Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/66 E. 2022/637 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/66 Esas
KARAR NO : 2022/637

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/09/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 11/09/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle, Müvekkil … AŞ, tanzim etmiş olduğu:… numaralı poliçe ile 19.12.2019-19.12.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere dava dışı …’e ait … adresinde bulunan işyerini sigorta altına aldığını, 21.11.2020 tarihinde İski’ye su borusunun patlaması sonucunda, binaya su sirayet ederek hasarın oluşmasına neden olmuştur. Ekteki ekspertiz raporuyla dairede 3.700 TL tutarlı hasarın oluşumunda sorumluluğun davalıya ait olduğu ve davalıya rücu imkânının bulunduğu tespit edildiğini, sigortalının müvekkil şirkete yaptığı başvuru üzerine ilgili hasar tutarı 04.12.2020 tarihinde müvekkil tarafından ödenmiştir. Müvekkil şirket, TTK m. 1472’ye istinaden sigortalının haklarına halef olmakla birlikte ilgili tutarın rücuen tahsili amacıyla …’ye rücu talebi hakkındaki yazı göndermiş olduğunu, bu yazının da sonuçsuz kaldığını, taraflar arasında açılan …. nolu arabuluculuk dosyası kapsamında yapılan müzakerelerde de uzlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle 3.700 TL tutarındaki tazminatın ödeme tarihi olan 04.12.2020 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek olan ticari faizi ile birlikte tahsiline, tüm yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 13/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle, işbu davada adli yargı/idari yargı yolu uyuşmazlığının söz konusu olduğunu, tam yargı davası niteliği olan davalarda, yargı yolunun idare mahkemeleri olduğunu, dolayısıyla, işbu davanın İstanbul İdare Mahkemelerinde açılması gerektiğini, ayrıca, yargı yolu itirazlarının yanısıra, adli yargı yolu açısından da görev ve işbölümü itirazında bulunduklarını, keza, işbu davada idarenin tacir olduğu kabul edilmesi ihtimalinde, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ayrıca dava dışı sigortalının da tacir olduğunu ve sigortalının tacir olduğunun anlaşılması halinde ticaret mahkemelirinin görevli olduğu yönünde yargıtay kararları bulunduğunu, davanın görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini, yargılama gider ve masraflarının davalı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Dosya, … 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı, 29/11/2021 tarihli görevsizlik kararı nedeniyle mahkememize tevzii edilmekle, mahkememizin 2022/66 esas sayılı dosyası üzerinden açık yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davalı … ait su borusunun patlaması sonucunda, dava dışı sigortalının uğradığı zararın tazmini nedeniyle davacının rücuen tazmin isteminden ibarettir.
Uyuşmazlık Mahkemesinin 31/01/2022 tarihli 2022/35 Esas ve 2022/47 Karar sayılı ilamında “İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu; özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.” şeklindeki tespitlere yer verilerek kazı çalışması nedeniyle meydana gelen zararın giderilmesine yönelik olarak açılan davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinin belirtildiği, anılan içtihatın somut olaya uygun olduğu kanaatine varılarak davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın yargı yolu caiz olmaması nedeniyle usulden reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70 TL’nin, peşin alınan 71,91 TL harçtan mahsubu ile eksik harcın parasal sınırın altında kalması nedeniyle harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.210,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderini davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, Taraf vekilinin yüzlerine karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 12/10/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”