Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/457 E. 2023/602 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/457 Esas
KARAR NO : 2023/602

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2022
KARAR TARİHİ : 12/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 17/06/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle, … 24. İcra Müdürlüğü …esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine başlatılan takibe dayanak yapılan …Bank, … şubesine ait, keşide tarihi 15/12/2019 olan, … çek seri nolu ve 72.500,00 TL miktarındaki çekin üzerindeki imzanın müvekkile ait olmadığını, bahsi geçen bu çeke istinaden, … 3. İcra Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile karşılıksız çek keşide etmek suçundan cezalandırılması için dava açıldığını, davaya konu çekin düzenlenme tarihinin altında yer alan imzanın müvekkile ait olmadığını, müvekkilin imzasının taklit edildiğini, davalı ile müvekkil arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, çekte cirosu olan firmalar ile de müvekkilin herhangi bir ilişkisi bulunmadığını, çekte cirosu bulunan firmalar ile müvekkilin ticari defterleri incelendiğinde bu durumun anlaşılacağını, müvekkilin … 1. 6. 8.Noterlik, …. bank … şubesinde,… Bankası … Şubesinde, …bank … Şubesinde, ….bank … Şubesinde, …bank …Şubesinde, …İlçe Nüfus Müdürlüğünde, … Tapu Müdürlüğünde imza örneklerinin bulunduğu belge asılları olduğunu, … 3. İcra Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında, şikayete ve iş bu davaya konu çek üzerindeki imzaların müvekkile ait olup olmadığı hususunda imza örnekleri alınmış ve ıslak imzaları mahkeme dosyasında bulunduğunu, müvekkilin imza örneklerinin yeniden alınması yargılamanın uzamasına sebebiyet vereceğinden bu dosyadan ıslak imzalarının temin edilmesini ya da müvekkilin ikametgah adresi olan … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak imza örneklerini alınmasını, bu nedenlerle davacı müvekkilin, davalı yana … 24. İcra Müdürlüğü …esas sayılı dosyası ile başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve … 24. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasının müvekkil yönünden iptaline, müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyetli ve ağır kusurlu olunması sebebiyle de davalı tarafın takip konusu alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 06/07/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle, Davalı müvekkilin alacağının tahsili amacı ile … 24. İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile borçlular …Tic. Ltd. Şti. Ve … Tic. Ltd .şti. aleyhine 27.02.2020 tarihinde Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu ile icra takibi başlatıldığını, davacı ve diğer dosya borçlusuna … ödeme emri gönderildiği ve davacı-borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleştiğini, davalı alacaklı müvekkilin, ticaretle uğraştığını, mal alım satımlarının karşılığını, nakit olarak tahsil ettiği gibi, çek ya da senetle yapılan ödemeleri de kabul ettiğini, dava konusu çekin icra dosyasının diğer borçlusu …Şti’nden müvekkile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle ciro yoluyla geçtiğini, davalı alacaklı müvekkile, davaya konu çek yukarıda belirttiğimiz üzere ciro yolu ile geçtiğini, müvekkilin, tüm ticari faaliyetlerinin … Tic. Ltd. Şti. ile olduğundan ve çek kendisine ciro yoluyla ve hazır olarak geçtiğinden çeki kimin düzenlediğini bilmesi gibi bir durumun mümkün olmayacağını, dava dilekçesinde, dava konusu icra takibinin dayanağı olan çeke istinaden … 3.İcra Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasından karşılıksız çek keşide etmek suçundan cezalandırılması istemiyle dava açıldığı belirtildiğini, davacı tarafından keşide edilen dava konusu karşılıksız çek nedeniyle, şirket yetkilisi … hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan dolayı şikayette bulunulduğunu, … 3.İcra Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasından yapılan yargılama sonunda sanık şirket yetkilisinin üzerine atılı “çekle ilgili karşılıksız işlemi yapılmasına neden olmak” suçunu işlediği anlaşılmakla neticeten 70.470,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, her ne kadar sanık müdafi tarafından, söz konusu ceza kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş ise de, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf incelemesi sonunda sanık müdafinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğini, bu suretle sanık hakkındaki ceza hükmü kesinleştiğini, icra ceza mahkemesi ve istinaf mahkemesi, davacı şirket yetkilisinin imza itirazına itibar etmediğini, tüm bu nedenlerle davacı tarafından ikame edilmiş olan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, imzanın davacıya ait olmadığının tespiti durumunda ise alacaklı müvekkilin kötü niyeti bulunmadığından aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına, iyi niyetli 3. kişi olan ve huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olan müvekkil aleyhine talep edilmiş olunan yargılama giderleri ve ücreti vekâletin reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizin 01/11/2022 tarihli celse ara kararı gereği, … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, davacı şirket yetkilisi …’ın dava konusu hakkında isticvap edilmesi amacıyla davacı vekili tarafından sunulan 05/09/2022 tarihli dilekçedeki adresine meşruhatlı davetiye çıkarılarak belirlenecek gün ve saatte dava konusu vakıalara ilişkin olarak isticvap edilerek imza incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, talimat mahkemesince davacı şirket yetkilisi …’ın imza örneklerinin huzurda alınarak mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından müvekkili davacı şirket yetkilisi …’ın imza örneklerinin bulunduğu kurumlar bildirilmiş olup, bildirilen evrak asılları ilgili kurum ve kuruluşlardan celp edilerek mahkememiz yazı işleri müdürlüğü kasasında muhafaza altına alınmıştır.
