Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/508 E. 2023/384 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/508 Esas
KARAR NO : 2023/384

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/07/2022
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili’nin 07.07.2022 tarihli dava dilekçesinde; Davacı ile, … ve … davalı şirketin ortakları ve münferiden temsile yetkili müdürleri olduğunu, … ve …şirket müdürlüğü yetkisini kötüye kullanarak davalı şirket aleyhine tesis ettikleri işlemlerle rekabet yasağına aykırı yeni kurdukları şirketlerle faaliyete devam etmek istediklerini, bu sebeple … 18 ATM …E sayılı dosyasında davalıların müdürlükten azli için dava ikame edildiğini, Genel Kurul Toplantısında Rekabet yasağının kaldırılması ve davacının müdürlük yetkisinin kaldırılması için karar almaya çalıştıklarını, davacının alınan kararlara olumsuz oy kullandığını ve toplantı tutanağını imzaladığını, müvekkilin toplantı yerinden ayrılmasından sonra sanki toplantıya katılmamış gibi yeni bir Genel Kurul Toplantı tutanağı düzenlendiğini, durumdan haberdar olan müvekkilinin … Ticaret Sicil Müdürlüğüne vermiş olduğu şikayet dilekçesi ile, davacıların tescil ve ilan başvurularının kabul görmediğini, davalıların sahte tutanak ile şirketin banka hesaplarına bloke koydurduklarını, davacıların 20.06.2022 tarihinde iki gündem maddesi ile, genel kurul toplantısı yapılmasına karar verdiklerini müdürler kurulu kararının gizlice oluşturulması ile yapılacak Genel Kurulun ve toplantıda alınacak kararların eşit işlem ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, TTK 414 uygun Müdürler kurulunun Genel Kurula çağrıda bulunmadığını, Yoklukla ve butlanla sakat olan 20.06.2022 tarihli OÜGK alınan kararların iptali gerektiğini, TTK 445 ve 446 ya uygun olarak gündemin 1. Maddesinde yer alan şirket müdürlerinin seçimi ve görev süresinin belirlenmesine müvekkilinin olumsuz oy kullandığı ve muhalefetin şerhini tutanağa eklettiğini, davalıların dava konusu OÜGK da kendilerini müdür seçip, müvekkilini mdürlükten azil kararı aldıklarını, Gündemin 2.Maddesinde alınan rekabet yasağının kaldırılması için her bir ortak için diğer iki ortağın yazılı izni olması gerekir iken, müvekkilinden yazılı onay alınmadan ve bu hususta muhalefet şerhli olumsuz oy kullanılmış olmasına rağmen davalıların TTK 626/2 ye aykırı biçimde kendileri için oy kullandıklarını, bu durumun TTK 445/1 e aykırı olduğundan genel kurul kararının iptalini gerektirdiğini, davalıların müvekkili ile aralarında yürttükleri çeşitli davalar ve kurdukları şirketler ile müvekkilini zarara uğratmaya gelir elde etmemeye çalıştıklarını, davalı şirketin müdürlerinden …ün 13.10.2020 de … ünvanı ile, davalı şirket ile aynı faaliyet konusunda benzer ünvanda … sicil no.su ile şirket kurduğunu, ayrıca davalının yetkili olduğu … sicil noda kayıtlı …Ltd.Şti.nin 22.11.2021 de faaliyet konusu değişikliği ile davalı şirket ile faaliyet konusunda, rekabet edecek hale getirildiğini, rekabet yasağına aykırı davrandığını, davalının, davalı şirkette yetkilisi olduğu diğer şirket adına faaliyette bulunduğunu, yapmış olduğu konsinye satışlar karşılığı normal tutarın 1/5 ne denk düşük komisyon faturaları düzenleyerek yapılan satış işlemlerinden sağlanacak karları dava dışı diğer şirkete aktardıklarını belirterek rekabet yasağına aykırı davranışlar sebebi ile şirket sermaye yapısının korunması için 20.06.2022 tarihli toplantıda alınan kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmesi ve iptalini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun şekilde duruşma gün ve saatini bildirir tebligat yapılmış olup, davalı vekilinin 31/03/2022 havale tarihli cevap dilekçesinden özetle; davacının hangi vakıayı hangi delile dayandırdığını belli olmadığından usulden reddi gerektiği, esasa ilişkin olarak davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının satılmak üzere alınan araçları geliş fiyatlarına yakınlarına sattığını, davacı ehin satın aldıkları araçları yüksek karla sattıklarını, davacının kendisini şirketin itibarında yararlanarak şirketin tek sahibi gibi davranmak suretiyle araç satışlarını gerçekleştirdiğini, genelkurul ile yetkisinin alınacağını anlayan davacının şirketin ortakları ve menfaatini gözetmeyerek bilinçli şirket aleyhine işlemler yaptığını, davacının müvekkil şirket üzerine kayıtlı araçlar üzerine rehin vermesinden şirket faaliyetlerinin durduğunu, …ın davalı şirketi zarara uğratması sebebi ile, …. firmasının kurulduğunu, şirketin kurulma amacının 0 km araç alımı olduğunu, şirketin kuruluşundan sonra davacıya alım satım yetkisi verildiğini ve kurulmuş olan firmadan payını aldığından, davacının rekabet yasağına aykırı hareket edildiği iddiasının kötü niyetli olduğunu firmanın 6 ay süren faaliyetini sona erdirerek sicilden terkini yapıldığını, dava dışı şirkette yapılan satışlarda davacının vekil olarak imzalarının yer aldığını, Davacının çift GK Toplantı tutanağı düzenlendiği iddiası ile ilgili olarak, Genel kurulun tamamlanıp imza edilmesinden sonra davacının toplantı tutanaklarına el koyduğu ve teslim etmediğini, 2. Nüshayı imzalamadığı, toplantıdaki diğer ortakların toplantıya devam ederek aynı gündem maddelerini karara bağladığı ve … Ticaret Sicil Müdürlüğüne teslim ettiklerini, davacının elinde bulunan tutanak ile ilgili şirket muahesebecisinin elektronik posta yazışmaları bulunduğunu, davacının müdürler kurulunun habersiz toplanması sebebi ile genel kurul kararlarının sakat olduğu iddiaları ile ilgili olarak, TTK 624/2 de şirket müdürlerinin genel kurulu toplantıya çağırmaya yetkili işlemleri yapmaya ve ilan ettirmeye yetkili kılındığını, genel kurul kurucu unsurlarında davet, toplantı evraklarında usule aykırılık bulunmadığını, davacının ortaklıktan çıkarılması, rekabet yasağının usule aykırı olarak kaldırılması ve konsinye faturaların fahiş derecede 1.000.-TL lik faturalarla düşük düzenlendiği iddiaların gerçeği yansıtmadığını, şirket ortaklarınca rekabet yasağını ihlal edecek davacı firmayı zarar sokacak hiç bir işlemin yapılmadığını, davacının davalı şirket ilanlarına doğrudan iletişim no.su olarak kendi iletişim bilgilerini paylaştığını, şirket adına alınan araçları yakınlarına düşük bedellerle devrini sağladığı araçların yakınlarınca kısa süre içerisinde yüksek fiyatlara satıldığı halde davalı şirkete 1.000.-TLlik tutarların konsinye bedeli olarak yansıtıldığı karların davacıya kaldığı, davacının da ortaklar arasında 3.000.-TL olarak belirlenmiş başka bir konsinye bedelini alıcıların yakını olması sebebi ile 1.000.-TL olarak fatura ettiğini, davacının şirket yetkilisi iken de kendi adına defalarca alım satımlar gerçekleştirdiğini, davacının araç satışlarından alınan kapora bedeline rağmen satışları engelleyerek şirketin itibarına yakışmayan davranışlarda bulunduğunu, davacının Satışlara ilişkin düzenlediği hatalı faturalarla şirketi zarara soktuğunu, şirket hesabında şahsi hesabına 620.000.-TL yi karşılığı olmayan şekilde zimmetine geçirdiğini, davacının şirketin menfaati olmadığı halde şirkete kayıtlı …, …,…,… ve … plaka no.lu araçlar üzerine dava dışı … lehine vermiş olduğu senetler karşılığı 3.500.000.-TL’lik rehin verdiğini, bu hususta … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, savcılık ifadesinde davacının kendisine alacağı bir araç için elden 120.000 USD verdiği paranın, araç temin edilemediğinden iadesinin gerçekleşmemesi sebebi ile 5 araç için rehin işlemi gerçekleştirdiğini, beyan ettiğini, bu tutarda bir paranın elden tesliminin 120.000 USD nin TL karşılığı 2.MTL iken, 3.500.000.-TL rehin tesliminin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının şirketin araçlarının satışını engelleyerek şirketin ticari faaliyetlerinin durmasına ve borç batağına sürüklenmesine sebep olmuş, maaşlar, kiralar ödenemediğinden anlaşmalı ihtiyati tedbir kararları sebebi ile şirketin uğradığı zararlar sebebi ile, davacının ortaklıktan çıkarılma süresinde usul ve esasa yönelik hata bulunmadığını, mahkemenin davacının talep ettiği şirket faaliyetlerin durdurulmasına karar verilmesi halinde şirketin iflasa sürükleneceğini, müvekkil firmayı bilerek zarara sokan davacının gerçekleştirmiş olduğu işlemler sebebi ile davalı şirketin 120.000.-USD borçlandığını, araçları üzerine 3.500.000.-TL rehin koydurma gibi haksız fiiller sebebi ile zarara uğradıkları gerekçeleri ile, davacının ortaklıktan çıkarılmasının haklı sebebe dayandığı iddiası ile haksız davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda dosyaya sunulan 11/04/2023 tarihli bilirkişi raporundan özetle; davalı şirketin 20 Haziran 2022 tarihli olağanüstü genel kurulu müdürler kurulu kararı alınmaksızn yetkisiz kimseler tarafından yapılan çağrı ile toplanmış olduğundan yok hükmünde olduğu, her ne kadar anılan toplantıda bütün pay sahipleri hazır bulunsa da davacıyı temsilen toplantıya katılan vekil tarafından toplantının tamamına yapılan itiraz nedeniyle çağrısız genel kurul koşullarını da taşımayan bu genel kurulun yok hükmünde olduğunu bildirmişlerdir.
