Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/211 Esas
KARAR NO : 2023/93
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 23/03/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nın … Tic A.Ş’nde pay sahibi olduğunu, … A.Ş’nin bir aile şirketi olarak kurulduğunu ve halen faaliyetini devam ettirdiğini, …A.Ş’nin müvekkilinin babası … ve annesi … tarafından kurulduğunu, şirketin hali hazırda tek yönetim kurulu üyesi ve başkanının davalı … olduğunu ve aynı zamanda şirkette hakim hissedar sıfatına haiz olduğunu, davalı …’nin şirketin münferiden imzaya yetkili tek temsilcisi olduğunu, müvekkilinin dava dışı … A.Ş’de bulunan pay sahipliğinden ötürü bilgi alma ve inceleme hakkı bulunmasına rağmen, 31/03/2020 tarihinde gerçekleşen 2019 yılına ait Olağan Genel Kurul Toplantısında şirket tarafından taleplerin karşılanmadığını, müvekkilinin sorduğu soruların bazılarına hiç cevap verilmediğini, bazılarına ise kapsamlı, somut , denetime elverişli yanıt verilmediğini ve geçiştirildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı aleyhine … 15 Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyası ile bilgi alma ve inceleme hakkı talepli dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini, ilgili mahkeme gerekçeli kararı doğrultusunda müvekkili tarafından şirkette yapılan inceleme sonucunda davalı …’nin yönetim kurulu üye ve başkanı sıfatıyla …A.Ş’yi idare ve temsil görevlerini kullanırken doğrudan şirkete ve dolayısıyla pay sahiplerine zarar verici eylemlerde bulunduğunun tespit edildiğini, iş bu nedenlerle huzurdaki davayı açtıklarını, şirket merkezinde yapılan incelemede; … Tic A.Ş’ye ait bulunan .. İli, … İlçesi, … Mah. … adresinde kayıtlı ve … İlçesi … Mah. … Mevki , 86 pafta 54 Ada, 78 nolu parsel üzerinde yer alan 8.002 m² tarla ve üzerinde mevcut sanayi yapıları ile birlikte satışı için 15/10/2018 tarihide alıcı …i ile … A.Ş arasında Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi akdedildiğini, satış için KDV hariç toplam 17.000.000 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sonrasında alıcı …’den 2.500.00 USD (14.850.500,00 TL) avans alındığı ve şirketin mali hesaplarına işlendiğini, taşınmaz satışı vaadi sözleşmesi hükümlerinin … A.Ş tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle avans olarak alınan 2.500.000 USD , 400.000 USD ve 2.100.000 USD karşılığı olmak üzere toplam 19.135.310,00 TL’nin …’ye geri ödendiğini, bu durumda kur farkından dolayı 4.285.310 TL’nin fazla ödendiğinin şirketin ticari defterlerinden tespit edildiğini, davalı …’nin şirkete açıkça ve alenen zarar verdiğini, davalı …’nin … A.Ş’nin grup şirketlerinden olan … A.Ş’nin de tek yönetim kurulu üyesi ve başkanı olup münferiden imzaya yetkili tek temsilcisi olduğunu, dava dışı … Tic A.Ş’nin 12/10/2020 tarihinde gerçekleşen olağanüstü genel kurul toplantısında sermaye artırım kararı alınarak şirket sermayesinin 74.000.000 TL’den 99.500.000 TL arttırılarak 173.500.000 TL’ye çıkarılmasına karar verildiğini, dava dışı şirketin 2020 yılında gerçekleştirilen sermaye artırımında nakdi iştirakin neredeyse tamamının davalı … tarafından defaten yapılmış olduğunu …A.Ş’nin iştiraki … Tic A.Ş’nin söz konusu sermaye artırımına bilerek dahil edilmediğini, şirketin 65.338.277,27 TL’lik rüçhan hakkı bulunmasına rağmen …A.Ş sadece 18.448.557,00 TL tutarında sermaye sağlayabildiğini, bu durumun …A.Ş’nin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, şirket pay sahipleri tarafından görevdeki yöneticiler aleyhine sorumluluk davası açılması durumunda yönetim kurulu üyelerinin şirketi temsil etmesinin hukuken mümkün olmadığını, taraflar arasında bir menfaat çatışması bulunduğunu, bu sebeple … Tic A.Ş’ye temsil kayyımı atanması gerektiğini bildirerek; davalı …’nin kusurlu fiilinden ötürü …A.