Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/721 E. 2023/656 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/721 Esas
KARAR NO : 2023/656

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı tarafından … 25. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine 150.000 TL tutarındaki çek ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, davaya konu edilen icra takibinin dayanağı olan çekteki imza ve kaşenin müvekkil şirkette tek yetkili olan … Tc nolu …’e ait olmamakla birlikte, müvekkilin bilgisi de bulunmadığını, çekte diğer adı geçen şahısların hiçbirisini de tanımadığını, müvekkilin bu çekten de icra takibi sebebiyle haberi olduğunu, böyle bir çek almadığını ve vermediğini, müvekkilin imzasını taklit etmek suretiyle daha önceden de aynı şekilde müvekkilin dolandırılmaya çalışıldığını, bu konuda ve davaya konu çek ile ilgili suç duyurusunda da bulunulduğunu, Müvekkil aleyhine yapılan icra takibine konu çekteki imzanın müvekkile ait olmadığını, Müvekkilin sahte imzasının kullanılarak yapılan bu icra takibi sonucunda müvekkilin banka hesaplarına, ve araçlarına haciz konulduğunu, Müvekkil haciz nedeni ile ticari faaliyetlerini sürdüremediğini, bankalardan kredi kullanamadığından iflas etme riski ile karşı karşıya olduğunu bildirmiş, İİK 72 maddesi gereğince icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi ve icra takibinin durdurulması ve icra dosyasındaki hacizlerin kaldırılması için ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, Müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile … 25. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı icra takibinin iptaline ve davalı tarafın takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının söz konusu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, menfi tespit davasının genel hükümler uyarınca açılan bir tespit davası olması dolayısıyla, bu davanın açılması için gerekli şartları haiz olması gerektiğini, dava açmak veya herhangi bir hukuki talepte bulunmak için dava açan veya talepte bulunanın bu hususta bir menfaati bulunması gerektiğini, menfi tespit davası dışında başka bir yol ile de davayla aynı sonuçlar elde edilebiliyorsa dava açmada hukuki yararın mevcut bulunmadığının kabul edileceğini, davacının dava dilekçesinde yalnızca imzanın sahte olduğunu ileri sürdüğünü, borç ilişkisine dair bir itiraz ileri sürmediğini, müvekkili tarafından söz konusu takibin 14/09/2022 tarihinde başlatıldığını, davacı tarafından da süresi içerisinde icra hukuk mahkemesinde 16/09/2022 tarihli itirazı ile imzaya itiraz edildiğini, … 37. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında imza itirazı incelendiğini, ayrıca davacı tarafın itiraz incelemesi yapan mahkemeden de takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiğini, … 37. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 30/09/2022 tarihli ara kararı ile “Her iki taraf içinde mağduriyet oluşmaması adına icra dosyasının takip çıkış miktarı üzerinden % 100 teminat karşılığında takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacının tüm bunların ardından 13/10/2022 tarihinde huzurdaki davayı açtığını, imzaya itiraz dosyasında menfi tespit dosyası ile aynı sonuçlar elde edilebileceğini, davacı taraf menfi tespit davasında imzaya itirazı haricinde bir sebep ileri sürmediğinden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığının ortada olduğunu, bu nedenle davacı tarafça açılan menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, şahsi defilerin çeki ciro yolu ile devralan iyi niyetli müvekkile karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin, iyi niyetli ve basiretli bir tacir gibi davranarak çekin yasal unsurlarını sağlaması sebebiyle çeki …Tic. Ltd. Şti. ile olan ticaretine karşılık kabul ettiğini, çekin … Limited Şirketi tarafından davacı şirket lehine düzenlendiğini, ardından davacı şirket tarafından ciro yoluyla önce …’a, sonra … Şti.’ne, son olarak müvekkil şirkete geçtiğini, müvekkil şirketin …Ltd. Şti. ile ticareti bulunduğunu, bu ticaretine karşılık olarak çekin yasal unsurları taşıdığını kontrol ettikten sonra çeki aldığını, ancak müvekkilinin çekin kendisinden önceki alt ilişkisinin geçerli olup olmadığını veya var olup olmadığını, kaşe ve imzaların sahte olup olmadığını araştırma yükümlülüğü bulunmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulmadan dava açıldığını, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini bildirmiş, davacının tüm tedbir taleplerinin ve nihayetinde yapılacak yargılama sonunda davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmayan tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 01/03/2023 tarihli duruşmasının 7 numaralı ara kararı gereğince çek aslının davalı vekiline teslim edildiği bildirilmekle davalı vekili tarafından 2 haftalık kesin süre içerisinde çek aslının mahkememiz kasasına imza incelemesine esas olmak üzere sunulmasına, aksi halde çekteki imzanın davacıya ait olmadığına karar verileceğinin ihtarına karar verildiği, davalı vekilinin ilgili duruşmaya katıldığı ve ihtaratın 01/03/2023 tarihli duruşmada yapıldığı, 2 haftalık kesin süre içerisinde çek aslının mahkememiz dosyasına sunulmadığı görülmüştür.
Aynı tarihli duruşmanın 9 numaralı ara kararı gereğince 7 numaralı ara karar yerine getirildiğinde dosyanın bilirkişiye tevdine karar verildiği ancak çek aslının dosyaya ibraz edilmediğinden dosyanın bilirkişiye tevdi edilemediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre yapılan inceleme sonunda; davalı, takibe konu 29/08/2022 tarihli çekteki imzanın davacı şirkete ait olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasıdır.
Dava davacının davalıya borçlu olmadığına yönelik menfi tespit davasıdır. Davacı, davalının kendileri aleyhine … 25. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takibe dayanak çek üzerindeki imzaların kendisine ait olmadığını iddia ederek davalıya borçlu olmadığının tespiti için dava açmıştır.
Takibe konu çekin davalı vekilinde bulunduğu tespit edildiğinden davalı vekiline 01/03/2023 tarihli celsede ara karar ile çek aslını mahkememiz kasasına sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş. Kesin süre içerisinde çekin sunulmaması halinde çekdeki imzanın davacıya ait olmadığına karar verileceği davalı vekiline ihtar edilmiş. Davalı vekili 16/03/2023 havale tarihli dilekçesinde çekin müvekkillerindeyken kaybolduğunu beyan etmiş ve çek aslını mahkememize sunmamıştır.
Davalı tarafın çek aslımı sunmaması sebebiyle imza incelemesi yapılamamıştır. Menfi tespit davalarında ispat yükü davalı tarafta olup, davalı tarafın imzanın davacı eli ürünü olduğunu ispatlaması gerekmekte olup, davalı taraf çekdeki imzanın davacıya ait olduğunu ispatlayamadığından davacının davasının KABULÜNE, davacı …İhr. Ltd Şti’nin … 25. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibinden borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş dosyada imza incelemesi yapılamadığından davalı tarafın icra takibinde kötüniyetli olduğu kesin olarak tespit edilemediğinden davacı tarafın kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, davacı …Şti’nin … 25. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibinden borçlu bulunmadığının tespitine, kötüniyet tazminatının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 11.263,63 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 2.815,91TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.447,72 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.815,91 TL peşin harç ile 80,70 başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 386.00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 26.382,39 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır