Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/705 E. 2023/279 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/750 Esas
KARAR NO : 2023/199

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin araç kiralama işi ile iştigal ettiğini, … plakalı aracın sahibi olduğunu, 24.10.2019 tarihinde sürücü …’in yönetimindeki … plakalı vasıta ile …’ın yönetimindeki … plakalı vasıtaya çarparak kazaya sebebiyet verdiğini, tramerden alınan … kayıt numaralı kusur durumunda … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, aracın onarımda
kaldığı süresince müvekkili şirketin kârdan mahrum kaldığını, davanın ikame edilmesi zarureti doğduğunu, uğranan zarardan kazaya sebep olan … ile aracın ruhsat sahibi … Ltd. Şti.’nin müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkilinin aracının onarımda kaldığı süre boyunca kazançlardan mahrum kalarak zarara uğradığını, zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile hesaplanarak müvekkiline ödenmesi gerektiğini, dava şartı olan arabuluculuk kurumuna 22.10.2021 tarihinde başvurulmasına rağmen anlaşmaya Varılamadığını belirterek … plakalı araca ve davalı tarafların tespit edilecek menkul ve gayrimenkul mal varlığının aynına ve kaydına ihtiyati tedbir şerhi işlenmesine, meydana gelen iş durması-kazanç kaybı bedelinin tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL iş durması-kazanç kaybı bedelinin 24.10.2019 olan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevabında; dava dilekçesinde ileri sürülen iddia ve taleplerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davanın reddi gerektiğini, davacının tüm taleplerinin zaman aşımına uğradığını, dava harcının eksik yatırıldığını, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, görev itirazında bulunduklarını, tarafına hiçbir kusur atfedilemeyeceğini, araçta işveren … Ltd. Şti.’nin ürünlerini taşıdığını, ürünlere zarar gelmemesi adına azami dikkat ve özeni göstererek aracı kullandığını, davacının takip mesafesine uymamasından kaynaklı arkadan çarpması suretiyle kazanın meydana geldiğini, davacı tarafın araç sürücüsünün ağır kusurunun mevcut olduğunu, davacı şirketin kardan mahrum kaldığı iddiasının afaki olduğunu, destekleyen hiçbir delil bulunmadığını, aracın hangi tarihte onarıma sokulduğu, kaç gün serviste kaldığı, hangi tarihler arasında kazanç kaybı yaşandığı hususlarının hiçbirine dava dilekçesinde değinilmediğini, hasar incelendiğinde aracın uzun süren bir tamirat gerektirmediğini, servisin kestiği fatura tarihinin 02.12.2019, kaza tarihinin 24.10.2019 olduğunu, aracın onarıma geç girdiğini, kiralayarak kazanç sağladıkları bir aracı geç onarıma sokmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti.’nin vekili cevabında; haksız fiilden kaynaklanan davalarda görevli ve yetkili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, görev yönünden itiraz ettiklerini, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, haksız fiilin 24.10.2019 tarihinde meydana geldiğini, davanın 19.11.2021 tarihinde açıldığını, tüm taleplerin zaman aşımına uğradığını, davanın 100,00 TL üzerinden açıldığını, davacının belirsiz alacak davası açmasında hiçbir hukuki fayda bulunmadığını, dava değerini ve kazanç kaybını belirtmesi gerektiğini, dava harcını tamamlaması gerektiğini, davacının talep ve iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkiline ait araç sürücüsüne kusur atfedilemeyeceğini, kusurlu olan tarafın … plakalı araç sürücüsü olduğunu, kusur oranının gerçeği yansıtmadığını, araca arkadan çarpıldığını, kazanç kaybı iddiasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu aracın ticari amaçla kullanılması sonucunda kazanç elde ettiğini ispat etmesi gerektiğini, kazanç kaybına ilişkin iddiaların deliller ile ispatlanması gerekirken hiçbir delil sunulmadığını, ticari kazanç kaybı belirlenirken davacının aracını çalıştırmaması nedeniyle zorunlu giderler olan yakıt ve amortisman masrafları yapmadığını, bu miktarın mahsup edilerek net kazanç kaybının tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer ve makine bilirkişilerine tevdii edilen dosyaya 27/05/2022 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; … plaka numaralı ticari kamyon sürücüsü davalı …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, … plaka numaralı ticari otomobil sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, hadisenin meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında veya artmasında kusurlu başkaca kişi, kurum, kuruluş ve etkili faktör bulunmadığı, Davacı … A.Ş.’ne ait … plaka ve (…) şasi numaralı hususi otomobilin onarımı için yeterli olan 8 gün boyunca mahrumiyeti nedeniyle uğranacak zararın olay döneminde günlük 400,00 TL’den toplam KDV hariç 3.200,00 TL-KDV dahil 3.776,00 TL olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla mali müşavir ve makine bilirkişilerine tevdii edilen dosyaya 25/11/2022 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; davacı … A.Ş’nin ticari defter kayıtlarının incelenmediği, davacı şirket muhasebesinden defter belge talebinde bulunulduğunda; kazaya karışan aracın kiralık araç olarak verilmediği, otelde konaklayan müşterilerinin bir nevi taksi hizmeti için
kullanıldığı, bu sebeple araca ilişkin kira faturası vb. benzer aracın gelirini ispat edici belge sunamayacaklarını, araç tamirde kaldığı zaman boyuncu kazanç kayıplarının olduğunu, 27.05.2022 tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda belirtilen hususların aynen muhafaza edildiği yönünde görüş ve kanaate varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, 24/10/2019 kaza tarihli trafik kazası nedeniyle ticari kazanç kaybı bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin davadır.
15.03.2020 tarihli müzekkereye cevaben Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından hazırlanan bila tarihli yazı ve ekleri incelendiğinde; dava konusu … plakalı otomobilin toplam 7 adet kayıtlara giren kazasının bulunduğu, hasar ile ilgili olarak … Sigorta A.Ş. tarafından açılan … numaralı hasar dosyası, ayrıntılı ekspertiz raporu, somut onarımı gerçekleştiren firmanın iş emri formları, hasar fotoğrafları incelendiğinde hasarın kaza ile uyumlu, oluşması beklenen ve muhtemel hasarlardan olduğu, davacı şirkete ait … plaka numaralı otomobilin evrensel ilim, teknik, fen ve sanat kaidelerine uygun şekilde onarımı için 3 günü tramer-sigorta ve ekspertiz prosedürleri, 5 günü özel tamirhane ortamında onarımı (parça tedarik, kaporta değişim-sökme takma, boya hazırlık, boya, elektrik, döşeme, mekanik, kontrol, ayar vb.) için olmak üzere toplam 8 gün yeterli olduğu, kaza tarihi olan 24.10.2019 ile tramer kusur sonucu tarihi olan 04.11.2019 arasında 11, parça faturası tarihi olan 14.11.2019 arasında 21, işçilik onarım faturası tarihi olan 02.12.2019 arasında 39 günü bulunmakta birlikte onarım faturaları her zaman düzenlenmesi mümkün belgelerden olup onarıma geç verilmesi, tramer, sigorta, ekspertiz, parça tedariki, iş yoğunluğu ve diğer dış etmenlere bağlı olarak işlemlerin ve teslim süresinin uzamasında münhasıran ihmali veya hizmet kusuru bulunan kişi veya firmaların sorumlulukları bulunabileceği gözetilerek 8 günlük sürenin yeterli olacağı, kaza tarihinde davacı …A.