Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/265 E. 2023/479 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/265 Esas
KARAR NO : 2023/479

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 12/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle, Davacı müvekkilin, lisanslı tedarik şirketi olan dava dışı … A.Ş.’nin 31.12.2020 tarihli faturasından anlaşılacağı üzere ticarethane grubu sözleşmeli abonesi olarak, … tesisat/hizmet no’lu kullanım yerinde elektrik enerjisi kullanmakta iken, … bölgesinde tek lisanslı elektrik dağıtım şirketi olan davalı tarafından, belirtilen kullanım yerine ilişkin olarak yapılan kontrolde trafodan gelen 2 değer kablodan birinin sayacı beslediğini, diğerinin ise harici hat olarak kullanıldığının tespit edildiği iddiasını içeren 15.01.2021 tarih ve … numaralı kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlendiğini, davalı tarafından, anılan kaçak elektrik kullanım tespit tutanağına dayanılarak düzenlenen 22.01.2021 tanzim tarihli, 01.02.2021 son ödeme tarihli, … no’lu ve 145.296,60-TL bedelli kaçak elektrik kullanım faturası ve aynı tanzim ve son ödeme tarihli, … no’lu ve 93.205,20-TL bedelli kaçak elektrik ek tüketim faturası ile müvekkil adına toplam 238.501,80-TL kaçak elektrik tüketim borcu tahakkuk ettirildiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği m.43 ve m.49 hükümlerine göre elektrik dağıtım şirketleri, tespit edilen kaçak elektrik kullanımından doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde kullanım yerinin elektrik enerjisini kesme yetkisine sahip olduğu gibi davacı müvekkil, ticari işletmesinin bulunduğu ve ülkenin 21 dağıtım bölgesinden biri olarak belirlenen …bölgesinde elektrik enerjisi dağıtımı, EPDK’ndan lisanslı tek dağıtım şirketi olarak tekel durumunda bulunan davalı tarafından yapılmakta olduğundan, davalı şirketin elektrik enerjisini kesmesi durumunda, mevzuat gereğince başka bir elektrik dağıtım şirketinden elektrik enerjisi temin edebilme imkânına da sahip olmadıklarını, davacı müvekkil, elektrik enerjisinin kesilmesi baskısı altında mezkür faturalar istenilen kaçak elektrik tüketim bedelini faiziyle birlikte tamamen ödemek zorunda kaldığı ve bu bağlamda önce, 50.000,00-TL*40.000,00-TL*30.000,00-TL olmak üzere toplam 120.000,00-TL’nı 8.02.2021 tarihinde davalı şirket veznesine ödemiş, sonrasında ise taraflar arasında akdedilen 9.02.2021 tarihli Taksitlendirme Protokolünde, bakiye borcun ferileriyle birlikte 23.02.2021 tarihinde 61.350,30-TL ve 10.03.2021 tarihinde 60.769,86-TL olarak iki taksit halinde ödenmesinin öngörüldüğü ve müvekkil tarafından da, birinci taksit 61.390,00-TL ve ikinci taksit 60.770,00-TL olarak 24.02.2021 tarihinde davalı şirketin banka hesabına yapılan havaleler ile ödenmiş olduğunu, davalı şirketin alacak/tahsilat bilgisini gösterir belgesi (ek-4), Taksitlendirme Protokolüne ek Taksit Ödeme Planı (ek-5/1-2) ve banka kayıtları ve dekontları (ek-6/1-2) ile sabit olduğunu, oysa ki müvekkilin, davalı şirketin ispatla yükümlü olduğu haksız ve mesnetsiz iddianın aksine kaçak elektrik enerjisi kullanmamakla birlikte, aksi kabule göre de; mezkür kaçak elektrik kullanım tespit tutanağına dayanılarak düzenlenen davaya konu faturalarla tahakkuk ile tahsil edilen kaçak elektrik tüketim bedelinin, EPTHY’nin kaçak elektrik tüketiminin tespitine, kaçak elektrik tüketim bedelinin hesaplanmasında ve faturalandırılmasında esas alınacak tüketim miktarını ve süreyi belirleyen m.42 ilâ m.49 hükümleri hilafına haksız ve hukuka aykırı olarak fazla belirlendiğini, davanın açılmasından önce uyuşmazlığın çözümü için … Bürosuna 25.03.2022 tarihinde başvuru yapılmış ise de; arabuluculuk faaliyeti sonucunda taraflar arasında uzlaşma sağlanamayarak anlaşamamaya dair … tarihli, … büro ve … arabuluculuk numaralı e-imzalı son tutanak düzenlendiğini ve böylelikle, TTK.m.S/A hükmüne göre kanuni dava şartı yerine getirildiğini, ancak anlaşamama ile sonuçlandığını, bu nedenlerle davacı müvekkilin davaya konu istirdat alacağı miktarı bilirkişi marifetiyle tam ve kesin olarak tespit edildiğinde, talep miktarı HMK. M. 107/2 hükmü uyarınca arttırılmak kaydıyla 500,00 TL nin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan istirdaden tahsili ile davacı müvekkile verilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
