Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/28 E. 2023/559 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/28 Esas
KARAR NO : 2023/559

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2022
KARAR TARİHİ : 04/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 12/01/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle, Davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış olan …’a ait … plakalı araç tarafından 23/03/2020 tarihinde müvekkile ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu hasarın tespili bağımsız eksper tarafından yapıldığını, bağımsız eksper … tarafından hazırlanan ve ekte sunulan rapora göre müvekkilin aracında oluşan toplam hasar tutarı (KDV dahil) 17.256,12 TL olduğunu, somut olayda Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğünce … tarihinde yayınlanan … nolu sektör duyurusu uyarınca; bağımsız eksper tarafından araçta hasar tespiti yapıldığını, mevcut durumda davalının sigortalısının, müvekkili kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiili zarara uğrattığı ve bunu tazminle yükümlü olduğunu, oluşan kaza sebebiyle aracın söz konusu kazadan önceki değeri ile kazadan sonraki değeri arasında fark olduğunu, değer kaybi olarak ifade edilen bu farkın; yargıtay Kararları ve mevzual uyarınca kazaya sebebiyet veren taraftan tahsilimümkündür. Somut olayda kazaya sebebiyet veren tarafın rizikosu davalı sigorta şirketince Üstlenildiğinden bu değer azalması talebi de sigorta şirketince karşılanması gerektiğini, bağımsız eksper …tarafından hazırlanan rapora göre araçta söz konusu kaza neticesinde 15.000,00 TL değer kaybı meydana geldiğini, mevcut durumda davalının sigortalısının, müvekkili kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiille zarara uğrattığı ve bunu tazminle yükümlü olduğunu, söz konusu kaza neticesinde müvekkilimizin aracında meydana gelen hasar onarım ve değer kaybı bedelinin tazmini amacıyla 12/03/2021 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna … Sayılı dosya ile başvuruda bulunmuş idik. 18/08/2021 tarıh ve …Sayılı kararına edilen itiraz somucu dosya İtraz Hakem Heyetine tevdii edilmiş, İtiraz Hakem Heyeti … sayılı itiraz başvurusunun sonucu 14/11/2021 tarih ve …sayılı kararda Sayın İtiraz Hakem Heyeti; dosyadan el çekilmesine karar verildiğini, kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketi; kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükeltef olduğundan oluşan hasar ve değer kaybının da tazmin edilmesi gerekliği açıktır. Tarafımızca davalıya 18.02.2021 tarihli ihtarname tebliğ edildiği ve 2918 sayılı Kanunun 97. maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılmasını, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağını bildirildiği, davalı tarafından müvekkilin gerçek zararı tam olarak tazmin edilmediğini, bu sebeple kaza sebebiyle oluşan hasar onarım ve değer kaybı bedelinin davalı sigorla şirketinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 25/02/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle, 23.03.2020 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı araç, 19.11.2019 başlangıç-19.11.2020 bitim tarihli ve … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile … adına maddi hasarda araç başına kaza tarihi itibarıyla 39.000-TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarının davalı müvekkil sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, davacı, söz konusu kaza sebebiyle … plakalı müvekkilinin aracında maddi hasar ve değer kaybı oluştuğunu belirttiğini, bu sebeple fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100-TL hasar onarım bedeli, 10-TL değer kaybı tazminatının ihtar tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsili talep edildiğini, poliçe kapsamında, dava konusu kazanın müvekkil şirkete kaza sonrası ihbar edildiği ve … numaralı hasar dosyası açıldığını, davacıya ait araç üzerinde 7.500-TL maddi hasar meydana geldiği tespit edildiğini ve tespit edilen bu miktarın 16.04.2020 tarihinde servise ödendiğini, bedel ve işlem hakkında mutabık kalındığından ve mutabakatin geçersiz sayılmasını gerektiren fahiş bir meblağ söz konusu olmadığından konu dosya bakımından ödeme sonrasında müvekkilin sorumluluğunun kalmadığını, davacı vekilinin müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı iddiasının kabulü mümkün olmadığını, aracın 04.09.2017 tarihinde trafikten çekme belgeli işlem gördüğünün tespit edildiğini, müvekkil sigorta şirketinin; işletenin ilgili kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, Müvekkil şirket meydana gelen zarardan yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağını, kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi sonrasında da davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının tespiti gerekli olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine, temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizin 31/05/2022 tarihli celse ara kararı gereği, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek meydana gelen trafik kazasındaki kusur durumunun oransal olarak belirlenmesi, tramer kayıtları ve davacının sunduğu tüm deliller kapsamında varsa değer kaybı ve hasar bedelinin tespiti konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi …’ın 23/06/2022 tarihli raporunda, 23.03.2020 tarihli trafik kazasında; … plakalı olan aracın sürücüsü …’ın 10096 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücü …’nın kusursuz olduğu, … plakalı araçta meydana gelen gerçek zararın 7.500,00 TL olduğu, davalı şirket tarafından yapılan 16.04.2020 tarihli ödeme sonrası bakiye onarım zararı kalmadığı,… plakalı aracın daha önceki hasarı ile perte ayrılmış olması nedeniyle Yargıtay İlamları doğrultusunda davacının dava konusu hasara ilişkin değer kaybı zararı oluşmayacağı, görüş ve kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizin 18/10/2022 tarihli celse ara kararı gereği, Dosyanın önceden rapor alınan bilirkişiye yeniden tevdine, itirazların değerlendirilmesi konusunda ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, Bilirkişi …’ın 30/10/2022 tarihli raporunda, Yargıtay karar ve uygulamalarına göre onarımda kullanılması gereken parçaların niteliğin ne olması gerektiği kök raporun 8.maddesinde detaylı olarak açıklanarak gerçek zarar hesabı orijinal hasarsız kullanılmış parça tenzili yapılarak hesaplanmış olup, nedensiz zenginleşmeye neden olacak davacı talebinin itibar edilir olmadığını, kök Raporun 12.maddesinde, daha önceden pert işlemi görmüş olan dava konusu araçta değer kaybı zararının oluşmayacağı ilgili Yargıtay karaları da verilerek açıklanmış olup, Yargıtay karalarının hukuka aykırı olduğu iddiasını içeren davalı itirazı itibar ediliri bulunmadığını, 23.06.2022 tarihli kök raporda gerçek zarar ve değer kaybı yönünden varılan kanaatlerin değişmediği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış olan …’a ait … plakalı araç tarafından 23/03/2020 tarihinde davacıya ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacı tarafça hasar bedeli ve değer kaybı istendiği, alınan bilirkişi raporunda … plakalı araçta meydana gelen gerçek zararın 7.500,00 TL olduğu, davalı şirket tarafından yapılan 16.04.2020 tarihli ödeme sonrası bakiye onarım zararı kalmadığı, … plakalı aracın daha önceki hasarı ile perte ayrılmış olması nedeniyle Yargıtay İlamları doğrultusunda davacının dava konusu hasara ilişkin değer kaybı zararı oluşmayacağı hususlarının tespit edildiği, anılan tespitlerin Yargıtay içtihatları ve bilimsel veriler ile uyumlu olduğu, bu nedenle hükme esas alınabileceği kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Davanın reddine,
Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 179,90-TL’nin, peşin alınan 80,70-TL harçtan mahsubu bakiye 99,20-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 110,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/07/2023

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.