Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/357 E. 2023/728 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/357 Esas
KARAR NO : 2023/728

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/05/2022
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 02/09/2021 tarihinde davalı … sevk ve idaresinde … plakalı araç ile müteveffa …’in yolcu konumunda olduğu, …’in sevk ve idaresindek … plaka sayılı motorsiklete … Kavşağında çarpması sonucunda ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğunu, kazadan sonra müvekkillerinin tek çocuğu olan müteveffa …’in vefat etmesi nedeniyle … 40. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası ile Taksirle Adam Öldürme suçundan dava açıldığını, dosyanın halen derdest olduğunu bildirerek şimdilik 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkillerinin tek çocuğunun vefatı nedeniyle 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, kazaya karışan … plakalı araç üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini, tek erkek çocuklarını kaybeden ve manen çöküntü içerisine giren müvekkillerinin acı ve ızdırap çektiklerini ve halen çekmekte olduklarını bir nebze olsun müvekkillerinin çektiği acı ve ızdırabın dindirilebilmesi için, müteveffanın yaşı, kazada davalı sürücünün ve diğer davalıların kusur durumu birlikte düşünüldüğünde müvekkili …. için 50.000,00 TL Müvekkili … için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın müteveffanın ölüm tarihi olan 02/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp müvekkiline verilmesini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç davalı sigorta şirketince sigortalı olup tüm davalılar tazminatın ticari temerrüt(avans) faizinden sorumlu olduğunu, Sigorta Şirketlerinin Poliçe Limiti, faizi, vekalet ücret ve masraflarından sorumlu olduğunu, sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinin 23.11.2021 olduğunu, davalılar şu ana kadar iyi niyetli bir girişimde bulunmadığından, başta kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç olmak üzere davalıların başkaca araçları ve gayrimenkulleri üzerine davamız sonuna kadar devir ve temlikinin önlenmesi açısından teminatsız olarak tedbir konulmasına karar verilmesi alacağın tahsili açısından önem arz ettiğini, müvekkilleri için şimdilik fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla10.000,00TL destekten yoksun kalmadan kaynaklı tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 23.11.2021 tarihinden itibaren diğer davalı yönünden ise müteveffanın ölüm tarihi olan 02/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp müvekkillerine verilmesine, müvekkillerinin çektiği acı ve ızdırabın dindirilebilmesi için müvekkilleri için 100.000,00 TL manevi tazminatın müteveffanın ölüm tarihi olan 02/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflarına yapılan tebligatta delillerin tebliğ edilmediğini, uyap sisteminde de bildirilen delillerin yüklü olmadığını, delillerin taraflarına tebliğ edilmesinin gerektiğini, bu nedenle H.M.K. 121 md. gereğince delillerin tebliği gerektiğinden esasa ilişkin diğer cevap ve delil sunma haklarının saklı tutulmasını, söz konusu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, somut olayda başvuru şartının yerine getirilmediğini, hmk 115 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle başvurunun reddini, başvuru; kaza sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle (6098 sayılı TBK md.53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olduğu, 6098 Sayılı TBK’nın 50. maddesi hükmü uyarınca, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğunu, davacı tarafın belirtilen belgeleri müvekkili sigorta şirketine iletmediğini, ilgili belgelerin şirkete iletilmesine gerektiğine ilişkin olarak … barkod numaralı eksik evrak müzekkeresi davacı taraflara iletildiğini, ancak davacı taraflar ilgili eksikliği gidermeden huzurda görülen davayı ikame ettiğini, sözü edilen düzenlemelere göre; zarar gören kişilerin sigorta kuruluşuna başvurmadan sigorta kuruluşu aleyhine doğrudan doğruya dava yoluna gitme haklarının bulunmadığını, davacının müvekkili şirkete müracaatında; sürücüye ait alkol raporu, soruşturma evrakları, ölüm belgesi ve otopsi tutanağı bulunmadığının tespit edildiğini, davacı tarafa, 23.11.2021 tarihli, “…” barkod no’lu müzekkere iletilerek ilgili eksik belgelerin