Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/241 Esas
KARAR NO : 2023/932
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2018
KARAR TARİHİ : 06/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin anlaşmalı cam bayileri aracılığıyla araç cam değişim işi yaptığını, davalıya ait çok sayıda aracın cam değişim işi yapıldığını, bu kapsamda araçların plakaları belirtilerek faturalar kesilerek davalıya teslim edildiğini, ancak davalı tarafından müvekkiline fatura bedellerinin ödenmediğini, bu kapsamda alacağın tahsili amacıyla … 30. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının yetki itirazı üzerine dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilerek … 23. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına tevzii edilerek daire tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının bu seferde borca itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, %20 oranında icra inkâr tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafıları ile vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 23. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında fatura alacağına ilişkin 68.830,44 TL asıl alacak bedellinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir …’na tevdii edilen dosyaya 18/09/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; dava konusu takibin başka delillerle pekiştirilmesi gereken (HGK. 10.09.1969 tarih 967-677) soyut faturalara dayalı olduğu, ayrıca davanın (İİK. m 67/1) uyarınca açılan itirazın iptali davası olduğu, dava konusu olayda tarafların defterlerinin HMK 222. maddesinin 2. Fıkrasına göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için”uyuşmazlığın çıktığı tarihte her iki tarafın tacir olması, iki tarafın da defterlerine geçirmesi gereken ortak bir ticari iş ve iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerektiği, HMK md. 222′ ye göre, ticari defterler, belirtilen şartların varlığı halinde, ticari uyuşmazlıklarda, ispat aracı (delil) olarak kullanılabileceği, defter sahibinin lehine olabileceği gibi aleyhine de olabilir.
Davacı tarafın işletmesinin …. adresi olduğu, davacının takibe konu fatura ettiği işletme defterlerinin ilgili sayfalarını sunmuş olduğu, söz konusu işletme defterlerinde davalı adına takip konusu yapılan faturaların aynen kaydedilmiş olduğu, fotokopisi ibraz edilen işletme defterinin niteliği itibari ile davalının ödemelerinin kayıtlı olmadığı, bu itibarla davacının takip tarihi itibari ile alacağının iş bu işletme defterlerinde tespit edilmesinin mümkün olmadığı, söz konusu dilekçede davalının iş bu faturalar ile ilgili 24.500,00 TL’lik çek ödemesinin kabulünün yapılmış olduğu, mahkemenin ara kararı ve yukarıda ki açıklamalar doğrultusunda davalı …. tarafça, TTK. m 64 ve devamı ile VUK. m 182 uyarınca tutulan ve fotokopileri dosyaya ibraz edilen defterlerin incelenmesinde; davalı tarafın 2010 ve 2011 yılı yasal defterlerinin birbirini doğruladığı, kanunlara uygun şekilde tutulduğu, tüm ticari defterler eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defterlerin Açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olduğu, (TK md. 64/III) nazara alındığında davalı tarafın defterlerinin (HMK md. 222) ve ETTK md 85 uyarınca sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, diğer taraftan, davalı tarafça ibraz edilen, sair vesaikin, muhasebe fişleri ve muhasebe kayıtları, muhasebe fişlerine ekli müsbit evrakların VUK. m 229, 230, 231, 232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği ve davalı lehine delil niteliklerinin bulunduğu, davalı tarafça sunulan hesap ekstresine göre taraflar arasında ki ilişkinin 13.10.2010 tarihinde 098135 no.lu 576,01 TL’ lik davacı faturası ile başladığı, ticari ilişkinin 2010 yılında davalı hesap ekstresinde; davacının 31.398,99 TL’ lik faturası karşılığında davalı tarafın 17.500,00 TL’ lik ödemesi ile 2.832,61 TL’ lik yansıtma ve virmanı olmak üzere toplam 20.332,61 TL’ lik davacı hesabına borç kaydı yapılmış olduğu, söz konusu borç ve alacak kayıtları sonrasında 2011 yılına davacının 11.066,38 TL’ lik alacağının devir olmuş olduğu, davalının yasal defterlerinde kayıtlı olan 2.832,61 TL’lik borç kayıtlarının içeriklerinin dosya kapsamında ki vesaikler ile ispat edilemediği, davalının söz konusu borç kayıtları ile ilgili ispat külfetinin olduğu, davalı yasal defterlerinde 2011 yılına ilişkin davalı hesap ekstresinde; davacının 2011 yılında 30.538,72 