Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/741 E. 2023/560 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/741 Esas
KARAR NO : 2023/560

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2022
KARAR TARİHİ : 04/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Ltd. Şti.’nin 22.02.2019 tarihinde … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne … sicil no’su ile kurulduğunu, … vergi numarası ile Atışalanı vergi dairesine kayıtlı olduğunu,… Markasına ait olan …, Coated …,…, …, …, …, …, …, …, …, … , …, …, …, … ürünlerinin toptan satışı ve pazarlamasını yaptığını, müvekkili … faaliyet alanına giren konu ile ilgili davalı … Limited Şirketinin ürün sattığını, taraflar arasında yürürlükte olan Satış Sözleşmesinin imzalandığını, ilgili sözleşmenin sonucunda … distribütör olmaya hak kazanmış ve sözleşmede belirtilen tüm yükümlülükler çerçevesince distribütör olarak sözleşmedeki yükümlülükleri yerine getirmeyi taahhüt ve kabul ettiğini, bu satış sözleşmesi gereği taraflar arasında bir cari hesap ekstresi oluşturulduğunu, tarafların bu distribütörlük sözleşmesi gereği ürün satışı yapıldığını, bu sözleşme gereği müvekkil …,… şirketine ürünleri teslim etmiş ve teslim edilen ürünlerin faturalarını … şirketine gönderdiğini, faturalara davalı … şirketi tarafından süresinde itiraz edilmediği ve vadesi dolduktan sonra ödemesi yapılmadığını, faturalara dayalı … 35. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı ve tarafın dosyaya haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının … şirketinin icra dosyasına yapmış olduğu itiraz da borcu olmadığını iddia ettiğini, tarafların aralarında yapmış oldukları satış sözleşmesinde sözleşmenin ödeme şekli başlıklı bölümünün 6.1.1 öncülünde “Distribütör ürün bedelini, vade tarihinde (45 gün) nakden ve deften havale/eft (banka masraf ı kendisine ait olmak üzere) yolu ile 4.1.de belirtilen banka hesabına ödemeyi kabul ve taahhüt eder….” şeklindeki bir maddeyle davalı taraf ile anlaşıldığını, ancak davalının kabul ve taahhüt ettiği halde dosyada sunduğumuz faturalarının ücretlerini ödemeyi gerçekleştirmediğini, davalının akde bağlılık gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, aralarındaki sözleşme gereği eski tarihli borçlarını ödemediğini, cari hesap ekstresinde borçlar ve ödemelerin kalem kalem belirtildiğini, davalının … şirketi, davacı-müvekkil … ile imzalamış olduğu sözleşme gereği yapılan ödemelerin taraflar aralarındaki cari hesap ekstresi gereği borcu olması durumunda borcuna mahsup edileceğini bildiğini, icra dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, şirketin ticari defterleri bilirkişi marifetiyle incelenmesi durumunda bu durum somutlaştığının açığa çıkacağını, icra takibi konusu faturaların davacı-müvekkilin şirketin ticari defterlerine işlendiğini, faturalara ilişkin malların teslimi yapıldığını ve defaten davalı … şirketin ödeme talep edildiği halde tarafımıza ödeme yapılmadığını, ödeme yapılmaması üzere icra takibine geçilmiş ve itiraz ile takibin durduğunu, taraflar arasında yapılan Satış Sözleşmesi’nin uyuşmazlıklar başlıklı kısımda taraflar HMK kapsamında yetki sözleşmesi düzenlendiğini ve yetkili mahkemeler ve icra müdürlükleri olarak İstanbul mahkemelerini ve icra müdürlüklerini belirlendiğini, davalı tarafın icra dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, itiraz dilekçesinde de faturaların geçerliliğinin kabul edildiğini, taraflar arasındaki borç satış ve distribütörlük sözleşmesi gereği doğmuş bir borç olduğunu, ihtiyati haciz şartlarında vadesi gelmiş bir borcun bulunması, para alacağı olması, rehinle teminat altına alınmamış olması ve alacağın yaklaşık olarak ispatı gerektiğini, icra dosyasına konu edilen faturaların tamamının vadesinin geçtiğini, davalı tarafın yetkili kişileri tarafından imzalandığı ve faturaya konu alım satım ilişkisini kabul ettiğini, malların teslim alındığı