Dava, limited şirket olağanüstü genel kurul toplantısının butlanın tespiti olmadığı takdirde olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talebine ilişkindir.
TTK’nun 622. maddesinde “Bu Kanunun anonim şirket genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümleri, kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanır.” hükmüne yer verilmiş olup anılan madde uyarınca atıf yapılan TTK’nun 447. maddesinde “Genel kurulun, özellikle; a)Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b)Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c)Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır.” denilerek butlanı gerektiren haller açıklanmıştır.
Aynı yasanın 445. maddesinde ise “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” düzenlemesine yer verilmiş olup 446. maddesinde ise “a)Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b)Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c)Yönetim kurulu, d)Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir.” denilmek suretiyle iptal davası açabilecek kişiler sayılmıştır.
Davacı vekilince butlan gerekçesi olarak toplantıya çağrı hususunda müdürler kurulu tarafından karar alınmadığını müvekkiline hiç haber verilmeksizin toplantı yapıldığını, diğer iki müdür ile birlikte gündem oluşturularak olağanüstü genel kurul toplantısı kararı alındığı gösterilmiştir.
Davalı şirketin ticaret sicil gazetesinin yapılan incelemesinde; ortaklarının …, …, … olduğu, 20/06/2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan karara kadar da …, … …’nun münferiden yetkili müdür olarak atandıkları, …’ün de müdürler kurulu başkanı olarak atandığı görülmüştür.
TTK’nun 617. maddesinde genel kurulun müdürler tarafından toplantıya çağrılacağı belirtilmiştir. Bununla birlikte TTK’nun 624. maddesinde “(1)Şirketin birden fazla müdürünün bulunması hâlinde, bunlardan biri, şirketin ortağı olup olmadığına bakılmaksızın, genel kurul tarafından müdürler kurulu başkanı olarak atanır.(2)Başkan olan müdür veya tek müdürün bulunması hâlinde bu kişi, genel kurulun toplantıya çağrılması ve genel kurul toplantılarının yürütülmesi konularında olduğu gibi, genel kurul başka yönde bir karar almadığı ya da şirket sözleşmesinde farklı bir düzenleme öngörülmediği takdirde, tüm açıklamaları ve ilanları yapmaya da yetkilidir. (3)Birden fazla müdürün varlığı hâlinde, bunlar çoğunlukla karar alırlar. Eşitlik hâlinde başkanın oyu üstün sayılır. Şirket sözleşmesi, müdürlerin karar almaları konusunda değişik bir düzenleme öngörebilir.” hükmüne yer verilmiş olup bu düzenleme uyarınca başkan olan müdürün genel kurulun toplantıya çağrılması, toplantıların yürütülmesi konularında olduğu gibi genel kurul tarafından aksi yönde karar alınmadığı ya da şirket sözleşmesinde farklı bir düzenleme öngörülmediği taktirde tüm açıklamaları ve ilanları yapmaya yetkili olduğu belirtilmiştir.