Ş’ye vermiş olduğu zararlardan dolayı HMK 107. Maddesi uyarınca ileride tutarını arttırma hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL tazminatın zararın gerçekleştiği 10/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak … A.Ş ye verilmesine, davalı …, … Tic A.Ş’ye …A.Ş’nin sermaye artırımına 46.889.720,18 TL eksik katılmasını sağlamak suretiyle vermiş olduğu zararlardan dolayı HMK 107 maddesi uyarınca ileride tutarını arttırma hakları saklı kalmak suretiyle şimdilik 5.000 TL tazminatın zararın meydana geldiği sermaye girişlerinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak … A.Ş’ye verilmesine, … Tic A.Ş’ne TMK.nun 426/b (3) hükmü uyarınca temsil kayyımı atanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili sunmuş olduğu 09/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde; davacının müvekkilinin …A.Ş’yi zarara uğrattığı iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının …A.Ş’ye ait … İli … İlçesi, … Mah. … Mevkii, Pafta No. 86, ada no 54 , parsel no 78 sayılarına kayıtlı taşınmazın üzerindeki basit sanayi tesisleriyle birlikte dava dışı … isimli şahsa satılmasına ilişkin iddia ve isnatlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, …A.Ş 06/08/2018 tarih ve 2018-18 sayılı yönetim kurulu kararıyla aynı zamanda iştiraki olan … A.Ş’ye olan borçlarının bir kısmının ödenmesi amacıyla … İli, … İlçesi, … Mah. … mevkii, 86 pafta, 54 Ada 78 parselde kayıtlı 8.002 m² yüzölçümlü tarla vasıflı taşınmazını üzerindeki idari bina, fabrika binası, yemekhane ve sosyal tesis binalarıyla birlikte KDV hariç 3.300.000 USD ye …’ye satmaya karar verdiğini, alınan yönetim kurulu kararı ile … ile 18/10/2018 tarihinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, … tarafından satış bedelinin KDV hariç 2.500.000 USD’lik kısmı peşin avans olarak 18/10/2018 tarihinde tahsil edildiğini, taşınmaz üzerine kamulaştırma şerhi konulması ve taşınmaz kaydındaki … Koruma Havzasında kalmasından ötürü satış işleminin gerçekleştirilemediğinden alıcı …’nin taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden döndüğünü ve ön avans olarak ödediği 2.500.000,00 USD’nin geri ödendiğini, davacı yanın iddia ettiği gibi 2.500.000 USD geri ödenirken herhangi bir faiz, gecikme faizi ve tazminatın ödenmediğini, …A.Ş’nin zarara uğratılmadığını, davacının … A.Ş’nin iştiraki …A.Ş tarafından yapılan sermaye artışının nakit kısmına katılmaması suretiyle zarara uğratıldığı iddiasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, … A.Ş’nin 12/10/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan sermaye artırımı kararının davacının 1 adet olumsuz oyuna karşılık diğer hissedarların olumlu oylarıyla oy çokluğu ile alındığını, davacı … ve dava dışı oğlu …’nın haksız ithamlarla gerek …A.Ş gerek …Şirketleri hakkında bir kısım bankalara ve kamu kurumlarına müracatlar ederek bankalardan kredi kullanmalarına engel olduklarını, davacının müvekkilinin şirketi zarara uğrattığı, iyi yönetemediği ve başarılı olamadığı iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, davacının pay sahibi sıfatıyla dava açma hakkının TTK madde 558/2 hükmü uyarınca ibra kararından itibaren altı aylık hak düşürücü süreye tabi olduğunu bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini bildirerek; hak düşürücü süre içinde açılmamış davanın reddine, ayrıca haksız, mesnetsiz, gerçek dışı, yanıltıcı beyanlara dayalı ve hukuki yarardan yoksun dürüstlük kuralına aykırı davanın esas yönünden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 15 Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı … tarafından davalı … aleyhine bilgi alma ve inceleme hakkı ihlalinin tespitine ilişkin dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda TTK 437 maddesi uyarınca davanın kabulüne kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların sundukları deliller, …A.