TL’lik faturası ve 11.066,38 TL’lik devir alacağı karşılığında davalı tarafın 10.000,00 TL’lik ödemesinin davacı hesabına borç kaydı yapılmış olduğu, Söz konusu borç ve alacak kayıtları sonrasında 2012 yılına davacının 31.605,10 TL’ lik alacağının devir olmuş olduğu, davacının sunmuş olduğu faturaların toplamının 44.372,97 TL’ si olduğu, davacı tarafça sunulan faturaların tamamının davalı yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı ile davalı arasında yapılan ödemeler ve benzeri davalı lehine kayıtlar noktasında ki mutabakatsızlığın 5.832,61 TL’ si olduğu, işlemlere ilişkin dayanak belgeleri sunmak sureti ile ispat külfetini yerine getirmesi gerektiği, yine davalının söz konusu 2012 yılına kendi yasal defterlerinde devir olan 31.605,10 TL’lik davacı asıl alacağının ödendiği ve/veya iade edildiğini ispat edici mahiyette vesaik sunması gerektiği aksi takdirde davacının 04.08.2017 takip tarihi itibari ile davalı taraftan (31.605,10 TL + 5.832,61 TL) 37.437,71 TL’ si asıl alacaklı olacağı, dava konusu takibin, açık hesaba (Fatura müstenidine) dayalı adi takip olması ve işlemiş faiz talep edilebilmesi için davalının (BK. 117) uyarınca mütemerrit olması gerektiği, dava konusu alacakla ilgili davalının TBK. m 117 uyarınca mütemerrit olması gerektiği ancak dosya içeriğinde davalının temerrüdüne (İhtarnamenin tebliğ şerhinin olmadığı dikkate alındığında) ilişkin herhangi bir vesaikin bulunmadığı nazara alındığında davalının 04.08.2017 Takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu. Bu itibarla işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı tespit edildiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında değerlendirilemi amacıyla dosyada … 9. ATM.’ye yazılan talimat neticesinde 03/12/2018 tarihinde tanzim olunan talimat raporunda özetle; davacı … tarafından davalı … Ltd. Şti.’ ne kesilen, takip/dava konusu alacağın dayanağı olan faturalardan dolayı davalı şirkete toplam 45.466,16 TL tutarında fatura düzenlenmiştir.
Davacı ticari defterleri “…” adresinde yasal ticari defterlerin incelenmesinde; davacının 2010 yılı ağustos ayında gerçek kişi işletme olarak ticari faaliyetine başladığı ve ticari defterlerden işletme defteri tutmakta olduğu, TTK. ve VUK’a göre tutulması gereken ticari defterlerin, kullanılmaya başlanmadan önce tasdik edilmesi gerektiği, öteden beri işe devam etmekte olanlar defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda tasdik ettirilmesi gerekmektedir.
Davacı ticari defterlerinin usul ve şekil yönünde yapılan incelenmede, davacının tutmakta olduğu işletme defterini 6102 sayılı TTK’nm 64.maddesinin 3.Fıkrası gereğince açılış tasdikini kullanmaya başlamadan önce zamanında yaptırmış olduğu, işletme defterinin kapanış tasdiki yaptırılma zorunluluğu bulunmadığından kapanış tasdiki yaptırılmamış olduğu, Davacının ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulması nedeniyle TTK m. 64 ve HMK m. 222 çerçevesinde kendi lehine delil niteliğini haiz olduğu değerlendirilmiştir.
Ticari defter kayıt ve belgelerin incelenmesi, gerçek kişi olan davacı …’ın tutmakta olduğu ticari defterlerden işletme defterine, sadece gider ve gelir işlemleri kaydedilmektedir. Bunun dışında alış-satış ve giderlerle ilgili kasaya giriş-çıkışlar, bankaya yatırılan paralar ve bankadan yapılan ödemeler, borçlanılan ya da alacaklanılan tutarlara ilişkin herhangi bir kayıt yapılmamaktadır.
Bu sebeple davacı taraf ticari defterlerinde yalnızca davalı …Şti. ne satılan mal/hizmet faturalarının kaydı olup olmadığı incelenmiştir. Yapılan inceleme neticesinde davacının 2010 yılı ticari defter kayıtlarında, davalı … Tic. Ltd. Şti. ne toplam 68 adet fatura ile 31.398,99 TL tutarında mal/hizmet satışı yapıldığı, 2011 yılında ise, 62 adet fatura ile 30.538,72 TL tutarında mal/hizmet satışı yapıldığı, davacının davalı şirkete 2010 ve 2011 yıllarında toplam 61.937,71 TL tutarında fatura düzenlediği ve ticari defterine kaydettiği, davacının tutmakta olduğu işletme defterine tahsilat ve ödemelerin kaydedilmemesi sebebiyle davalı şirket tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı tespit edilememiştir. Davacı ticari defteri ile davalı şirket ticari defterlerinde ki faturalar karşılaştırıldığında, davacı tarafından davalı şirkete kesilen tüm faturaların davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturalar bakımından taraf defter kayıtlarının birbirini teyit ettiği görülmüştür.
