Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/294 E. 2022/437 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/294 Esas
KARAR NO : 2022/437

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2014
KARAR TARİHİ : 15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 06.10.1999 tarihinden beri müvekkili şirkette şu andaki ortaklarından … ile kurucu ortak olarak çalıştığını, daha sonra ise davalının sorumsuz davranışları nedeniyle diğer ortak ile yapılan görüşmeler neticesinde davalının müvekkili şirketin ortaklığından kendi isteği ile … tarihinde ayrılarak şirket hisselerini … Sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde de görüleceği üzere …’a devrettiğini, davalının müvekkili şirket ortaklığından ayrılmasından önce şirketin diğer ortağı … tarafından şirkete ait olan Tabanlık Makinasını davalıya 26.2.2013 tarihinde 76.000 TL bedelli fatura ile satılarak teslim edildiğini, buna karşılık davalı tarafından fatura bedeli olarak bugüne kadar hiçbir ödeme yapılmadığı gibi davalının ticari ahlaka uymayan davranışlarda asılsız olarak müvekkili şirketin kapandığını etrafa yayarak şirkete zarar vermeye çalıştığını belirterek, davalının uhdesinde bulunan Tabanlık Makinası, davalının taşınır taşınmaz malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız olarak tedbir konulmasını, dava konusu fatura bedeli olan 76.000 TL alacaklarının fatura düzenleme tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketin eski ortağı olduğunu, müvekkili ile davacı şirketin faturaya konu makinenin müvekkili tarafından satın alınması konusunda Şubat 2013 başında anlaştığını, akabinde de davacı şirketin kredi borcunu 13.02.2013 tarihi itibariyle ödemeye başladığını, bu arada müvekkilinin kendi şirketini kurduğunu, 25.02.2013 tarihinde de davacı şirketin davaya konu olan faturayı düzenlediğini ve alım satım işlemlerinin tamamlandığını, taraflar arasında varılan mutabakat sonucunda davaya konu olan 76.000 TL faturanın bedelinin davacı şirketin borçlusu olduğu …bank … hesaplarına ödeme yapılacağının, bu şekilde fatura bedeline karşılık bahse konu kredi borcunun 76.000 TL’lik kısmının üstlenildiğini, müvekkili tarafından 17.09.2014 tarihine kadar 74.229,15 TL ödendiğini, fatura bedelinden sadece 1.770,85 TL borcu kaldığını, müvekkilinin davacı şirkete başka bir borcu kalmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2014/211 esas 2015/333 karar sayılı 13/05/2015 tarihli gerekçeli kararında; “Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile; 1.770,85 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davacı vekilinin 14/09/2015 havale tarihli beyan dilekçesi ile kararı tehiri icra talepli olarak temyiz etmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/14063 esas 2017/2095 karar sayılı 12/04/2017 tarihli bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Bozma sonrasında yeniden mahkememizce numara alınan dosyaya bankacı Mustafa Tosun tarafından tanzim olunan 05/06/2018 havale tarihli bilirkişi raporunun dosyamız arasına alındığı anlaşıldı.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının karşılanması amacıyla yeni bilirkişi heyetinden oluşan dosya Mali Müşavir …, Hukukçu … ile Bankacı …’a tevdii edilen dosyaya 27/03/20219 tarihinde raporunda özetle;
Varsa Davalının Borçlu Olduğu Tutarın Tespiti:
Yargıtay Bozma ilamı nazara alınmak ve Dava dışı Bankaca sunulan Hesap ekstresi, Kasa evrakı Mahkemenin verdiği görev doğrultusunda incelemeye tabi tutulmuş, yapılan inceleme ve hesaptama sonuçları aşağıya çıkartılmıştır.
Dava; davalının davacı şirkete ortak olduğu dönemde kendisine satışı yapılan tabanlık makinası bedetinin tahsiline ilişkin olup, makinanın satıldığı ve satış bedelinin 76.000 TL olduğu konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı bedelin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise;
-Dava Tarihine Kadar…… 55.330,15 TL
-Dava Tarihinden sonra… 20.669,85 TL ( 18.899, TL + 1.770,85 TL)
olmak üzere 76.000 TL ödeme yapmış olduğunu, hesaplanacak faiz dışında borcunun olmadığını savunmuştur.