Ş ile dava dışı … A.Ş’nin ticari defter ve kayıtları ile birlikte dosya incelenerek davalının şirketi kötü yönetip yönetmediği, şirketin kaynaklarını eritip eritmediği, şirketin maddi zarara uğratıp uğratmadığı, varsa miktarının nelerden ibaret olduğu konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, ibraz edilen 03/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda; davalı …’nin …, … ve …’a devrolunan … A.Ş.de, … ile birleşme tarihi 06.11.2020 tarihi, … 12.10.2020 tarihli olağanüstü genel kurul tarihi ve … olağanüstü genel kurul tarihi olan 31.12.2020 tarihlerinde bunlara ilişkin alınan YK kararları karar tarihleri itibari ile, YK üyesi olduğunun anlaşıldığı, taşınmaz vaadi sözleşmesi kapsamında 15.10.2018 de tahsil edilen avans tutarı 2.500.000 USD.nin aynı para cinsinden iadesi sebebi ile … da aleyhe oluşan 4.326.930 TL’lik kur farkı zararına karşılık, tahsil edilen taşınmaz avans tutarının şirketin borca karşılık 16.10.2108 de … ödenmesi İle, ödenen tutara ilişkin döviz cinsinden ya da TL cinsinden borçlanma yapılması halinde, borçlanma maliyetlerinin, … 2.500.000 USD tutarındaki avansın tahsili ile takyidatın kaldırılamaması sebebi ile, aynı para cinsinden alıcıya geri iadesine kadar geçen sürede aleyhe oluşan kur farkı zarar ve adat faiz tutarından daha fazla tutarda olacağının hesaplandığı, böylece YK üyesi …’nin tahsil ettiği USD cinsinden avans tutarını, taşınmaz vaadi sözleşmesi alıcısı …’ye aynı tutarda döviz karşılığı iadesinde, yapılan işlemin borç ödemesinde kullanılan finansman temini olarak değerlendirildiğinden, yapılan işlemde …’ın zarara uğradığına ilişkin kanaat oluşmadığı, … deneticilerinin sunmuş olduğu raporlar ve TTK 376/2 gereği sermayenin 2/3’ünün karşılıksız kaldığı gerekçeleri ile vermiş oldukları tavsiyelerine uyan … nun, – 09.09.2020 tarih-11 no-lu kararında; TL nin değer kaybı, kaynak ihtiyacı, şirketin mali durumunun güçlendirilmesi amacıyla ve TTK 376/2 maddesine istinaden şirket sermayesinin arttırlması amacıyla genel kurul çağrı yapılmasına karar verdiği, toplantıya ilişkin çağrının 21.09.2020 tarih 16164 sayılı TTSG ilan edildiği, pay sahiplerine taahhütlü mektup ile bildirildiği, 12.10.2020’de yapılan Olağanüstü GK Toplantısında; şirket sermayesinin 74.000.000.-TL’den, 173.500.000.-TL’ye arttırılmasına, arttırılan 99.500.000.-TL lik sermayenin 71.427.526 TL’sinin ortaklarca nakden, kalanının iç kaynaklardan bedelsiz karşılanmasına karar verildiği, davacı iddialarıyla ilgili olarak Ferro Dökümün dönem başı, 30.06.2020 ve 30.09.2020 tarihleri itibariyle sermaye ve kanuni yedek akçeleri toplamının öz kaynaklar sebebi ile eksilmesi ile, şirketin eksilen sermaye ve … toplamının GK çağrı öncesi 30.06.2020 tarihli bilançosuna göre, 70.712 BİN TL olduğu, GK Toplantısında arttırılan sermaye tutarının şirketin ileriye dönük ödenecek yükümlülükleri ile, birlikte değerlendirildiğinde, artış tutarının gerekli sermaye ihtiyacına uygun olduğu, …gerçekleşen sermaye artışında, …’ın yapılan sermaye artışında kendisine tanınan rüçhan hakkının tamamına katılması halinde ödemesi gereken nakit sermaye artış tutarının (71.427.526*%889865) 63.560.858,30 TL olduğu halde, … YK nun aldığı 05.11.2020 tarih, 19 no.lu kararında … yapılacak sermaye artışında 18.427.522,79 TL lik rüçhan hakkına kullanılmasına karar verildiği, … tarafından kullanılmayan rüçhan hakkı tutarının 45.133.335,60 TL olduğu, … sermaye artırımına ilişkin yapmış olduğu OÜGK tarihi olan 12.10.2020 tarihi itibariyle, …’ın … olan cari hesap alacağının 50.692.954,82 TL olduğu, kullanılmayan rüçhan hakları tutarı olan 45.133.335,60 TL’nin, OÜGK tarihi olan 12.10.2020 tarihi itibariyle, …’ın, … olan 50.692.954,82 TL ‘lik cari hesap alacağı içerisinde yer aldığı, böylece …’ın kullanmadığı rüçhan hakları bedelini GK tarihi 12.10.2020 itibariyle, … olan cari hesap alacak tutarından mahsup edilebilecek iken, … tarafından kullanılmayan rüçhan haklarının rüçhan hakkı kullanım süresi içerisinde pay sahiplerinden … kullandırıldığı, …, 12.10.2020 tarihi itibariyle … olan alacak tutarının GK tarihinden rüçhan haklarının kullanılacağı 06.11.2020 tarihine kadar, …’a devrolunan … A.