Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/765 E. 2023/244 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/765 Esas
KARAR NO : 2023/244

DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı banka tarafından … 3. İcra Müdürlüğü … E. numarasına kayıtlı olarak 29.003,62-TL asıl alacak, 19.237,86-TL ye denk gelen yıllık %77,92 faiz üzerinden takip başlatıldığını, TK md. 21’e göre muhtara yapılan tebligat nedeniyle müvekkilinin itiraz edebilme şansı kalmadığından, müvekkili aleyhine takibin kesinleşerek müvekkilinin malvarlıklarına haciz ve mahrumiyet işlendiğini, müvekkili hakkında açılan icra takipte hiçbir yasal dayanak belirtilmeden açılmış olup takip talebinde borcun sebebi olarak„‟ … no’lu kredi borcuna ait kat ihtarnamesi ihtarname Tutarı: 43.019,61-TL gösterildiğini, bu kredi sözleşmesi takipte ilk sıradaki borçlu olarak yer alan … tarafından imzalandığı, müvekkilinin davalı ile sözleşme imzalanmasını gerektirecek bir bankacılık kredi işlemi olmadığını, kefalet sözleşmesinin geçerliliği bir takım koşulların mevcudiyetine bağlı olduğunu, bu koşullar; mevcut ve geçerli bir asıl borcun bulunması, kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve TBK md. 584’e göre eşin rızasının alınması olduğunu, açıklanan nedenlerle, kefalet sözleşmesinin geçersizliğinin, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun, borca uygulanan kredi faiz oranının fahiş olduğunun tespiti ile, mahkemece belirlenecek faiz oranı üzerinden bütün borç kalemlerine ilişkin bilirkişi marifetiyle hesaplama yapılarak borcun tespitine ve buna bağlı olarak icra dosyasına yapılan fazlaya ilişkin ödemelerin müvekkile iadesine, haksız ve dayanaksız şekilde başlatılan takip nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili tarafından davaya cevaben verilen 22.11.2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı …, müvekkili banka müşterisi ve borçlusu olan …’ nın kullanmış olduğu ticari krediye kefil olduğunu, muaccel hale gelen borç süresi içerisinde ödenmeyince müvekkili banka tarafından dava dışı …’nın hesabı kat edilerek, borçlu ve kefile ihtarname keşide edildiğini, anılan ihtara rağmen borç ödenmediğinden alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, devam eden takip işlemleri kapsamında alacak tahsil edilerek icra dosyası kapatıldığı, davacının, asıl alacağa uygulanan faiz oranının fahiş olduğu iddiası yersiz ve olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 8. maddesinin açık hükmüne göre; “Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.” Davacının kefili olduğu borcun ticari bir borç olduğunu, haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Bankacı bilirkişinin 22/02/2023 tarihli raporu dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Dava konusu uyuşmazlık, borca uygulanan kredi faiz oranının fahiş olduğu, bu nedenle … 3. İcra Müdürlüğü … E. icra dosyasına fazladan yapıldığı iddia edilen faiz ödemesinin, yasal düzenlemeler ve taraflar arasında kurulan sözleşme hükümlerine aykırılık oluşturduğunun tespit edilmesi halinde fazla ödenen bedelin davacıya iadesi noktasında toplanmaktadır.
İcra müdürlüğü cevabi yazısına göre, 14.07.2021 tarihinde borcun 93.909,80 TL üzerinden ödenerek icra dosyasının haricen tahsil edilerek kapatıldığı bildirildi.
Davaya konu genel kredi sözleşmesi ile dayanak belge asıllarının davalı vekili tarafından mahkeme kasasına alınmak üzere dosyaya sunulduğu, sunulan belge asıllarının mahkeme kasasına alındığı görülmüştür.
Davanın menfi tespit davasından istirdat davasına dönmesi nedeniyle ödenen bedel olan 93.909,80 TL bedel üzerinden eksik harç davacı tarafa ikmal ettirilmiştir.
Genel Kredi Sözleşmesinin 54. maddesi delil anlaşması niteliğinde bulunduğundan, davalı banka kayıtları esas alınmıştır. Dava dışı kredi borçlusu … ile davalı banka arasında 17.09.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığı, davacı/borçlu …’un sözleşmeyi 50.000,00 TL limitle müteselsil kefil olarak imzalamış olduğu, 17.09.2018 tarihli muvafakatnamede borçlunun eşi …’un da 584. maddesinin 1. fıkrası gereğince kefalete rıza gösterdiği tespit edilmekle kefalete ilişkin TBK 583. ve 584 maddelerdeki şekil şartlarının yerine getirildiği anlaşılmıştır.
