Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/205 E. 2023/176 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/205 Esas
KARAR NO : 2023/176

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil şirket …Tic. A.Ş’nin icabı ve davalı şirket … Ltd. Şti’nin kabulü ile taraflar arasında sipariş formu imzalanmak suretiyle ticari iş ilişkisi kurulduğunu, Müvekkil şirketin, taraflar arasında kurulan ticari iş ilişkisi ve sipariş formu doğrultusunda 13/10/2020 tarihinde 9.440,00-USD değerinde fatura düzenlemiş ve faturayı davalı şirkete teslim ettiğini, tarafların, sipariş formu ve fatura bedeli olan 9.440,00-USD’nin çek ile ödenmesi konusunda anlaşmış ve bu doğrultuda davalı şirket tarafından 31/03/2021 tarihli, 74.576,00-TL bedelli çek Müvekkil şirkete verildiğini, anlaşma doğrultusunda çekin Müvekkil şirket tarafından tahsil edilmesinden sonra ödeme cari hesaba kaydedilmiş ancak cari bakiyede eksik çıkması sebebi ile vade tarihindeki kur esas alınarak davalı şirkete 13/04/2021 tarihli, 512,49-USD bedelli TL ödemeden doğan kur farkı faturası kesilmiş ve davalı şirkete teslim edildiğini, Müvekkil şirket yetkilileri tarafından davalı şirketin kur farkı faturasını ödemesine ilişkin gerek finans departmanı gerek satış departmanı ile iletişime geçilmişse de, maalesef yapılan görüşmelerden olumlu hiçbir sonuç alınamamış ve en nihayetinde Müvekkil şirket tarafından icra takibi yapılması zarureti hasıl olmuş, bu doğrultuda … 18. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibinde her ne kadar borçlu olarak… Şirketi gözükmekte ise de bu husus icra takibinin UYAP sistemi üzerinden açılması ve şirkete ait vergi numarasının UYAP üzerinden sorgulanması aşamasında yeni unvan olan… Ltd. Şti’nin değil, eski unvanın çıkmasından kaynaklandığını, … unvanı şirketin eski unvanı olup, yeni unvanı …olduğunu, davalı şirket vekilinin, 07/01/2022 tarihinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazda da unvan değişikliği olduğunu ikrar etmiş ve ödeme emrini davalı şirketin tebliğ aldığını bildirdiğini, Müvekkil şirket, davalı şirket ile arasında kurulan ticari iş ilişkisi sebebi ile yükümlülüğü olan tüm edimleri zamanında ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olmasına karşın davalı şirket fatura bedelini TL olarak ödemesi sebebi ile çıkan kur farkına istinaden kesilen 13/04/2021 tarihli, 512,49-USD bedelli faturayı ödemediğini, taraflar arasındaki sipariş formunda bu hususun açıkça kararlaştırılmış olması ve davalı tarafında bu hususu kabul ettiği dikkate alındığında davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli bir itiraz niteliğinde olduğu açıkça ortada olduğunu, davalı tarafın yapmış olduğu itiraz ile icra takibinin kötü niyetli bir şekilde durmasına sebebiyet vererek Müvekkilin alacağına kavuşmasını engellediğini, davalı şirketin takibin başlatıldığı tarihe kadar söz konusu faturaya ilişkin hiçbir itirazı da olmadığını, somut olayda dava konusu faturanın düzenlenip davalı şirket tarafından teslim alındığına ve davalı şirket tarafından söz konusu faturaya yönelik hiçbir itirazda bulunulmadığına göre, davalı şirketin davaya konu icra takibine itirazının tamamen alacağın tahsilini uzatmaya ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu, bu nedenlerle … 18. İcra Müdürlüğü’nün…E. Sayılı icra dosyasında takibe konulan fatura alacağınına ilişkin olarak tarafımızca arabuluculuğa başvurulmuş ise de davalı şirket ile arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamadığını, …. 18. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapılan borca ve ferilerine ilişkin tüm haksız itirazların iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, işlemin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğunu, söz konusu icra takibinde genel yetki kurallarının geçerli olduğunu, söz konusu icra takibinde borçlunun, TMK gereğince ikametgahı sayılan yerdeki icra daireleri görevli ve yetkili olduğunu, Müvekkilin ikametgahı … ili ve … ilçesi sınırları içerisinde olduğunu, bu sebeplerle söz konusu takibin … icra dairelerinde görülmesi gerekirken, İstanbul icra dairelerinde görülmesi hukuka aykırı olduğunu, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğini, yetkili … icra dairelerine gönderilmesi gerektiğini, davanın açıldığı mahkemenin yetkisiz olduğunu, davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkeme olduğunu, Müvekkilin ikametgahının …. ili ve … ilçesi sınırları içerisinde olduğunu, yetkili mahkemenin … mahkemeleri olduğunu, açılan davanın yetkili mahkemelere gönderilmesi gerektiğini, İcra dairesinin usule ve hukuka aykırı işlemlerde bulunduğunu, davacı tarafın takibe dayanak ettiği faturada usulsüzlüklerin mevcut olduğunu, hukuka aykırı düzenlendiğini, Müvekkil ile davacı tarafın Türk Lirası üzerinden çekle ödeme yapılmasını kabul ettiği için kur farkı faturası istenemeyeceğini, Müvekkil ile davacı taraf 13.10.2020 tarihinde kur farkı faturasına sebebiyet verdiği iddia edilen satış sözleşmesini kurduğunu, kurulan bu sözleşmede ödeme planı kısmında davacı tarafın müvekkilin çekle ödeme yapmasını ve Amerikan Doları üzerinden ödeme yapmasını kabul ettiğinin görüldüğünü, sonrasında taraflar arasında ödeme yapılması için düzenlenen çekte ödeme yapılacak miktar 74.576 TL olarak kararlaştırıldığını, ödemenin bu çekle yapılmasını davacı taraf kabul etmiş, herhangi bir itirazda bulunmadığını, TTK gereği bütün fiil ve işlemlerinde basiretli davranması gereken davacı taraf TBK md. 99’a göre alacağını yabancı para üzerinden isteme hakkı bulunmakta iken yabancı para üzerinden yapılan satışları TL cinsine çevirerek fatura düzenlendiğini, ödemelerin TL üzerinden yapıldığını, davacı tarafın da ödemelere itiraz etmediğini, böylece davacı taraf tercih hakkını Türk Lirası üzerinden kullandırıldığını, davacı taraf tercih hakkını Türk Lirasından yana kullandığından dolayı yabancı paralardaki değişimleri söz konusu ederek kur farkı isteyemeyeceğini, çekle yapılan ödemelerde kur farkı istenemeyeceğini, Müvekkil ile davacı taraf kur farkı faturasına konu sözleşmede çekle ödeme üzerine anlaştıklarını, davacı taraf TL üzerinden düzenlenmesi gereken kur farkı faturasını yabancı para üzerinden düzenleyerek hukuka aykırı hareket ettiğini, kur farkı faturası yabancı para endeksli yapılan işlemlerde sözleşmenin kurulduğu tarih ile tahsilatın yapıldığı tarihte oluşabilecek Türk Lirası bakiyesi açıklarını kapatmak için düzenlenen bir faturadır yani kur farkı, dövizin, değişik kurlardan ulusal paraya çevrilmesi sonucu ortaya çıkan fark olarak tanımlanmadığını, davacı tarafın dava konusu kur farkı faturasını düzenlerken Türk Lirasına çevirip yazması gereken bedeli çevirmeden yabancı para üzerinden yazdığını, VUK ve diğer ilgili mevzuat gereği de faturalar Türk Lirası cinsinden düzenlenmesi gerektiğini, kur farkı faturasını yabancı para üzerinden hesaplamak, dalgalı kur kullanılan sistemde TL bakiyesini hiç kapatamamak anlamına geleceğinden işletme ve muhasebe mantığına da aykırı olduğunu, ödeme emrine ve takip talebine konu edilenin aksine müvekkile 13.12.2021 tarihinde kesilmiş böyle bir fatura olmadığını, ödeme emri ve takip talebinin iddia ettiği üzere faturanın kesildiği gün ve takip talebinin istendiği günün aynı olduğunu, ödeme emrinin ve takip talebinde iddia edilenin aksine müvekkile tebliğ edildiğini, 3.12.2021 tarihli böyle bir fatura olmadığını, bu haliyle hem ödeme emri hem de takip talebinin dayanaktan yoksun olduğunu, dayanaktan yoksun icra dosyasında takibin kaldırılması , takibe devam edilmemesi gerektiğini,