Fatura Borcuna Karşılık Davalı Tarafından Davacının Yaptığı Ödemeler rapor içeriğinde ayrıntılı olarak dökümü yapılmıştır.
28.03.2013 tarihli 3.142,73 TL’lık ve 24.04.2013 tarihli 3.129,13 TL, 757,32 TL ve 677 TL’lık ödemeler Davacı Kredi Hesaplarına Davalı tarafından NAKDEN yatırılmış olduğundan Banka Vadesiz Ticari Hesap ekstresinde gözükmemektedir. İşlem “NAKİT KREDİ TAHSİLATI ve … KREDİ ÖDEMESİ” olarak yapıldığından ve Para Davalı tarafındarı Bankaya yatırılmış olduğundan ödemede dikkate alırımıştır.
26.03.2014 Tar. yatırılan 1.300 TL’lık dekontta Adına İşlem Yapan “…Ltd. Şti. …Talimat-Kendisi” açıklaması yer almakla birlikte Hesap ekstresiyle birlikte değertendirildiğinde işlemin … tarafından kasadan … Ltd. Şti.’nin … numaralı vadesiz Ticari Mevduat hesabına para yatırmak şeklinde bizzat onun imzasıyla gerçekleştirildiği nazarı dikkate alındığında hesaplamaya dahil edilmesi gerekmektedir. İşlem açıklamasının taksitlerinin alındığı … vadesiz ticari mevduat hesabına nakden yatırıldığı gerçeğini değiştirmeyeceği kanaatindeyiz. Nitekim bu tutar banka ekstresinde de yer almaktadır. Bu nedenle önceki bilirkişinin 12.300 TL’nin işlemi yapan … Ltd. açıklaması yer aldığından dolayı bu tutarın davalı tarafından yatırılmamış olduğu kabulünün hatalı olduğu kanaatindeyiz. Bankacılık uygulamasında bir başkasının hesabına para yatırıldığında doğal olarak para yatırılan hesap sahibinin konumuz olayda … Ltd. Şti.’nin ismi çıkacak dekontta para yatıran kişinin yani …’ın adı soyadı ve imzası yer alacaktır, paranın kasadan … tarafından yatırıldığı açıktır.
Fatura Kesim Tarihi olan 25.02.2013 tarihinden önceki bir tarih olan 13.02.2013 tarihinde yapılan 727,75 TL ile, yine yanı tarihte yapılan 3.060,13 TL’lik davalı tarafından ödenmiş olan Kredi taksitleri, başkaca bir alacak/verecek meselesi ileri sürülmediğine göre dava konusu tabanlık makinası satış işlemine yönelik olarak Davalı tarafından yatırılmış olduğu kanaatine varıldığından hesaplamaya dahil edilmiştir.
Rapor içeriğinde dökümü yapılan davalı tarafından dekontu sunulan işlemler incelenmiş, … No’lu Hesap …Şti’ne ait vadesiz ticari hesabı olup, sunulan dekonttaki kredi taksitlerinin davacı … No’lu Vadesiz Ticari Hesabından Mahsuben alındığı görülmüştür. Sunulan Dekontta da Kaynak Hesap yani paranın alındığı hesap olarak … Ltd. Şti.’ne ait Hesap No’su gözükmektedir.
26/03/2014 tarihinde davalı tarafından yatırılan yatırılan 12.300 TL’lik tutar davalı tarafından yapılan ödeme hesabından gösterilmiş olup, rapor içeriğinde dökümü yapılan aynı tarihteki üç adet taksit ödemesine mahsup edilen bu tutar … hesabına alacak geçtikten sonra alınan kredi taksit ödemelerinin dekontları olup, tekrar ödendi olarak gösterilmesi halinde mükerrer gösterilmiş olacaktır.
