Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/298 E. 2022/594 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/298
KARAR NO : 2022/594

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 25/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket … Şirketi ile davalı … arasında 08/01/2018 tarihinde hizmet sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme uyarınca müvekkil şirket “…” vermekte bunun karşılığında 4.956,00 TL bir bedel davalı tarafından ödendiğini, fakat davalı kurum ödemelerini zamanında yapmadığını, birikmiş alacaklara ilişkin olarak başlatılan icra takiplerine haksız yere itiraz etmiş arabuluculuk sürecinde borcu kabul ettiğini, buna ilişkin olarak daha önceden aynı sözleşme uyarınca 09/01/2020 tarihinde … 11. İcra Dairesi … E. Dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalı borca itiraz ettiğini, bunun sonucunda arabuluculuk dosyasında anlaşma yoluna gidilerek borcu ödediklerini, yine aynı sözleşme uyarınca 06/07/2020 tarihinde … 9. İcra Dairesi … e. (Asıl Alacak 30.441,11 TL) Sayılı dosyasında icra takibine girişildiğini, davalı borca itiraz etmiş arabuluculuk sürecinde borç kabul edilerek süreç sonlandırıldığını, davalı kurumun borçlarını ödememesi üzerine üçüncü kez 01/02/2021 tarihinde icra takibine başlanılmış dosya yetkisizlik kararı ile … 23. İcra Dairesi … E. Numarasına (Asıl Alacak 30.420 TL) kaydedildiğini, dosya borcuna davalı kurum tarafından itiraz edildiğini, arabuluculuk yoluna başvurularak anlaş yoluna gidildiğini, son olarak davalı Kurum Aleyhine 27/10/2021 Tarihinde … 13. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı Dosyasında (Asıl Alacak 46.061,87 TL) İcra Takibine Girişildiğini, borca İtiraz edildiğini, yapılan arabulucululuk görüşmelerinde sonuç alınamadığını, arabuluculuk süreci diğerlerinin aksine anlaşamama olarak sonuçlandığını, davalı kurumun dosyaya yapmış olduğu itiraz tamamen haksız olup itirazen kaldırılması gerektiğini, aynı zamanda itirazın iptaline konu olan icra dosyası açıldıktan sonra, davalı kurum direkt olarak müvekkil şirket … … IBAN numaralı hesabına farklı tarihlerde; 03/11/2021 tarihinde 10.000,00 TL(Onbin), 08/11/2021 tarihinde 10.000,00 TL(Onbin), 16/11/2021 tarihinde 14.692,00 TL(Ondörtbinaltıyüzdoksaniki) ödeme yaptığını, davalının yapmış olduğu bu ödeme açmış olduğumuz itirazın iptali davasının haklılığını kanıtladığını, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun bu itiraz başvurusu bakımından kötü niyeti sabit olduğundan yasa gereği takip konusu alacağın %20’ sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, vekâlet ücreti ve sâir yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 27/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Devlet veya Vakıflar tarafından kurulmuş olması fark etmeksizin, bütün yükseköğretim kurumları 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu gereğince kamu tüzel kişiliğine haiz olduğunu, T.C.Anayasası’nın 130. ve 131. Maddeleri uyarınca 2809 sayılı Kanun ile kamu tüzel kişiliğini haiz olarak kurulan Müvekkil Üniversite, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na tabi, ön lisans, lisans ve lisansüstü eğitim veren eğitim bir kuruluş olduğunu, denetim ve gözetim bakımından Yükseköğretim Kuruluna bağlı olduğunu, Müvekkil Üniversite kamu tüzel kişiliğini haiz kamu kurumu olduğunu, toplumsal yaşamın zorunlu gereksinimlerinden olan, düzenlilik ve süreklilik isteyen yükseköğretim hizmeti de niteliği itibariyle kamu hizmeti olduğunu, her ne kadar davacı yan tacir olsa da, davalı müvekkil Üniversitenin tacir olmadığı ve huzurdaki uyuşmazlığın ticari bir işten kaynaklanmadığını, HMK’nın 114.maddesinde dava şartları belirlenmiş ve Mahkemenin görevi dava şartları arasında sayılmış olmakla birlikte 115.maddesinde de dava şartlarının bulunmaması halinde davanın usulden reddedileceğinin düzenlendiğini, TTK’ nun 5. maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğunu, ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerektiğini, huzurdaki davanın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, tarafların her iki tarafını tacir olmaması sebebiyle nisbi ticari dava olarak değerlendirilemeyeceğinin açık olduğunu, mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayıldığını, bunların yanında bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunduğunu, bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmadığını, ancak TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesinin yeterli olduğunu, bu davaların kanun gereği ticari dava sayılan davalar olduğunu, bu davaların arasında kamu tüzel kişiliğini haiz üniversite hastaneleri yer almadığını, en son… 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyasından, … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyasından müvekkil kurum yönünden görevsizlik kararı verildiğini, bu nedenlerle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın müvekkile sunduğu hizmet karşılığı sözleşme uyarınca kendisine ödenmesi gereken miktarların ödenmediğini ileri sürdüğünü, bu iddianın doğruluktan uzak olduğunu, banka kayıtları ve sözleşme incelendiğinde müvekkil kurumun sözleşmeden kaynaklı bütün ifa yükümlülüklerini yerine getirdiği açıkça görülecek ve davanın haksız olduğunun anlaşılacağını, bu nedenlerle görev ve dava şartı eksikiği itirazımız nedeniyle davanın usulden reddine, neticede esasa ilişkin açıklamaları nedeniyle esas yönüyle davacının tüm talepleriyle birlikte reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, faturaya dayalı icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce celp edilen … 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 46.061,87 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 10/11/2021 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nun 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve istinaf incelemesi aşamasında re’sen incelenir.
TTK m 16/2 ‘ ye göre Develet, il özel idaresi , belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısın dan fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi , ister doğrudan doğruya ister kamu hukuk hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzelkişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar .
… üniversiteleri tacir sıfatına haiz değildir. (Yargıtay HGK, T.12.12.2007 , E 2007/11-965,K 2007/961 Aynı yönde Yargıtay 20. H.D. 22.10.2015 T. 2015/9631E. 2015/10002 K sayılı ilamları)
Davaya konu somut olayda, davalı üniversite ve davacı güvenlik şirketi arasında düzenlenen güvenlik hizmet sözleşmesi uyarınca alacağın tahsiline yönelik yapılan icra takibine itirazın iptali talepli açılan davaya, genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi bakmakla görevli olduğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Süresi içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde yargılama giderleri konusunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair, Taraf vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/09/2022

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”