Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/601 E. 2023/857 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/601 Esas
KARAR NO : 2023/857

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında bebek ve yetişkinlerde kullanılan bez ürünü, ıslak mendil, bebek bakım örtüsü gibi bakım ürünleri alım satım konusunda ticari ilişki kurulduğunu bu kapsamda müvekkili şirket tarafından satın alınan ürünlerin satış bedeline karşı davalıya çek ile ödeme yapıldığını çek bedellerinin davalı veya başkaca cirantalar tarafından tahsil edildiğini, iade edilen mallara karşılık gelen tutarın 358.424,86 TL olduğunu, müvekkili şirketin satın aldığı ürünleri davalı şirkete iade faturası düzenlemek suretiyle iade ettiğini davalı tarafça iade edilen mallara ve bunlara ilişkin iade faturasına yasal süresinde de iş bu davanın açıldığı gün itibariyle herhangi bir itiraz yapılmadığını davalının satış bedeli olan rakamı müvekkili şirkete iade etmediğini, çeki iade etmeyerek bankadan tahsiline sebebiyet verdiği için davalı şirket aleyhine icra takibi başlatılmış ise de, davalılar tarafından icra dosyası borçlarına haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilerek, icra takiplerinin durdurulmasına neden olunduğunu yapılan arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığının tüm bu nedenlerle; öncelikle ihtiyati haciz mayetinde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, haksız itirazların iptali ile duran icra takiplerinin devamına ve alacaklıların faizleriyle birlikte tahsiline, alacak miktarlarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıya yükletilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinde ve dava dilekçesinde bahsedilen belgelere ek olarak yer verilmemiş ve iş bu belgelerin de müvekkiline tebliğ edilmediğini, iş bu dava konusu alacağın taraflar arasındaki bayilik sözleşmesine dayanak olduğunu, bu sözleşmede ihtilaf halinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olacağını, davanın reddini talep ettiklerini, davacı şirketin malların iadesine ilişkin iddiasını ispat edememiş olduğunu, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle; haksız davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyaları celp edilerek dosya arasına eklenmiştir. Takip dosyalarının incelenmesinde davalı borçlunun ödeme emirlerinin tebliği üzerine süresinde takiplere itiraz ettiği ve itiraz sebepleri arasında icra dairesinin yetkisizliğini de ileri sürdüğü ancak takibe itirazda yetki sözleşmesine dayanmadığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalının aleyhine yürütülen takibe yapmış olduğu itirazın haksız olup olmadığı, mahkememizin yargılamanın yürütülmesinde yetkili olup olmadığı noktasında toplandığı ve davanın itirazın iptali davası olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde sunduğu 05/10/2020 tarihli bayilik sözleşmesinin 11.2. maddesinde “İş bu sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanacak ihtilafların çözümünde İstanbul (Merkez) mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olacaktır.” şeklinde yetki sözleşmesi mahiyetinde kayıt düşüldüğü, sözleşmenin taraflarca imza altına alındığı ve inkar edilmediği tespit edilmiştir.
İİK’nın 50/1. maddesi hükmüne göre HMK’nın yetkiye ilişkin hükümleri ilamsız icradaki yetki hakkında kıyasen uygulanır. Buna göre ilamsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yeri icra dairesidir (HMK madde 6). Bunun dışında akdin ifa olunacağı yer icra dairesi de özel olarak yetkilidir (HMK madde 10). Ayrıca taraflar yetki sözleşmesi ile yetkili olmayan bir icra dairesini de yetkili kılabilirler (HMK madde 17).
Yetki sözleşmesini düzenleyen HMK’nın 17. maddesinde “tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verilmiştir
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 11.2. maddesinde bu sözleşmeden doğacak uyuşmazlıkların çözüm yerinin İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere anılan sözleşmede münhasır yetki sözleşmesi düzenlenmiştir.
Takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığına yönelik itiraz öncelikle değerlendirileceğinden bu hususta yapılan incelemede; davalının yetki sözleşmesine dayanmadan fatura alacağına itiraz etmiş olduğu, bu durumda takip hukuku bakımından para alacağına yönelik yetki hükümlerine yön veren TBK’nın 89. maddesinin uygulama alanı bulacağı, bu nedenle yetkisiz icra dairesinde takibin başlatıldığına yönelik itirazın yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Mahkemenin yetkisizliğine yönelik itiraz bakımından ise, İİK’nun 50. maddesinde para veya teminat borcu için yapılacak takiplerde HMK’nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanacağının belirtildiği, buna göre HMK’nın 6. maddesinde genel yetkili mahkemelerin yetkilerinin belirlendiği, davaya davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde bakılacağının düzenlendiği görülmektedir. HMK’nın 17. maddesi gereğince tacirler veya kamu tüzel kişilerinin aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmede yetkili kılabilecekleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılabileceği düzenlenmiştir. Dava dosyasında taraflarca mutabık olunan bir yetki sözleşmesi de bulunmaktadır. Dosyaya sunulan 05/10/2020 tarihli bayilik sözleşmesinin 11.2. maddesinde ortaya çıkacak her türlü ihtilafın çözümünde İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olacağı kararlaştırıldığından, taraflar arasında akdedilen sözleşme ticari iş mahiyetinde olup tarafların da tacir olduğu ve yetki şartının usule uygun olarak düzenlendiği anlaşıldığından … mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili gösterilmiş olması hukuken muteberdir. Takip … İcra Müdürlüğü’nde başlatılmış ise de itirazın iptali davalarında takibin yürütüldüğü icra dairesinin bulunduğu yer mahkemelerinin davalara bakacağına dair bir düzenleme bulunmuyor olup, taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki yetki şartı gereği HMK’nın 17. maddesinde düzenlenen yetki kuralına göre davalı vekilinin yerinde görülen yetki itirazının kabulü ile davanın esasına girilmeksizin mahkemenin yetkisizliğine ve yetkili mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun tespitine karar verildiği, dosyanın mahkememizin … esasına tevzi olunarak yargılamaya devam olundu.
Mahkememizin 26/10/2022 tarihli celse ara kararı gereği, davacının adresi itibariyle … Nöbetçi ATM ye talimat yazılarak davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından aldırılan raporda, Davacının 2021 yılı ticari defterlerinin e-defter statüsünde olduğu, E-defterlerin berat onaylarının yasal süresi içinde yaptırıldığı ve kayıtların Muhasebe Sistemi Uygulamaları Genel Tebliğine (…) ve VUK hükümlerine uygun olarak tutulduğu, HMK 222 maddesi gereğince sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı tespit edilmiş olup, takdir mahkemenize ait olmak üzere yapılan inceleme de; davacı tarafından davalı adına kesilen; 31.08.2021 tarihli … no.lu faturaya istinaden 175.850,78 TL, 31.08.2021 tarihli … no-lu faturaya istinaden 19.878,81 TL, 31.08.2021 tarihli … no.lu faturaya istinaden 32.887,23 TL, 31.08.2021 tarihli … no-lu faturaya istinaden 30.811,03TL olmak üzere: 259.427,85 TL iade fatura alacağı ve takibe konu edilmeyen iade faturalarının mahsubu ile 08/10/2021 vadeli 100.000,00 TL vadeli çek alacağı ile birlikte 359.427,85 TL alacağı olduğu, … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında 04/10/2021 icra emri tarihi itibariyle talep edilebilecek asıl alacağın 259.427,85 TL, işlemiş faizin 476,21 TL olmak üzere toplam alacak 259.904,06 TL (talep 262.079,95 TL) … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında 14/10/2021 icra emri tarihi itibariyle talep edilebilecek asıl alacağın 100.000,00 TL işlemiş faizin 642,47 TL olmak üzere toplam alacak 100.642,47 TL (talep 100.229,45 TL) olarak hesaplandığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirdiği görüldü.
Mahkememizin 12/04/2023 tarihli celse ara kararı gereği, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davalı ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek taraf itirazlırı gözetilerek taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi hükümleri gereğince davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının ve bayilik sözleşmesi hükümleri de dikkate alınarak varsa davacının işlemiş faiz alacağı miktarının tespiti için rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişiler raporunda özetle, davacı … Tic. A.Ş. (V.K.N.: 380 000 9713), tarafından Davalı … Tic. A.Ş.’a (V.K.N.: …) karşı açılan, İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasında; … Esas numaralı dosya kapsamındaki deliller doğrultusunda davaya konu ticari alacağın mevcudiyeti ve tutarının araştırılması ve tespitine yönelik yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde; davalının yasal defter kayıtları ve belgelerine istinaden davacının satışa konu emtia iadesi ve çek tahsili dolayısı ile davalıdan 359.426,35 TL tutarında alacaklı olduğu, ayrıca yasal faiz tutarının hesaplanması gerektiği, bununla birlikte davacı tarafın iade ettiği ürünlere ilişkin iade faturası haricinde bir belge sunmadığı, ürünlerin iade edilip edilmediği hususunda nihai takdirin sayın mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirdikleri görüldü.