Davalı vekilinin 11/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle, Davacının davasını belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğunu, görev hususunun re’sen dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, 15.01.2021 tarihinde kaçak kontrol ekiplerince yapılan kontrolde “… nolu tüketim noktasında 15.01.2021 tarihinde ekiplerimiz tarafından yapılan kontrolde mevcut sayaç haricinde enerji tüketildiği” tespit edilerek tüketiciye kaçak kullanım karşılığı … seri numaralı zabıt tanzim edildiğini, söz konusu tutanağa istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri doğrultusunda, 01.02.2021 son ödeme tarihli 93.205,20-TL tutarında kaçak elektrik kullanım faturası ve 01.02.2021 son ödeme tarihli 145.296,60-TL tutarında kaçak ek tüketim faturası düzenlendiğini, Fatura hesaplaması, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri kapsamında yapılmış olduğunu, kaçak elektrik tarifesinden tahakkuk ettirilmiş olup tespit ve tahakkukta herhangi bir hata bulunmadığını, şirketçe uygulanması zorunlu olan, onaylı ulusal tarife bileşenleri hakkında müvekkil Kurumun herhangi bir tasarrufu söz konusu olmadığını, konu hakkında tasarruf sahibi olan kurum’un EPDK olduğunu, davacı vekilinin her ne kadar kaçak elektrik tüketim bedelinin hesaplanmasında ve faturalandırılmasında esas alınacak tüketim miktarı ve süreyi belirleyen m.42 ila m.49 hükümleri hilafına haksız ve hukuka aykırı olarak fazla belirlendiğini beyan etmişse de iş bu iddiaları mesnetsiz olduğunu, Müvekkil şirket tarafından davacı yana tahakkuk edilen kaçak kullanım fatura bedellerine ilişkin hesaplama, tahakkuk tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve mevzuata uygun olduğunu, dosya kapsamındaki tutanak ve fatura bilgilerinde herhangi bir hata bulunmamakla birlikte tahakkuk edilen kaçak kullanım fatura bedelleri hukuka uygun olduğunu, davacı yanca her ne kadar mezkur faturaların EPTHY hükümlerine göre haksız ve hukuka aykırı olarak rızası dışında fazla tahsil edildiğini iddia etmişse de iş bu beyanlar açıkça hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı vekili tarafından kaçak elektrik tüketim bedelinin fazla tahsil edildiğinin beyan edilmiş olduğunu, ilgili mahalde kaçak elektrik kullanıldığının ikrar edildiğini, davacı tarafın istirdat davası ile ödediği bedellerin iadesini talep etmiş ise de bu taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının ödemelerini yaparken ihtirazi kayıt öne sürmeden ödediğini, serbest irade ile ve ihtirazi kayıt konulmadan ödenen bedelin geri istenemeyeceğini, davacı her ne kadar kaçak elektrik kullanmadığını iddia etmiş ise de; dosyasına iddiasını ve tutanakların aksini kanıtlar nitelikte, tespit tutanağı ve sair belgelerle aynı kapsam ve mahiyette herhangi bir somut delil sunamadığını, davacı tarafından eğer ki kaçak tespit tutanağında tespiti yapılan maddi olgunun aksi ve bu nedenle kaçak kullanım bedelinden sorumlu olunmadığı iddia ediliyorsa buna dair somut argümanlarını sunarak davasını ispatlaması gerekirken dosya kapsamına böylesine somut bir delilin sunulamamış olması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı tarafın talebinin kaçak elektrik tüketimi olmaması ya da davalı tarafça hesaplanan miktarda olmaması nedeniyle ödenen bedelin istirdatına karar verilmesi olduğu, davalı vekilinin ise süresi içinde sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile davanın reddi talebinde bulunduğu görülmüştür.