doğruluğunu kabul ettiğini, alacağın bir para alacağı ve herhangi bir rehin ile teminat altına alınmadığını, takip dayanağı … numaralı fatura … nolu irsaliyeleri ile teslim edilmiş ve şirket temsilcisi fatura altına imzasını attığını, takip dayanağı … numaralı fatura … nolu irsaliyeleri ile teslim edilmiş ve şirket temsilcisi fatura altına imzasını attığını, takip dayanağı … numaralı fatura … nolu irsaliyeleri ile teslim edilmiş ve şirket temsilcisi fatura altına imzasını attığını, takip dayanağı … numaralı fatura teslim edilmiş ve şirket temsilcisi fatura altına imzasını attığını, takip dayanağı … numaralı fatura teslim edilmiş ve şirket temsilcisi fatura altına imzasını attığını, takip dayanağı … numaralı fatura teslim edilmiş ve şirket temsilcisi fatura altına imzasını attığını, takip dayanağı … numaralı fatura teslim edilmiş ve şirket temsilcisi fatura altına imzasını attığını, faturaya konu malların teslimi kargo fişi ile sabit olduğunu, imzasız olan bu fatura ürünlerin davalı şirkete gönderilip teslim edildiğine dair …(Teslim alan: …) ve …(…) bu gönderi kodlu kargo fişleriyle sabit olduğunu, alım satıma konu malların davalı şirkete teslim edildiği imzalı irsaliye ve faturalarla sabit olduğunu, davalı şirketin içinin boşaltılması ve dava sonunda çıkacak bedelin tahsilinin imkansızlaştırılması ihtimalinin önüne geçmek amacıyla davalı aleyhine tedbiren ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, icra takip dosyasına faturalar sunulduğunu, faturanın temsil ettiği alacak miktarı meblağı yüksek bir rakam olduğunu, bu nedenle dosya kapsamında alacağın varlığının ispatlandığını, ihtiyati haciz kararı verilmesi için şartlar oluştuğunu, bu nedenlerle takibe itiraz eden davalı taraf aleyhine tedbiren 233.252.98 tl üzerinden ihtiyati hacze, … 35. İcra Müdürlüğü’nün …Esas Sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, esas alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücreti de dâhil olmak üzere her türlü yargılama giderinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirket aleyhine başlatılan …35. İcra Müdürlüğü…Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine süresi içerisinde yaptıkları itirazları neticesinde icra takibinin durdurulduğunu, bu aşamadan sonra davacı tarafça huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığını, davacı tarafından bir takım faturalar sunularak, müvekkil şirketin işbu faturalara istinaden borçlu olduğu iddia edildiğini, fakat ibraz edilen faturaların tanzim edilmesi ve hatta işbu faturalara süresinde itiraz edilmemiş olması alacağın varlığını kanıtlamadığını, itirazın iptali davalarında, davacının, borcun konusu olan malları teslim ettiğini ispat etmekle yükümlü olduğunu, keza işbu alacağın varlığını, usulüne uygun delillerle yine davacı tarafın ispat etmek zorunda olduğunu, fakat salt faturanın düzenlenmiş olmasının, alacağın varlığını ispatlamadığını, davacı tarafça faturaya konu malın teslim edildiği yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafça sunulan fatura ve irsaliyelerde müvekkil şirket yetkilisi Abdullah Şişman’ın imzası bulunmadığını, bu sebeple teslim olgusu usulüne uygun delillerle ispat edilmediğini, bu nedenlerle itirazın iptali davasının reddi ile, davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce celp edilen … 35. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; Davacı/alacaklı tarafından 12.09.2022 tarihinde “… – İlamsız Takiplerde Ödeme Emri” ile … numaralı faturadan kaynaklanan 177.379,97 TL, … numaralı faturadan kaynaklanan 45.155,17 TL, … numaralı faturadan kaynaklanan 2.413,34 TL, … numaralı faturadan kaynaklanan 2.631,42 TL, … numaralı faturadan kaynaklanan 877,06 TL, … numaralı faturadan kaynaklanan 2.687,33 TL, …numaralı faturadan kaynaklanan 2.108,33 TL olmak üzere toplam 233.252,98 TL talep edildiği, ancak davalı/borçlunun 27/09/2022 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 