Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/561 E. 2023/451 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/561 Esas
KARAR NO : 2023/451

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 03/08/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle, Müvekkil şirket ile borçlu şirket arasında pul kesimine ilişkin ticari ilişki bulunmakta olup alınan pul kesim hizmetinde ortaya çıkan hurdalar, anlaşma üzerine …’a teslim edilmesi gerekirken, firma teslim etmediği ve hurdaların teslim edilmemesinden dolayı müvekkilin uğramış olduğu zararın ödenmesi hususunda davalı tarafça anlaşma sağlanamadığını, yapılan anlaşma gereğince davalı tarafa ödeme kolaylığı olması sebebiyle, toplam tutar bir ay içerisinde ödenmesi koşuluyla 4 takside bölündüğü ve davalı tarafından ilk taksit 32.000,00-TL olarak ödendiğini, ancak diğer taksitler müvekkil şirketçe çekilen … 32. Noterliği … tarih … yevmiye numaralı ihtara rağmen ödenmediğini, müvekkilin, cari hesaptan doğan alacağını tahsil amacı ile …. 20.İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, davalı tarafından icra takibi konusu borca itiraz ettiğini, icra takibinin durdurulduğunu, davalının, icra dosyasında yapmış olduğu borca itirazında müvekkil şirkete karşı hiçbir borcu bulunmadığını iddia ettiğini, tarafların ticari defterleri incelendiğinde bu alacakların varlığı ispat edileceğini, mahkemeniz kötüniyetli olarak yapılan itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğini, dava açma haklarını kullanmadan evvel ticari arabuluculuğa başvurulduğunu, ilgili görüşmeler neticesinde 02.08.2022 tarihinde anlaşamama tutanağı tutulduğunu, bu nedenlerle yapılan itirazın geçersiz sayılmasına karar verilmesine, mahkemenin bu konuda aksi kanaatte olması halinde davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesini, kötü niyetle yapılmış itiraz sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama gideri ve ücret vekaleti karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 20/09/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle, Müvekkil şirketin, iştigal konusu lazer kesim olan bir işletme olduğunu, davacı tarafın ise müvekkile pul kesim işi yaptıran bir firma olduğunu, ilgili dosyaya konu olayda da yine davacı tarafın, müvekkile pul kesim işi için geldiğini, bir takım ödemeler yaptığını, işi yaptırdığını, yapılan işin vaktiyle teslim edildiğin, müvekkilin sorumluluğununu yerine getirdiğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi pul kesimine ilişkin herhangi bir hurda iadesi söz konusu olmadığı gibi müvekkilin ilgili firmayla buna ilişkin bir anlaşmasıda bulunmadığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi ticari defterler incelendiğinde aslında müvekkilin böyle bir borcu olmadığı ortaya çıkacağını, davacı firmayla müvekkil arasında evvelden beri bir ticari ilişki olduğu için aralarında bu ticari ilişkiye istinaden faturalaşma olduğunu ve bu faturaların bedellerini her iki taraf olarak ödediğini, birbirlerine borcu bulunmadığını, bunun yanında görüldüğü üzere dava konusu olayın yargılamaya muhtaç olmasından ötürü, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle Davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizin 06/12/2022 tarihli celse ara kararı gereği, icra takibine konu faturaların taraf ticari defterlerinde yer alıp almadığı faturalardan kaynaklı alacağın mevcut olup olmadığı, mevcut ise miktarının takip tarihi itibari ile ne kadar olduğunun mahkememizce celp edilen BA-BS formları da irdelenerek dava tarihi itibari ile mevcut alacak miktarının tespit edilmesine dair rapor düzenlenilmesine karar verilmiş olup, Bilirkişi …’in 24/04/2023 tarihli raporunda, dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ile yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucunda; Tarafların usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahipleri lehine delil kudretine haiz olduğu; dava konusu icra takibinin dayanağı hesap ilişkisinin 2022 yılındaki faturalar ve ödemelerden oluştuğu; her iki tarafın ticari defterlerinde de 2022 yılı öncesine ilişkin bir bakiye alacak görünmediği; tarafların ticari defterlerindeki kayıtların birbiriyle örtüştüğü; davacı tarafından yapılan ödemeler ve düzenlenen faturalar toplamının 209.168,73 TL olduğu; davalı tarafından düzenlenen faturalar toplamının 92.238,89 TL olduğu ve davalı tarafından toplam 32.000,00 TL ödeme yapıldığı; 14.06.2022 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan toplam 84.929,84 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirdiği görüldü.
Mahkememizce celp edilen … 20. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra takip dosyasının celp edildiği, davacı/alacaklının 118.184,31-TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 23/06/2022 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE,
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Fatura konusu alacağını varlığını ispat külfeti davacıya aittir. HMK’nın 190. maddesinde, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, TMK’nın 6. maddesinde ise taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’ nin 2016/7819 Esas – 2017/2738 Karar sayılı içtihadı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, fatura içeriği malın teslim edildiğinin ispat külfeti davacıya aittir. Davacının, yasal delillerle teslim olgusunu ispat etmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davanın ticari ilişki içindeki cari hesap ilişkisinden kaynaklandığı, 28 Temmuz 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile değişiklik yapılan 6100 sayılı HMK m. 222/3 “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir” hükmünü havi olduğu, tarafların ticari defterlerinin bilirkişi vasıtası ile incelenmesi sonucunda ibraz edilen raporda tarafların ticari defterlerindeki kayıtların birbiriyle örtüştüğü, davacı tarafından yapılan ödemeler ve düzenlenen faturalar toplamının 209.168,73 TL olduğu, davalı tarafından düzenlenen faturalar toplamının 92.238,89 TL olduğu ve davalı tarafından toplam 32.000,00 TL ödeme yapıldığı, 14.06.2022 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan toplam 84.929,84 TL alacaklı olduğu tespitlerine yer verildiği, HMK’nın 222/3 maddesi uyarınca her iki tarafın ticari defter kayıtları örtüştüğünden davacının takip tarihinde 84.929,84 TL alacaklı olduğu yönündeki tespitin davacı lehine delil olarak kabul edileceği, aksi yönde başkaca delil elde edilemediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile davalının … 20. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, takibin 84.929,84 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine, her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle takip tarihinde likit olduğu anlaşılan tutarın (84.929,84 TL) % 20’si oranında 16.985,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Davanın kısmen kabulü ile davalının … 20. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, takibin 84.929,84 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine,
Mahkememizce itirazın iptaline karar verilen asıl alacağın (84.929,84 TL) % 20’si oranında 16.985,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 5.801,55-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 1.427,38-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.374,17‬-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 1.500,00-TL bilirkişi ve 89,00-TL posta gideri toplamı olan 1.589‬,00‬-TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.141,89-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 13.428,77-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 438,95-TL’sinin davacıdan, 1.121,05-TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/05/2023

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.