Mahkememizin 06/07/2023 tarihli ara kararı gereği, Dosyada bulunan deliller ve dosya kapsamında bulunan tüm imza örnekleri ve belge asılları incelenerek dava konusu çekteki imzanın davacı eli ürünü olup olmadığının tespiti konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi …’ın 17/08/2023 tarihli raporu ile, İnceleme konusunu oluşturan …bank … Şubesi’ne ait … Ltd. Şti. adına yazılı, keşidecisi …Ltd. Şti. olan … 15/12/2019 keşide yer ve tarihli, … çek seri numaralı, 72.500 TL bedelli çek aslının ön yüzde yer alan keşideci imzasıyla, davacı …’a ait imzalarının göstermiş oldukları işleklik dereceleri, alışkanlıkları, tersim, istif, meyil, seyir, sürat ve istikamet gibi grafolojik ve grafometrik özellikleri bakımından incelenmiş ve çek aslının ön yüzünde atılı bulunan keşideci imzasıyla mukayese konusu davacı …’ın imzalarının birbirlerine kıyasen farklı yapı ve görünümde olması nedeniyle çek aslının ön yüzünde atılı bulunan keşideci imzasının davacı … şirketi yetkilisi …’ın imzası olmadığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirdiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların arasındaki uyuşmazlık; … 24. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takibe konu 15/12/2019 keşide tarihli, 72.500-TL bedelli, … seri numaralı çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığına ilişkindir.
Kural olarak, imzası inkar edilmeyen senetlere karşı açılan menfi tespit davasında ispat yükü davacı borçludadır. Ancak senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzasının borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir. (Yargıtay HGK’nın 2006/12-259 Esas,2006/31 Karar sayılı kararı).
Senede karşı mutlak defiler, senet hamili olan herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde imzaya ilişkin iddiası mutlak def’idir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun; “Yazı veya imza inkârı” başlıklı 208. maddesi; “(1) Taraflardan biri, kendisi tarafından düzenlendiği iddia edilen bir belgedeki yazı veya imzayı inkâr etmek isterse, sahtelik iddiasında bulunmalıdır; aksi hâlde belge, aleyhine delil olarak kullanılır. (2) Bir belgenin sahteliği iddia edildiğinde, belgenin mahkemeye verildiği tarih yazılıp mühürlenerek, saklanması için mahkemece gerekli tedbirler alınır. (3) Bir belgenin sahteliğini iddia eden kimse, bunu aynı mahkemede ön sorun şeklinde ileri sürebileceği gibi, bu konuda ayrı bir dava da açabilir. (4) Resmî bir senetteki yazı veya imzayı inkâr eden tarafın bu iddiası, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir. Asıl davaya bakan hâkim, gerekirse bu konuda imza veya yazıyı inkâr eden tarafa, dava açması için iki haftalık kesin bir süre verir”; “Yazı veya imza inkârının sonucu” başlıklı 209. maddesi; ”(1) Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (2) Resmî senetlerdeki yazı veya imza inkâr edildiğinde, senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olursa, bu senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (3) Senede dayanılarak verilmiş olan ihtiyati tedbir, o senet hakkındaki sahtelik iddiasından etkilenmez ve gerektiğinde senet sahibi haklarının korunması için yeni tedbirler talep edebilir” “Sahtelik incelemesi” başlıklı 211. maddesi ise;“(1) Bir belgenin sahteliğinin iddia edilmesi durumunda, bu hususta karşı tarafın açıklamaları da dikkate alınarak, aşağıdaki sıra ile inceleme yapılarak öncelikle karar verilir: a) Hâkim, yazı veya imzayı inkâr eden tarafı isticvap ettikten sonra bir kanaat edinememişse, huzurda bu kişiye yazı yazdırıp imza attırmak suretiyle elde ettiği belge ve diğer delilleri değerlendirir. Hâkim, sahtelik konusunda başka bir incelemeye gerek duymadan karar verebilecek durumda ise gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle, senedin sahteliği hakkında bir karar verir. İsticvap için mahkemeye davet edilen taraf, belirtilen günde hazır bulunmadığı takdirde, inkâr etmiş olduğu belgedeki yazı veya imzayı ikrar etmiş sayılır; bu husus kendisine çıkartılacak davetiyede ayrıca ihtar edilir. b) (a) bendi hükmüne göre yaptığı incelemeye rağmen, hâkimde sahtelik konusunda kesin bir kanaat oluşmamışsa, bilirkişi incelemesine karar verir. Bilirkişi incelemesinden önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar, ilgili yerlerden getirtilir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar. Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir” şeklinde düzenlemeler içermektedir. Buna göre, 6100 Sayılı HMK’nın 211/a. maddesine göre yapılan incelemeye rağmen hâkimde sahtelik konusunda kesin bir kanaat oluşmamış ise 6100 Sayılı HMK’nın 266. ve devamı maddelerine göre çözümü özel veya teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesine karar verilir.
Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca, inkâr edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgelerde bulunan ilgili kişiye ait mukayeseye elverişli yazı ve imzalar temin edildikten sonra sahtelik iddiasına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılması gerekir (Yargıtay HGK’nın 2019/(23)6-128 esas ve 2021/1133 karar sayılı kararı). Mahkememizce de anılan karara istinaden davacının imza incelemesine esas imza örnekleri ilgili kurumlardan celp edilmiş ve ATK’ya gönderilmiştir.
“….Senetteki imzanın inkarı halinde, imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü belgeyi elinde bulunduran senet alacaklısına aittir. İmzada sahtecilik iddiası kambiyo senetlerinde mutlak defi olup, lehdar ve ciro yolu ile hamil olan cirantalara ve son hamile karşı ileri sürülebilir…” (Yargıtay 11. HD 2020/5093 E. 2021/5318 K.) Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere, çekteki sahtecilik iddiasının mutlak defi olarak herkese karşı sürülebileceği, burada ispat yükünün çekteki imzanın davacıya ait olduğunu iddia eden tarafa ait olacağı açık olup, davalı tarafça, çekin altındaki imzanın davacıya ait olduğu kanıtlanamamıştır. Nitekim mahkememizce alınan ve içerdiği gerekçe itibari ile denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınabileceği kanaati oluşan bilirkişi raporunda da, takibe konu çekteki imzanın davacıya ait olmadığı tahkik ve tespit edilmiştir. Bu hali ile takibe imzaların davacıya ait olmadığının tespit edilmiş olması dikkate alınarak davanın kabulü ile, … 24. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından takibe konu 15/12/2019 keşide tarihli, 72.500-TL bedelli, … seri numaralı çek yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafça, davalının çekteki imzanın davacıya ait olduğunu bile bile takibe koyduğu yönünde kötü niyetli olduğuna dair iddianın ispatlanamamış olması nedeniyle kötüniyet tazminatı isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulü ile, … 24. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takibe konu 15/12/2019 keşide tarihli, 72.500-TL bedelli, … seri numaralı çek yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 4.952,47-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 1.238,12-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.714,35‬‬-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.238,12-TL peşin harç ile 80,70-TL başvurma harcı olmak üzere 1.318,82‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 180,00-TL posta ve tebligat gideri ile 2.000,00-TL bilirkişi gideri toplamı olan 2.180,00‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.600,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/09/2023

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.