Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/573 E. 2023/664 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/573 Esas
KARAR NO : 2023/664

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı borçlu şirket arasında … ile Led Işıklı Sifon vasıf özelliğini haiz ürünün tedariki konulu Mal Alım Sipariş Sözleşmesi 22.02.2022 tarihinde akdedildiğini, Küvet 28.07.2021 tarihinde davalı şirketin belirttiği adrese teslim edildiğini, İşbu sözleşmede yer alan küvet, … firması tarafından özel sipariş üzerine imal edilmesi nedeniyle eser olduğunu, bu nedenle sözleşmenin tarafları arasında eser sözleşmesi meydana geldiğini, avalı tarafın,… tarihinde … 3. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarnameyi göndererek; ihtarnamede ürünün ayıplı olması nedeniyle müvekkil şirkete iade ettiğini, ürünün yenisi ile değişimini aksi halde sözleşmeden dönerek müspet zararının karşılanması isteminde bulunduğunu, sözleşmeye konu malın teslim borcunun davacı şirketçe yerine getirildiği işbu ihtarnamedeki davalı taraf beyanları ile de sabit olduğunu, 24.02.2020 tarihli Teklif Formu incelendiğinde kendilerinin iade kabul etmeyeceği açıkça görüldüğünü, İsviçre’den gelen ürün paketli olarak açılmamış bir vaziyette davalının belirtmiş olduğu adrese 28.07.2021 tarihinde teslim edildiğini, ürünün evin içerisinde kurulumu için taşınması tamamen davalı çalışanları tarafından yapıldığı, taşınması noktasında herhangi bir dahli bulunmadığı gibi ürünün teslimi ile sorumluluğunun son bulduğunu, asla ayıbı kabul anlamına gelmemek kaydı ile sadece taraflar arasındaki ticari ilişki sebebi ve müşteri memnuniyeti açısından eser üzerinde inceleme yapıldığını, eserde meydana gelen ayıbın ne olduğu ya da nerede olduğunu davalının ihtarnamesinde belirtmemiş olduğunu, davacı şirket eser üzerinde yaptığı inceleme sonucunda görülmesi güç olan bir noktada yaklaşık 5 cm’lik çizik tespit ettiğini, bu çiziğin davalı şirket çalışanları tarafından eserin taşınması ya da yetkili servis tarafından kurulumu esnasında oluştuğunu, nitekim eserin iş sahibine belirtilen adreste teslimi anında çekilen fotoğraflarda da çizik tespit edilmediğini, hasar ve yararın iş sahibine geçmesinden sonra oluşan işbu çiziğe iş sahibinin katlanması gerektiğini, fakat hiçbir hukuki sorumluluğu olmayan davacı şirket tarafından, herhangi bir ayıbı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müşteri memnuniyeti ve ticari itibar adına yurt dışından getirilen özel solüsyon ile eserin tamir edildiğini, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için aksi düşülse dahi iddia edilen 5 cm’lik çizik kontrol edilerek fark edilebilecek bir ayıp niteliğinde olduğundan gözle görülür açık ayıp olduğunu, TBK m. 474/1 gereğince eserde açık bir ayıp varsa iş sahibi makul süre içerisinde bunu yükleniciye bildirmek zorundadır. Şöyle ki ;”MADDE 474/1- İş sahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.” Davalı iddia ettiği ayıbı uygun süre içerisinde kendilerine bildirmemiş olduğundan, ayıptan sorumluluğunun olmadıını, yüklenicinin eserde ayıp sorumluluğu TBK m. 474-478 maddeleri arasında düzenlendiği, Borçlar Kanunu m. 475 gözden geçirme ve bildirim külfetini yerine getiren iş sahibine, yükleniciye karşı kullanılmak üzere bazı seçimlik haklar tanımıştır. Şöyle ki: “MADDE 475- Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme. 2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme” seçimlik hakları tanınmıştır. Kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı tarafın istemi olan misli ile değişim hakkı iş sahibinin kullanacağı seçimlik haklar arasında yer almamaktadır. Davalı tarafın ihtarnamedeki misli ile değişim istemi haksız olup kabulü mümkün değildir. Her ne kadar TBK m.475’te ürünün misli ile birlikte değiştirilmesi söz konusu değilse bile, asla kabul anlamına gelmemek kaydı ile ayıbın varlıgının mahkeme tarafından tespit edilmesi halinde davalı sadece onarım ya da bedelden indirim hakkını kullanabileceğini, zira söz konusu 5 cm’lik çizik işsahibinin sözleşmeden dönmesini haklı gösterecek nitelikte olmadığını, kullanımında ve görüntüsünde de bir probleme neden olmadığını, Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da çokça karşılaşıldığı üzere bu tür bir ayıp önemsiz ayıp kategorisinde olduğunu; “Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/3081 E. 2020/2 K. 07.01.2020 tarihli kararında; “… Alınan bilirkişi raporunda eserin onarım bedeli belirlenmiş ise de, onarım ile kullanılıp kullanılamayacağı açıkça belirlenmediğinden, bu husus da ek rapor alınarak, eserin kullanılamayacak kadar ayıplı olmadığının tespit edilmesi halinde onarım bedeli belirlenerek bu miktara hükmedilmesi, eserin kabule zorlanamayacak kadar ayıplı olduğunun tespiti halinde ise sözleşmeden dönme hakkının kullanımının kabulü ile şimdiki gibi eserin iadesi ve bedele hükmedilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile sözleşmeden dönme talebinin kabulü ile bedelin iadesine karar verilmesi doğru olmadığından, verilen kararın temyiz eden davalı lehine bozulması gerekmiştir.” dönme talebinin orantısız olmaması için eserin kullanılamayacak kadar ayıplı olması gerektiği vurgulanmıştır. Yaklaşık 5 cm olan bir çiziğe karşı sözleşmeden dönme talebi hakkın kötüye kullanılmasına sebebiyet vermektedir. Davalının, yapmış olduğu ihtarda son olarak isteklerinin yerine getirilmemesi halinde 5.560,00 EURO+KDV’nin iadesini talep ettiğini, halbuki bu bedelin kendisine ödenmediğinden davalının ifa etmediği sözleşme bedelinin iadesini talep edemeyeceğini, cari hesap tablosunda da görüleceği üzere davacıya, davalının 61.354,94 TL borcu bulunduğunu, Bu cari hesap alacağının ödenmemesi üzerine, tarafımızca … 22. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 62.715,67 TL toplam alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçlu şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davalı şirketçe asıl alacağın 2.576,05 TL’si ve bu miktara isabet eden icra masrafları, kısmi kabul edilerek ödeme yapıldığını, asıl alacağın, kısmi kabul edilen 2.576,05 TL’den fazla olan kalan tümüne ve ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, Ödeme emrine yapılan itiraz üzerine davacının, 07.03.2022 tarihinde ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk gereği arabuluculuğa başvuru yapıldığını ancak 17.03.2022 tarihinde yapılan toplantı gereğince anlaşma sağlanamadığını, Netice ve Talep ; “…Yukarıda arz ve izah edilen ve Sayın Mahkemece resen gözetilecek nedenlerle; davalı şirketin … 22.İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, davalı tarafından borcun 60.127,14 TL’lik kısmına ve ferilerine haksız ve dayanaktan yoksun olarak kötü niyetli itiraz edildiğinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı firma, yukarıda yer alan adreste, inşaat, mimarlık, taahhüt işi yaptığını, yüklenici olarak üstlenmiş olduğu işlerde (genellikle inşaat işi) kullanmak üzere inşaat malzemeleri satın alarak kullanması gerektiğini, bu kapsamda olarak, o dönemde … adresinde bulunan eski bir evin yeniden inşası işini üstlendiklerinin, bu