Tarafların arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafça kaçak elektrik kullanımının olup olmadığı, olması halinde ne kadar olduğu ve fazlaca ücret tahsil edilip edilmediği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davaya konu Kaçak / Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit Tutanağının incelenmesinde, … tarihli .. seri numaralı belgede, Hizmet No: …, Abone Grubu: Tic. (Şantiye), Sayaç Kayıt Durumu: Kayıtlı + Harici Hat, Sayaç Endeks Değerleri: LUNA-
67410115, Harici Devreden Çekilen Akım: 178.-A, “İlgili mahalde yapılan kontrolde trafoda gelen 2 depar kablodan birisinin yukarıdaki sayacı beslediği, diğerinin ise harici hat olarak kullanıldığı tespit edildi.” Notunun yer aldığı, Kaçak Elektrik Tahakkuk Hesap Bülteninde, Kaçak Nedeni: Özel Hat, 15.01.2021- 19.07.2020 tarihleri arası 180-gün x 139,16.-kW x 14.-h= 98.683.-kWh kaçak elektrik tüketimi ile, 19.07.2020- 21.01.2020 tarihleri arası 180.-gün x 39,16.-
kW x 14.-h= 98.683.-kWh ek tüketim hesaplandığı, davaya konu edilen faturaların a) Hesaplanan 98.683.-kWh kaçak tüketim miktarı için 22.01.2021 düzenleme tarihli, 01.02.2021 son ödeme tarihli toplam 145,296,60.TL fatura ve b) Hesaplanan 98.683.-kWh ek tüketim miktarı için, tüketimin yapıldığı varsayılan dönem ağırlıklı birim fiyat ortalaması ile yine 22.01.2021 düzenleme tarihli, 01.02.2021 son ödeme tarihli toplam 93.205,20.TL fatura olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki Perakende Satış Sözleşmesinin incelenmesinde, … adresinde, öncelikle şantiye grubu elektrik aboneliği yapıldığı, ardından 01.03.2020 başlangıç tarihli ‘Ticarethane’ grubu elektrik aboneliği tesis edildiği, söz konusu
tesisat üzerinde 22.12.2017 tarihinden itibaren davalı kurum tarafından davacıya elektrik enerjisi sağlandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 13/09/2022 tarihli celse ara kararı gereği, dosya üzerinden inceleme yapılarak, davalının düzenlediği kaçak elektrik kullanım tutanağı ve tahakkuk ettirilen faturadan dolayı davacının kaçak elektrik kullanımı yapıp yapmadığı, borcunun olup olmadığı, yaptığı ödeme nedeniyle istirdat talep edip edemeyeceği hususunda inceleme yaparak rapor düzenlemesinin istenilmesine karar verilmiş olup, Bilirkişi Elektrik Mühendisi Bilirkişi …’in 28/11/2022 tarihli raporunda özetle, aksi kanıtlanmadıkça resmi ve geçerli belgelerden olan 15.01.2021 tarihli kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağına göre, sayaçtan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekilerek elektrik enerjisinin kullanıldığı ve bunun Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilmesi gerektiği kesin olarak anlaşılmış olmaktadır. Kaçak elektrik tüketim miktarı hesabında, Yönetmeliğin amir hükmü gereğince direkt bağlı hat üzerindeki cihazların kurulu güçlerinin kullanılması gerektiği, bu sebeple devreden tespit anında çekildiği belirtilerek kayıt altına alınan 178.-A akım değeri kullanılarak, Yönetmeliğin süre hesabına uygun olarak 180 gün üzerinden yapılan hesaplama ile kaçak tüketim miktarı 98.683,2.