Dava dışı kredi borçlusu …’ya, davalı alacaklı banka tarafından 17.09.2018 tarihli taksitli kredi ödeme planınında belirlenen 1 yıl vadeli, yıllık % 42,4959 faiz oranlı 25.000,00 TL kredinin kullandırılmış olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin temerrüt faizinin tespitine ilişkin 12 maddesi gereğince yapılan araştırmada, Türkiye Bankalar Birliği internet sitesinden alınan referans oranına ilişkin bildirimde, temerrüt tarihi 28.12.2019 itibariyle akdi referans oranının %10,29 olduğu, bu oranın 10 katının % 102,90 olduğu, belirlenen bu oranın 2 katının % 204,90 oranına tekabül ettiği, davacı banka, takip talebinde kullandırılan tarihlerdeki akdi faiz oranı aylık % 3.452053 (Ödeme Planı), yıllık % 41,4246 olup bu oranın 2 katı % 82,84 oranına tekabül ettiğinden davalı bankanın tespit altında kalan % 77,92 temerrüt faiz oranı ile bağlı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça kredi sözleşmesindeki faiz oranına itiraz edildiğinden bankacı bilirkişi rapor alınmasına karar verilmiş olup hükme elverişli bu raporda, davalı alacaklı bankanın davacı/borçlu müteselsil kefil …’dan 29.003,62 TL asıl alacak, 17.849,97 TL işlemiş faiz, 892,50 TL BSMV ve 233,19 TL masraf olmak üzere toplam 47.979,27 TL alacağının hesaplandığı, davalı/alacaklı bankanın takip talebinde talep ettiği miktarlar gereğince taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı kefilin takip tarihi itibariyle 29.003,62 TL asıl alacak, 17.849,97 TL işlemiş faiz, 505,69 TL BSMV, 233,19 TL masraf olmak üzere toplam 47.592,47 TL borcunun bulunduğu, hesaplama altında kalan takip talebindeki toplam 44.983,50 TL bedelli talebi ile davalı bankanın bağlı olduğu, belirlenen miktarın kefalet limiti içerisinde kalması nedeniyle davacı borçlunun sorumluluğunun devam ettiği, … İcra Dairesinin … E. dosyasına ilişkin 14.07.2021 tarihinde yapılmış olan kapak hesabında, takipte kesinleşen (talep edilen) 44.983,50 TL üzerinden hesap yapıldığından taleple bağlı olarak yapılan hesaplamada bir değişiklik olmadığı tespit edilmekle davacı tarafça fazladan ödenen bir bedelin bulunmadığı anlaşılmakla aşağıda belirtilen diğer gerekçeler de dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
Arabuluculuk tutanağında uyuşmazlığın “… İcra Dairesinin …E. dosyasına ilişkin 14.07.2021 tarihinde yapılmış olan kapak hesabındaki davacının 14.07.2021 tarihinde ödediği 31.515,63-TL faizin ve buna bağlı fer’ileri olan 4.093,50-TL tahsil harcının, 6.647,85-TL vekalet ücretinin, 1.575,78-TL BSMV miktarının, 4.727,34-TL KKDF miktarının … Şirketi tarafından başvurucu…’a ödenmesi talebidir.” şeklindeki uyuşmazlık tespiti karşısında uyuşmazlık miktarının 48.560,10 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 28/03/2023 tarihli beyan dilekçesi ile 14.07.2021 tarihinde taraflarınca icra dosyasına ödenmiş olan 93.909,80 TL’den kefalete ilişkin azami sorumluluk sınırı 50.000,00 TL’nin mahsup edilmesi kanaatinin uyanması halinde kalan 43.909,80 TL’nin dava değeri olarak belirlenmesi ve buna ilişkin ıslah harcının yatırılması için süre verilmesi talep edilmiş ise de bankacı bilirkişi raporundaki tespitler ve arabuluculuk tutanağında talep edilen uyuşmazlık miktarı karşısında eksik yatırılan bir harç bedelinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Kapak hesabında, takipte kesinleşen (talep edilen) 44.983,50 TL üzerinden hesap yapıldığından takip tarihi itibariyle davalı banka tarafından talep edilen alacak miktarının doğru hesaplandığı bankacı bilirkişi raporuyla tespit edildiğinden infaz aşamasındaki kapak hesabındaki miktarın ihtirazi kayıt konulmaksızın ödenmesi karşısında infaz aşamasındaki davacının 14.07.2021 tarihinde ödediği 31.515,63 TL faizin ve buna bağlı fer’ileri olan 4.093,50 TL tahsil harcının, 6.647,85 TL vekalet ücretinin, 1.575,78 TL BSMV miktarının, 4.727,34 TL KKDF miktarının fazladan ödendiği iddiası infaz aşamasındaki icra memur işlemini şikayet niteliğinde olduğundan mahkememizce bu yönde bir değerlendirme yapılamayacağından ve çekince konulmaksızın ödeme yapıldığı da gözetildiğinde davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.603,75 TL (peşin harç 59,30 TL + 778,00 TL peşin harç + tamamlama harcı 766,45 TL) harcın mahsubu ile bakiye 1.423,85 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320 TL bedelin davacıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/03/2023

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır