Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/423 E. 2022/838 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/423 Esas
KARAR NO : 2022/838

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/01/2016
KARAR TARİHİ : 30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ZMM trafik sigortası ile sigortalı olmayan … plakalı aracın 17/10/2012 tarihinde … sevk ve idaresindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu müvekkilinin eşi olan …’ın vefat ettiğini, kendi kusuru ile hayatını kaybeden dava dışı …’ın mirasçılarına sigorta şirketleri tarafından destekten yoksun kalma tazminatı ödenmediğini, davanın açılmasının zaruri olduğunu bildirmekle fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL’nin davalı şirketten tahsil edilerek müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: dava konusu kaza tarihinin 17/10/2012 tarihinde gerçekleştiğini 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, trafik sigortası genel şartlarıda yapılan değişiklik ile sürücü vefatlarının teminat dışında olduğunu, sürücü mirasçılarının sürücünün kusuruna dayanarak tazminat talep etmelerinin mümkün olmadığını, müteveffanın kask takmadan motosiklete bindiğini, tazminat hesabında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müteveffanın alkollü olarak araç kullandığını bildirmekle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/10/2012 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, …’ın kazada vefat ettiğini, vefat sebebiyle eşi ve kızının destekten yoksun kaldığını, aracın sigortasının bulunmadığını belirterek öncelikle … 5 ATM’nin … Esas dosyası ile birleştirilmesini 40.929 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete herhangi bir başvurunun bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, kazaya karışan aracın cinsinin tespiti gerektiğini, müterafik kusur indirimine gidilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizin 2016/71 esas 2019/1327 karar 18/12/2019 tarihli mahkeme ilamında, ana dava yönünden Meryem Yılmaz yönünden açılan davanın reddine, birleşen dava açısından, 92.406,89 TL tazminatın 19/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı güvence hesabından alınarak davacı …’a verilmesine yönelik karar verilmiştir.
Davacı vekili 24/02/2020 havale tarihli dilekçesi ile mahkeme ilamını istinaf etmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
İstanbul 9. Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2020/892 esas 2022/685 karar sayılı 07/04/2022 tarihli istinaf kaldırma ilamı; “Müteveffanın babası … 12/03/1999 tarihinde ve annesi … da 15/04/1999 tarihinde vefat etmiş olduğundan, diğer bir ifade ile müteveffadan önce vefat etmiş olduklarından pay hesabına ve ayrıca, asıl kusur desteğe yansıtılamayacağı gibi, müterafik kusur da aynı şekilde desteğe yansıtılamayacağından, müterafik kusura yönelik istinaf itirazları yerinde değildir.
Somut uyuşmazlıkta, birleşen davanın, 19/07/2017 dava tarihi itibarıyla 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olduğundan, birleşen dava açısından sigorta şirketine başvuru dava şartına yönelik istinaf itirazı yerindedir. Bu kabul ile mahkemece davacı tarafa birleşen dava açısından başvuru dava şartının tamamlanması için ara karar kurularak mehil verilmelidir.
Somut olaya bakıldığında; birleşen dosyada davacı eşin dava devam ederken (10/04/2019 tarihinde … ile) evlenmiş olduğu, somut gerçeğin bulunduğu durumda, varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı; destek alacaklısı olan davacının ancak eşinin ölüm tarihi ile kendisinin yeniden evlendiği tarih aralığı için tazminata hak kazanabileceğinden, Mahkemenin “tanık beyanına itibar edilerek davacının kazadan hemen sonra bir başkası ile imam nikahlı olarak evlendiği anlaşıldığından davacının destek tazminatı talep hakkının söz konusu olmayacağı” gerekçesiyle esas davadaki talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu hususa yönelik istinaf itirazı yerindedir. (Emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2021/87 E. ve 2021/3332 K. sayılı kararı).
Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
” şeklindedir.
Mahkememizce İstinaf ilamı kapsamında yeniden tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 11/11/2022 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda; Dosyada mevcut belgelere göre olay, müteveffa …’ın kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmadığı belirtilen ve dava dışı Dudu Taş adlı kişi adına kayıtlı olan … plakalı aracı kullanırken tek taraflı ve %100 kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası şeklinde meydana gelmiştir.