müvekkili şirkete ibrazının istenildiğini, davacı taraflarca ilgili eksik giderilmeden huzurunuzda görülen davanın ikame edildiğini, yasal mevzuata göre başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için; gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesi ve ödeme süresi dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olmasının gerektiğini, davacıların müvekkili şirkete usulüne uygun olarak başvurmadan huzurdaki davayı ikame ettiklerini, davacının talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, her halükarda başvuranın talebine konu “destekten yoksun kalma tazminatına” ilişkin tazminat hesabının zms sigortası genel şartları a.5/ç maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasının gerektiğini, somut olayda müteveffanın müterafik kusuru bulunduğunun dikkate alınmasını, belirlenecek tazminat tutarının makul oranda indirim yapılmasını, sigortalı araç sürücüsü vermiş olduğu ifade de kaza anında müteveffanın kaskının takılı olmadığını belirttiğini, davacının haksız ve hukuka aykırı faiz taleplerinin reddini, müvekkili sigorta şirketinin manevi tazminata ilişkin bir sorumluluğunun bulunmadığını, trafik kanunu ve trafik sigortası genel şartları düzenlemelerindeki yükümlülükler yerine getirilmeden, doğrudan dava yoluna başvurulmuş olması nedeniyle, HMK 115 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın usulden reddini, her halükarda destek tazminatı hesabının ZMS sigortası genel şartları A.5/ç maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, müteveffanın somut olayda müterafik kusuru bulunduğundan olası tazminat tutarından makul indirim yapılmasını, her durumda müvekkili şirketin yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edildiği, süresi içerisinde dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Davacılar vekilinin sunmuş olduğu 24/08/2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; alınan kusur raporu sonrasında sunulan hesap raporuna göre müvekkillerinden …’ın 226.120,88 TL, …’ın 108.839,87 TL olmak üzere davacıların toplam maddi zararının 334.960,75 TL olduğunun belirtildiğini, raporlardaki aleyhe hususları kabul etmemekle birlikte, bu hususta alınacak yeni raporlardan doğacak haklarımızı saklı tuttuklarını, fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, Müvekkilleri … için talep edilen 5.000,00TL maddi tazminat miktarını 226.120,88 TL’ye , … için talep edilen 5.000,00TL maddi tazminat miktarını 108.839,87 TL’ye olmak üzere tüm müvekkilleri yönünden toplam maddi tazminatı talep miktarını HMK.m.107/2 gereğince 334.960,75 TL’ye yükselttiklerini, davacıların 100.000,00 TL’lik manevi tazminat talebiyle birlikte yeni dava değerinin 434.960,75TL olduğu, müvekkilleri …için 50.000 TL, … için 50.000 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın müteveffanın ölüm tarihi olan 02/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan davalı …’tan müşterek ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 02/09/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden müteveffa …’in desteklerinden yoksun kalınması nedeniyle araç sürücüsü … ve aracın sigortalısı olan sigorta şirketi aleyhine açılan destekten yoksun kalma tazminatı ile davalı … aleyhine açılmış manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizin 04/10/2022 tarihli celse ara kararı gereği, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek kusur durumunun oransal olarak belirlenmesi, davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının TRH 2010 ve prograsif rant yöntemine göre hesaplanması konusunda rapor alınmasına karar verilerek, dosyaya bilirkişiler Aktüerya Uzmanı .., kusur Uzmanı …, Sigorta Uzmanı …’nın sonmuş olduğu 24/10/2022 tarihli raporunda, 02.09.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
1-Kusur Durumu Değerlendirilmesi Neticesinde ;
A – …plakalı otomobili sürücüsü …’ın ölüm ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %50 (yüzde elli ) oranında eşit derecede kusurlu olduğu,
B – … plakalı motosiklet “üsü …’in motosikletin arkasında yolcu olarak bulunan denetimi ve gözetiminden sorumlu olduğu oğlu …’in ölümü ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %50 (yüzde elli) oranında eşit derecede kusurlu olduğu, ayrıca oğlunun ölümünde denetimi ve gö: den sorumlu olduğu ve yolculuğu sırasında KASK taktırmadığından dolayı, kusur oranının taktiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere tazminat hesaplanmasında oğlunun ölümü olayında müterafik kusurlu olduğu kanaatine varıldığı,
