Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/317 E. 2022/537 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/317 Esas
KARAR NO : 2022/537
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/06/2018
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 06/06/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; 29/04/2018 günü saat 21:40 sıralarında sürücü … …’nın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı kamyonetin … Sokak istikametinden … Caddesine giriş yaptığı sırada … Cad. … pazarı istikametinden gelip … Caddesi istikametine seyretmekte olan sürücülüğünü müvekkil …’un yapmakta olduğu motosikletin sağ yan kısımlarıyla kendi aracının sol ön kısımlarının kavşak içi … fırını önünde çarpışması sonrası müvekkilin yaralanmasına neden olan çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, olayla ilgili olarak kaza mahallindeki polislerce tutulan kaza tespit tutanağına göre işbu kazanın oluşumunda … plakalı kamyonet sürücüsü … …’nın 2918 sayılı KTK’da yer alan sürücü kural ihlallerinden 57/1-b maddesini diğer motosiklet sürücüsü müvekkil …’un ise aynı kanunun 52/1a maddesini ihlal ettiğinden bahisle kusurlu olduklarının tespit edildiğini, meydana gele trafik kazasıyla ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığınca 2018/… sayılı dosyasıyla soruşturmanın başlatıldığı, kazada yaralanan müvekkilin … Hastanesinde tedavi gördüğünü, hastanede yapılan muayenede müvekkilin malul kalacak derecede yaralanmasının olduğunun görüldüğü, olaya karışan … plakalı aracın trafik poliçesi davalı …tarafından yaptırıldığını, meydana gelen olayla ilgili olarak davalı tarafa gerekli tüm belgeler gönderilerek başvuruda bulunulduğunu, davalı … şirketinin davayı sürüncemede bırakmak adına mükerrer, yersiz ve tatmin edici olmayan bir takım belge talebinde bulunduğunu, bu taleplerin müvekkilin mağduriyetini arttırmak ve davanın sürüncemede bırakılması amacına matuf olduğunu bildirerek müvekkilin sağlık durumunun kötüye gitmesi ve maluliyet miktarının artması ihtimaline binaen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 1.000,00 TL, geçici olarak bakıma muhtaç kalmasından dolayı hasıl olan bakıcı gideri olarak şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın davalı …den tahsili ile müvekkile verilmesine, hükmedilecek tazminatlara davalı tarafından başvuru tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 19/10/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın Balıkesir’de gerçekleştiğini, müvekkilin adresinin dava dilekçesinden görüleceği üzere İstanbul ili Şişli ilçesinde bulunduğunu, iş bu davaya yetkili Ankara Mahkemelerinin değil, İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın yetkisiz yerde açılması sebebiyle usulden reddine karar verilmesini, davaya konu sigorta şirketine dava açılabilmesi için dava açmadan önce başvuru yapılmasının gerektiği, yapılan başvuruya 15 günlük süre içerisinde cevap verilmesi gerektiğini, süresi içerisinde müvekkil şirket tarafından eksik evrakların temini için cevap verildiği, müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının geçici iş göremezliğe ilişkin talepleri poliçe kapsamında olmayıp müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, sorumluluğun SGK’dan talep edilmesinin gerektiğini, davacının geçici iş gücü kaybından doğan zararı ve bu dönemde gerçekleşecek bakıcı gideri zararları söz konusu poliçe kapsamında olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirket yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceği ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, yaralanan veya maluliyetinin olduğunu iddia eden davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının mahkemece tespiti ve tazminattan düşülmesi gerektiğini bildirerek davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması nedeniyle, davanın başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, haksız davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Dava dosyasının … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas 2019/… K. sayılı tarihli yetkisizlik kararı gereği mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep ettiği bakıma muhtaç olmasından dolayı 500,00 TL’lik bakıcı gideri talebinden feragat etmesi nedeniyle bu talebin dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kaydedilmesine karar verilmiş, mahkememizin 2020/… esas numarası alarak tevzi edilmiş, yeni esas numaralı dosyası üzerinden bu talep açısından davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek dava konusu 29/04/2018 tarihindeki kazaya ilişkin tarafların kusur durumunun oransal olarak tespiti konusunda rapor aldırılmasnıa karar verilmiş olup, 24/02/2020 tarihli ATK … İhtisas Dairesi raporunda; Sürücü … …’nın % 70 ( yüzde yetmiş ) oranında kusurlu, davacı sürücü …’un % 30 ( yüzde otuz ) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.