Ş.’ne ait … plaka numaralı, … marka, … tipinde, 2013 model, beyaz renkli, (…) şasi numaralı, 03.09.2013 ilk tescil ve trafiğe çıkış tarihli, olay anında yaklaşık 6 yıl 2 ay yaşında, 2143 cc hacimli, 70 kW gücünde, dizel yakıtlı içten yanmalı motora ve düz vites kutusu düzeneğine haiz, sürücü dahil 9 koltuk kapasiteli (M1) sınıfı ticari otomobil olup katalog verilerine göre 100 km yakıt tüketiminin, şehir içi 8,9 lt, şehir dışı 6,5 lt, birleşik 7,3 lt civarında olduğu, stasyoner laboratuvar ortamında yapılan ölçümlere dayalı olduğundan değişik gerçek yol şartlarında yük, yol, hava, kullanım tarzı vb. ortalama %50 seviyelerinde artış gösterebildiklerinden 10 lt/100 km tüketim değerinin kabulünün uygun olduğu, kilometre verisi belirtilmediği için ticari amaçlı kullanılmasına göre günde ortalama 100 km yol kat ettiği değerlendirilen otomobil için İstanbul ilinde 2019-Ekim ayı döneminde (1 lt dizel yakıt=6,53 TL civarında), 8 gün mahrumiyet dönemi boyunca kat edeceği toplam 800 km’de yaklaşık 100 litre yakıt ~ 653,00 TL civarında yakıt tasarrufu sağlanacağı, ancak araç kiralamalarda yakıt masrafının da kiralayana ait olduğu, ayrıca kısa dönemde bakım vb. amortismanın etkisi olmayacağı tenzillerinin gerekmediği, uzun süreli kiralamalarda kira bedellerinin düşmekte, saatlik veya günlük kiralarda ise nispeten yükselmekte, ayrıca mevsim sezonlarına bağlı olarak farklılıklar gösterebildiği, (M) segmentte yer alan emsal-muadil bir otomobilin günümüzde günlük 750,00 TL (yıllık kiralamalarda günlük 250,00 TL) bedel ile olay tarihi döneminde de günlük ortalama KDV hariç 400,00 TL bedel ile kiralanabilmesinin mümkün göründüğü, 8 gün mahrumiyet boyunca uğranacak net zararın (8 günx400,00 TL=) KDV hariç 3.200,00 TL-KDV dahil 3.776,00 TL olduğu, … plaka numaralı ticari kamyon sürücüsü davalı …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, … plaka numaralı ticari otomobil sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, hadisenin meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında veya artmasında kusurlu başkaca kişi, kurum, kuruluş ve etkili faktör bulunmadığı hükme elverişli teknik makine kusur bilirkişi raporuyla tespit edilmiştir.
Olayda sürücüsü %100 kusurlu bulunan … plakalı aracın dava dışı … Sigorta tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığı, davanın konusu … plakalı aracın bu kaza nedeniyle tamirde geçen sürede uğradığı kazanç kaybı olduğu, kaza tarihinde yürürlükte olan poliçe genel şartlarının “Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı A.6/k maddesi ” Aşağıdaki haller sigorta teminatı dışındadır:
k) Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri” şeklinde olup zorunlu trafik sigorta poliçesi genel şartlarına göre davacının talepleri poliçe kapsamına girmediğinden sigorta şirketinin dava konusu hususla ilgili bir ödeme yapma zorunluluğu bulunmadığı, dava dosyasında dava konusu kazanç kaybına ilişkin sigorta şirketi tarafından bir ödeme yapıldığına dair bir belgenin bulunmadığı bu durumda kazaya karışan araçları sigortalayan sigorta şirketlerinin zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında dava konusu kazanç kaybı ile ilgili bir sorumlulukları bulunmadığından araçların zorunlu
trafik sigorta poliçesinin bulunup bulunmamasının somut olaya bir etkisi bulunmayacağı anlaşılmıştır.
Uzun süreli kiralamalarda kira bedellerinin düştüğü, saatlik veya günlük kiralarda ise nispeten yükseldiği, ayrıca mevsim sezonlarına bağlı olarak farklılıklar gösterebildiği, davacı … A.Ş.’ne ait … plaka ve (…) şasi numaralı hususi otomobilin (M) segmentte yer alması nedeniyle emsal-muadil bir otomobilin günümüzde günlük 750,00 TL (yıllık kiralamalarda günlük 250,00 TL) bedel ile, olay tarihi döneminde de günlük ortalama KDV hariç 400,00 TL bedel ile kiralanabilmesinin mümkün göründüğü, 8 gün mahrumiyet boyunca uğranacak net zararın (8 günx400,00 TL=) KDV hariç 3.200,00 TL-KDV dahil 3.776,00 TL olduğu, onarımı için yeterli olan 8 gün boyunca mahrumiyeti nedeniyle uğranacak zararın olay döneminde günlük 400,00 TL’den toplam KDV hariç 3.200,00 TL-KDV dahil 3.776,00 TL olacağı teknik makine bilirkişi raporuyla tespit edilmiştir.