Belirtilen nedenle, rapor içeriğinde dökümü yapılan kredi ödemelerine İlişkin mahsup hareketlerini gösterir dekontlar olup Davacı … No’lu Vadesiz Ticari Hesabından alındığı izahtan vereste olduğu, anılan mahsup dekantlarının tekrar ödendi olarak gösterilmesi düşünülemez. (Mahsup İşlemi)
17.09.2014 tarihli 13.899 tl’lık dekonttaki ödeme de kaynak hesap farklı bir hesap olup ( Davalı Hesabı) Davacı Şirketin hesabında da …’dan gelen havale olarak gözükmektedir. 17.09.2014 tarihinde Davalı Tarafından yapılan 13.889 TL’lık havale Davalı tarafından yapılan ödeme nesabında gösterilmiş olup, yukarıda dökümü yapılan aynı tarihteki üç adet kredi taksit ödemesine mahsup edilen bu tutar … hesabına alacak geçtikten sonra mahsup edilen kredi taksit ödemelerinin dekontları olup, anılan mahsup dekontları tekrar ödendi olarak gösterilemez. (Mahsup işlemi)
Davalı tarafından yapılan kredi ödemesini gösterir Dava Tarihinden sonraki bir tarih olan 13.05.2015 tarihli 1.770,85 TL’lık dekont aslının 31.01.2018 tarihli dilekçe ekinde Mahkemeye sunulduğu görülmüş otup Dava tarihinden sonra yapılan ödeme olarak dikkate alınması gerekir.
Dava Tarihinden İtibaren eksik Yapılan Ödemelere Avans Falzi İşletilmek Suretiyle Davacı Alacağının Hesabı;
Davalının Yaptığı Ödemeler aşağıdaki tabloda Topluca gösterilmiştir.
Dava Tarihinden sonra 17.09.2014 Tarihinde 13.899,-TL ve 13.05.2015 tarihinde ise 1,770,85 TL ödeme yaptığı, en son ödeme tarihi itibariyle Davalının Davalıdan 736,09 TL asıl alacak, 620,56 TL faiz olmak üzere 1.356,65 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmaktadır.
Fatura Tarihinden Önce Yatırıları Tutarların Kabul edilmemesi halinde Davacı Alacağı:
Dava tarihinden önce 13.02.2013 tarihinde yapılan 3.060,13 ve 727,75 TL’lık ödemelerin Fatura tarihinden önce olduğu gerekçesiyle kabul edilmemesi halinde davacı alacağı rapor içeriğinde dökümü yapılmıştır.
Dava tarihinden önce 13.02.2013 tarihinde yapılan 3060,13 ve 727,75 TL’lık ödemelerin Fatura tarihinden önce olduğu gerekçesiyle kabul edilmemesi halinde davacı alacağı; 4.523,97 TL asıl alacak, 983,54 TL faiz olmak üzere 5.507,51 TL olarak hesaplanmaktadır.
Sonuç olarak; dava davalının davacı şirkete ortak olduğu dönemde kendisine satışı yapılan tabanlık makinası bedelinin tahsiline ilişkin olup, makinanın davalıya – satıldığı ve satış bedelinin 76,000 TL olarak kararlaştırıldığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı bedelin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise;
Dava Tarihine Kadar……: 55.330,15 TL
Dava Tarihinden sonra… 20.669,85 TL ( 18.899, TL+1.770,85 TL)
Olmak üzere 76.000,- TL ödeme yapmış olduğunu, hesaplanacak faiz dışında borcunun olmadığını savunmuştur.
