Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/272 E. 2023/252 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/272 Esas
KARAR NO : 2023/252

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/04/2022
KARAR TARİHİ : 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 14/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle, Davalı/borçlunun kullanımında olan tesisatta Kurum tarafından yapılan kontrollerde elektriği kesilmiş olan sayacı kullanıma açarak enerli kullanıldığının tespit edilmesi üzerine zabıt tarihlerinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği … seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanakları tanzim edildiğini, İş bu tutanağa istinaden 12.075,18-TL tutarında kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını, davalı borçlu aleyhine yukarıda arz edilen kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek 12.515,94-TL’nin tahsili amacıyla … 19. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, dosya kapsamına davanın esası hakkında kaçak elektrik kullanımına dair açık deliller sunulmuş olup davanın esası yönünden haklılık tam olarak ispat edildiğini, dosya kapsamına kaçak elektrik tespit zaptı, zaptın tutulmasına sebebiyet veren sayacın fotoğrafı ve zabıttaki tespitleri somut olarak destekleyen tüketim endeksleri dosya kapsamında yer aldığını, kaçak elektrik tespit tutanakları Hukuk Genel Kurulunun ve müstakar Yargıtay içtihatları gereği aksi ispat edilinceye kadar geçerli belgelerden olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin kaçak elektrik kullanımından doğması sebebiyle taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6502 sayılı Kanun kapsamında olmadığından davanın “haksız fiil” hükümlerine göre Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğini, kaçak elektrik kullanımı eyleminin niteliği itibariyle “haksız fiil” teşkil etmesi ve haksız fiilden doğan davalarda “zarar görenin yerleşim yeri” icra daireleri ve mahkemelerinin de yetkisinin bulunması dolayısıyla zarar gören müvekkil şirketin yerleşim yerinin tabi olduğu İstanbul Adliyesinin icra daireleri ve mahkemeleri de İİK 50. maddesinin atfı ile HMK’nın 16. maddesi gereği yetkili olduğunu, kaçak elektrik kullanımı tutanaklar ile sabit olduğundan, davalı borçlu mevzuata uygun olarak düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağına ilişkin tahakkuku ödemekle yükümlü olduğunu, söz konusu borca itirazının yerinde olmadığını, alacağın likit olması sebebiyle İcra İnkar Tazminatı talebimizin karşılanması gerektiğini, davalının takibe itiraz etmekle takibin durmasına neden olduğunu, İcra inkar tazminatı takibe haksız yere itiraz edilmesi ve alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olunmasının hukuki yaptırımı olduğunu, somut uyuşmazlıkta davalı önce takibe haksız olarak itiraz ederek; takibin durmasına neden olduğunu, bu nedenlerle davalının … 19. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi ibraz etmediği, duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
DELİLLER :
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 19. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında toplam 12.515,94-TL toplam alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine, borca, faize ve ferilerine 07/07/2021 itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememiz 13/09/2022 celse ara kararı gereği, Dosyanın varsa davacı alacağının hesaplanması için elektrikçi bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup, bilirkişi… 24/10/2022 tarihli raporunda özetle, Yargıtay’ın emsal niteliğindeki kararları gereği aksi ispat edilmedikçe geçerli belgelerde olan 13.04.2021 tarihli kaçak elektrik kullanım tespit tutanağına göre, ödenmeyen fatura borçları sebebiyle elektriği kesilen ve sayacı mühürlenen tesisatta, mühür fekki yapılarak elektrik enerjisinin kaçak olarak kullanılmaya devam edildiği ve bu durumun da ilgili Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilmesi gerektiği kesin olarak anlaşılmış olmaktadır. Kaçak elektrik tüketimi miktarı hesabında Yönetmeliğin ilgili hükümleri doğrultusunda tüketimi doğru kaydetmiş sayaç endeks değerlerinin kullanılabileceği, keza davacı tarafından yapılan kaçak elektrik tüketim miktarı hesabında da tüketimi doğru kaydetmiş sayaç endeks değerlerinin doğru şekilde kullanıldığı anlaşılmış, kaçak elektrik tüketim miktarı 5.702,68.-kWh olarak hesaplanmıştır. 30.05.2018 tarihli … Yönetmeliğinin fatura hesabına ilişkin hükümleri doğrultusunda; kaçak elektrik kullanım tespit tutanağına istinaden hesaplanan 5.702,68.- kWh tüketim miktarına kaçak elektrik enerjisinin kullanıldığı dönem birim fiyatlarıyla, ilgili tüketicinin bağlı olduğu tarife grubundaki tek terimli tek zamanlı tarifenin kullanılarak normal tarifenin 1,5 katı üzerinden yapılan tahakkuk hesabı ile kaçak elektrik fatura tutarı 26.04.2021 son ödeme tarihi itibariyle 8.913,47.-TL olarak hesaplanmıştır. 26.04.2021 son ödeme tarihli 8.913,47.-TL tutarındaki fatura tutarının tarafların tacir olması sebebiyle ticari faiz oranı üzerinden yapılması gerektiği değerlendirilen hesaplama ile 25.06.2021 takip tarihi itibariyle borç tutarı 9.203,08.- TL olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak; Yargıtay kararları uyarınca aksi kanıtlanmadıkça resmi ve geçerli belgelerden olan 13.04.2021 tarihli tutanağa göre, ödenmeyen fatura borcu sebebiyle elektriği kesilerek sayacı mühürlenen tesisatta mühür fekki yapılarak elektrik enerjisi kullanıldığı ve bunun da ilgili Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirildiği açıkça anlaşılmakla, davalı tarafın dava konusu icra takibinin 9.203,08.-TL’lik kısmından sorumlu olduğu yönünde sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememiz 20/12/2022 tarihli celse ara kararı gereği, Davacı vekilinin itiraz dilekçesinde sunmuş olduğu belgelerde incelenerek itirazların değerlendirilmesi ve bu yönde ek rapor tanzim edilmesi için dosyanın önceki bilirkişiye yeniden tevdine karar verilmiş olup, Bilirkişi …’in 30/01/2023 tarihli raporunda özetle, Davacı tarafından yeni sunulan belgelere göre, kök raporda da fark edildiği üzere, belgelerin sunulması ile söz konusu tesisatta daha önce de 09.04.2020 tarihinde kaçak elektrik tüketimi tespitinde bulunulduğu anlaşıldığı için, dava konusu 13.04.2021 tarihli tespitin mükerrer olduğu ve fatura hesabında normal tarifenin 2 katı üzerinden cezalı tahakkuk hesabı yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak; Yargıtay kararları uyarınca aksi kanıtlanmadıkça resmi ve geçerli belgelerden olan 13.04.2021 tarihli tutanağa göre, ödenmeyen fatura borcu sebebiyle elektriği kesilerek sayacı ür fekki yapılarak elektrik enerjisi kullanıldığı ve bunun da ilgili Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirildiği açıkça anlaşılmakla, davalı tarafın dava konusu icra takibinin 12.101,57.-TL’lik kısmından sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacı elektrik şirketinin kaçak elektrik bedeli ile faizi ve faizin KDV sini icra takibine koyması üzerine davalının borca itirazı üzerine açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Davalı/borçlunun kullanımında olan tesisatta davacı kurum tarafından yapılan kontrollerde elektriği kesilmiş olan sayacı kullanıma açarak enerji kullanıldığının tespit edilmesi üzerine zabıt tarihlerinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği …seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanakları tanzim edildiği, İş bu tutanağa istinaden 12.075,18-TL tutarında kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığı, davalı borçlu aleyhine yukarıda arz edilen kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek 12.515,94-TL’nin tahsili amacıyla … 19. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiği, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, davacı tarafça İİK’nın 67 maddesi uyarınca süresi içinde itirazın iptali davasının ikame edildiği, davacı tarafça dosya kapsamına kaçak elektrik tespit zaptı, zaptın tutulmasına sebebiyet veren sayacın fotoğrafı ve zabıttaki tespitleri somut olarak destekleyen tüketim endekslerin ibraz edildiği, kaçak elektrik tespit tutanakları Hukuk Genel Kurulunun ve müstakar Yargıtay içtihatları gereği aksi ispat edilinceye kadar geçerli belgelerden olduğu, Elektrik Mühendisi bilirkişi …tarafından hazırlanan raporda 30.05.2018 tarihli … Yönetmeliğinin fatura hesabına ilişkin hükümleri doğrultusunda; daha önce de 09.04.2020 tarihinde kaçak elektrik tüketimi tespitinde bulunulduğu anlaşıldığı için, dava konusu 13.04.2021 tarihli tespitin mükerrer olduğu ve fatura hesabında normal tarifenin 2 katı üzerinden cezalı tahakkuk hesabı yapılması gerektiği, kaçak elektrik kullanım tespit tutanağına istinaden hesaplanan 5.702,68.- kWh tüketim miktarına kaçak elektrik enerjisinin kullanıldığı dönem birim fiyatlarıyla, ilgili tüketicinin bağlı olduğu tarife grubundaki tek terimli tek zamanlı tarifenin kullanılarak normal tarifenin 1,5 katı üzerinden yapılan tahakkuk hesabı ile kaçak elektrik fatura tutarının 26.04.2021 son ödeme tarihi ile 11.777,29 TL olduğu, kaçak tüketimin haksız fiil teşkil etmesi nedeniyle eylem tarihinde temerrüt olgusu oluşacağından işlemiş faize yönelik hesaplamada 324,28 TL işlemiş faiz talep edilebileceği kanaatine varılarak takibe yapılan itirazların bu miktarlar yönünden iptaline, alacak miktarının yargılamayı gerektirmesi, takip talebinde istenen miktar ile yargılama sonucunda tespit edilen miktarlardaki fark dikkate alınarak alacağın likit olmadığı kanaatine varıldığından icra inkar isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının … 19. İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 11.777,29 TL asıl alacak, 324,28 TL işlemiş faiz yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 826,65-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 213,75-TL peşin harç olmak üzere bakiye 612,90-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 1.483,50-TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.434,38-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 51,64-TL’sinin davacıdan, 1.508,35-TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/04/2023

Katip
E-imzalıdır

Hakim
E-imzalıdır

TASHİH ŞERHİ

Her ne kadar kısa kararın son bendinde “Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.” denmiş ise de, dava değeri dikkate alındığında karar tarihi itibari ile hükmün kesin olarak verilmesi gerektiğinden hükmün son bendinin “Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi.” şeklinde tashihine karar verilmiştir.18/04/2023

Katip
E-imzalıdır

Hakim
E-imzalıdır