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin … tarihli … sayılı sayfasında davalı şirketin Olağanüstü toplantı gündemi belirlenerek toplantının 20/06/2022 tarihinde saat 10.00’da yapılacağının ilan edildiği, davacıya da Olağanüstü Genel Kurul toplantısına ilişkin çağrı tebligatının … 4.Noterliğinin… tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 08/06/2022 tarihinde yapıldığı, çağrıdan itibaren 15. günlük süre dolduktan sonra da Olağanüstü Genel Kurul toplantısının yapıldığı, tüm bu işlemlerin 6102 sayılı TTK’nun 617. ve 414. maddelerinde düzenlenen ortakların toplantıya çağrılma şekline uygun olduğu, davalı şirketin müdürler kurulu başkanı tarafından Olağanüstü Genel Kurula ilişkin toplantıya Çağrı yapmasında yasaya aykırılık bulunmadığı, Çağrı usulüne uygun olarak Olağanüstü Genel Kurul toplantısı yapılması ve tüm ortakların toplantıya katılmış olmaları sebebiyle alınan kararların butlan yada yokluk yaptırımına tabi olmasının söz konusu olmayacağı sonucuna varıldığından ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/8236 Esas 2022/3475 Karar sayılı ilamıda bu yöndedir.) bilirkişilerin davalı şirketin 20 Haziran 2022 tarihli Olağanüstü Genel Kuruluna ilişkin Müdürler kurulu kararı alınmaksızın yetkisiz kimseler tarafından yapılan çağrı ile toplanmış olduğundan yok hükmünde olduğu görüşünden ayrılınmıştır.
Davalı şirketin 20/06/2022 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul toplantısının TTK ‘nun 617 ve 414. Maddelerinde belirlenen çağrı usulüne uyularak yapıldığı, butlan veya yokluğun uygulanmasının mümkün olmadığı sonucuna varıldığından Olağanüstü Genel Kurul toplantısında alınan kararların iptal edilebilir olup olmadığına ilişkin koşulların ikincil olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davalı şirketin iptali talep edilen 20/06/2022 tarihli Olağanüstü toplantı tutanağının yapılan incelemesinde; toplantıya, ortaklar …, …, …’ın katıldığı, 1.600-TL olan şirket sermayesini oluşturan toplam 1.600 payın 534 adetinin …’e 533 adetinin …’ya 533 adedinin …’a ait olduğu, 1067 pay karşılığının toplantıda asaleten 533 payının da vekaleten temsil edildiği, davacının toplantıda vekili … tarafından temsil edildiği görülmüştür.
Olağanüstü Genel Kurul toplantısının 1. Maddesinde şirket müdürü olarak görev yapmakta olan …, …, …’nun müdürlük yetkisinin iptaline, şirket müdürlüğüne süresiz olarak … ve …’nun atanmalarına davacı …’ın olumsuz oyu diğer ortaklar … ve …’nun olumlu oyu ile oy çokluğu ile karar verildiği, davacı …’ın kullanmış olduğu ret oyuna karşı muhalefet şerhinin toplantı tutanağına geçirilmiş olduğu görülmüştür.
TTK nun 630/1 maddesi uyarınca; Limited şirketlerde genel kurul, her zaman şirket müdürünü görevden alma ve onun yerine başkasını atama yetkisine sahiptir. TTK’nın 617/3. maddesi atfı ile toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem ve öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ait hükümler-bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç- kıyasen uygulanacağı (Yargıtay 11. HD.16.10.2017 gün, 2016/3379 E. 2017/5392 sayılı ilamı) düzenlenmiştir. Müdürün görevden alınmasında TTK’nın 364. maddesinin kıyasen uygulanacağı, somut olayda Olağanüstü Toplantı gündeminde müdürlerin seçimi ve görev süresinin tespitine ilişkin maddenin bulunduğu, 6102 sayılı TTK nun 630/1. Maddesi gereğince de Genel kurulun şirket müdürü ve müdürlerini görevden alabileceğini veya yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabileceği, 20/06/2022 tarihli olağanüstü genel kurula davacı da dahil tüm ortakların katıldığı, davacının olumsuz oyuna karşılık %66 pay sahibi ortakların olumlu oyu ile davacının müdürlük görevinden alınmasına karar verildiği TTK nun 620. Maddesi gereğince salt çoğunluğun fazlası sağlanarak karar alınmış olduğundan davacının müdürlük görevinden alınarak yerine yenilerinin seçilmesine ilişkin Olağanüstü genel kurul kararlarında iptal koşulları oluşmadığı anlaşıldığından davacının 1 nolu kararın iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
20/06/2022 tarihli Olağanüstü genel kurul toplantısının 2. Maddesinde şirket müdürlerine TTK’nun 6102 sayılı 626 maddesindeki iznin verilmesine davacı …’ın olumsuz oyuna karşılık diğer ortaklar … ve …’nun olumlu oyu ile oy çokluğu ile karar verildiği, davacı … tarafından muhalefet şerhinin tutanağa yazdırılmış olduğu görülmüştür.
TTK ‘nun 626. Maddesinde;”… Müdürler ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlüdürler. 202 ilâ 205 inci madde hükümleri saklıdır. (2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş veya diğer tüm ortaklar yazılı olarak izin vermemişse, müdürler şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunamazlar. Şirket sözleşmesi ortakların onayı yerine ortaklar genel kurulunun onay kararını öngörebilir. (3) Müdürler de ortaklar için öngörülmüş bulunan bağlılık borcuna tabidir…” Şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nun “Oy hakkından yoksunluk” hususunu düzenleyen 619/son maddesinde, ortağın bağlılık yükümüne veya rekabet yasağına aykırı faaliyetlerde bulunmasını onaylayan kararlarda ilgili ortağın oy kullanamayacağı belirtilmiş olup, yine aynı Kanun’un “Özen ve bağlılık yükümü, rekabet yasağı” hususunu düzenleyen 626. maddesinin 2. fıkrasında, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş veya diğer tüm ortaklar yazılı olarak izin vermemişse, müdürlerin şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunamayacağı, şirket sözleşmesinin ortakların onayı yerine ortaklar genel kurulunun onay kararını öngörebileceği belirtilmiştir.
Davalı şirketin 24/09/2019 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, ana sözleşmesinde müdürlerin rekabet yasağına ilişkin özel bir düzenlemenin yer almadığı, ana sözleşmenin 14. Maddesinde, ana sözleşmede bulunmayan hususlar hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanacağı belirtilmiş olduğu görülmekle yürürlükte bulunan TTK’nun 626/2 maddesi uyarınca somut olayda, müdürün şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunabilmesi için diğer tüm ortakların yazılı olarak izin vermesinin gerektiği, şirket sözleşmesinin ortakların onayı yerine ortaklar genel kurulunun onay kararını öngörebileceği ancak ana sözleşmede müdürlerin rekabet yasağının kaldırılmasına ilişkin olarak bir izin verilmediği gibi bu konuda ortaklar genel kurulundan onay alınabileceğinin de belirtilmediği, bu durumda müdürün rekabet yasağının ortadan kaldırılması için tüm ortakların yazılı olarak izin vermesi gerektiği, davaya konu genel kurul toplantısına davacının bu karara karşı olumsuz oy kullandığı, bu yasal şartın gerçekleşmediği, ayrıca davaya konu genel kurul toplantısında alınan rekabet yasağının kaldırılmasına ilişkin karara şirket müdürü ortak … ve …’nun katıldığı, 6102 sayılı TTK’nun “Oy hakkından yoksunluk” hususunu düzenleyen 619/son maddesindeki ortağın bağlılık yükümüne veya rekabet yasağına aykırı faaliyetlerde bulunmasını onaylayan kararlarda ilgili ortağın oy kullanamayacağı yönündeki yasal düzenlemeye de aykırı bulunduğu, bu itibarla davalı şirket müdürlerinin rekabet yasağının kaldırılmasına ilişkin 20/06/2022 tarihli Olağanüstü genel kurul toplantısının 2. maddesinde alınan kararın yürürlükte bulunan TTK’nun 619 ve 626 maddelerine aykırı olduğu anlaşıldığından 2 nolu ortaklar Olağanüstü genel kurul kararının geçersizliğinin tespitine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davanın kısmen kabulüne, Davacının 20/06/2022 tarihli olağanüstü genel kurul kararının butlanı talebinin reddine, Davalı şirketin 20/06/2022 tarihli olağanüstü toplantısında alınan 1 numaralı kararın iptali talebinin reddine, Davalı şirketin 20/06/2022 tarihli olağanüstü toplantısında alınan 2 numaralı kararın geçersizliğinin tespitine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1- Davanın kısmen kabulüne,
A.Davacının 20/06/2022 tarihli olağanüstü genel kurul kararının butlanı talebinin reddine,
B.Davalı şirketin 20/06/2022 tarihli olağanüstü toplantısında alınan 1 numaralı kararın iptali talebinin reddine,
C.Davalı şirketin 20/06/2022 tarihli olağanüstü toplantısında alınan 2 numaralı kararının geçersizliğinin tespitine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca belirlenen karar harcı olan 179,90 TL maktu harçtan peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile eksik harç olan 99,20 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 247-TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 123,5‬0-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın red edilen kısmı üzerinden hesap edelin 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/05/2023

Başkan …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Katip …
E-imzalıdır.