inşaatta kullanacağı bir çok malzemeyi (sözgelimi; klozet, banyo dolabı, lavabo, musluklar vb.) davacı firmadan sipariş vererek satın aldığını, tarafların arasında bu suretle, cari hesap şeklinde işleyen alım satım ilişkisi kurulduğunu, bu alım satım ilişkisi sonucunda, Davacı firma müvekkil şirketten (61.354,94.TL) alacağı olduğu iddiası ile icra takibi başlattığını, Alacaklı taraf, takip talebinde talep edilen cari hesap dökümü içinde yer alan, kendilerine hitaben düzenlenmiş 22.09.2020 tarihli … No’lu e-fatura içeriğinde yer alan 1 adet hidromasajlı küveti teslim edemediğini, bu ürün bedeli 5.560,00 Euro + %18 Kdv’si 1.000,80 Euro = 6.680,80 Euro olduğunu (fatura tarihi gün kur x 8,9591.TL’den = 58.778,86.TL) olduğunu, buna göre de, icra takibinde (61.354,94.TL) talep edilmişse de kendilerine henüz dahi teslim edilmeyen 1 adet hidromasajlı küvet bedeli olan (58.778,86.TL) kısmına haklı olarak itiraz edip, kalan (2.576,05.TL) kısmı kabul edilerek icra dairesine ödendiğini, Davacı tarafın, iş bu davada neyi talep ettiğini anlayamadık? Dava konusu iddia edildiği gibi “eser sözleşmesi”ne göre yapılan eser’in bedeli ise hani eser nerede? Dava açmadan evvel herhangi bir yediemine teslim ettiniz mi? Ya da eser’i davalıya teslimi şartlı olarak mı bu davayı açtınız? Yok eğer “eser” değil de “satış sözleşmesi” ise hani satılan mal nerede? Satılan mal alıcı müvekkilime teslim edildi mi? Yoksa mevcutta başkasına mı satıldı? davacı tarafın yukarıdaki sorulara vereceği cevap ve bu davada göstereceği tavra göre, karşı dava (birleştirme talepli yeni davalar) açma haklarının saklı olduğunu, Zira; Davacı tarafın eseri veya satılan malı (her neyse), halen dahi tarafımıza teslim edememiş olması, kendisinin her geçen gün zararına yol açtığını, yüklenici olarak işsahibine karşı gecikme cezalarına muhatap olmasından tutun da, bu malın teslim edilmemesinden ötürü evde kullanılamayan boş bir alanın yarattığı huzursuzluk da cabası olduğunu, küvetin konulacağı alanın halen boşlukta kalması, açıkta kalan elektrik kabloları nedeni ile başlıbaşına tehlike yarattığını, Cari hesap akışına göre kendilerinin davacıdan alacaklı konumuna geçtiğini, satılan mal teslim edilmediği için davacı firmaya iade faturası düzenlendiği ve itiraz edilmeksizin davacı şirketçe kabul edildiğini, 18.03.2022 tarihli …. No’lu İADE faturası (5.560,00.Euro + %18 Kdv’si 1.000,80.Euro = 6.680,80.Euro iade fatura tarihi gün kur x 16,2065.TL’den = 106.327,61.TL) olduğunu, karşı dava (birleştirme talepli) dava açma hakkının saklı olduğunu, Netice ve Talep ; “…Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının davasının reddine, red olunan kısım için davacının davalıya %20 kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini,arabulucu aşaması dahil olarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacının iddiaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 15/04/2023 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; “Davacı ve davalının incelenen 2020-2021-2022 ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu 9.2. Davacının, … 22.