… Hesabı Yönetmeliğinin ilgili maddeleri aşağıdaki gibidir.
Hesaba başvurulabilecek haller
MADDE 9 – (1) (Değişik: RG-19.06.2009-27263) Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak;
a) Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b)Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
c) Zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları için,
ç) Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için,
d) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada,13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için başvurulabilir.
c)Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/17-787 E, 2012/92 K ve 22.02.2012 tarihli kararında ile özetle; “…Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı; dolayısıyla tam kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun, işletenin desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten tam kusurlu, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğuna göre, davalı sigorta şirketinin zararın tamamından sorumlu olduğu ve davacıların davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecekleri, oyçokluğu ile kabul edilmiştir. Şu hale göre, yerel mahkemece, davacıların, desteklerinin işleteni olduğu araçta, sürücünün tam kusuru sonucu meydana gelen trafik kazası sonucu, vefat etmiş olması nedeniyle, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla, zorunlu mali sorumluluk sigortacısını hasım göstererek dava açabileceğinin kabulü….” demektedir. Bu durumda;
d)22.02.2012 tarihli HGK’na ve … Hesabı Yönetmeliğine göre davacıların, müteveffanın kusuru nispetinde davalı … Hesabından destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunabileceği esasına ve %100 kusur oranına göre zarar tutarı belirlenerek Sayın Mahkemenin takdirine sunulacaktır.
Davalı tarafından dava konusu tutarın davacılara rücu imkanı bulunması nedeniyle alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiği iddia edilmiştir. Ancak araç maliki ve buna göre sigorta yaptırması gereken kişi dava dışı … isimli kişidir. Araç sigortalı olsa idi yukarıda belirtilen HGK göre davacılar sigorta şirketinden destek tazminatı talep edebilecek olup, bu durumda da ödenen tutarın araç sürücünü(desteğe) ve buna bağlı olarak da davacılara rücu imkanı bulunmayacaktır. Bu hususlara göre davalının alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiği yönündeki iddiasına ilişkin takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye aittir.
MÜTEVEFFANIN YAŞI VE BAKİYE ÖMRÜ
05.07.1971 doğumlu olan müteveffa …, 17.10.2012 vefat tarihinde (41)yıl, (3)ay, (12) günlük olup, (41)yaşında kabul edilerek P.M.F. tablosuna göre bakiye ömrü (29) yıl ve muhtemelen (70) yaşına kadar yaşayacaktır.
Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarıyla kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmekte olup, müteveffanın aktif çalışma hayatının (60) yaşına kadar süreceğinin kabulü ile bakiye ömründe zarar gördüğü aktif hayat süresi (19) yıl ve pasif devresi (10) yıldır.
HAK SAHİPLERİ VE DESTEK SÜRELERİ
Müteveffa …’ın anne ve babası kazadan önce vefat ettiğinden müteveffanın anne ve babası dikkate alınmayacaktır.
Müteveffanın kızı … kazadan yaklaşık 1 ay sonra dünyaya gelmiştir. Kaza tarihinde cenin olan ve kazadan sonra sağ olarak dünyaya gelen müteveffanın çocuğu …’un yasal olarak destek tazminatı talep hakkı bulunduğundan kızı … bakımından da zarar hesabı yapılacaktır.
BAM kararı dikkate alınarak davacı eş bakımından yeniden evlendiği 10.04.2019 tarihine kadar, davacı kız çocuğu bakımından Yargıtay’ca muhtemel evlenme ve muhtaçlık yaş sınırı olarak kabul edilen 22 yaşına kadar müteveffanın desteğinden yoksun kaldıkları süreler aşağıdadır.