2- Aktüerya Yönünden Değerlendirme Neticesinde ;
Davalıların %50 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda vefat eden …’in geride kalan hak sahiplerinden;
a)Davacı Anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının: 68.167,04-TL (%20 müterafik kusur indirimli tutarı – 54.533,63-TL)
b)Davacı Baba …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının:42.914,37-TL olduğu,(%20 müterafik kusur indirimli tutarı – 34.331,50 TL)
3- Sigorta Kapsamı Yönünden Değerlendirme Neticesinde
a)Davacıların maddi zararları toplamının zorunlu trafik sigorta poliçe limiti içinde kaldığı,
b)Dosya münderecatına göre davalı sigorta şirketinin 17.05.2022 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, Araç sürücüsü bakımından temerrüdün 02.09.2021 vefat tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
c)Sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi gözüktüğü kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizin 31/01/2023 tarihli duruşma ara kararı gereği, tarafların rapora itirazlarının ve müzekkere yanıtlarının irdelenip değerlendirilmesi ve 2023 yılı asgari ücret değişikliğinin nazara alınarak hesaplama yapılması için ek rapor alınmasına karar verilerek, Bilirkişilerin 09/02/2023 tarihli ek raporunda, 02.09.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
1-Kusur Durumu Değerlendirilmesi Neticesinde;
25.10.2022 tarihli raporda belirlendiği gibi;
A – … plakalı otomobili sürücüsü …’ın ölüm ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %50 (yüzde elli ) oranında eşit derecede kusurlu olduğu,
B – … plakalı motosiklet sürücüsü …’in motosikletin arkasında yolcu olarak bulunan denetimi ve iminden sorumlu olduğu oğlu …’in ölümü ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %50 (yüzde elli) oranında eşit derecede kusurlu olduğu, ayrıca oğlunun ölümünde denetimi ve gözetiminden sorumlu olduğu ve yolculuğu sırasında KASK taktırmadığından dolayı, kusur oranının taktirinin Sayın Mahkemenize ait olmak üzere tazminat hesaplanmasında oğlunun ölümü olayında müterafik kusurlu olduğu kanaatine varıldığı,
2- Aktüerya Yönünden Değerlendirme Neticesinde ;
Davalıların %50 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre belirlenen zarar tutarından %20 müterafik kusur indirimi sonucu yapılan hesaplamaya göre;
Olayda vefat eden …’in geride kalan hak sahiplerinden;
a)Davacı Anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının :85.010,86 TL olduğu,
(Annenin çalışıp çalışmadığı dosya münderecatına göre tespit edilemediğinden bakım ve yetiştirme gideri anne ve babanın zararından eşit oranda indirilmiş olup, Sayın Mahkemece annenin çalışmadığının tespit ve kabulü halinde; bu konudaki Yargıtay kararlarına göre çalışmayan annenin zararından bakım ve yetiştirme gideri tenzil edilemeyeceğinden, bakım ve yetiştirme giderinin annenin zararından tenzil edilmemesi halinde annenin talep edilebilir destek zararının yukarıda belirlendiği gibi; 123.922,40 TL olacağı,)
b)Davacı Baba …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 53.766,09 TL olduğu,
3-Sigorta Kapsamı Yönünden Değerlendirme Neticesinde
25.10.2022 tarihli raporda tespit edikliği gibi;
a)Davacıların maddi zararları toplamının zorunlu trafik sigorta poliçe limiti içinde kaldığı,
b)Dosya münderecatına göre davalı sigorta şirketinin 17.05.2022 dava tarihinden önce temerrüte düştüğü belirlenememiş olup,
Araç sürücüsü bakımından temerrüdün 02.09.2021 vefat tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
c)Sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi gözüktüğü kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizin 02/05/2023 tarihli celse ara kararı gereği, dosyanın daha önce rapor alınan bilirkişi heyetinden yalnızca Aktüerya bilirkişisine tevdi ile 14/02/2023 tarihli resmi gazetede yer alan AYM iptal kararı uyarınca yeniden hesap yapılmasının istenilmesi karar verilerek, bilirkişi …’ın sonmuş olduğu 04/05/2023 tarihli ek raporunda, 02.09.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının %50 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre belirlenen zarar tutarından %20 müterafik kusur indirimi sonucu yapılan hesaplamaya göre; Olayda vefat eden …’in geride kalan hak sahiplerinden;