Davacı, 18.05.2018 tarihli delil dilekçesinde, davalı şirketin 16.12.2010 tarihli 10.000 TL, 24.12.2010 tarihinde 4.500 TL, 11.01.2011 tarihinde 10.000 TL olmak üzere 24.500 TL tutarında ödeme yaptığını beyan ettiği, davacı beyanı ile davalı şirket ticari defter kayıtlarındaki ödemeler arasındaki 5.832,61 TL lik farkın (2.219,01 TL hesaplar arası virman, 3.000 TL işbank ödeme ve 613,60 TL yansıma açıklamalı) işlemlerden kaynaklandığı, davalı defter incelenmesi neticesinde bilirkişi … tarafından 5.832,61 TL ödemeye ilişkin ispat edici belgelerinin sunulması gerektiği, aksi takdirde davacı alacağına eklenmesi gerektiğini, davalı defterlerindeki 31.605,10 TL lik borç miktarına 5.832,61 TL nin eklenmesi neticesinde davalının davacıya 37.437,71 TL borcunun olacağını belirtildiği, davalı tarafından 5.832,61 TL lik ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunulmadığından davacıya ait faturalar toplamı 61.937,71 TL den yalnızca 24.500 TL lik ödeme tutarı indirilmiş ve davacının davalı şirketten (61.937,71 – 24.500) 37.437,71 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Talimat raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla dosya kök raporu hazırlayan bilirkişiye tevdii edilmiş olup, dosyaya 18/04/2019 tarihinde tanzim olunan ek bilirkişi raporunda özetle; kök raporda davalı tarafça yapıldığı iddia edilen ödemelerin ispatına yönelik dekontların sunulması için davalı tarafa 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süreye karşın davalının ödeme dekontunu sunmamış olduğu, söz konusu dekontun haricinde davalı tarafa ait 2010 yılı hesap özetinin sunulmuş olduğu, söz konusu hesap özetine göre 12.11.2010 tarihinde 3.000,00 TL’ lik ödeme gönderildiği, yine davalı tarafça dava dışı … firması adına 24,11.2010 tarih 613,60 TL’ lik faturanın sunulmuş olduğu, davalının dava dışı firmaya kesmiş olduğu yansıtma faturasının davacı ile ilgili olduğunu ispat edici mahiyette herhangi bir vesaikin bulunmadığı ancak davalının davacının … no.lu hesabına göndermiş olduğu 3.000,00 TL’ sinin davacının kök raporda hesaplanan 37.140,65 TL’ lik alacağından mahsup edilmesi gerektiği, bu itibarla davacının 04.08.2017 takip tarihi itibari ile asıl alacağının 34.140,65 TL’si olması gerektiği, davacı taraf faiz talebi ile ilgili olarak 30 günlük süre sonunda davalının mütemerrit olması gerektiğine dair beyanda bulunduğu ancak davacı ile davalı arasında ki ticari ilişkide önceki dönemlerde işlemiş faiz, vade farkı ve benzeri herhangi bir uygulamanın bulunmadığı, diğer taraftan davalının TBK 117. Maddesine göre temerrüdüne ilişkin herhangi bir vesaikin bulunmadığı, davacının TTK 1530. Madde kapsamında faiz talebinin kabulü halinde, davacı asıl alacağına fatura tarihilerinin üzerine ilave edilecek 30. gün sonundan itibaren avans faizi işletilebileceği, davacının alacağının faturalara ilişkin olduğu, faturaların 30 günlük vadelerinin yukarıda ki tablo ile belirli olduğu, davacının asıl alacağına vadelerinden itibaren yasal faiz işletilmesi durumunda davacının takip tarihi itibari ile faizli alacağının toplamda 34.140,65 TL asıl alacak bedeli olduğu, 04.08.2017 takip tarihi itibari ile 29.067,04 TL işlemiş faiz 34.140,65 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam faizli alacağının 63.207,69 TL olacağı, hesaplanan miktar ile takip tutarı karşılaştırıldığında davacının 5.622,75 TL’lik fazla talebinin söz konusu olacağı, fazlalığın 3.000,00 TL’ sinin fazla talep edilen asıl alacaktan kalan 2.622,75 TL’sinin ise fazla hesaplanan işlemiş faizden kaynaklandığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizin 22/05/2019 Tarih, 2018/208 Esas, 2019/556 Karar sayılı kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 10/02/2022 tarih, 2019/1840 Esas, 2022/113 Karar sayılı kararı ile, davalının ödeme savunmasının değerlendirilmesi ve davalının yemin delilinin hatırlatılması gerekçeleri ile kaldırılarak dosyanın mahkememizin 2022/241 Esasına kaydının yapıldığı anlaşılmakla, yargılamaya devam olunduğu görüldü.
