Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/695 E. 2023/816 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/695 Esas
KARAR NO : 2023/816

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 05/10/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı müvekkil, elektrik tedarik şirketi olan dava dışı … A.Ş.’nin -… dönemleri normal elektrik tüketim faturalarından da anlaşıldığı üzere ticarethane grubu sözleşmeli abonesi olarak, … bölgesindeki ticari işletmesi olan … tesisat/hizmet no’lu kullanım yerinde elektrik enerjisi kullandığını, … elektrik dağıtım şirketi olan davalı tarafından, müvekkilin bu kullanım yerinde “yapılan kontrolde sayacın “…” fazlarının klemens üzerinde giriş ile çıkışlarına bakır kablo vasıtasıyla “şönt yapıldığı tespit edildi.” iddiası ile müvekkil hakkında 27.07.2022 tarih ve … no’lu kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlendiğini, Müteakiben davalı tarafından, anılan kaçak elektrik kullanım tespit tutanağına dayanılarak düzenlenen 27.07.2022 tarihli, … no’lu ve 262.001,20-TL bedelli kaçak elektrik tüketim faturası (ek-3) ve yine aynı tarihli, … no’lu ve 129.745,84-TL bedelli kaçak elektrik ek tüketim faturası (ek-4) ile davacı müvekkil adına toplam 391.747,04-TL kaçak elektrik tüketim borcu tahakkuk ettirildiğini, davacı müvekkil tarafından, davalı tarafın haksız ve mesnetsiz iddiasının aksine, kaçak elektrik enerjisi kullanılmadığını, davalı şirket, davacı müvekkile atfettiği haksız eylem nitelikli kaçak elektrik kullanım iddiasını HMK.m.190, TMK.m.6 hükümleri gereğince ispatla yükümlü olduğu gibi EPTHY.m.43/5 hükmü gereğince, iddia ettiği kaçak elektrik kullanımı tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırmak ve davacı müvekkilin haklarını ihlal etmemek zorunda olduğunu, davalı tarafından tek taraflı olarak düzenlenen ve müvekkilin imzasını içermeyen kaçak elektrik tespit tutanağı, bu hâliyle – emsal Yargıtay içtihatlarına’ göre – kaçak elektrik kullanım iddiasını tek başına ispata elverişli ve yeterli delil vasfında olmadığı gibi davalı şirketin, tarafı olduğu somut uyuşmazlıkta, kendi iddiasını kendi düzenlediği bir belge ile ispatına cevaz verilebilmesi, 1945/28 E. ve 1950/6 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı” karşısında olanaksız olduğunu, davacı müvekkil tarafından, davaya konu mezkür faturalara dayanak oluşturan kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı içeriğinde ileri sürülen iddianın aksine, belirtilen kullanım yerinde kaçak elektrik enerjisi kullanılmamış olup müvekkilin, davaya konu faturalar ile tahakkuk ettirilen borcun tamamından sorumlu ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu mezkür faturalarla tahakkuk ettirilen kaçak elektrik tüketim bedelinin, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin kaçak elektrik tüketiminin tespiti ile kaçak elektrik tüketim bedelinin hesaplanmasında ve faturalandırılmasında esas alınması gereken tüketim miktarını ve süreyi belirleyen m.42 ilâ m.49 hükümlerine aykırı olarak fazla hesaplanmış ve keyfiyet, bilirkişi incelemesi ile sübuta erecek olduğunu, müvekkilin mezkür faturalar ile tahakkuk ettirilen borcun bilirkişi marifetiyle haksız ve hukuka aykırı olduğu tespit edilen kısmından sorumlu ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini, davacı müvekkilin davaya konu mezkür faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik huzurdaki menfi tespit davası, HMK.m.109 hükmü uyarınca hukuken mümkün olduğundan “kısmi dava” olarak ve ayrıca, menfi tespit davaları zorunlu arabuluculuk dava şartına tâbi olmadığından, arabulucuya başvuru yapılmaksızın açıldığını, bu bağlamda; öncelikle; “Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.” yönünde düzenleme içeren HMK.m.109/2 hükmünün, 01.04.2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yürürlükten kaldırılması sonucunda, taraflar arasında çekişmesiz ve açıkça belirli olsa