Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/636 E. 2022/552 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/636 Esas
KARAR NO : 2022/552
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2022
KARAR TARİHİ : 16/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ile davalı arasında … destek programı kapsamındaki çalışmalar için danışmanlık ile bir takım işlerin ve hizmetlerin davalı şirket tarafından yerine getirilmesi için 01/06/2020 tarihinde “… Limited Şirketi Hizmet Sözleşmesi” başlıklı iki adet sözleşme imzalandığını, … tarafından sözleşmeler kapsamında yükümlülüklerin gereği gibi ifa edilmemiş olması ve artan maliyetler nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, karşı dava olarak ikame edilecek işbu talep bakımından dava şartı olan arabuluculuk yoluna 06.06.2022 tarihinde müracaat edildiğini, anlaşmama halinde yasal süre içerisinde ibraz edileceğini beyan ile asıl davanın reddi ve karşı davalarının kabulü ile … tarafından sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerin ya hiç ya da gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle müvekkilinin (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) şimdilik 1.100.-TL tutarındaki alacağı ile artan maliyetler nedeniyle uğradığı zararlar da dahil olmak üzere her türlü doğrudan ve dolaylı zararları ve bunların işlem/ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, karşı davanın, cevap dilekçesi süresi geçtikten sonra ikame edildiğini, karşı davacı şirketin ödediği tutarların ve aldığı hizmeti oransal olarak da karşılamadığını, bu nedenle ödediği tutarların iadesini ve ödeme borcunu yerine getirmediğinden, işin bitirlmemesinden doğan zararını talep edemeyeceğini, dava konusu sözleşmelere konu işlerin çok büyük bir kısmının müvekkili şirket tarafından bitirildiğini, yapıldığı iddia edilen ödemeleri kabul etmediklerini beyan ile karşı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizin 2022/… Esas sayılı dosyasında davalı … Şirketinin karşı davası anılan esastan tefrik edilerek bu esasımıza kaydedilmiştir.
Dava, sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Esas davada, dava dilekçesinin davalıya 15/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin süre uzatım talebinde bulunduğu, mahkememizce talebin kabulüne karar verildiği, karşı dava yönünden 06/06/2022 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğu ve karşı davanın 08/08/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
6235 Sayılı HUAK’nın 18/A-2/a maddesinde, “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği ” düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca “herhangi bir işlem yapılmadan” tabirinden kasıt arabulucuya başvuru için taraflara süre verilmeyeceği, başka hiçbir usuli işlem yapılmadan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğidir. Bu nedenle, yasanın çok açık hükmü karşısında zorunlu arabuluculukta arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartı davadan önce gerçekleştirilmek zorunda olup HMK’nın 115/2.maddesi kapsamında tamamlanabilir bir dava şartı olarak görülmemiştir. Ancak HMK ‘nun 115/3. Maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı tartışma konusu yapılmıştır. HMK ‘nun 115/3. Maddesinde; Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Karşılık davanın 6102 sayılı TTK Nun 5/a maddesi uyarınca zorunlu arabulucuya tabi olduğu, 6325 sayılı HUAK’nın 18/2-A maddesinde düzenlenen sürede arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşıldığından karşı davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1- Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden tahsiline yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince dava değeri üzerinden hesaplanan 1.100-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.16/09/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”