İstinafın kaldırma kararından sonra, davacı asile isticvap yapılmış, davalı vekiline yemin deliline dayanıp dayanmadığına yönelik ihtaratlı muhtıra çıkarılmış, davalı vekiline davacı tarafa 2. El araç satışı yapıldığı yönündeki tüm bilgi ve belgelerin dosyaya ibraz edilmesi için süre verilmiş, davalı vekili tarafından dava dışı … Ltd Şti’ne ait cari hesap ekstreleri dosyaya sunulmuş, mahkememizce dava dışı oto galeri şirketine 2. El araç satışına ilişkin belgelerin sunulması için davalı vekiline süre verilmiş, davalı vekili tarafından buna ilişkin herhangi bir örnek dosyaya ibraz edilmemiştir.
Davalı vekilince yemin deliline dayandıkları bildirilmiş ve … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine davalı vekili sunmuş olduğu yemin metni doğrultusunda, davacının yemin edip etmeyeceği hususlarında beyanı alınmak üzere talimat yazıldığı, davacı asilin talimat mahkemesinde usulüne uygun yemin ettiği görülmüştür.
Dava, davacı tarafın araçların cam değişim bedellerine ilişkin olarak başlattığı icra takibine davacı borçlunun itiraz etmesi sebebiyle açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememiz dosyasından kaldırma kararından önce alınan 18/09/2018 tarihli kök mali bilirkişi raporunda, davalının yasal defter kayıtlarına göre, 2012 yılına davacının 31.605,10 TL asıl alacağının devir olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı faturaları haricinde davalının hesap ekstresinde kayıtlı olan ancak içerikleri ispat edilemeyen 5.832,61 TL’ lik (ödeme – virman ve yansıtma açıklamalı) davacı aleyhine yapılan borç kayıtlarından kaynaklandığı, davalının davacı aleyhine yaptığı 5.832,61 TL’lik borç kayıtlarını ispat yükü altında olduğu ayrıca davalı taraf ödeme emri itirazında, borcunun olmadığını beyan etmesine rağmen kendi yasal defterlerinde kayıtlı olan ve 2012 yılına devir olan 31.605,10 TL’ lik davacı asıl alacağının ödendiğine dair ispat edici mahiyette herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı, davalı tarafından davacı tarafa çek yolu ile ödemelerin yapıldığı, davacının faturalarının yasal defterlere aynen kaydedildiği anlaşılmakla taraflar arasındaki ticari ilişkinin ispat edildiği, bu nedenle davalının takibe konu fatura içeriklerinden haberdar olduğu, davalının aldığı mal ve/veya hizmetin bir kısmını iade ettiğine veya kalan kısmını ödediğine dair ispat edici mahiyette bir belgeyi sunmadığı, davacının 04.08.2017 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 37.437,71 TL asıl alacağının olduğu ancak talepte bağlılık ilkesi doğrultusunda davacının faturalardan dolayı asıl alacağının 37.140,65 TL’ si olması gerektiği anlaşılmıştır.