bile, bölünebilir nitelikli olan talep konusu parasal miktarın sadece bir kısmı hakkında kısmi dava açılması olanaklı hâle getirilmiştir.” davaya konu somut uyuşmazlıkta, iddia edilen kaçak elektrik kullanımının gerçekleşip gerçekleşmediği, yani müvekkilin, kaçak elektrik tüketimi iddiasına dayanılarak düzenlenen mezkür faturalardan dolayı sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumluluk miktarı, özel ve teknik uzmanlık gerektiren bu konuda uzman bilirkişi tarafından, EPTHY hükümleri, EPDK kararları ve tarifeleri ışığında yapılacak inceleme, değerlendirme ve hesaplamalar sonucunda belirlenebilecek olmakla,’ huzurdaki davada menfi tespit talebine konu borç miktarı, tamamen ihtilaflı olduğu gibi davacı müvekkil yönünden belirlenebilir de olmadığını, hâl böyle olmakla, HMK.m.109/2 hükmü yürürlülükten kaldırılmamış olsaydı bile; – somut uyuşmazlıkla emsal oluşturan Yargıtay içtihatları” ışığında huzurdaki menfi tespit davasının HMK.m.109 hükmüne göre “kısmi dava” olarak açılması mümkündür ve davacı müvekkilin, huzurdaki kısmi menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığını, huzurdaki davanın açılmasından önce vaki talebimiz üzerine, … 12. Asliye Ticaret Mah.’nin… D. İş sayılı ve 30.09.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile “müvekkilin belirtilen kullanım yerinin elektrik enerjisinin, mezkür fatura borçlarından dolayı kesilmemesi, kesilmiş ise yeniden bağlanması” yönünde tedbir kararı verilmiş ve tarafımızdan, 30.09.2022 tarihli dilekçemiz ile tedbir kararının uygulanması talep edilmiş olduğunu, HMK.m.397/1 hükmüne göre, mezkür faturalar ile tahakkuk ettirilen borçtan doğan uyuşmazlığın esası hakkındaki menfi tespit davası, tedbir kararının uygulanmasını talep ettiğimiz tarihten itibaren 2 haftalık sürede açılması gerektiğini, hâl böyle olmakla; HMK.m.109 hükmü uyarınca kısmi dava olarak, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacı müvekkilin, davalı şirket tarafından düzenlenen davaya konu mezkür faturalar ile tahakkuk ettirilen borcun şimdilik 500,00-TL kısmından borçlu olmadığının tespiti istemiyle, görevli ve yetkili olan Sayın Mahkeme nezdinde, uyuşmazlığın esası hakkında asıl dava olan işbu menfi tespit davasını öngörülen kanuni süre içinde açma zarureti hâsıl olduğunu, bu nedenlerle HMK.m.109 hükmü uyarınca kısmi dava olarak “fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak” kaydıyla; davacı müvekkilin, davalı tarafından düzenlenen 27.07.2022 tarihli, … no’lu ve 262.001,20-TL bedelli ve 27.07.2022 tarihli, … no’lu ve 129.745,84-TL bedelli faturalar ile borç olarak tahakkuk ettirilen 391.747,04-TL’nın şimdilik 500,00-TL kısmından borçlu olmadığının tespitine, HMK.m.397/4 ve m.323/1-ç hükümlerine göre, Huzurdaki asıl dava dosyasının eki olan … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı ihtiyati tedbir dosyasının giderleri de dâhil olmak üzere, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının ticarethane vasıflı işletmesinde kullandığı kaçak kullanımına ilişkin olduğu davanın ticari dava olduğunu, bu kapsamda ticari davalarda zorunlu arabuluculuk sürecinin işletilmemiş olması göz önünde bulundurulduğunda huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun (“7155 sayılı Kanun”) ile Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklendiğini, davacının dava dilekçesinde de belirttiği üzere kaçak elektrik kullanımının yapıldığı ye ticari bir işletme olup huzurdaki dava ticari dava niteliğinde olduğunu, nitekim görevli mahkeme olarak ticaret mahkemesinin tercih edilmesi de bu hususu destekler nitelikte olduğunu, ticari davalarda arabulucuya başvurulması dava şartı olduğunu, Müvekkil şirket kayıtlarında yapılan incelemelerde; … numaralı tüketim noktasına ait adreste 27.07.2022 tarihinde yapılan kontrolde “… fazlarının klemens üzerinde giriş ile çıkışlarına bakır kablo vasıtası ile ‘Şönt’ yapılarak” kaçak elektrik kullanıldığı