Yargıtay Bozma İlamı nazara alınmak ve Dava dişi Bankanın Hesap ekstresi, Kasa evrakı içeriğinde yer alan dekont asılları, tarafların iddia ve savunmaları Mahkemenin verdiği görev doğrultusunda incelemeye tabi tutulmuş, Davalının Dava Tarihine kadar aşağıdaki tabloda gösterildiği şekilde 59.594,06 TL ödeme yaptığı,
Dava Tarihinden sonra 17.09.2014 Tarihinde 13.899,-TL ve 13.05.2015 tarihinde ise 1.770,85 TL ödeme yaptığı, bu ödemeler hesaplamada dikkate alınmak suretiyle, en son ödeme tarihi olan 13.05.2015 tarihi itibariyle Davalının Davalıdan 736,09 TL asıl alacak, 620,56 TL faiz olmak üzere 1.356,65 TL alacaklı olduğu, Asıl alacağa tahsiline kadar Avans Faizi talep edilebileceği, Mahkemeye ait olmakla, Dava tarihinden önce 13.02.2013 tarihinde yapılan 3.060,13 TL ve 727,75 TL’lik ödemelerin Fatura tarihinden önce olduğu gerekçesiyle aksi kanaatte olunarak kabul edilmemesi halinde davacı alacağının; 13.05.2015 son ödema tarihi itibariyte 4.523,97 TL asıl alacak, 983,54 TL faiz olmak üzere 5.507,51 TL olarak hesaplandığı, tarafların masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer tateplerinin mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan ikinci raporunda usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının yeniden karşılanması amacıyla dosya mali müşavir … ile bankacı …’a tevdii edilerek 28/01/2020 tarihinde ek raporunda özetle;
Bilirkişi Kök Raporumuzda Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda Tabanlık Makinasının satışına/Fatura Borcuna İlişkin Olarak ;
Bilirkişi Heyetince, Dava dosyası ile Kasa Evrakı İçeriği Dekont asılları, İnceleme günü Davalı Vekili tarafından ibraz edilen ticari defterleri, tarafların iddia ve savunmaları, Yargıtay Bozma İlamı , İnceleme ile elde edilen veriler, Sn Mahkemenin verdiği görev doğrultusunda incelemeye tabi tutulmuş, tüm hesap harketleri incelerimiş, izleme ve denetlemeye imkan verecek şekilde , önceki bilirkişi Raporu da irdelenmek suretiyle Kök Rapor Hazırlanmış olup, Rapordaki tespit ve hesaplamalarımıza somut olmayan gerekçelerle itiraz edilmiştir. Hesaba yatırılan paraların hesaptan kredi taksiti kadar ve küsüratlı yada küsüratsız olmasının hesaplamayla bir etkisinin olmadığı, esasen Kök Raporda; Yapılan Satış/fatura alacağına ilişkin olarak her bir ödeme ve dekont itiraza mahal bırakmayacak açıklıkta- Bankacılık tekniği, Muhasebe tekniği ve Finansal aritmetik göz önünde bulundurularak ve objektif kıstaslara uygun olarak hesaplamada dikkate alınmış, her bir tutar tarafların itirazları ve Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda tek tek açıklarımıştır.
Yargıtay Bozma İlamı nazara alınmak ve Dava dışı Bankanın Hesap ekstresi, Kasa evrakı içeriğinde yer alan dekont asılları, tarafların iddia ve savunmaları Mahkemenin verdiği görev doğrultusunda incelemeye tabi tutulmuş, Davalının Dava Tarihine kadar aşağıdaki tabloda gösterildiği şekilde 59.594,06 TL ödeme yaptığı,
Fatura Kesim Tarihi olan 25.02.2013 tarihinden önceki bir tarih olan 13.02.2013 tarihinde yapılan 727,75 TL ile, yine aynı tarihte davalı tarafından yapılan 3.060,13 TL lık kredi ödemelerinin , -başkaca bir ticari alacak bulunmadığına göre- dava konusu tabanlık makinası satış işlemine yönelik olarak Davalı tarafından yatırılmış olduğu kanaatine varıldığından hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği,
Dava Tarihinden sonra 17.09.2014 Tarihinde 13.899,TL ve 13.05.2015 tarihinde ise 1.770,85 TL ödeme yaptığı, bu ödemeler hesaplamada dikkate alınmak suretiyle, en son ödeme tarihi olan 13.05.2015 tarihi itibariyle Davacının Davalıdan 736,09 TL asıl alacak, 620,56 TL faiz olmak üzere 1.356,55 TL alacaklı olduğu, Asıl alacağa tahsiline kadar Avans Faizi talep edilebileceği kanaatine varılmıştır. Hesaplamalarımızda teknik bir hesaplama yada değerlendirme hatası bulunmamakta olduğu açıktır.
