Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/54 Esas
KARAR NO : 2023/378
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/09/2011
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkilinin 10/04/2007 tarihinde davalı şirkette işe başladığını, bu çalışmanın 30/08/2008 tarihine kadar devam ettiğini, müvekilinin tüccar plasiyer olarak görev yaptığını, müvekkilinin aynı davalı şirkette 01/10/2010 tarihine kadar çeşitli tarihlerde sigortalı olarak çalıştığını, davalı şirketin müvekkiline işe girerken teminat senedi adı altında senet alındığını, senet bedelinin 30.000 USD olarak hazırlandığını, vade, alacak, senet borçlu adı, adresi vs kısımlarının boş olduğunu, davalı şirketin işe giren herkesten bu şekilde senet aldığını, müvekkilinin davalı şirketten ayrıldıktan sonra başka şirketlerde çalıştığını ancak davalı şirketin müvekkili hakkında 30.000 USD bedeli ödemesi için ödeme emri gönderildiğini, ödeme tarihi olan 21/07/2010 tarihinde müvekkilinin davalı şirketle hiçbir bağlantısı kalmadığını, müvekkilinin ilgisi bulunmayan faturalar kesildiğini, faturalardaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinden teminat senedi adı altında alınan senedin … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine geçildiğini ancak senedin icra müdürlüğüne teslim edilmediğini ödeme emrinin iptal edildiğini ve senetin sonrasında icra müdürlüğüne teslim edildiğini, yine davalı şirket tarafından müvekkiline 10.000,00 TL üzerinden … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine geçildiğini, kalan 35.941,55 TL üzerinden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep etmekle %40 icra inkar tazminatına, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davacının 25/09/2008 tarihinde müvekkili ile olan ticari ilişkisi sonlandırıldıktan sonra takibin başlatıldığı 02/09/2010 tarihine kadar cari hesaba karşılık verdiğini, karşılıksız kalan evrak ile cari hesap borcunu ödemediğini ve icra takibine geçildiğini ve takibin kesinleştiğini, davacının takibin açıldığı tarih itibariyle evrak alınmamış cari hesap borcunun 9.661,15 TL’si karşılığı olmayan 30/08/2008 tarihli 10.000,00 TL bedelli şahsi çeki ve yine karşılığı bulunmayan 10/11/2008 tarihli …’ın keşide ettiği ve davacının ciroladığı 11.000,00 TL bedelli evrakın karşılığı olmadığını, davacının tüm ısrarlara rağmen borcunu ödemediğini, borçlara karşılık olarak icra takibine geçildiğini, davalının müvekkili şirkete işten ayrılış tarihi itibariyle 30.661,15 TL borçlu olduğunun sabit olduğunu beyan etmekle davanın reddine, %40’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce celb edilen … (..) 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı/alacaklı hakkında 46.321,98 TL hesap kuru 1 USD = 1,5155 TL olmak üzere 30.000,00 USD Asıl alacak, 565,48 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.565,48 USD’nin tahsili için takibe geçildiği ve takibin kesinleştiği görüldü.
Mahkememizin 2011/492 Esas 2019/587 Karar sayılı 29/05/2019 tarihli mahkeme ilamında davanın kısmen kabulü ile davacının … 27. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyasında takibe konu bono nedeniyle davalıya 15.660,98 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen miktar üzerinden (15.660,98 TL) % 40 kötü niyet tazminatı olan 6.264,39 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 30/10/2020 havale tarihli dilekçesi ile mahkeme ilamını istinaf etmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesinin 06/01/2022 tarih, 2021/269 Esas 2022/10 Karar sayılı istinaf kaldırma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Mali bilirkişi tarafından sunulan 07/03/2023 havale tarihli rapor dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı keşidecinin … 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu 30.000 USD bedelli 21/07/2010 vade tarihli bono nedeniyle davalı lehtar … Ltd. Şti.’ne bono bedelinin 35.941,55 TL sinden borçlu olunmadığına dair açılan menfi tespit davasıdır.
Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama gerekçesinde, “sanık …’un katılan ile tüccar pilasiyel ilişkisinin bulunduğu bu ilişki sebebi ile 30.000 USD tutarlı bono’nun teminat senedi olarak katılan tarafından sanık …’e verildiği, 11.000 ve 10.000 TL tutarlı 2 adet cirosu bulunan çeklerin bulunduğu ve buna karşılık olarak takibe konulduğu, her ne kadar sanık … cari hesapla çalıştığı, katılanın başka borcu olduğunu savunmuş ise de senet bedelinin katılanın borç tutarından fazla olduğu açıktır, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 23/05/2012 tarih 2011/16427 Esas ve 2012/37695 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere elinde tuttuğu senedi tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiilinin de bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşturacağı, sanıklar … …, … ve …’un fatura ve sevk irsaliyelerini katılan adına birden fazla ve birlikte düzenlemek ve kullanmak suretiyle üzerilerine atılı özel belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia, sanıkların ikrarı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından” denilerek hüküm kurulduğu, buna göre davacının senedin teminat senedi olduğuna dair iddiasını ispatladığı, senedin kesinleşen Ceza Mahkemesi kararı gerekçesine göre, ticari ilişki sebebiyle teminat olarak verildiğinin sabit olduğu anlaşılmıştır.