Müvekkilin faturaya itiraz ettiğini, iade faturası kestiğini, zaten düzenlenen faturanın hukuka aykırı düzenlendiği için geçersiz olduğunu, davacı tarafın hukuka aykırı bir şekilde iddia edilen alacakta sürekli olarak talep arttırımına gittiklerini, borcun ödendiği tarihte seçimlik hakkını Türk Lirasından yana kullandığı anlaşılan davacı tarafın, sanki iddia edilen borç tam ve kesin olarak anlaşılabilir bir nitelikte değilmişcesine faturaya başka, takip talebine başka, davaya da başka bedelleri konu ettiğini, davacı tarafın bu tutumu iddia edilen borcun ödenebilmesini imkansız kıldığını, davacı taraf kötü niyetle hareket etmekte, hukuka aykırı ve dayanağı olmayan bir borcu varmış gibi göstererek müvekkilin tahsilini amaçladığını, kötü niyetle hareket eden davacı tarafın davasının reddine karar verilmesini, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, açılan davanın usulden ve esastan reddine, davacı aleyhine dava konusu bedelin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememiz 28/06/2022 tarihli celse ara kararı gereği, … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davalının ticari defterlerinin incelenmesi, ticari defterlerindeki davacı ile olan cari hesap kayıtlarının tablo halinde özetlenmesi, kur farkı faturasının davalıda kayıtlı olup olmadığının tespiti, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun olup olmadığının belirlenmesi konusunda mali müşavir bilirkişi aracılığıyla rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından aldırılan 14/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Davalı şirketin 2020 yılı hesapları incelendiğinde; Davacı şirket 13.10.2020 tarihinde Davalı Şirket … Ltd.şti ne 74.512,75-TL (9.340 usd karşılığı) fatura kesmiş davalı şirket kesilen faturaya istinaden 21.10.2020 tarihinde 9.340 usd karşılığında vadesi 31.03.2021 vadeli 74.576-tI çek ile ödeme yaptığı, davalı şirketin 2021 yılı hesap dönemi incelendiğinde; Davacı şirket 2020 yılından gelen 12.980 usd karşılığı fatura borcuna istinaden 96.528,37-t çekle ödeme yapmıştır. Davaya konu 512,49 usd 20.04.2021 tarihinde davalı şirketin hesaplarında görülmüş, 12.980-usd karşılığı faturadan gelen bakiye ile birlikte 9.020,94-tl olarak kur farkı kaydı ile 01.10.2021 kapatılmıştır. 2021 yılı itibari ile Oluşan kur farkı için davalı şirket tarafından davacıya kur farkı faturası düzenlenmemiştir. 2021 yılı sonu borç alacak ilişkisi sıfır olarak görüldüğünü, davalı şirket Davacı …A.ş.’ ne davaya konu 512,49 usd faturaya istinaden 11.04.2022 tarihinde 512,49-usd İade Faturası düzenlemiş, 4.199,91-TL olarak kayıt altına aldığını, düzenlenen fatura kur farkı düzeltmesi olarak kapatılmıştır. İnceleme tarihi itibari ile borç alacak ilişkisi davalı şirket kayıtlarında sıfır olarak görüldüğü görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizin 15/11/2022 tarihli celse ara kararı gereği, Davacı defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp, taraf iddia ve savunmaları da değerlendirilerek davaya konu faturanın davacı kayıtlarında yer alıp olmadığı alacağın mevcut olup olmadığının daha önce alınan bilirkişi raporu da irdelenerek buna dair rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi …’un 25/01/2023 tarihli raporunda özetle, Davacı firma (… Tic. A.Ş.), Davalı firmaya … Ltd. Şti.) … ürünleri lisans, abonelik alanında malzeme ve hizmet satış hizmeti verdiği, davacı şirkete ait ticari defterlerin incelenmesinde ticaret konusu ilişkilere ait davacı tarafından kesilen 13/10/2020 tarih (9.440,00 USD) 74.512,75-TL tutarlı fatura yevmiye defterlerine cari borç olarak muhasebe standartlarına uygun olarak işlenmiş. Fatura bedelinin ödemesi olarak 31/03/2021 tarihli 74.576,00 TL tutarlı çek tahsil edildiği, Bu işlemler sonucunda 63,25 TL Alacak bakiyesi oluştuğu, Sonrasında aralarında 17/12/2020 tarihli -12.980,00 Usd(101.412,74 TL) tutarlı ticaret gerçekleştiği, bu fatura ödemesinin dolar çeki ile 12.980,00 usd olarak ödendiği, bu ticaret ile ilgili bir fark oluşmadığı, Sonrasında 9.440,00 usd (74.512,75 TL)’lik satış faturası işlemi için TL çekin tahsil edildiği tarihten 13 gün sonra 13/04/2021 tarihine 524,49 usd (4.199,82 TL)’lik fatura düzenlendiği, bu faturanın da 13/04/2021 tarih 4.9il yevmiye madde no ile kayıtlara alındığı tespit edildiği, davacı … Şti.nin Cari hesap dökümü Üüzerinden alacak hesaplandığında 2020 ve 2021 Muavin defter