-kWh olarak hesaplandığı, davalı tarafından 22.12.2017 tarihinden itibaren … aboneliğinin olduğu ve söz konusu tesisat üzerinde elektrik enerjisinin kullanıldığı anlaşıldığı için Yönetmelik hükümleri gereğince doğru bulgu ve belge sunulması halinde 180 gün üzerinden ek tüketim tahakkuku da yapılabileceği değerlendirilmiş, ancak kaçak elektrik kullanımı başlangıç tarihi olarak esas alınan 19.07.2020 tarihinin Yönetmeliğin ayrı bir hat çekilerek kaçak elektrik tüketimi yapılması halinde kullanım süresinin esas alınacağı ve bu sürenin 180 geçemeyeceği hükmü uyarınca, 15.01.2021 tespit tarihinden 180 gün geriye gidilerek bulunan bir tarih olduğu ve bunun belge bilgi sunulamaması halinde Yönetmeliğin ön gördüğü ire hesabına uygun olduğu, ancak bu tarihte kaçak elektrik tüketiminin başladığına dair somut bir bulgu olmadığı için, Yönetmeliğin doğru bulgu ve belgelere dayandırılması koşuluyla (KW-TL ekstresi, geçmiş dönem tüketimleri vb. elde edilecek bulgular) ek tüketim tahakkuku yapılabileceği hükmü gereğince geriye dönük 180 günlük ek tüketim tüketimi yapılabilmesi için yeterli kanıt olmadığı yönünde gi ve kanaate varıldığını, Yönetmeliğin kaçak elektrik tüketimi hesabında tüketimin yapıldığı varsayılan dönem birim fiyatlarının kullanılması gerektiği yönündeki hükmü gereği, 19.07.2020- 15.01.2021 tarihleri arası 180 gün üzerinden ilgili dönemdeki ağırlıklı birim fiyat ortalaması ile normal tarifenin 1,5 katı üzerinden yapılan tahakkuk sonucu kaçak elektrik fatura tutarı 142.609,77.-TL olarak hesaplandığını, Yargıtay kararları uyarınca aksi kanıtlanmadıkça resmi ve geçerli belgelerden olan 15.01.2021 tarihli tutanağa göre, direkt bağlı hat üzerinden kaçak elektrik kullanımı yapıldığı, davacının bu kullanımdan ve karşılığı olarak tahakkuk edecek fatura bedelinden sorumlu ve ödemekle yükümlü olduğu açıkça anlaşılmakla birlikte, takdirinin Mahkemede olmak üzere, davacının her ikisi de 01.02.2021 son ödeme tarihli olan faturalardan 145.296,20.-TL tutarındaki faturanın 142.609,77.-TL’ lik kısmından sorumlu olduğu ve 145.296,20.-TL- 142.609,77.-TL-2.686,43.-TL tutarı iade talep edebileceği, ek tüketim tahakkuku yapılabilmesi için yeterli bilgi ve belge olmadığı için 93.205,20.-TL tutarındaki faturadan ise sorumlu tutulamayacağı ve toplamda 93.205,20 + 2.686,43 =95.891,63.-TL iade alabileceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizin 20/12/2022 tarihli celse ara kararı gereği, taraf itirazlarının değerlendirilmesi, özellikle…’nin 45/3-Ç mad. Uyarınca ticarethane abone grubunda olan davacı yönünden seçenekli olması için 8 saatlik süre üzerinden hesaplama yapılmasını da içerir ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Elektrik Mühendisi Bilirkişi …’in 20/03/2023 tarihli raporunda özetle, Yargıtay kararları uyarınca aksi kanıtlanmadıkça resmi ve geçerli belgelerden olan 15.01.2021 tarihli tutanağa göre, direkt bağlı hat üzerinden kaçak elektrik kullanımı yapıldığı, davacının bu kullanımdan ve karşılığı olarak tahakkuk edecek fatura bedelinden sorumlu ve ödemekle yükümlü olduğu açıkça anlaşılmakla, takdiri Mahkemede olmak üzere, Günlük çalışma saatlerinin 14 saat olarak esas alınması halinde davacının her ikisi de 01.02.2021 son ödeme tarihli olan faturalardan 145.296,20.-TL tutarındaki fatura için 145.296,20.-TL- 143.645,57.-TL— 1.650,63.-TL tutarı iade talep edebileci 93.205,2.-TL tutarındaki ek tüketim faturası için 93.205,20.-TL- 92.941,76- 263,44.-TL tutarı iade talep edebileceği, Günlük çalışma saatlerinin 8 saat olarak esas alınması halinde davacının her ikisi de 01.02.2021 son ödeme tarihli olan faturalardan 145.296,20.-TL tutarındaki fatura için 145.296,20.-TL- 82.083,18.-TI 3.213,02.-TL tutarı iade talep edebileceği, 93.205,2.-TL tutarındaki ek tüketim faturası için 93.205,20.-TL- 53.109,58=40.095,62.-TL tutarı iade talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 02/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile, davacı müvekkil şirketi için; dava dilekçesinde gösterilen istirdat alacağı talep miktarının, dosyadan tanzim edilen bilirkişi raporları doğrultusunda 159.813,14-TL’na ve 145.296,60-TL bedelli kaçak tüketim faturası ve 93.205,20-TL bedelli ek tüketim faturasından kaynaklanan istirdat alacağı olarak 159.813,14-TL’nın, ödeme tarihinden (37.653,14-TL için 08.02.2021 tarihinden, 122.160,00-TL için 24.02.2021 tarihinden) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği ve ıslah harcını da yatırdığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, celp edilip irdelenen belgeler ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafça tanzim olunan kaçak elektrik tutanaklarından, perakende satış sözleşmesi varken ayrı bir hat çekmek suretiyle elektrik enerjisi kullanımının kaçak elektrik kullanımının tespit edildiği, Yargıtay içtihatlarında istikrarlı olarak belirtildiği üzere aksi kanıtlanmadıkça resim ve geçeri belgelerden olan 15.01.2021 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağına göre de sayaçtan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekilerek elektrik kullanıldığı, bunun da Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olduğu ve davacının adına abonelik sözleşmesi tesis edilmiş tesisattaki kaçak elektrik kullanımından sorumlu olduğu, kaçak elektrik tüketiminin 30.05.2018 tarihli “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği” hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, Yönetmeliğin 42.1.(b) bendine uygun olan kaçak elektrik tüketimi şeklinde, öncelikle direkt bağlı hat üzerindeki cihazların kurulu gücü dikkate alınarak hesaplama yapılacağının hüküm altına alındığı, 17.10.2020 tarihli tutanakta direkt bağlı hat üzerinden beslenen cihazlara ve güçlerine ilişkin
herhangi bir kayıt düşülmediği, yalnızca devreden çekilen akımın 178.-A olduğu bilgisi bulunduğu, bu durumda, kaçak elektrik tüketim miktarı hesabında Yönetmeliğin amir hükmü gereğince direkt bağlı hat üzerindeki cihazların kurulu güçlerinin kullanılması gerektiği, bu sebeple devreden tespit anında çekildiği belirtilerek kayıt altına alınan 178.-A akım değeri kullanılarak kaçak elektrik tüketimi miktarının hesaplanabileceği, yine Yönetmelik hükümlerine göre, tüketim miktarı hesabında kullanım süresinin esas alınacağı ve bu sürenin 180 günü geçemeyeceğinin kayıt altına alındığı, tespit yapılan yerin her ne kadar bilirkişi tarafından iki vardiya çalışılan bir ticarethane olduğu anlaşıldığı için günlük 14 saat çalışma süresinin esas alınması gerektiği belirtilmiş ise de, davacı tarafça itiraz edildiği üzere bu yönde dosyada bir delil bulunmadığı gibi “ticarethane” grubu aboneliğin söz konusu olduğu, anılan yönetmeliğin 45/3-Ç maddesi gereğince 8 saat çalışma süresinin esas alınması gerektiği, buna göre ek raporda belirtildiği üzere kaçak tüketim miktarının 39,05198 * 180 * 8= 56.234,84.-kWh saat olduğu, bu miktar üzerinden ek raporda yapılan hesaplamada fatura bedelinin 82.083,18 TL olması gerektiği, ek tüketim tahakkuku yönünden ise, Yönetmeliğin 45/1-ç maddesinde tüketicinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime
ek olarak birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılacağının belirtildiği, bilirkişi kök raporunda ek tüketim tahakkuku yapılabilmesi için kaçak elektrik kullanımı başlangıç tarihine ilişkin bulgulara ulaşılması gerektiği, bunun için de KW-TL tüketim ekstresine bakılması gerektiğinin belirtildiği, davalı tarafça kök rapora itirazdan sonra KW tüketim ekstresi sunulduğu, bilirkişi ek raporunda KW tüketim ekstresine bakıldığında, 2020/05 ayında artış gösteren tüketim miktarının sonradan bariz şekilde düştüğü, tespit yapılan 15.01.2021 tarihinden sonra ise yine bariz şekilde arttığının görüldüğü belirtilerek ek tüketim tahakkukuna ilişkin koşulların oluştuğunun belirtildiği, buna göre mahkememizce kabul edilen 8 saatlik çalışma süresi açısından ek tüketim bedelinin 53.109,58 TL olarak hesap edildiği, yapılan hesaplamanın yönetmelik hükümlerine uygun olarak hesaplandığı anlaşılmakla hükme esas alınabileceği kanaatine varıldığı, her ne kadar davacı tarafça ek tüketime ilişkin olarak itiraz edilmiş ise de, bilirkişi ek raporunda tüketim miktarına ilişkin olarak sunulan tabloda 2019 -2020 yılı döneminde iki aylık periyotlarda yapılan ölçümlerde 10.000 KW civarında tüketim olduğu, 2019/12 ile 2020/6 dönemindeki 6 aylık periyotta da aylık ortalama 10.000 Kw civarında tüketim olduğu, kaçak tüketime ilişkin tespitlerden sonra ise iki aylık periyotlarda yapılan ölçümlerde 40.000 Kw tüketim olduğunun tespit edildiği, her ne kadar davacı tarafça pandemi dönemi gerekçe gösterilerek düşük tüketim yapıldığı belirtilmiş ise de , 2019 yılında da düşük tüketim yapıldığı nazara alındığında bu yöndeki iddiasına itibar edilmemiş olup, davacının her ikisi de 01.02.2021 son ödeme tarihli olan faturalardan 145.296,20.-TL tutarındaki fatura için
145.296,20.-TL- 82.083,18.-TL= 63.213,02.-TL tutarı iade talep edebileceği, 93.205,2.-TL tutarındaki ek tüketim faturası için 93.205,20.-TL- 53.109,58= 40.095,62.-TL tutarı iade talep edebileceği, iade talep edebileceği miktarların toplamının 103.308,64 TL olduğu, her ne kadar davalı tarafça davacının yapmış olduğu ödemeyi ihtirazi kayıt olmaksızın yapıldığından istenemeyeceği savunulmuş ise de, tahakkuk yapılması gereken tarihteki mevzuat hükümlerine uymayan bir ödeme yapılmış olması halinde, ödeme sırasında ihtirazi kayıt ileri sürmese dahi ödeyen taraf zamanaşımı süresi içinde bu bedelin istirdadını talep edebileceğinden (Bkz. Yargıtay 3. H.D.’nin 2019/997 Esas ve 2019/9207 Karar sayılı ilamı) davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiş, yine her ne kadar davacı tarafça ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de arabuluculuk başvuru tarihinden evvel davalı tarafın temerrüde düşürüldüğüne dair delil ibraz edilmediğinden, yukarıda izah edilen gerekçeler ile davanın kısmen kabulüne, 103.308,64 TL’nin 25/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Davanın kısmen kabulüne, 103.308,64 TL’nin 25/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 7.057,01-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 80,70-TL peşin harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 2.720,68 TL olmak üzere toplam 2.801,38‬ TL harcı mahsubu ile bakiye 4.255,63‬ TL harç bedelinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 102,50-TL posta masrafı ile 1.750,00-TL yargılama gideri olan toplam 1.852,5‬0 TL’nin davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.197,51-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk giderinin 1.008,43-TL sının davalıdan, 551,57‬-TL sının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 16.496,30-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdiren 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde HMK 333 Maddesi gereğince taraflara iadesine
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/06/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.