1)Davacı Eş …’in maddi zararı; 6,5 yıllık işlemiş ıskontosuz aktif devre maddi zararı 91.814,53 TL x 2 /5 pay x 100% kusur = 36.725,81 TL
2)Davacı Kızı …’un maddi zararı; 7 yıllık işlemiş ıskontosuz aktif devre maddi zararı 105.180,14 TL x 1 / 5 pay x 100% kusur = 21.036,03 TL, 15 yıllık işleyecek ıskontolu aktif devre maddi zararı 356.854,32 TL x1/5 pay x 100% kusur = 71.370,86 TL, Hak sahibi Kızı …’un 22 yıllık maddi zarar toplamı 92.406,89 TL dir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava ve birleşen dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 17/10/2012 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında …’ın vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı davası açılmıştır.
Mahkememizce davacı tarafa birleşen dava açısından başvuru dava şartının tamamlanması için ara karar kurularak mehil verilmiş olup davacı tarafça bu dava şartı eksikliği giderilmiştir.
İş bu kaza 01.06.2015 tarihinden önce meydana geldiğinden somut olaya 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarının uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Kazaya karışan … plakalı aracın silindir hacmi 97 cm3 ve niteliği motosiklet gözüktüğünden iş bu kaza davalının sorumluluk kapsamında yer almaktadır. 17.10.2012 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalının zorunlu trafik sigortası poliçesine istinaden sorumluluk limiti 225.000,00 TL dir.
Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesine göre; davalıya yapılmış bir başvuru belgesi bulunmadığından davalı eş yönünden iş bu davanın açıldığı 22.01.2016 tarihinde, kızı … bakımından birleşen davanın açıldığı 19.07.2017 tarihinde temerrüt gerçekleşmiş olacaktır.
Ana dosyada, davacı eş dava devam ederken 10/04/2019 tarihinde … ile evlendiği, somut gerçeğin bulunduğu durumda, varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı; destek alacaklısı olan davacının ancak eşinin ölüm tarihi ile kendisinin yeniden evlendiği tarih aralığı için tazminata hak kazanabileceği kaldırma ilamında belirtilmekle kaldırma ilamı doğrultusunda aktüer bilirkişiden yeniden rapor alınmış olup hükme elverişli bu raporda, 17.10.2012 tarihinde meydana trafik kazasında davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre …’ın vefatı nedeniyle davacı Eş …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 36.725,81 TL olduğu, davacının maddi zararının poliçe limitleri içinde kaldığı, eşin destek zararı bakımından temerrüdün iş bu davanın açıldığı 22.01.2016 tarihinde gerçekleştiği, davacı Kızı …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 92.406,89 TL olduğu, davacının maddi zararının poliçe kapsamında ve limitleri içinde kaldığı, …’nın destek zararı bakımından temerrüdün birleşen davanın açıldığı 19.07.2017 tarihinde gerçekleştiği, sigorta poliçesi bulunmayan aracın kullanım şekli hususi hususi olduğundan yasal faize hükmedilmesi gerektiğinden ana dava açısından; davanın kısmen kabulü ile 36.725,81 TL tazminatın 22/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen dava açısından; davanın kısmen kabulü ile 92.406,89 TL tazminatın 19/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ana dava açısından; davanın KISMEN KABULÜ ile 36.725,81 TL tazminatın 22/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.508,74 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL + 628,69 TL ıslah harcından oluşan toplam 657,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.850,85 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harç ile 628,69 TL ıslah harcından oluşan toplam 657,89 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 3.867,5‬0 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan yargılama neticesinde 767,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacı tarafın üzerinde bırakılmasına,
-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davalı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere masraflarından oluşan toplam 180,00‬ TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan yargılama neticesinde 144,30 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davalı tarafın üzerinde bırakılmasına,
-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
2-Birleşen dava açısından; davanın KISMEN KABULÜ ile 92.406,89 TL tazminatın 19/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 6.312,31 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 139,80 TL + 85,38 TL ıslah harcından oluşan toplam 225,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.087,13‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 139,80 TL peşin harç ile 85,38 TL ıslah harcından oluşan toplam 225,18 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere masrafından oluşan toplam 165,00‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 14.785,10 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokulğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/11/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”