24/01/2023 tarihli celse ara kararı gereği, taraf defter ve belgeleri, davacının sistem kayıtları üzerinde inceleme yapılıp, taraf iddia ve savunmaları da değerlendirilerek icra takibine konu fatura içeriğindeki malların davalı tarafa teslim edilip edilmediği, edildi ise faturalardan kaynaklı alacağın mevcut olup olmadığı, mevcut ise miktarının takip tarihi itibari ile ne kadar olduğu, icra takibinden sonra yapılan ödeme var ise TBK m. 100 uyarınca tenzil edilmesi ve dava tarihi itibari ile mevcut alacak miktarının tespit edilmesine karar verilmiş olup, Bilirkişi …’in 13/04/2023 tarihli raporunda özetle, Tarafların usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahipleri lehine delil kudretine haiz olduğu; dava konusu icra takibinin dayanağı, ilki 14.06.2022 tarihinde, sonuncusu ise 29.06.2022 tarihinde düzenlenen toplam 233.252,98 TL tutarındaki 7 adet faturanın tamamı tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu gibi BA/BS formlarıyla da beyan edildiği anlaşıldığından faturalar karşılığında mal veya hizmet teslim edildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirilmiş olduğu; dava konusu icra takibinin dayanağı ilk faturadan sonra yapılan toplam 155.936,45 TL tutarındaki davalı ödemesinin ve 13.640,80 TL tutarındaki iade faturasının 155.936,59 TL tutarındaki kısmının, taraf ticari defterleri ile tamamen örtüşen faturalar öncesindeki borç bakiyesine mahsup edildiği; böylece 12.09.2022 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 219.612,32 TL (233.252,98 * 155.936,59 -169.577,25) alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Davacı vekili, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde özetle, 219.612,32 TL tutarında alacak tespitinin hatalı olduğu; davalı tarafın hileli davranışı sonucu muhasebede yanlışlık bulunduğu; davacı tarafın buna itiraz ettiği; 13.640,80 TL tutarındaki iade faturasının kabul edilmediği; iade faturasının davacı tarafından kabul edilmediği ve sistemden ret cevabının verildiği; raporda iade faturasının davalının ticari defterinde mevcut olduğu ancak davacı tarafın ticari defterinde kayıtlı olmadığının belirtildiği; davacı şirketin faturayı iade etmiş bulunduğundan defterine işlemediği; raporda bu iade faturasının BA formunda geçme sebebinin ise sistem tarafından otomatik oluşturulması olduğu; davacı tarafından … numaralı faturanın kabul edilmediğine ilişkin noterden ihtarname gönderildiği; ilgili faturanın hileli kesildiği; davacı tarafa iade edilen ürünlerin teslim alınamadığı; davacı şirketin 2022 yılında BA-BS formu vermediği; sebebinin alım satımlarda e-fatura mükellefleri açısından bu zorunluluğun kalkması olduğu; vergi dairesinden gelen BA-BS formları sisteme girilen faturalardan oluşturulan otomatik belgelerin bulunduğu; bu zorunluluğun kalkması ve sistemin otomatik oluşturmasından kaynaklı e-belge ibaresine dönüştüğü; davalı tarafça kabul edilmeyen iade faturası sonucu kesilen satış faturasının mevcut olduğu ayda vergi dairesine mevzuat gereği verilmesi zorunlu olan BA-BS formlarında davalının isminin geçmediği; 2021 yılına ait 2 adet faturanın dosyaya neden eklendiğinin anlaşılamadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili, bilirkişi raporuna itirazında özetle, Satış sözleşmelerinde malın teslim edildiği; teslim makbuzu, sevk irsaliyesi, irsaliyeli fatura ile ispat edilmesinin gerektiği; BA/BS formlarında beyan edilmesi malın tesliminin ispatı için yeterli olmadığı; itirazın iptali davalarında davacının, borcun konusu olan malları teslim ettiğini ispat etmekle yükümlü olduğu; davacı tarafça sunulan irsaliyelerde davalı şirket yetkilisi Abdullah Şişman’ın imzasının bulunmadığı; teslim olgusunun usulüne uygun delillerle ispat edilemediği; Yargıtay’ın faturanın tek başına alacağın varlığına delil olamayacağını belirttiği; ispat yükü yerine getirilmeden sonuca gidilemeyeceğini beyan etmiştir.