a)Davacı Anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 167.473,64-TL. Olduğu, (Annenin çalışıp çalışmadığı dosya münderecatına göre tespit edilemediğinden bakım ve yetiştirme gideri anne ve babanın zararından eşit oranda indirilmiş olup, Sayın Mahkemece annenin çalışmadığının tespit ve kabulü halinde; bu konudaki Yargıtay kararlarına göre çalışmayan annenin zararından bakım ve yetiştirme gideri tenzil edilemeyeceğinden, bakım ve yetiştirme giderinin annenin zararından tenzil edilmemesi halinde annenin talep edilebilir destek zararının yukarıda belirlendiği gibi; 209.753,38- TL olacağı,)
b)Davacı Baba …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 79.975,13-TL. olduğu,
c)Davacıların maddi zararları toplamının her durumda zorunlu trafik sigorta poliçe limiti içinde kaldığı,
d)Başvuru tarihine göre sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi 02.12.2021 olarak belirlenmiş olup,
Araç sürücüsü bakımından temerrüdün 02.09.2021 vefat tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
c)Sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi gözüktüğü kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizin 18/07/2023 tarihli celse ara kararı gereği, davacı vekiline davadan önce sigorta şirketine kargo yoluyla başvurduğuna dair tebliğ mazbatasını sunmak üzere 2 haftalık süre verilmiş, ara karar uyarınca mazbata sunulduğunda dosyanın yenilenen asgari ücret üzerinden yeniden tazminat hesabı yapılması için bilirkişiye tevdine karar verilerek, bilirkişi …’ın sonmuş olduğu 07/08/2023 tarihli ek raporunda, 02.09.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının %50 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre belirlenen zarar tutarından %20 müterafik kusur indirimi sonucu yapılan hesaplamaya göre; Olayda vefat eden …’in geride kalan hak sahiplerinden;
a)Davacı Anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 226.120,88-TL olduğu, (Annenin çalışıp çalışmadığı dosya münderecatına göre tespit edilemediğinden bakım ve yetiştirme gideri anne ve babanın zararından eşit oranda indirilmiş olup, Sayın Mahkemece annenin çalışmadığının tespit ve kabulü halinde; bu konudaki Yargıtay kararlarına göre çalışmayan annenin zararından bakım ve yetiştirme gideri tenzil edilemeyeceğinden, bakım ve yetiştirme giderinin annenin zararından tenzil edilmemesi halinde annenin talep edilebilir destek zararının yukarıda belirlendiği gibi; 281.148,63-TL olacağı,)
b)Davacı Baba …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 108.839,87-TL. olduğu,
c)Davacıların maddi zararları toplamının her durumda zorunlu trafik sigorta poliçe limiti içinde kaldığı,
d)Başvuru tarihine göre sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi 02.12.2021 olarak belirlenmiş olup,
Araç sürücüsü bakımından temerrüdün 02.09.2021 vefat tarihinde gerçekleşmiş olacağı, sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi gözüktüğü kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
… tarihli ve …E., … K.; 22.06.2018 tarihli ve … E., …K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararlarında da açıklandığı üzere, destekten yoksun kalma tazminatı, destek görenlerin desteğin ölümü nedeniyle uğradıkları zararın giderim biçimidir. Kaynağını Borçlar Kanunu’ndan alır. Ancak bu tazminat istemi, Borçlar Kanunu’nun diğer maddelerinde düzenlenen tazminat istemleri ile eş değerde olmadığı gibi eylemin karşılığı olan bir ceza da değildir. Bu hâliyle destekten yoksun kalma tazminatı, ölümün sonucu olarak ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek, yaşamının, desteğin ölümünden önceki düzeyinde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde ve kendine özgü bir tazminat biçimidir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, 02/09/2021 tarihinde davalı … sevk ve idaresinde … plakalı araç ile müteveffa …’in yolcu konumunda olduğu, …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motorsiklete … Kavşağında çarpması sonucunda ölümlü trafik kazası meydana geldiği ve davacıların çocuğu olan …’in vefat ettiği, meydana gelen kazaya ilişkin olarak ceza dosyasında alınan raporda ve mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacı … ile davalı …’ın %50 oranında kusurlu oldukları, ayrıca davacı …’in oğlunun ölümünde denetimi ve gözetiminden sorumlu olduğu ve