tespit edildiğini, söz konusu tespite istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42/1-c hükmüne istinaden kaçak elektrik … seri numaralı kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağı tanzim edildiğini, tespite istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 44 ve 45’nci maddeleri gereği harici hatta bağlı cihazların kurulu gücüne göre 38253 kWh karşılığı 262.001,20 TL kaçak ve 70037 kWh karşılığı 129.745,84 TL ek tahakkuk faturası tahakkuk ettirildiğini, söz konusu kaçak kullanımı sabit kılan video kaydı dosya kapsamına tarafımızca sunulmuş olup, davacı tarafın tüm iddialarını çürütür nitelikte olduğunu, kaçak tespit tutanaklarının müvekkil şirket tarafından tek taraflı hazırlandığı iddiaları, iş bu video kaydı ile tamamen haksız ve mesnetsiz olduğu kanıtlandığını, Müvekkil şirket tarafından yapılan hesaplamalar mevzuat hükümleri uygun olup herhangi bir hata bulunmadığını, Müvekkil şirket tarafından yapılan tespit ve hesaplamalar Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42 ve devamı maddelerine uygun olarak tahakkuk yaptırıldığından yapılan hesaplama mevzuata uygun olduğunu, bu nedenle haksız ve yersiz davanın reddi gerektiğini, davacı tarafça dava konusu tutanaktan önce, müvekkil şirket ekiplerince davacı adına … seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağı tutulmuş olup, yapılan tahakkuklandırma mükerrer kullanım hükümlerince yapıldığını, Müvekkil şirketçe yapılan tüm tespit ve tahakkuklandırma işlemleri tamamen mevzuat hükümlerine uygun olduğunu, bu nedenlerle öncelikle usuli itirazlarımız dikkate alınarak davanın usulden reddine, nihayetinde haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 08/02/2023 tarihli celse ara kararı gereği, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi ön raporunda özetle, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerle kaçak kullanımın varlığı, varlığı kanıtlanabiliyor ise ne kadar süreyle kaçak kullanıldığı hakkında kesin bir görüş bildirmenin mümkün olmadığını, davacının abonelik bilgilerinin ve sayaç hareketlerini gösteren belgelerin, en güncel tarihten itibaren geriye dönük, 10 senelik (2013/Ocak-2023/Mart), içinde ilk okuma son okuma endekslerin (kWh) ve ilk okuma son okuma tarihlerinin olduğu Tesisat Endeks Dökümü ve işletmede tutanağın tutulduğu 27.07.2022 tarihi saat 12:30 ‘dan 2 saat sonra 14:30 dan itibaren geriye dönük 1 haftalık OSOS (her bir faz için ayrı ayrı akım, gerilim, aktif güç kayıtlarının Excell formatında CD’ye kopyalanarak Mahkeme dosyasına sunulmasından sonra gerekçeli raporumu sunabileceğini bildirdiği görüldü.
Mahkememizin 26/04/2023 tarihli celse ara kararı gereği, eksiklikler tamamlandığında dosyanın önceki bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Ayrıntıları rapor içinde verildiği şekliyle, davalı …’ın düzenlediği 27.07.2022 tarihli tutanağa göre sayacın hiç tüketim kaydetmemesi gerekirken tutanak öncesinde tüketim kaydetmiş olması, tutanakta sayaç endeks sayısının 26,9 kW olması, tutanak tarihirden sonra tüketimlerde belirgin bir yükselme olmaması, sayacın tutanak sonrası tesisatta bırakılması herhangi bir bozukluğun olmadığını gösterdiği, bu nedenle tutanak sonrası tüketimlerin davacının gerçek tüketimleri olduğu, sayaç sonrası tüketimlerle sayaç öncesi tüketimler uzun süreli mukayese edildiğinde tutanaktaki durumu yansıtmadığı gibi, eksik tüketim hesabının yapılmasını gerektirir bir durumunda olmadığı, dolayısıyla sayaca eksik tüketim kaydettirecek şekilde müdahalede yapılmadığı görüldüğünü, neticede, rapor içinde görülen sayaç resmindeki şönt iletkenlerin gerekli kısa devre işlemini yapmadıkları, şönt iletkenlerin işlev görmediği, açıklanan gerekçelere göre davacıya tahakkuk ettirilmiş 38.253 kWh karşılığı 262.001,20 TL kaçak elektrik faturası ve tenzil tüketimde dikkate alınarak 70.037,00 kWh karşılığı 129.745,84 TL. kaçak ek tahakkukunun iptal edilmesi, davacının davalı …’a herhangi bir borcunun olmadığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirdiği görüldü.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda,