Kök rapordaki tespit uyarınca mali bilirkişi heyete eklenmiş olup sunulan ek raporda, davacı şirket muhasebesi ile defter belge incelemesi yapılması hususunda irtibata geçildiğinde “kazaya karışan aracın davacının kendi öz malı
olduğu, kiralık araç olarak verilmediği, otelde konaklayan müşterilerinin bir nevi taksi hizmeti için kullanıldığı, bu sebeple araca ilişkin kira faturası vb. benzer aracın gelirini ispat edici belge sunamayacaklarını belirtikleri” bu nedenle ticari defter ve belge incelemesinin yapılamadığı, kök rapordaki kanaatlerin korunduğu belirtilmiştir.
Y. 17 HD. 2008/2243 E. 2008/4182 K. 22.09.2008 T. ilamı; “BK’nun 105. maddesine göre, bir şeyin kısmen hasar görmesi halinde, kullanılamamasından doğacak zararlar sorumlu kişiden talep edilebilir. Motorlu araç zarar görmüş ise, aracın kullanış amacına göre araçtan mahrumiyet zararı belirlenmelidir. MK’nun 6. maddesine göre, herkes iddiasını ispat etmek zorundadır. Mahkemece, davacının araç mahrumiyeti nedeniyle kazanç kaybına ilişkin delilleri sorulmalı, ne iş yaptığı belirlenmeli, evi ile işyeri arasındaki uzaklık dikkate alınmalı, aracı ile gidip gelmesi halinde yapacağı zorunlu giderler (yakıt gideri gibi) belirlenecek zararından indirilmelidir. Açıklanan konularda gerektiğinde bilirkişiden rapor (veya ek rapor) alınmalıdır. Araç mahrumiyetine ilişkin delil sunulamaması halinde BK’nın 42. maddesi uyarınca mahkemece hakkaniyete uygun bir bedel tayin ve takdir edilmeli, sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Araç mahrumiyetine ilişkin delil sunulamaması halinde BK’nun 42. maddesi uyarınca mahkemece hakkaniyete uygun bir bedel tayin ve takdir edilmeli, sonucuna göre karar verilmelidir.” şeklindedir
Y. 17. HD. 2017/1625 E. 2018/1686 K. 08.03.2018 T. ilamı; “ Davacının ikame araç bedeli talebi mahkemece davacı tarafından araç kiraladığına dair belge sunulmaması nedeni ile reddedilmiş olup bu süre ile ilgili araç kiralandığına dair belge sunulmasa da B.K.42 maddesi (50.md) uyarınca hakim zararı belirleyebilir. Bu durumda mahkemece, davacı aracında oluşan hasarın niteliğine göre makul tamir süresinin belirlenmesi ihtiyaçları için aracı kullanamamaktan doğan, bu süre içinde davacının (ikame araç) ödemesi gereken bedelin ne olacağı konularında ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir rapor almak suretiyle davacının mahrumiyet bedeli talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetli değildir.” şeklindedir.
Araç kiralama işi ile iştigal ettiği belirtilen davacı şirket tarafından araç mahrumiyeti nedeniyle başka bir araç kiralandığına dair kiralama faturası ile dava konusu … plakalı otomobilin kısa veya uzun süreli kiraya
verilen taşıtlardan olması durumunda kiralama sözleşmesinin dosyaya sunulmadığı, kurumsal firmaların kaza, arıza, bakım vb. durumlarını öngörerek kiracı müşterilerinin mağduriyet yaşamamaları için araç parklarında yedek araçlar bulundurdukları kök raporda tespit edilmiş ise de davacının otellerle olan anlaşması gereğince otel müşterilerini taşıdığı, kaza nedeniyle iş yapamadığı beyan etmesi nedeniyle yukarıda belirtilen Yargıtay ilamları ışığı altında yapılan değerlendirmede davacı zararının olay döneminde günlük 400,00 TL’den toplam KDV dahil 3.776,00 TL olacağı hükme elverişli teknik makine bilirkişi raporuyla tespit edilmekle davanın kabulü ile 3.776 TL tazminat bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 3.776 TL tazminat bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 257,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 122,30 TL (59,30 TL peşin harç + 63,00 TL tamamlama harcı) harcın mahsubu ile bakiye 135,64 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 122,30 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ücreti olmak üzere toplam 4.398,10 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 3.776,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı Özkaynak vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalı …’nin yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 23/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”