Kural olarak kambiyo senetleri soyut borç ikrarını içeren senetlerdir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer. Bu itibarla, dava konusu bononun teminat senedi olduğunu iddia eden davacının öncelikle bu iddiasını HMK’nın 201. maddesi uyarınca yazılı delille ispatlaması gerekmektedir.
Somut olaya gelindiğinde ise, dosya kapsamı itibariyle davacı tarafça, dava konusu bononun teminat olarak verildiğine ilişkin iddiası ispat edilmiş olmakla, senet sebebiyle davacının borçlu olduğunu ispat yükü davalıdadır.
İspat yükü kendisinde olan davalı tarafa bu iddiasını kanıtlayabilmesi için istinaf kaldırma ilamı gereğince olanak verilerek tüm delilleri toplanmıştır. Dava konusu çeklere ilişkin araştırma ilgili bankalardan yapılmıştır. Dava konusu çek asılları kaldırma ilamı öncesinde mahkememizin 13623 kasa sırasına kayıtlı olarak mahkememize sunulmuştur. Banka yazı cevaplarına göre çeklerin ödenmediği anlaşılmıştır.
Kök raporda, Müşteri… 01.01.2008 -19.09.2011 tarih aralığını içeren kayıtlarda davalının davacıdan 9.661,15 TL alacaklı olduğu ile davacının dava dilekçesinde davalının hesap dökümüne dayanarak 10.000 TL borcu kabul ettiği tespit edilmiştir.
Davalı tarafından sunulan 24.05.2018 tarihli dilekçede cari hesap bakiyesinin 9.661,15 TL olduğu, 21.000 TL’nin borçtan düşülerek kaydedildiği, çekleri tahsil edemediği, davacının cari hesabında çeklerin ödenmiş görüldüğü, iade kayıtlarının atılmadığı, bu nedenle 9.661,15 TL cari hesap alacağı göründüğü bildirilmiş ise de keşidecisi davacı olan 10.000 TL tutarlı diğer çeke ilişkin yapılan incelemede sunulan cari hesapta giriş-çıkış kaydının tespit edilemediği, davacıdan alınan ödeme olarak borcu düşürücü şekilde 10.000 TL tutarlı çekin girişinin kayıtlarda mevcut olmadığı, ancak çekin davalı elinde olduğu ve ödenmediği, 11.000 TL tutarındaki çekin de ödenmediğine ilişkin tespitler ve cari hesap ile davalının beyanları kapsamında davacının borcunun 20.661,15 TL olduğu, 10.000 TL tutarındaki cari hesapta görülemeyen diğer çekin davalının elinde olması sebebiyle alacağının karinesi olduğu ve banka cevabi yazısına göre ödenmediği gözetildiğinde 20.661,15 TL davacının borcuna ilavesi ile 30.661,15 TL davacı borcunun bulunduğu mali rapordan anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davacının … 27. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasındaki takibe konu bono nedeniyle davalıya 15.082,89 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı …’nın takibe konu bonoda keşideci olduğu, davalının ise lehtar olduğu ceza dosyasındaki tespit edilen gerekçelerle kesinleşen maddi vakıalar nedeniyle takibe konu miktar kadar davacı borçlunun borçlu olmadığını bile bile bonoyu davalının takibe koymuş olması nedeniyle takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla kabul edilen miktar üzerinden (15.082,89 TL) hesaplanan % 40 oranındaki kötü niyet tazminatı olan 6.033,16 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin değerlendirilmesinde, davacının davasında kısmen haklı olduğu ve takibe konu bono miktarı kadar borçlu olmadığı anlaşılmakla bu talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nederlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacının … 27. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasındaki takibe konu bono nedeni ile davalıya 15.082,89 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, % 40 oranındaki 6.033,16 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 1.030,31 TL karar harcının peşin ve tamamlama yolu ile alınan toplam 1.159,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 129,44 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.030,31 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Red edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı vekiline takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen toplam 828,55 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesaplanan 269,78 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarf edilen 1.000,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesaplanan 674,39 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/05/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır