Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/661 E. 2022/587 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/325 Esas
KARAR NO : 2022/566

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 31/08/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olduğu şirketin sigortalısının … olduğunu, kendisinin … ili, … İlçesi, … Mah. … Cad. …Apt. … adresinde plastik üretim faaliyet göstermekte olan işyeri sahibi olduğunu, iş yerinde granül plastik enjeksiyon makinesinden geçirilerek tekerler yapıldığını ve ortasından galvanizden saç geçirildiğini, 18.03.2021 tarihinde sigortalı iş yerinin bulunduğu sokaktaki İski’ye ait ana pis borusunun tıkandığı ve bitişik binadaki iş yerine su bastığını, buradan duvar içinden geçen suların binanın bodrum katında bulunan sigortalı işyerine sirayet ettiğini ve bu sebeple işyerindeki emtiaya zarar verdiğini, iş yerindeki hasarlardan dolayı sigortalıya 26.04.2021 tarihinde 38.760,00 TL hasar ödemesi yapıldığını bu sebeplerle 38.760,00 TL tazminatın 26.04.2021 ödeme gününden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 29/09/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın süre yönünden reddinin gerektiğini, açılan davanın tazminat davası olduğunu ve Borçlar Kanununa göre tazminat sorumluluğunun doğması için tazminat talep edilenin zarara neden olan olayda kasıt, ihmal ya da kusurunun olması gerektiğini, tazminat talep edilen ile hasar arasında bir illiyet bağı olması gerektiğini, müvekkili olduğu idarenin bu olayda her hangi bir kastının olmadığı gibi ihmalinin de bulunmadığını, ayrıca bir illiyet bağının kurulmasının da mümkün olmadığını, davanın öncelikle görev yönünden reddinin gerektiği, süre, usul ve esastan da reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 27.Asliye Hukuk Mahkemesinde verilen … Esas, …Karar sayılı, 06.04.2022 tarihli kararında:” 1-Mahkemenin GÖREVSİZLİĞİNE, 2-Taraflardan birinin kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde H.M.K’ nun 20. maddesi hükmü uyarınca dosyanın davaya bakmakla görevli … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,” karar verilmiştir.
… 27.Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı gereği dosyanın mahkememize gönderildiği, mahkememizin 2022/325 sayılı esasına tevzi olunarak yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 16/1. maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları hükme bağlanmıştır.
6102 sayılı TTK ‘nun 4/1-(a) maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Davaya konu zararın meydana geldiği taşınmazın davacının sigortalısı olan şirket tarafından iş yeri olarak kullanıldığı bu kapsamda sigortalının ticari işletmesiyle ilgili olduğu davacının da sigortalısının halefi konumunda olduğu ve davalının da tacir olduğu görevsizlik kararında da belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın tazminat davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı, dosyanın görevsiz mahkemede dava açılmasından sonra, görevli mahkemeye gönderilmesi aşamasında da arabuculuğa başvurulmadığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.23/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2.maddesi uyarınca Arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında , davanın TTK’nun 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nun 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin alınan 661,93 TL harçtan mahsubu ile fazlaca alınan 581,23 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar, kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Talep halinde kullanılmayacak avansın iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/09/2022

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”