Mahkememizce, 28/09/2020 tarihli ara karar uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ATK kusur raporu ve maluliyet raporu değerlendirilerek davacının sürekli iş göremezlik tazminatının TRH 2010 tablosuna göre hesaplanması, sigorta poliçesi ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda
rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, aktüer bilirkişisi … tarafından ibraz edilen 12/11/2020 tarihli raporda;
“Sayın Mahkemenin 28.09.2020 tarihli celse ara kararında davacının sürekli iş göremezlik maddi zararının TRH 2010 Tablosuna göre hesaplanmasının istendiği; bununla birlikte; Sayın Mahkemenin arar karar tarihinden sonra 09.10.2020 Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin E. 2019/40, K. 2020/40, T. 17.07.2020 sayılı kararı ile 26.04.2016 tarihli 6704 sayılı kanunun 3. maddesi ve 2918 sayılı KTK nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “…. ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği; bu durumda; işbu raporda davacının maddi zararı hem Sayın Mahkemenin 28.09.2020 tarihli celse ara kararı gereği TRH-2010 %1,8 teknik faiz yöntemine göre hem de 09.10.2020 Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin E. 2019/40, K. 2020/40, T. 17.07.2020 sayılı kararı gereği PMF-1931 tablosu ve progressive rant yöntemine göre ayrı-ayrı hesaplandığı, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının TRH-2010 tablosu %1,8 teknik faiz yöntemine göre 38.755,70 TL olduğu, PMF-1931 tablosu ve progressive rant yöntemine göre 47.207,28 TL olduğu, temerrüt başlangıcının yetkisizlik kararı verilen davanın dava tarihi olan 06.06.2018 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu” görüş ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 17/11/2020 havale tarihli talep arttırım dilekçesinde; müvekkili için 1.00,00 TL olan sürekli iş göremezlik tazminat talebini 46.207,28 TL arttırarak toplam 47.207,28 TL’nin kabulüne karar verilmesini talep ettikleri ve ıslah harcını yatırdığı görülmüştür.
Mahkememizce 2019/… E. 2020/… Karar sayılı dosyasında 14/12/2020 tarihli karar verilmiş, verilen kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2021/… E. 2022/… K. Sayılı 05/04/2022 tarihli ilamında özet olarak dosyanın istinaf incelemesi için daireye gönderildikten sonra davalı vekili dilekçesiyle; davacı ile sulh olunduğunu ve davanın konusuz kaldığını, davacı ile yapılan anlaşma gereği tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekâlet ücreti talebi de bulunmadığını, davadan feragat dilekçesi nedeniyle gereğinin yapılmasını istediği, taraf vekillerinin açıkça taleplerinin, ileri sürülen sulh sözleşmesinin kapsamının, sözleşme çerçevesinde ne şekilde karar verilmesinin istenildiğinin (ileri sürülen sulh sözleşmesinin onaylanması veya sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı) yahut feragat nedeniyle davanın reddinin istenilip istenilmediği ve bu ihtimalde yargılama giderleri konusunda karşılıklı talepleri belirlenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi bakımından kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmakla dosya işbu esasa kaydedilmiştir.
Davacı vekilinin 13/09/2022 havale tarihli feragat dilekçesinde, dava karara çıktıktan sonra, davalı ile sulh olunduğu, dava konusu alacakları konusunda anlaşma sağlanmadığı, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, davalı ile yapılan anlaşma gereği tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekâlet ücreti talebi de bulunmadığını, bu yönde karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava;Trafik kazasından kaynaklanan maddi zararın tahsili istemine ilişkindir.
Yukarıda detaylıca belirtildiği üzere maddi tazminat talebi yönünden mahkememizin 2019/… E. 2020/… Karar sayılı dosyasında 14/12/2020 tarihli karar verilmiş, verilen kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2021/… E. 2022/… K. Sayılı 05/04/2022 tarihli ilamında taraf iradelerinin belirlenmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından 13/09/2022 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini beyan eder dilekçe sunulduğu anlaşılmakla, davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70 TL’nin, peşin alınan 35,90 TL ve ıslah harcı olarak alınan 158,00 TL (toplam 188,90 TL) harçtan mahsubu ile fazlaca alınan 108,2 TL’nin davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Talep olmadığından davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Taraf vekillerinin yokluklarında gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/09/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”