Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/450 E. 2023/372 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/450 Esas
KARAR NO : 2023/372

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 15/06/2022
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

Mahkememizdeki menfi tespit davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle;müvekkilin kardeşi müteveffa …’ın borçlu sıfatıyla davalıya vermişolduğu senetlere istinaden davalı tarafından müvekkili aleyhine … 18. İcra Dairesinin … E sayılı dosyası ile kambiyo senedinden kaynaklanan icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibin müvekkilin kardeşi …’ın vefat etmesi üzerine davalının … 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin …E. sayılı dosyası ile talep ettiği veraset ilamına dayanılarak müvekkiline karşı yöneltildiğini, ancak müvekkil aleyhine takibe devam edilmesi açıkça usule aykırı olduğunu, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek icra dosyası alacaklısına karşı borcu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve davalı yanın kötü niyetli olmasından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesini özetle: dava ile davacı aleyhine takip başlatılan …’ın mirasçısı olduğunu, mirası kayıtsız şartsız reddettiğini ve … 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 13.07.2021 tarih ve … E. ..K. sayılı kararı ile reddin kabul edildiğini iddia ettiğini, bu kapsamda takip konusu borç miktarı kapsamında borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; muris borçlu …’ın mirasçılarına karşı başlatılan bonolara dayalı icra takibinden dolayı davacı mirasçının mirası reddetmesi nedeniyle açmış olduğu menfi tespit davasıdır.
Y. 13. HD. 15.5.2013 T. 2013/13939 E. 2013/13581 K. Sayılı ilamı;”Davacı, davalının şirketten 14/04/2005 tarihinde taksitle beyaz eşyalar satın aldığını, karşılığında … tarih ve … nolu sözleşme ve sözleşmede dökümü yapılmış olan 17 adet bonoyu imzalayarak teslim ettiğini, bonoların ilk altı adetini ödediğini, 25/11/2005 tarihindeki 150,00 TL lik bononun 50,00 TL sini ödediğini,toplam 1.560,00 TL lik borcu kaldığını, bu borcun ödenmemesi nedeniyle … 6.İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında icra takibi yaptıklarını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, alacağın sözleşmeye dayalı olması nedeniyle zaman aşımına uğramadığını iddia ederek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalılar arasında 4077 sayılı yasada tanımlanan şekilde beyaz eşya satımına ilişkin sözleşme ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Bu durumda mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi yok ise ara kararıyla davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken..” şeklindedir.
İstanbul BAM 46. HD. 31/03/2022 T.2022/850 E. 2022/765 K. Sayılı ilamı;”Dava, beyaz eşya alım-satımı kaynaklı menfi tespit davası olup ilk derece mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı davalı taraftan beyaz eşya alıp bedelini ödediğini, alım esnasında davalıya verilen senedin bu nedenle bedelsiz kaldığını iddia etmektedir.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ise de 6502 sayılı yasanın 4/5 maddesi gereğince davacının bedelsizlik iddiasında bulunduğu senet tüketici senedi mahiyetindedir. Zira hukuki ilişki keşideci ile lehdar arasında kalmış olup 3. Kişi ye de davaya konu senet devredilmemiştir.” şeklindedir.
Davalı vekili tarafından, müvekkili şirket ile borçlu muris … arasında imzalanan 25/03/2021 tarihli taksitli satış sözleşmesi 11/04/2023 havale tarihli dilekçesi ile dosyaya sunulmuştur.
Davalı alacaklı tarafça icra dosyasında takip talebi ekine borçlu muris ile yapılan beyaz eşya alımına dair taksitli satış sözleşmesinin sunulduğu görülmekle takibe ve davaya dayanak bonoların bu sözleşme gereğince davalı alacaklıya verildiği anlaşılmıştır.
Muris …’ın İTO ve ticaret sicil gazetesine göre tacir olmadığı görüldü.
Vergi dairesi cevabi yazısına göre de murisin tacir olmadığı anlaşıldı.
TKHK’nın tüketici mahkemeleri başlıklı 73/1. maddesine göre; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir”. Dava konusu somut olayda, davacının keşide ederek davalı şirkete verdiği dava konusu bonoların muris ile davalı alacaklı arasındaki beyaz eşya alımına dair taksitli satış sözleşmesi kapsamında düzenlenmiş olmasına ve dosya kapsamına göre muris tarafından ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket edildiğinin anlaşılmasına göre muris tüketici sıfatına sahiptir. Davalı ise taksitli satış sözleşmesi nedeniyle düzenlendiği anlaşılan bonoların lehtarı olduğundan taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici işlemi niteliğindedir. Dava konusu uyuşmazlık TKHK kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılarak Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,
3-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/05/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”