Ş.’nin, … ile birleşme öncesi … olan net 61.790.623,46 TL borç tutarının da …’a devrolması ve, … ‘a yapmış olduğu cari hesap ödemeleri ile …’ın, … Dökümdem olan alacak tutarının rüçhan hakkı kullanım süresi sonundan önce 06.11.2020 tarihi itibariyle 40.351.271,19 TL borç bakiyesine dönüştüğü, …’ın bağlı olduğu vergi dairesine beyanda bulunmuş olduğu, sermaye arttırımı öncesi 31.12.2019 tarihli ve arttırım sonrası 31.12.2020 tarihli KV Beyannamesi dipnotlarında, Yabancı kaynaklar için verilen ipotek ve teminatlar kapsamında yaklaşık ortalama 200 MTL’lik ipotek, 202 MTL’lik işletme rehni verdiği, ve 22 Miyon EURO alacak tutarını temlik ettiği bildiriminde bulunduğu, tarafımıza ibraz edilen taşınmazlara ait çeşitli ipotek ve rehin belgelerinin tüm taşınmazları kapsayıp, kapsamadığı ve güncel olup, olmadığı yapılan incelemede belirlenemediğinden Rüçhan hakkı kullanımının, kredi ya da taşınmaz satışından elde edilip, edilemeyeceği hususunun 12.10.2020 tarihli GK ve rüçhan hakkı kullanım süresi içerinde banka kredi limitleri taşınmazların satışa uygun olup, olmadığının ilgili tapu dairelerinden edinilecek bilgilerin bir uzman vasıtası ile incelenmesi ve bankalardan sağlanacak kredi risk ve limit bilgilendirmesi ile mümkün olabileceği, …’ın Öz Kaynaklarını kaybetmesi dolayısı ile eksik kalan sermaye tutarlarının, 01.01.2020 DB Verileri üzerinden yapılan hesaplamada 15.819 BİN TL 30.09.2020 tarihli ara dönem mali verilerinin hesaplanması sonucu 62.444.- BİN TL ve olağanüstü genel kurul tarihinin yapıldığı 31.12.2020 tarihli mali verileri üzerinden yapılan hesaplama da 76.019 BİN TL olduğu hesaplanmış, 31.12.2020 tarihli OÜGK da şirket sermayesinin 63.304.988 TL’den, 180.000.000 TL’ye 116.691.012.TL’nin öz kaynaklar içerisindeki fonlar ve yedek akçelerden bedelsiz karşılanması sonrası, ortaklardan talep edilen eksik kalan 33.737.590,58 TL’lik sermaye payına ilişkin rüçhan hakkının defaten ve nakden ödenmesine karar verildiği, pay sahipleri tarafından kullanılmayan paylara ait 11.132.849,52 TL’nin pay sahiplerinden … tarafından ödendiğinin banka dekontlarının incelenmesi sonucu anlaşıldığı, nakit sermaye ihtiyacının YKnun ileriye Matuf yapılacak ticari borç ve dövizli banka kredi itfaları ile şirketin Aktif/YB. Kaynakları Tasyosunu iyileştirmek üzere uyumlu olduğu yapılan hukuki inceleme ve değerlendirme sonucunda davacının ortak sıfatıyla dolaylı zararına istinaden açılan davada sorumluluk davasının şartları bakımından davacının YK üyesi olduğu dava dışı şirketi … A.Ş.nin sermaye artırımında rüçhan hakkını alacağını takas mahsup yapmak suretiyle kullandırmak suretiyle artırıma katılabilecekken bunu yapmayarak kendisinin payları satın almasının dava dışı şirketin zararına yol açtığı ve davalı bakımından sorumluluğun tüm şartlarının somut zarar bakımından gerçekleştiği, bu durumda zarardan sorumlu tutulabileceği, kur farkı nedeniyle uğranılan zarar bakımından heyetimizde yer alan muhasip bilirkişi tarafından bir zarar tespit edilemediği dolayısıyla sorumluluk davasının şartlarının bu zarar kalemi bakımından gerçekleşmediği, zamanaşımı yönünden yapılan incelemede davalının 2021 yılındaki genel kurulda ibra edildiği, TTK md. 558 gereği sorumluluk davasının ibraya olumsuz oy veren pay sahibi tarafından 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği, davanın bu süre geçirildikten sonra açıldığı bildirilmiştir.
TTK’nun 553(1) maddesinde: şirket yöneticileri yasadan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, bu yüzden oluşan zararlar nedeniyle ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumludur. TTK’nun 553-555 maddeleri gereğince, şirket alacaklıları ve pay sahiplerinin şirket yöneticileri hakkında sorumluluk davası açmaları imkanı mevcuttur. Yöneticinin, ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların da zarar görmesine yol açar. Ortaklar zararın doğması halinde yöneticilerin ödeyeceği tazminatın şirkete verilmesi yönünde istemde bulunarak dava açabileceği düzenlenmiştir.
TTK.nun 558 maddesi ise; ” (1) İbra kararı genel kurul kararıyla kaldırılamaz. 445 inci madde hükmü saklıdır. (2) Şirket genel kurulunun, sorumluluktan ibraya ilişkin kararı, ibranın kapsadığı açıklanan maddi olaylara ilişkin olarak, şirketin, ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkını kaldırır. Diğer pay sahiplerinin dava hakları ibra tarihinden itibaren altı ay geçmesiyle düşer.” şeklinde düzenlenmiştir.
Pay sahiplerinin uğradığı doğrudan zararlarda 2 ve 5 yıllık zamanaşımı süreleri geçerli olup, ortak tarafından dolaylı zarara istinaden açılacak sorumluluk davalarında 6 aylık hak düşürücü süre bulunmakta olup, bu sürenin resen dikkate alınması gerekmektedir.
İbra, hukuki niteliği itibariyle menfi bir borç ikrarıdır. İbra edilen işlemler hakkında sonradan maddi bir hataya dayanılmadan ibradan dönülerek ibraya konu işlemler hakkında dava açılması mümkün değildir. Ancak, ibranın borçtan kurtarıcı sonucu doğurabilmesi ibraya konu işlemlerin açıkça ortaya konulması, bilinmesi ve tartışılmasına bağlıdır. İbra kararı sadece karar lehine oy kullanmış veya yönetim kurulu üyelerinin ibra edildiğini bilerek hisse almış ortağın dava açma hakkını ortadan kaldırmaktadır. Davacı tarafından ibranın genel kurulun bilgisine ulaşan konularla sınırlı olduğu, genel kurulda dava konusu zarara sebebiyet veren hususların görüşülmediği ve dolayısıyla ibranın bu hususları kapsamadığı, bu hususta verilmiş bir ibra kararından bahsedilemeyeceği ileri sürülmüş ise de; dava dışı … A.Ş’nin rüçhan hakkını kullanmadığı ve davacının bu durumda 22/10/2020 tarihinde haberdar olduğu, rüçhan hakkının kullanılmaması durumunun genel kurulun bilgisinde bulunduğu, davacının 09/06/2021 tarihli genel kurul toplantısına vekaleten katıldığı, ibra oylamasında muhalif kaldığı, TTK.nun 553.maddesi uyarınca; yöneticiler aleyhine sorumluluk davası açma hakkında sahip olduğu, ancak bu davayı TTK.nun 558/1 maddesi uyarınca genel kurul tarihinden itibaren 6 aylık süre içerisinde açması gerektiği, (Yargıtay 11.HD.nin 2021/1198 Esas, 2022/5289 Karar sayılı 27/06/2022 tarihli ilamı ve Yargıtay 11.HD.nin 2019/4767 Esas ve 2022/1131 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.) davacının davasını 6 aylık yasal süreyi geçirdikten sonra açtığı, hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından; hak düşürücü süre nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hak düşürücü süre nedeni ile davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 179,90 TL’den , peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik yatırılan 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/02/2023
Başkan
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Katip
E-İMZALI
Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.