Kök rapora karşı itiraz beyan dilekçeleri sunulduktan ve taraf beyanları alındıktan sonra davacı taraf defter ve kayıtlarının incelenmesi için talimat yazılmış olup alınan 03/12/2018 tarihli mali rapora göre, davacının işletme defteri tutmakta olduğu, 6102 sayılı TTK’mn 64. maddesinin 3. fıkrası gereğince işletme defterinin, açılış tasdiki yaptırılması zorunlu defterler arasında olduğu, kapanış tasdiki yaptırılmasının zorunluluğunun bulunmadığı, davacının ticari defterini kullanmaya başlamadan önce zamanında açılış tasdikini yaptırmış olduğu, davacının usulüne uygun tutulan ticari defterinin TTK ve HMK 222. maddesinde ifade edilen şartları taşıdığından sahibi lehine delil olma özelliği bulunduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre, davalı ile arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya 61.937,71 TL tutarında mal/hizmet satışı yapıldığı, işletme defterine tahsilat ve ödemelerin kaydedilmemesi sebebiyle davacının davalıdan alacak miktarının, davacı defter kayıtlarından tespitinin mümkün olmadığı, davalının defter kayıtlarına göre davacıya 2012 yıl sonu itibariyle 31.605,10 TL borçlu olduğu, ancak davalının davacı aleyhine yaptığı 5.832,61 TL lik ödemeye ilişkin ispat edici belge sunmadığı, bu durumda davacının davalıdan 04.08.2017 takip tarihi ile 37.437,71 TL alacaklı olduğu, davacının icra takibinde 37.140,65 TL asıl alacak talebinde bulunduğu nazara alındığında davacının davalıdan 37.140,65 TL alacaklı olduğu tespitinde bulunulmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davalı vekilince dosyaya sunulan … Bankası … Şubesine ait havale dekontu ve fatura gözetilerek ve davacı tarafın faize ilişkin ana rapora itirazları dikkate alınarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda kök raporu sunan mali bilirkişiden hükme elverişli 16/04/2019 tarihli son rapora göre, kök raporda davalı tarafça yapıldığı iddia edilen ödemelerin ispatına yönelik dekontların sunulması için davalı tarafa 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süreye karşın davalının ödeme dekontunu sunmamış olduğu, söz konusu dekontun haricinde davalı tarafa ait 2010 yılı hesap özetinin sunulmuş olduğu, söz konusu hesap özetine göre 12.11.2010 tarihinde 3.000,00 TL’ lik ödeme gönderildiği, yine davalı tarafça dava dışı … firması adına 24,11.2010 tarih 613,60 TL’ lik faturanın sunulmuş olduğu, davalının dava dışı firmaya kesmiş olduğu yansıtma faturasının davacı ile ilgili olduğunu ispat edici mahiyette herhangi bir vesaikin bulunmadığı ancak davalının davacının … no.lu hesabına göndermiş olduğu 3.000,00 TL’sinin davacının kök raporda hesaplanan 37.140,65 TL’lik alacağından mahsup edilmesi gerektiği, bu itibarla davacının 04.08.2017 takip tarihi itibari ile asıl alacağının 34.140,65 TL olması gerektiği anlaşılmış olup, davalının TBK 117. maddesine göre takipten önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin davacı tarafça sunulan herhangi bir belge bulunmadığından ve takibe konu faturalarda belirli bir vade tarihinin olmadığı dikkate alınarak işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış, istinaf kaldırma kararı doğrultusunda davalı tarafa davacıya ödemeyi araç satışı ile yapmasına ilişkin belgeleri sunması istenmesine rağmen davalı taraf davacıya dava konusu borca ilişkin ödemeyi araç satışı ile yaptığına ilişkin belge sunamadığı gibi davalı tarafın davacıya yemin teklif etmesi üzerine davacı taraf talimat duruşmasında, “Vermiş olduğum araç cam değişimi” hizmetine karşılık, davalı adına kestiğim fatura bedellerini davalıdan yahut 3. bir kişiden haricen tahsil etmediğime, davalıya cam değişim hizmeti nedeniyle kestiğim fatura bedellerine ilişkin talebim doğrultusunda… Ltd. Şti adına davalıdan 2. el araç satın almadığıma veya aldırmadığıma, …Şti ile aramda herhangi bir ticari ilişki bulunmadığına, davalıya vermiş olduğum araç cam değişimi hizmeti nedeniyle davalının tarafıma borçlu bulunduğuna ” yemin ederim. Namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ederim şeklinde beyanda bulunup usulüne uygun yemin etmiş. Talimat mahkemesince, davacıya yemininde ısrar edip etmediği sorulduğunda davacı yemininde ısrarcı olduğunu belirtmiştir.
Davalı taraf davacının alacağına ilişkin, davacıya ödeme yaptığını yazılı belge ile ispatlayamadığı gibi yemin delili ile de davacıya ödeme yaptığını ispatlayamadığından davacının dosyamızda aldırılan bilirkişi doğrultusunda davalıdan 34.140,65 TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile takibin 34.140,65 TL üzerinden devamına, 34.140,65 TL’ye takip tarihinden itibaren % 9,75 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan % 20 oranındaki 6.828,13 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile takibin 34.140,65 TL üzerinden devamına, 34.140,65 TL’ye takip tarihinden itibaren % 9,75 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, % 20 oranındaki 6.828,13 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.332,15-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 634,28-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.697,87-TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 634,28-TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.558,00-TL yargılama giderinden davanın reddi kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 2.351,31-TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı tarafın üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalar.da vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 3.000,35-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/12/2023
Katip …
E-imzalıdır.
Hakim …
E-imzalıdır.