Sonuç olarak;
Kök Raporumuzda ve yukarıda açıklandığı üzere;
Rapordaki tespit ve hesaplamalarımıza somut olmayan gerekçelerle itiraz edilmiş olup; Hesaba yatırılan paraların hesaptan kredi taksiti kadar ve küsüratlı yada küsüratsız olmasının hesaplamayla bir etkisinin olmadığı, esasen Kök Raporda, yapılan satışa/fatura alacağına ilişkin olarak her bir ödeme ve dekont -itiraza mahal bırakmayacak açıklıkta Bankacılık tekniği, Muhasebe tekniği ve Finansal aritmetik göz önünde bulundurularak ve objektif kıstaslara uygun olarak hesaplamada dikkate alınmış, her bir tutar tarafların itirazları ve Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda tek tek açıklanmış Olduğu, yeniden yapılan inceleme ve değerlendirmede Kök raporumuzdaki görüşlerimizden ayrılmayı gerektirecek bir hususa rastlanılmadığı, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi ek raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla bankacı …’a tevdii edilen dosyaya 10/06/2020 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davacının, dava tarihi 24.06.2014 itibariyle davalıdan fatura bakiye alacağından kaynak­lanan, 27.900,00 TL alacağı bulunduğu, dava tarihi 24.06.2014 tarihinden borç ödenene kadar 27.900,00,-TL Matrah üzerinden değişen oranlarda Merkez Bankası Avans faizi talep edilebileceği, dava tarihi sonrası, 17.09.2014 tarihinde 13.899,00 TL, 13.05.2015 tarihinde ise 1.770,85 TL ödemede bulunduğu, toplam 15.669,85 TL’nin nihai infaz aşamasında icra Müdürlüğünce dikkate alınmasının uygun olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizin 2017/808 esas 2020/349 karar sayılı 09/09/2020 tarihli mahkeme ilamında; davanın kısmen kabulü ile 27.900 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlekte davalıdan tahsili ile dava tarihinden sonra yapılan 17/09/2014 tarihli 13.899,00 TL ve 13/05/2015 tarihli 1.770,85 TL ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkeme ilamı 26/10/2020 havale tarihli dilekçe ile temyiz edilmekle dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/7642 esas 2022/591 karar sayılı 25/01/2022 tarihli karar ilamında; “Dava; davalının davacı şirkete ortak olduğu dönemde kendisine satışı yapılan tabanlık makinası bedelinin tahsiline ilişkin olup, mahkemece dava tarihine kadar davalı tarafından 48.100,00 TL ödeme yapıldığı ve dava tarihinden sonra yapılan 15.669,85 TL’nin ise infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 27.900,00 TL’nin tahsiline karar verilmiştir. Ancak, davalı …, cevap dilekçesi ile sair yazılı ve sözlü beyanlarıyla dava konusu makine satımından kaynaklı borcunu gerek doğrudan ve gerekse de davacı şirketin kredi taksitlerini ödemek suretiyle ödemiş bulunduğunu savunmuştur. Davalının bu savunması, davacıya ait bir borcun üstlenilmesi ve alacaklısına ödenmesi suretiyle davalı nezdinde oluşan alacağın davacıya olan satım bedeline ilişkin borcu ile takas edildiğine yönelik olup sabit olması halinde borcu sona erdirmesi gerektiği kuşkusuzdur. Davacı tarafça davalının bu yöndeki ödemelerinin kişisel bir borcuna karşılık yapıldığı, kredi ödemelerinin şirket mal varlığından yapıldığı yahut davalının takasa konu ettiği bu alacağıyla ilgili olarak iç üstlenme sözleşmesinde kendisinin bir edim üstlendiği ya da taraflar arasında başkaca bir borç doğuran ilişkinin varlığı ileri sürülüp kanıtlanamadığı da gözetildiğinde, davacının dava tarihine kadar doğrudan yahut alacağıyla takas etmek suretiyle yapmış bütün ödemelerin hesaplanarak dava tarihi itibariyle davalının davacıya ne kadar borcunun kaldığı saptanıp bunun sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davalının davacının borcunu üstlenmesi suretiyle yaptığı ödemelerin tutarı nazara alınmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, davalı …’nın 17.09.2014 tarihinde 13.889,00TL, 13.05.2015 tarihinde ise 1.770,85 TL olmak üzere toplam 15.669,85 TL elden ödeme yaptığı, bu tutardaki ödemenin dava tarihinden sonra yapıldığı sabit olduğuna göre, bu miktar yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına şeklinde karar verilmesi doğru olmadığı gibi uyuşmazlığın ticari satımdan kaynaklı bir alacak davası olduğu hususu gözetilmeksizin davalı aleyhine olacak şekilde, maddi tazminat davalarına yönelik AAÜT 13/3 maddesi uyarınca davalı yararına Tarife’de öngörülenden daha düşük tutarda vekalet ücreti hükmedilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA,” şeklinde karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı ile davalının şirkette ortak oldukları dönemde davalının kendisine satışı yapılan tabanlık makinasının bedelinin tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Davalı …, cevap dilekçesi ile sair yazılı ve sözlü beyanlarıyla dava konusu makine satımından kaynaklı borcunu gerek doğrudan ve gerekse de davacı şirketin kredi taksitlerini ödemek suretiyle ödemiş bulunduğunu savunmuştur. Davalının bu savunması, davacıya ait bir borcun üstlenilmesi ve alacaklısına ödenmesi suretiyle davalı nezdinde oluşan alacağın davacıya olan satım bedeline ilişkin borcu ile takas edildiğine yönelik bu husus alınan 27/03/2019 tarihli bilirkişi heyet raporu ile 22/01/2020 tarihli bilirkişi heyet raporlarıyla sabit olduğundan borcu sona erdirmesi gerektiği kuşkusuzdur. Davacı tarafça davalının bu yöndeki ödemelerinin kişisel bir borcuna karşılık yapıldığı, kredi ödemelerinin şirket mal varlığından yapıldığı yahut davalının takasa konu ettiği bu alacağıyla ilgili olarak iç üstlenme sözleşmesinde kendisinin bir edim üstlendiği ya da taraflar arasında başkaca bir borç doğuran ilişkinin varlığı ileri sürülüp kanıtlanamadığı da gözetildiğinde, davacının dava tarihine kadar doğrudan yahut alacağıyla takas etmek suretiyle yapmış bütün ödemelerin hesaplanarak dava tarihi itibariyle davalının davacıya ne kadar borcunun kaldığı saptanıp bunun sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği bozma ilamında belirtildiğinden hükme elverişli 27/03/2019 tarihli bilirkişi heyet raporu ile 22/01/2020 tarihli bilirkişi heyet raporlarında, Yargıtay bozma ilamı nazara alınarak dava dışı bankanın hesap ekstresi, kasa evrakı içeriğinde yer alan dekont asılları, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, davalının dava tarihine kadar 59.594,06 TL ödeme yaptığı, fatura kesim tarihi olan 25.02.2013 tarihinden önceki bir tarih olan 13.02.2013 tarihinde yapılan 727,75 TL ile yine aynı tarihte davalı tarafından yapılan 3.060,13 TL lık kredi ödemelerinin başkaca bir ticari alacak bulunmadığına göre dava konusu tabanlık makinası satış işlemine yönelik olarak davalı tarafından yatırılmış olduğu kanaatine mahkememizce de varıldığından hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği, dava tarihinden sonra 17.09.2014 tarihinde 13.899 TL ve 13.05.2015 tarihinde ise 1.770,85 TL ödeme yaptığı, bu ödemeler hesaplamada dikkate alınmak suretiyle, en son ödeme tarihi olan 13.05.2015 tarihi itibariyle davacının davalıdan 736,09 TL asıl alacak, 620,56 TL faiz olmak üzere 1.356,65 TL alacaklı olduğu, asıl alacağa tahsiline kadar avans faizi talep edilebileceği tespit edilmekle hükme elverişli bu raporlar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne-kısmen reddine, 736,09 TL asıl alacak ve 620,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.356,65 TL bedelin davalıdan tahsiline, asıl alacak 736,09 TL’ye 13/05/2015 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, dava tarihinden sonra davalı tarafından yapılan 17/09/2014 tarihli 13.899 TL ödeme ile 13/05/2015 tarihli 1.770,85 TL ödeme olmak üzere toplam 15.669,85 TL bedel yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE- KISMEN REDDİNE,
736,09 TL asıl alacak ve 620,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.356,65 TL bedelin davalıdan tahsiline, asıl alacak 736,09 TL’ye 13/05/2015 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Dava tarihinden sonra davalı tarafından yapılan 17/09/2014 tarihli 13.899 TL ödeme ile 13/05/2015 tarihli 1.770,85 TL ödeme olmak üzere toplam 15.669,85 TL bedel yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.120,69 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.297,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 177,21 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.120,69 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 3.790‬,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 818,14 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 823‬,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 645,34 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davalının üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 8.547,23 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/06/2022
Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”