… İcra Müdürlüğünün … Esas ve Kocaeli İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyalarının mahkememiz dosyasına UYAP Sistemi üzerinden eklendiği görüldü.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda, Davanın itirazın iptali davası olduğu, davacının … İcra Müdürlüğünün … Esas ve … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyaları ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının ise yapılan icra takibine borcu olmadığı sebebiyle itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf, davalı şirket ile arasında bebek ve yetişkinlerde kullanılan bezi, ıslak mendil, bebek bakım örtüsü gibi ürünlerin alım satımı ile ilgili ticari ilişki olduğunu, davacı tarafından satın alınan ürünlerin bedelinin davalı şirketin çek ile ödendiğini, çeklerin davalı borçlu ve başkaca cirantalar tarafından tahsil edildiğini, davacı şirket tarafından 358.427,86 TL lik malın davalı tarafa iade edildiğini ve buna ilişkin davalı şirkete iade faturası düzenlendiğini ve davalı şirketinde bu faturalara herhangi bir itirazının bulunmadığını belirtip iade edilen ürünlerin bedeli için … İcra Müdürlüğünün … Esas ve Kocaeli İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaları ile icra takibi yapıldığını, yapılan takibe davalı şirketçe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptalini istemiştir.
… İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı… Tic.A.Ş. Olduğu, borçlusunun dosyamız davalısı …A.Ş. Olduğu, takibi 262.079,95 TL takip çıkışı üzerinden başlatıldığı ve takip dayanağının muhtelif faturalar olduğu, yine … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında alacaklının davacı …Tic.A.Ş. Olduğu, borçlusunun dosyamız davalısı …A.Ş. Olduğu, takip çıkışının 100.229,45 TL olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada bilgi belgeler ile beraber dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda, 05/10/2020 tarihinde taraflar arasında bayilik sözleşmesinin imzalandığı, davacının 2021 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından davalı adına kesilen 31/08/2021 tarihli … numaralı faturaya istinaden 175.850,78 TL, 31/08/2021 tarihli … numaralı faturaya istinaden 19.878,81 TL, 31/08/2021 tarihli … numaralı faturaya istinaden 32.887,23 TL, 31/08/2021 tarihli … numaralı faturaya istinaden 30.811,03 TL olmak üzere 259.427,85 TL iade fatura alacağı ve takibe konu edilmeyen iade faturanın mahsubu ile 08/10/2021 vadeli 100.000,00 TL çek alacağı ile birlikte toplam 359.427,85 TL alacağı olduğu, … icra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle talep edilebilecek asıl alacağın 259.427,85 TL işlemiş faizin 476,21 TL olmak üzere toplam 259.904,06 TL, … icra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle asıl alacağın 100.000,00 TL, işlemiş faizin 642,47 TL olması gerektiğinin rapor edilmesi, davalı şirketin defterlerinin incelenmesi neticesinde bilirkişi raporunda da, davalının yasal defter kayıtları ve belgelerine istinaden davacının satışa konu emtia iadesi ve çek tahsili dolayısıyla davalıdan 359.426,35 TL alacaklı olduğunun ve davalı şirketin 2021 yılı davacı ile cari hesap hareketlerine bakıldığında kayıtların davacı tarafın kayıtlarını doğrular nitelikte olduğu ve dosyada yer alan iade faturalarında mal teslimi ile ilgili olarak adı yer alan …’in ilgili dönemde davalı şirketin çalışanı olduğunun tespit edildiğinin bildirilmesi karşısında davacı tarafın davalı şirketten alacaklı olduğu ve davacı tarafın davalı aleyhine icra takibi başlatmasında haklı olduğu, davalı şirketin yapılan takibe itiraz etmesinde haksız olduğu kanaatine varılarak, … İcra müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının 100.000,00 TL asıl alacak ve 229,45 TL işlemiş faiz olmak üzere 100.229,45 TL takip çıkışı üzerinden devamına ve asıl alacak 100.000,00 TL’ye takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, %20 oranındaki 20.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının 259.427,85 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak 259.427,85 TL’ye takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, %20 oranındaki 51.885,57 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının icra takibinde kötüniyetli olmadığı anlaşıldığından iptal edilen miktar yönünden davalının kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, Davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİNE ve … sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİNE,
a- … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının 100.000,00 TL asıl alacak ve 229,45 TL işlemiş faiz olmak üzere 100.229,45 TL takip çıkışı üzerinden devamına, asıl alacak 100.000,00 TL’ye takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, %20 oranındaki 20.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının 259.427,85 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak 259.427,85 TL’ye takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, %20 oranındaki 51.885,57 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının icra takibinde kötüniyetli olmadığı anlaşıldığından iptal edilen miktar yönünden davalının KÖTÜNİYET TAZMİNATININ REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 24.568,19-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.375,79-TL harcın ve … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında alınan 501,15-TL peşin harcın ve … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasında alınan 1.310,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 18.380,85‬-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 4.375,79-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 6.679,00-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 6.630,10-TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 55.948,60-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 2.652,10-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.310,33-TL’nin davalıdan, 9,67‬-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/11/2023

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.