Dava, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası olup, davacı vekili davacı müvekkilinin elektrik tedarik şirketi olan dava dışı … a.Ş. nin ticarethane grubu sözleşmeli abonesi olduğu ve … tesisat numarası ile kullanım yerinde elektrik enerjisi kullandığını, … elektrik dağıtım şirketi olan davalı tarafın davacının kullanım yerinde yapılan kontrollerde sayacın “… fazlarının klemens üzerinde giriş ile çıkışlarının bakır kablo vasıtasıyla şönt yapıldığının tespit edildiğinin” iddiası ile davacı hakkında… tarih ve … nolu kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlendiğini, bu tespit tutanağına dayanarak 27/07/2022 tarih … nolu 262.001,20 TL bedelli kaçak elektrik tüketim faturası ve 27/07/2022 tarihli … nolu 129.745,84 TL bedelli kaçak elektrik ek tüketim faturası düzenlediğini belirterek davacının kaçak elektrik kullanmadığını belirterek bu faturalardan kaynaklı davacının davalıya borcu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı kurumdan kaçak kullanım iddiasına ilişkin tutanaklar ile davacının aboneliğine ilişkin belgeler celp edilmiş , dosya elektrik elektronik bilirkişisine gönderilmiş, bilirkişi raporunda, davalı tarafın düzenlediği tutanağa göre sayacın hiç tüketim kaydetmemesi gerekirken tutanak öncesinde tüketim kaydetmiş olması, tutanakta sayaç endeks sayısının 26,9kW olması, tutanak tarihinden sonra belirgin bir yükselme olmaması, sayacın tutanak sonrası tesisatta bırakılmasının herhangi bir bozukluğun olmadığını gösterdiği, bu nedenle tutanak sonrası tüketimlerin davacının gerçek tüketimleri olduğu, sayaç sonrası tüketimler ile sayaç öncesi tüketimler uzun süre mukayese edildiğinde, tutanaktaki durumu yansıtmadığı gibi eksik tüketim hesabının yapılmasını gerektirir bir durumun olmadığı ve dolayısıyla sayaca eksik tüketim kaydettirecek şekilde müdahale yapılmadığının görüldüğü, rapor içinde bulunan sayaç fotoğrafındaki şönt iletkenlerinin gerekli kısa devre işlemlerini yapmadıkları, şönt iletkenlerinin işlev görmediği, açıklanan gerekçelerle davacıya tahakkuk ettirilen 38.253kWh karşılığı 262.001,20 TL kaçak elektrik faturası ve tenzil tüketimde dikkate alınarak 70.037,00kWh karşılığı 129.745,84 TL kaçak ek tahakkukunun iptal edilmesinin ve davacının davalıya herhangi bir borcunun olmadığının rapor edilmesi karşısında bilirkişi raporunda ayrıntılı ve teferruatlı olayın anlatıldığı, bilirkişi raporunun bilimsel olduğu, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının iş yerinde kaçak elektrik kullanmadığını ve kullandığı tüm elektriklerin faturalı olduğu anlaşılmakla, davalı kurumun davacı aleyhine kesmiş olduğu, 38.253kWh karşılığı 262.001,20 TL kaçak elektrik faturası ve tenzil tüketimde dikkate alınarak 70.037,00kWh karşılığı 129.745,84 TL kaçak ek tahakkukunun iptal edilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve davacının 262.001,20 TL kaçak elektrik faturası ve 129.745,84 TL kaçak ek tahakkuku olmak üzere 391.747,04 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne,
Davacının davalı şirkete 262.001,20 TL kaçak elektrik faturası ve 129.745,84 TL kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplam 391.747,04 TL borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 26.760,24-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70-TL harç ile tamamlama harcı olan 6.609,36 TL’nin mahsubu ile bakiye 20.070,18‬-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 başvurma harcı, 80,70-TL peşin harç ile 6.609,36 TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 60.762,06-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen toplam 2.146,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.01/11/2023

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.