yolculuğu sırasında kask taktırmadığından dolayı, müterafik kusurunun bulunduğu, buna göre Yargıtay içtihatları uyarınca ayrıca %20 oranında daha kusur durumunun söz konusu olduğu, kusur tespitleri uyarınca son asgari ücrete göre yapılan aktüeryal hesaplamada davacıların toplam talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatı bedelinin 334.960,75-TL olduğunun tespit edildiği, anılan hesaplamanın Yargıtay içtihatları ile benimsenen ilkelere göre yapıldığı anlaşılmakla hükme elverişli olduğu kanaatine varılarak davanın kısmi dava olarak açıldığı da nazara alınarak 334.960,75-TL destekten yoksun kalma tazminatının 10.000-TL’sinin davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 02/12/2021 tarihinden itibaren, davalı … yönünden olay tarihi olan 02/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, 324.960,75-TL’sinin ıslah tarihi olan 24/08/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, dair karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi açısından; Borçlar Kanunu 58. maddesi uyarınca davacıların bu olay sebebiyle kişilik haklarının zedelendiği, zarar görenlerin uğradıkları manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesinin isteyebilme haklarının mevcut olduğu, kaza sebebiyle davacıların çocuklarını kaybettikleri, bu hali ile manevi kişilik değerlerinde sebep olunan eksilmenin çok fazla olduğu, davacıların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılmasının yapıldığı, manevi zarar adı ile hak sahibine verilecek olan para tutarının adalete uygun olması gerektiği, hükmedilecek para tutarının zarara uğrayanda manevi huzur doğurmayı gerçekleştirecek nitelik taşıması gerektiği, manevi tazminatın bir ceza olmadığı, mamalek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği, manevi tazminatın takdir edilmesinde ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihli gibi özelliklerin göz önünde tutulması gerektiği, Hukuk Genel Kurulunun 23/06/2004 tarihli içtihatında bildirildiği, gerçekleşen trafik kazasında davacıların vefat eden yakınlarının kusur durumu da dikkate alındığında davacılar ve davalının sosyal ve ekonomik durumları da değerlendirildiğinde takdir edilecek manevi tazminatın bir taraf için zenginleşme aracı, bir taraf içinde fakirleşme aracı olmaması gerektiği anlaşıldığından manevi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı … yönünden 50.000-TL’nin 02/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, davacı … yönünden 50.000-TL’nin 02/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların destekten yoksun kalma tazminatı istemlerinin kabulüne,
2-334.960,75-TL destekten yoksun kalma tazminatının 10.000-TL’sinin davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 02/12/2021 tarihinden itibaren, davalı … yönünden olay tarihi olan 02/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, 324.960,75-TL’sinin ıslah tarihi olan 24/08/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Davacıların manevi tazminat istemlerinin kabulü ile,
4-Davacı … yönünden 50.000-TL’nin 02/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı … yönünden 50.000-TL’nin 02/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
6-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken maddi tazminat dava değeri yönünden hesap olunan 22.881,16-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat iadesine,
7-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken manevi tazminat dava değeri yönünden hesap olunan 6.831‬,00-TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsil edilerek Hazineye irat iadesine,
8-Suç üstü ödeneğinden karşılanan; posta, tebligat müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 7.910,00-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
9-Davacılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen maddi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 52.244,11-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılar tarafına verilmesine,
10-Davacılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen manevi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsil edilerek davacılar tarafına verilmesine,
11-Arabuluculuk ücreti olan 1.600,00 TL bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
12-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/10/2023

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”