İcra Müdürlüğü … E. icra dosyasında 28.01.2022 tarihinde davalı aleyhine 61.354,91 TL. icra takipi yaptığı, davalının 23.02.2022 tarihinde icra dosyasına 3.510,00 TL. ödeme yaptığı, 9.3. Davacının, davalıyı 19.12.2021 tarihinde temerrüde düşürdüğü, 9.4. Yukarıdaki tespitlerden sonra Takdiri Sayın Mahkemeye Ait Olmak Üzere; Teknik bilirkişi incelemesinde ayıbın açık ayıp olduğu dikkate alındığında yukarıdaki hususlarla birlikte davalının davacıya ayıp ihbarını süresi içerisinde yapmadığı, incelemede davacının küvette ayıbı giderecek bir tamirat yapmamış ise de, ürünün kullanımını ve görünümünü bozacak bir ayıba rastlanmadığından davalının itirazları doğrultusunda ürün için herhangi bir değer düşüklüğünün söz konusu olmadığı, davacının, cari hesabında davalıdan alacaklı olduğu tutar olan 61.354,91 TL’yı talep edebileceği ve davalının, icra dosyasına ana paraya mahsuben 3.510,00 TL. ödediği dikkate alındığında; Davacının; 18.12.2021 Temerrüt Tarihi ile 23.02.2022 Ödeme Tarihine Kadar; Ana Para ; 61.354,94 TL. Faiz ; Yıllık % (%16,75 ve %15,75) Oranı ile 66 Gün için 1.770,89 TL. (23.02.2022 tarihinde davalının 3.510,00 TL. ödemesinin mahsubu sonrası) Toplam ; 59.615,83 TL. talep edebileceği 9.5. İcra inkâr ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi meselesi Sayın Mahkemenizin münhasıran yargılama yetkisine dair bir husus olduğu” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizin 07/06/2023 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereğince dosyanın daha önceden rapor alınan mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek icra takibinden sonra yapılan ödemenin TBK 100 maddesi gereğince öncelikle işlemiş faiz, icra masraflarından mahsubu gerektiğinden bu yönde hesap yapılmasının istenilmesine karar verildiği, bilirkişi…’nin 17/07/2023 tarihli ek raporunda özetle; “3.1. Davacı, 28.01.2022 tarihli icra takibinde 61.354,94 TL. ana para + 1.360,73 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 62.715,67 talepte bulunmuş olup; Tarafımca yapılan hesaplamada icra takibi ile davacının 61.354,94 TL. ana para talebinin yerinde, işlemiş faiz tutarı 1.360,73 TL. ise yerinde olmadığı hesaplanmış olup, davacının 61.354,94 TL. ana para + 1.082,54 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 62.437,48 TL. talepte bulunabileceği, 3.2. Davalının 23.02.2022 tarihinde ödediği tutardan, davacı vekiline, tahsil harcı ve cezaevi harcı kesildikten sonra icra tarafından ödenen 3.341,27 TL. dan davacının icra masrafları ve ödeme tarihine kadar işlemiş faiz tutarı tenzil edildikten sonra kalan tutar; 1.164,60 TL’nın ana para tutarı 61.354,94 TL. dan tenzil edildikten sonra; Davalı borçlunun ödeme yaptığı 23.02.2022 tarihi itibariyle davacının talep edebileceği ana para tutarının; 60.190,34 TL. alarak hesaplandığı,” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davanın 22/02/2022 tarihli mal alım sipariş sözleşmesi gereğince davacı tarafça özel sipariş üzerine üretilen hidro masajlı küvet ile led ışıklı sifonun ticari satım sözleşmesi gereğince doğan alacağın icra takibine konu edilmesi üzerine davalı borçlunun borca ve ferilerine kısmen itirazı üzerine açılan itirazın iptali davası olduğu tespit edilmiştir.
Davanın icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacının icra takibinde, taraflar arasında 22.02.2022 tarihinde Alessi Frestanding Hidromasajlı Küvet ile Led Işıklı Sifon özelliğine haiz ürün tederiki konulu mal alım sipariş sözleşmesinin akdedildiği ve bu sözleşmeye ilişkin ücretin davalı tarafından ödenmemesi sebebiyle davacının davalı aleyhine icra takibi yaptığı, davalının ise yapmış olduğu itirazda alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığını belirttiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında sözleşmenin varlığı hususunda bir itilaf olmayıp, uyuşmazlık sözleşmeye konu yapılan ürünün ayıplı olup olmadığı ve aradaki sözleşme sebebiyle davacının davalıdan talep edebileceği bir ücretin olup olmadığı noktasındadır.
Taraflar arasında 22.02.2022 tarihinde Alessi Frestanding Hidromasajlı Küvet ile Led Işıklı Sifon özelliğine haiz ürün tederiki konulu mal alım sipariş sözleşmesi akdedilmiş olup, davacı taraf ücretin ödenmediğini iddia etmekte davalı taraf ise ürünün ayıplı olması sebebiyle davacı tarafa borcu olmadığını aksine aradaki cari hesaba göre kendisinin alacaklı iddia etmektedir.
Davalının … tarihinde … 3. Noterliğinden … keşide numaralı ihtarname ile davacıya ihtar çekerek mal satış sözleşmesindeki borçlarını 7 gün içerisinde yerine getirmesini aksi takdirde 5.560,00 Euro+ KDV tutarının kendilerine iade edilmesini talep eder ihtarname çektiği davacının … tarihinde … 14. Noterliğinden … yevmiye numaralı ihtarname ile davalının ihtarnamesine itiraz edip cari hesap alacağı olan 61.354, 94 TL’nin kendilerine ödenmesini talep ettiği görülmüştür.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda; tarafların defterlerin delil vasfına haiz olduğu, davacının … 22. İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyasıı ile 28.01.2022 tarihinde davalı aleyhine 61.354,91 TL icra takibi yaptığı davalının 23.02.2022 tarihinde icra dosyasına 3.510,00 TL ödeme yaptığı, davacının 19.12.2021 tarihinde davalıyı temerrüde düşürdüğü, taraflar arasında satıma konu mallardaki ayıbın açık ayıp olduğu ve davalının ayıp ihbarını süresi içinde yapmadığı, davacının küvetin ayıbını giderecek bir tamirat yapmamış ise de , küvette ürünün kullanımını ve görünümünü bozacak bir ayıba rastlanılmadığından, ayıp sebebiyle üründe herhangi bir değer düşüklüğü olmadığı ve davalının icra dosyasına ödediği tutar düşüldükten sonra davacının davalıdan 59.615,83 TL alacaklı olduğunun tespit ve rapor edildiği ve bilirkişilerden alınan ek raporda davacının icra takibinde 62.715,67 TL talepte bulunduğu, davacının 61.354,94 TL anapara 1.082,54 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 62.437,48 TL talepte bulunabileceği, davalının 23.02.2022 tarihinde ödediği tutardan davacı vekiline cezaevi ve tahsil harcı kesildikten sonra 3.341,27 TL’den icra masrafları ve ödeme tarihine kadar olan işlemiş faiz tutarı tenzil edildikten sonra kalan tutar olan 1.164,60 TL ‘nin ana para tutarı 61.354,94 TL’den tenzil edildikten sonra davalı borçlunun ödeme yaptığı tarih olan 23.02.202 tarihi itibariyle davacının talep edebileceği ana para tutarının 60.190,34 TL olduğuna yönelik ek rapor sunulması bilirkişi raporunun ayrıntılı, irdeleyici ve hükme elverişli makine olduğu anlaşılmakla her ne kadar cezaevi harcının borçlu davalıya yükletilmesine ilişkin bilirkişinin tespiti hatalı olmuş ise de cezaevi harcının 51,52 TL olduğu bu tutarın bilirkişinin ek raprunda tespit ettiği tutar olan 60.190,34 TL’den düşülmesi neticesinde tutarın 60.138,82 TL olduğu, davacının davasını 60.127,14 TL üzerinden açtığı ve mahkemece taleple bağlılık kuralı gereği talep edilen miktardan fazlasına hükmedilmesinin mümkün olmaması sebebiyle Davanın KABULÜ ile, Davalının … 22. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİNE, takibin 60.127,14 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak 60.127,14 TL’ye takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, %20 oranındaki 12.025,42 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, Davalının … 22. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİNE, takibin 60.127,14 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak 60.127,14 TL’ye takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, %20 oranındaki 12.025,42 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 4.107,28 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 713,25 TL harcın ve icra takip dosyasında alınan 313,58 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.080,45 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 başvurma harcının ve 713,25 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen toplam 7.351,2‬0 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir gider olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1560.00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair; avacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır