Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/55 E. 2022/429 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/55 Esas
KARAR NO : 2022/429

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 13/11/2017 tarihli dava dilekçesinde; davalı sigortalının maliki bulunduğu … plaka nolu aracın olay yerini terk eden firari sürücü sevk ve idaresindeyken 01/02/2017 tarihinde yapmış olduğu kaza neticesinde … plaka nolu araç nezdinde %100 kusurlu bir şekilde hasar meydana getirdiğini, kaza sırasında müvekkili şirkete trafik sigortalı bulunan … plaka nolu aracı sevk ve idare eden sürücünün olay yerinden firar ettiğini, … plaka nolu araçta kaza sebebiyle oluşan ve ekspertiz incelemesiyle tespit edilen hasar miktarının sigortalı davalının %100 kusuruna tekabül eden kısmının tamamı olan 26.585,38-TL’nin müvekkili şirket tarafından karşı tarafa ödendiğini, meydana gelen trafik kazası neticesinde olay yerinin terk edilmesi ile Karayolları Mecburi Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B-4/f maddesinin ihlal edildiğini beyan ederek dava konusu alacaklarına ilişkin ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile, … plaka nolu araç kaydına işlenmek üzere ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği, mahkememizce dava konusu alacak ihtiyati tedbir istenilen … plaka sayılı aracın karıştığı kaza sonucu yapılan ödemeye ilişkin olmakla … araç uyuşmazlık konusu olduğundan ihtiyati tedbir talebinin H.M.K 389. Md. uyarınca kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacının Karayolları Mecburi Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B-4/f maddesini dayanak almış ise de, sürücünün olay yerini terk etmiş olması tek başına rücu gerekçesi olamadığını, Genel Şartların A.3. Maddesine göre “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” Türk Ticaret Kanunu’nun 1409/2. Maddesi gereği sigorta şirketi, müvekkil sigortalı şirketle arasındaki poliçeye göre somut olaydaki rizikonun teminat dışı kaldığım ispatla mükellef olduğunu, Sigortacı, zararın teminat dışı kaldığını veya limiti aştığı ispatla mükellef olduğunu, somut olayda oluşan zararın sigorta teminatına dahil olduğu rücu edilmesi hukuka aykırı olduğunu, dava dışı sürücünün yokluğunda atfedilen kusur kabul edilemeyeceğini, hasar gören aracın tamir ve değer kaybı masrafının fahiş olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, ya da davacıya teminat depo etmesi için süre verilmesini, davanın …’ya ihbarını, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya, … 2. Tüketici Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı, 07/06/2018 tarihli görevsizlik kararı nedeniyle mahkememize tevzii edilmekle, yargılamaya mahkememiz 2018/847 esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Dava; davacı … şirketinden trafik sigortası bulunan davalıya ait aracın kaza yapması nedeni ile davacı … şirketinin kazaya karışan dava dışı sürücü kişiye ait araç hasar ve değer kaybı için yapılan ödemenin davalıya ait aracın sürücüsünün kaza sonrası olay yerini terk etmesi nedeni ile davalı şirketten tahsili istemine ilişkindir.
,,, 2. Tüketici Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında, 17.11.017 tarihli ara kararı gereğince, davacı vekilinin talepleri değerlendirilerek, dava konusu alacak ihtiyati tedbir istenilen … plaka sayılı aracın karıştığı kaza sonucu yapılan ödemeye ilişkin olmakla, … araç uyuşmazlık konusu olduğundan ihtiyati tedbir talebinin H.M.K 389. Md. uyarınca kabulü ile H.M.K 389 ve devamı uyarınca … plaka sayılı aracın kaydına 3.şahıslara devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce, Sarıyer Belediyesi’ne müzekkere yazılarak, dava konusu aracın kaza tarihinde … Belediyesi’nde kiralık olup olmadığının bildirilmesinin istenilmesine karar verilmiş, … Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü tarafından verilen 20.12.2018 tarihli cevapta; bahse konu aracın, 2014/85182 nolu ihale kapsamında 28.11.2015-28.08.2017 tarihleri arasında …firmasından kiralanarak belediye hizmetlerinde kullanıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, 2018/847 Esas 2019/100 Karar sayısı ile 12/02/2019 tarihinde “Davacının davasının husumet nedeni ile reddine” karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davacı tarafça İstinaf edilmekle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2019/1785 Esas 2021/2172 Karar sayılı 30/12/2021 tarihli ilamı ve ” dosya kapsamında bulunan poliçe örneğine göre sigorta sözleşmesinin tarafı olarak davalı …isminin yer aldığı, taraflar arasında sigortalılık konusunda ihtilaf bulunmadığı, davalı, davacının sigortalısı olup, sigorta sözleşmesinin tarafı olduğundan ve ZMMS tarafından açılacak rücu davaları da akide karşı açılacağından yerel mahkemece; işin esasına girilerek toplanmış ve toplanacak tüm deliller bir arada değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Dava dosyasının mahkememiz esas defterinin 2022/55 Esas sırasına kaydedilmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyanın Kusur ve Hasar Bilirkişisi … ve Sigortacı bilirkişi … a verilerek; tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılıp, davaya konu kazadaki kusur ve oluşan hasar ve değer kaybının ne kadar olduğu, buna ilişkin davacı tarafından yapılan ödemeden dolayı davacının alacağının ne kadar olduğuna dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmekle, dosyamız bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından 06/04/2022 tarihinde “… plakalı aracın doğrultu değiştirme manevrasını yanlış yapma asli kusurunu işleyen kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün tam kusurlu olduğu, park halinde olan … ve …plakalı araçların sürücü/maliklerine izafe edecek kusur bulunmadığı, … plakalı araçta meydana gelen onarım zararının 18.500,00 TL olduğu, … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının 7.444,38 TL olduğu, hernekadar işleten sıfatının yer değiştirdiğinden söz edilse de, davacı sigortacının dava dışı üçüncü kişiye ödemiş olduğu maddi tazminatı KTK 95 .maddesi ve ZMMS Sigortası Genel Şartlarının B-4 maddesi 2. Fıkrası dahilinde sadece sözleşmeye taraf olan sigortacısından rücuen talep etme hakkı olduğu, ZMMS Genel Şartları 4/f maddesinde, bedeni zarara yol açan trafik kazalarında sürücünün olay yerini … ifadesini taşıdığı, somut olayın bedeni zarar oluşturmadığı, bu bağlamda işbu madde dahilinde değerlendirme yapılamayacağı, ayrıca Yerleşik Yargıtay içtihatlarında sadece sürücüsünün olay yerini terk etmesinin teminat dışı hallerden ve/veya rücu hakkına neden olacak bir neden olarak kabul edilmeyeceği, ZMMS GŞ B-4/a bendinde; tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise rücu hakkının bulunduğunun belirtildiği, ancak somut olayda, sigortalı araç sürücüsünün kasdi ve ağır kusurundan söz edilemeyeceği, davacı sigortacının, sigortalı araç sürücüsünün alkol veya uyuşturucu etkisinde olduğunu, ehliyetsiz olduğunu ispatlayamadığı, ispat yükünün davacı ZMMS sigortacısında olduğu, bu bağlamda; her ne kadar davacı … sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam ve asli kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, dava dışı üçüncü kişiye ödenen maddi tazminatın rücuen sigortalısından talep etme hakkının mevcut durumda oluşmadığı, 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespitinin hakimin yetkisinde olduğu, mahkemenin aksi kanaatinde, heyetlerince tespit edilen hasar miktarı (elbette ödendiğinin ispatı halinde) ödenen değer kaybı tazminatının davalı araç işleteninden ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte rücuen talep edilebileceği, ancak, mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı kanaatlerine ulaşıldığı” rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
Davacı, 01/02/2017 tarihinde, sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün kusuru ile meydana gelen kaza nedeniyle … plaka sayılı araçta oluşan hasar bakımından ödenen tazminatın, kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terkettiğinden bahisle davalı araç malikinden tahsilini talep etmiştir.
Davacıdan sigortalı … plaka sayılı aracın, …nolu ihale kapsamında 28.11.2015-28.08.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …firmasından belediye hizmetlerinde kullanılmak üzere … Belediye Başkanlığınca kiralandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce kusura ilişkin yaptırılan incelemede, aracın doğrultu değiştirme manevrasını yanlış yapma asli kusurunu işleyen kimliği tespit edilemeyen … plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu tespit edilmiş; olaya anında park halinde olan araçların sürücü/maliklerine izafe edecek kusur bulunmadığı; hasar ve değer kaybı yönünden yaptırılan incelemede, … plakalı aracın 01.02.2017 tarihli hasarını nedeniyle meydana gelen zararın 18.500,00 TL, değer kaybının ise 7.444,38 TL olarak hesaplanmıştır.
Davacı tarafça, kazaya kusuru ile sebebiyet verdiği anlaşılan sigortalı araç sürücüsünün ” kaza sırasında olay mahallini terketmesi” ve bu halin poliçe teminatı kapsamında kalmadığından bahisle, zarar gören üçüncü kişiye ödenen tazminatın rücuen tahsili talep edilmiş olmakla; … plaka sayılı aracın kaza sırasında, dava dışı …’nın sevk ve idaresinde olduğu, şahsın Ulaşım Hizmetleri Genel Müdürlüğüne hitaben yazılmış beyanında “01.02.2017 tarihinde saat 00:30 sularında Baş şoförlükten aldığı görev emri nedeni ile … plakalı araçla A… Caddesinde seyir halinde iken yolların kaygan olması ve yoğun sis altında olması nedeni ile kullanmakta olduğu aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek, yolun sağ kenarında bulunan çöp konteyner arına çarptığını, sonrasında savrulduğunu ve sol tarafta park halinde bulunan Passat marka araca çarptığını, araçtan inerek aracın sahibini aradığını ancak bulamadığını, çapma nedeni ile aracın lastiğinin yarıldığını gördüğünü, yarılan lastiği değiştirebilmesi için araçta stepne ve kriko olmadığı için Baş şoförlüğe gittiğini, aracının tekrar yanına geldiğinde aracın yerinde olmadığını gördüğünü, etraftaki kişilere sorduğunda aracının çekici ile otoparka çekildiğini öğrendiğini, konu ile ilgili Baş şoför …’a haber vererek evine gittiğini” beyan ettiği görülmüştür.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi Genel Şartları 4/f maddesinde bedeni zarara yol açan trafik kazalarında sürücünün olay yerini… ifadesini taşıdığı, dava konusu olayda bedeni zarar oluşturmadığı, bu bağlamda işbu madde dahilinde değerlendirme yapılamayacağı, ayrıca Yerleşik Yargıtay içtihatlarında “sadece sürücüsünün olay yerini terk etmesinin teminat dışı hallerden ve/veya rücu hakkına neden olacak bir neden olarak kabul edilmediğ, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi Genel Şartları B-4 /a bendinde; “Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise” rücu hakkının bulunduğunun belirtildiği, dava konusu olayda, sigortalı araç sürücüsünün kasdi ve ağır kusurundan söz edilemeyeceği, davacının, sigortalı araç sürücüsünün alkol veya uyuşturucu etkisinde olduğunu, ehliyetsiz olduğuna ilişkin her hangi delilin dosya kapsamında mevcut olmadığı, bu husus da ispat yükünün davacı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesini düzenleyen davacıda olduğu, sigortalı sürücünün olay yerini terk etmesi davacı … şirketi yönünden fazla teminat veya ödeme yükümlülüğü getirmemiş olduğu anlaşılmakla, dava konusu kazanın, davacının sigortalısı … plaka sayılı araç sürücüsünün % 100 oranında kusuru ile meydana gelmiş ise de, davacı tarafça … plaka sayılı araçta sigortalısının kusuru nedeniyle oluşan hasar bakımından ödenen tazminatın, sigortalı araç malikinden rücuen tahsili şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 454,02 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 373,32‬ TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 14/06/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”