hesap dökümlerinden faturalar borçlandırılıp ödemeler alacaklandırılıp cari hesaptan düşüldüğünde davaya konu icra dosyasındaki alacağının 4.199,82-TL (512,49 Usd) mevcut olduğu, davalı …Tic. Ltd. Şti.’nin defterleri şirketin …’da faaliyet göstermesi nedeniyle sayın mahkemece talimat ile bilirkişi raporu hazırlatıldığı, raporda özetle davacı tarafından düzenlenen kur farkı faturasının kayıtlara alınmadığı, borç alacak ilişkisinin bakiye vermediği, davacının defterlerinden O (sıfır) bakiye olduğu belirtildiğini, davacı tarafın kur farkı faturası düzenlemesine dayanak olarak dava dosyasında mevcut 13/10/2020 tarihli Sipariş Formunda ödemenin Döviz cinsinden ödenmesine dair maddesi ve TL ödenmesi durumunda kur farkı faturası düzenlenmesi maddelerinin olduğu, buna karşın davalı tarafın cevap dilekçelerinde TL cinsinden ödeme konusunda anlaşıldığını belirttiği ancak bu hususta bir sözleşme veya Mutabakat yazısı mevcut olmadığı, dava konusunun kur farkından kaynaklandığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Kur farkı faturasından kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 4949 sayılı Kanunun 12. Maddesi ile değiştirilen 58/3. Maddesinde, alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizinin takip talebinde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Aynı durum, İİK.nun 60/1. maddesi gereğince ödeme emri için de söz konusudur.
Anılan değişikliğin gerekçesinde, yapılan yeni düzenlemede alacaklının yabancı para alacağının Türk Parası karşılığını takip talebinde göstermesi yanında bu alacağının hangi tarihteki kur üzerinden tahsilini istiyorsa bunu da açıkça göstermesi ve yine yabancı para alacağına ilişkin faiz alacağına ilişkin talebini belirtmesi esası getirildiği ifade edilmiştir.
Takip talebinde yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığı gösterilmemiştir. Ancak, yabancı para alacağın karşılığı Türk Lirası’nın gerek takip talepnamesinde gerekse ödeme emrinde gösterilmesi yasaca zorunlu kılınmıştır. Kamu düzeni ile ilgili bulunan bu hususun mahkemece re’sen gözönüne alınması gerekir (HGK’nun 12.05.1999 tarih ve 1999/12-271 E, 1999/301 K. sayılı kararı).
İtirazın iptali davalarında usulüne uygun bir icra takibinin bulunması dava şartıdır. Somut olayda, takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığı gösterilmemiştir. Bu sebeple, davalılar hakkında açılan işbu dava yönünden “usulüne uygun bir icra takibinin bulunması” şeklindeki dava şartı gerçekleşmemiştir.
6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 114/2. maddesinde diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklı olduğu ve HMK’nın 115/2. Maddesinde de, mahkemece giderilmesi mümkün olmayan bir dava şartı noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Usulüne uygun bir icra takibinin bulunması kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olup, HMK’nın 115/1. Maddesine göre ise, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında taraflarca ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın kendiliğinden araştırır. Bu nedenlerle takip talebi ve ödeme emrinde bulunması zorunlu olan yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının bulunmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın usulden reddedilmiş olması nedeniyle koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine dair dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Koşullar oluşmadığından, davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 179,90 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 94,53 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 85,37‬ TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince dava değeri üzerinden ve ön inceleme aşamasının tamamlanmadığı dikkate alınarak hesaplanan 7.618,11-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Talep halinde kullanılmayacak avansın iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.07/03/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”