Mahkememizin 02/05/2023 tarihli celse ara kararı gereği, Dosyanın daha önceden rapor alınan bilirkişiye yeniden tevdi edilerek itirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi …’in 14/06/2023 tarihli raporunda özetle, Davalı tarafından keşide edilen 01.08.2022 tarihli, … nolu ve 13.640,80 TL (KDV dâhil) tutarlı faturanın, davacı tarafından keşide edilen … 2. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade edildiği; davalı iade faturasının hesaplama dışında tutulmasıyla 12.09.2022 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 233.253,12 TL (233.252,98 + 155.936,59 – 155.936,45) alacaklı olduğu; ancak taleple bağlı kalmak suretiyle alacağın 233.252,98 TL olacağı görüş ve kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Fatura konusu alacağını varlığını ispat külfeti davacıya aittir. HMK’nın 190. maddesinde, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, TMK’nın 6. maddesinde ise taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’ nin 2016/7819 Esas – 2017/2738 Karar sayılı içtihadı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, fatura içeriği malın teslim edildiğinin ispat külfeti davacıya aittir. Davacının, yasal delillerle teslim olgusunu ispat etmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davanın ticari ilişki içindeki fatura ilişkisinden kaynaklandığı, 28 Temmuz 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile değişiklik yapılan 6100 sayılı HMK m. 222/3 “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir” hükmünü havi olduğu, tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilerek bilirkişi incelemesi için gün tayin edilerek taraflara meşruhatlı bir şekilde ihtarda bulunulduğu, her iki tarafın ticari defter ve belgelerini inceleme için sundukları, bilirkişi tarafından yapılan ilk tespitte toplam 233.252,98 TL tutarındaki 7 adet faturanın tamamının tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu gibi BA/BS formlarıyla da beyan edildiği, faturalar karşılığında mal veya hizmet teslim edildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirilmiş olduğu, ancak davalı tarafça tanzim edilen13.640,80 TL tutarındaki iade faturasının davacı ticari defterlerine işlenmediği, ancak davalı tarafından keşide edilen 01.08.2022 tarihli, … nolu ve 13.640,80 TL (KDV dâhil) tutarlı faturanın, davacı tarafından keşide edilen …. 2. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade edildiği, buna göre davacı tarafın ispat külfetini yerine getirdiği kanaatine varılarak davanın kabulüne, davalının … 35. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, alacak ticari defterlerde kayıtlı olduğu gözetilerek likit olduğundan asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne,
2-Davalının … 35. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 15.933,51-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 2.817,12-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 13.116,39‬-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.817,12-TL peşin harç ile 80,70-TL başvurma harcı olmak üzere 2.897,82‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 176,00-TL posta ve tebligat gideri ile 2.750,00-TL bilirkişi gideri toplamı olan 2.926‬,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 35.655,42-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/07/2023

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”