta firmasının sigortalısı bahse konu adreste bulunmadığını, sigorta da ettirilmediğini, riziko kapsamı dışındaki bir adrese ilişkin yapılan ödemeyi 3. Kişilere rücu etmesinin mümkün olmadığını, harasın nereden kaynaklandığını ispatlamaya yarar herhangi bir belgenin mevcut olmadığını, hasarın meydana geldiği 11.05.2021 tahinin tam zamanlı sokağa çıkma kısıtlanmasının uygulandığı tarih içerisinde olduğunu, bu nedenle su kullanımının oldukça düşük seviyede olduğunu, … hatlarında yüksek basınç oluşmuş olması yüksek ihtimal dahilinde olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olan tazminatın su basması sonucunda ödendiği hususunda bir ihtilaf bulunmadığını, sigortalı taşınmazın kat mülkiyetine haiz bir taşınmazın bağımsız bölümlerde yer aldığını, hasarın kat mülkiyetinden kaynaklandığının açık olduğunu, kat mülkiyetinden kaynaklanan davalara bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesinin olduğunu, müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, mezkur olayın yaşanmasında tek kusurlunun … olduğunu belirterek ilk olarak mahkemenin görevsizliğine, aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketinin dava konusu iş yerinin tuvaletindeki klozete bağlı spiral borunun patlaması nedeniyle sigortalısına ödemiş olduğu bedelin rucüen davalılardan tahsiline ilişkin başlatılan takibe davalı borçluların yetkiye, borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça …’nin ağır ihmal ve kusurlu olduğu, diğer kusurlu muhatabın ise taşınmaz maliki …isimli işyerinin aynı zamanda sahibi ve kiraya vereni davalı … olduğu, yapı malikleri … ve …’nın da binanın yaşı göz önünde bulundurulduğunda kullanılan tesisat malzemesi ve işçilik kusurundan kaynaklanan nedenlerden hasardan sorumlu oldukları, hasar sonrasında tanzim edilen ekspertiz raporu uyarınca davacı sigorta şirketinin sigortalısına 393.316,06 TL hasar ödemesinin gerçekleştiği, davacı sigorta şirketine ödemenin yapılmadığı, bu nedenle … 26. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibinin başlatıldığı, davalı borçluların takibe itirazları sonucu takibin durduğu ve süresinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Y. 17. Hukuk Dairesi 2020/13271 E.2021/1406 K. Sayılı ilamı; “Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, yapı maliki olan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Dava, kat mülkiyeti kurulmuş olan ana taşınmazda, davalının maliki olduğu bağımsız bölümden sızan suların, sigortalı konutta sebep olduğu iddia olunan hasar nedeniyle, sigorta tarafından ödenen bedelin, davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun Ek 1. maddesinde ise kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde çözümleneceği öngörülmüştür.
Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Bu durumda mahkemece, davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olmaması nedeniyle HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken…” şeklindedir.
Somut olayda dosyaya celp edilen belediye yazı cevabı ve hasar dosyası içeriğinden dava konusu iş yerinin kat mülkiyetine tabi iş yeri olduğu, davacı sigorta şirketinin sigortalısının kiracı olduğu, eksper raporuna ve … raporuna göre hasar nedeninin “dahili su” olarak tespit edildiği anlaşılmakla 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun Ek 1. maddesinde ise kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde çözümleneceği öngörüldüğünden Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,
3-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/05/2023

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır