Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/187 E. 2023/784 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/187 Esas
KARAR NO : 2023/784

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/03/2022
KARAR TARİHİ : 25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkil şirket nezdinde … nolu poliçe ile nakliyat emtia sigortası ile teminat verilen… TİC. A.Ş. tarafından (Sigortalı) mutfak mobilyası cinsi emtia İtalya ülkesinde yerleşik … unvanlı firmadan satın alındığını, emtianın … plakalı tıra yüklendiğini ve 30.09.2020 tarihinde varış yerinde açıldığında hasarlı olduğu tutanak altına alındığını, hasara uğrayan emtianın sovtaja değer kıymeti olmadığını, emtianın taşıma işini dava dışı bir taşıma firması üstlenip davalıya taşere ettiğini, emtiada meydana gelen hasardan davalı taşıyıcı sıfatıyla Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavale Sözleşmesi (CMR) Madde 17/1 ve 17/3 ve ilgili mevzuat gereği sorumlu olduğunu, zira hasarın, emtiayı araç içi emniyete almada yetersizlik, sürücü hatası, ani fren/sert manevra nedeniyle, emtianın araç içindeki sabit yapılara ve birbirlerine çarpması sonucu oluştuğunu, hasar miktarı toplam 13.016,22-TL tespit edildiğini, müvekkil şirket tarafından, sigortalıya 27.11.2020 tarihinde ödendiğini, Müvekkil şirket TTK.Mad.1472 gereği sigortalısının haklarına halef olarak rücu hakkını kazandığını, Müvekkil şirketin rücu alacağının tahsili için konu icra dosyasıyla borçlu davalıdan, ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle talep etmiş, davalı bu takibe borcu olmadığı gerekçesiyle itiraz ettiğini, davalının itirazı haksız ve müvekkilin alacağına kavuşma süresini uzatmaya yönelik olduğunu, bu nedenlerle davaya konu icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle, Davacı vekili tarafından açılan dava, … 29.İcra Müdürlüğü …E. sayılı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatı talepli olduğunu, davacının, sigortalısı … firmasının …’da …firmasından satın aldığı mutfak mobilyası cinsi emtianın … plakalı tıra yüklendiği, varış yerinde açıldığında hasarlı olduğuna dair tutanak tutulduğu, emtianın sovtaj değerinin olmadığı, taşıma işini dava dışı bir firmanın üstlenip davalı-müvekkil şirkete taşere ettiği, hasarın emtiayı araç içi emniyete almada yetersizlik, sürücü hatası, ani fren/sert manevra nedeniyle meydana geldiği, müvekkil şirketin hasardan taşıyıcı sıfatıyla CMR ve ilgili mevzuat gereği sorumlu olduğu, hasar miktarı toplam 13.016,22 TL’nin müvekkili şirket tarafından 27.11.2020 tarihinde sigortalısına ödenerek sigortalısının haklarına halef olduğu iddiasıyla bu bedeli rücuen talep ettiğini, davanın, taşıma işini taahhüt eden Asıl Taşıyıcı-Taşıma İşleri Organizatörüne ihbarı gerektiğini, davacının sigortalısı … firmasına karşı taşıma işini üstlenen asıl taşıyıcı …LTD. ŞTİ. Olduğunu, Müvekkil şirketin, alt taşıyıcı olarak yükü … firmasından aldığını, yükleme ve boşaltma süreçlerinde müvekkilin hiçbir edim yükümlülüğü olmadığını, esasen yük …’un İtalya acentesi olan … firmasının deposunda araca yüklendiğini, boşaltma da …’un yönlendirmesiyle …’ya yapıldığı ve yük antrepo çalışanları tarafından boşaltıldığını, Müvekkilin yükleme ve boşaltmada hiçbir etkinliği ve rolü bulunmadığını, Sigortalı … firmasının ve davacının akdi muhatabı… olduğunu, taşıma işini dava dışı bir firmanın üstlendiği belirtilip …’un …’e düzenlediği navlun faturası sunulduğu halde, keza ekspertiz raporunda taşıyan ve rücu muhatabı olarak … yer aldığı halde, davanın sadece müvekkil şirkete karşı ikame edilmesi kötüniyetli ve haksız olduğunu, hasarı hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkil şirket aleyhine bir hüküm kurulması halinde asıl taşıyıcı … firmasının da sorumluluğu söz konusu olacağından davanın ihbar edilmesini, Müvekkil şirket tarafından yapılan emtia taşımaları… A.Ş.’nin … sayılı “taşıyıcı sorumluluk” Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış olduğunu, rizikonun gerçekleşmesi halinde ödemede bulunacak müvekkil şirketin sigortacısıdır. Bu nedenle davada savunma imkanı açısından sorumluluk sigortacısına davanın ihbarında müvekkilin hukuki yararı bulunduğunu, Müvekkilin, CMR taşıma senedinde taşıyıcı olarak yer almadığını, bu nedenle davacıya ve sigortalısına karşı akdi yükümlülüğü olmadığını, somut olayda CMR taşıyıcısı dava dışı … firması olduğunu, Arabulucu aşamasında … firmasını taşıyıcı olarak gösterdikten sonra, ikinci kez arabulucu aşamasında göstermemiş olması, icra takibinde borçlu arasında yer vermemiş olması da davacının kötüniyetine ve aslında akdi taşıyıcı ile iş birliğine işaret ettiğini, dava bakımından müvekkilin, davacıya ve davacının sigortalısına karşı husumet bakımından akdi bir sıfatı olmadığını, hasar İhbar şartı eksiği-hak düşümü-hasarın meydana geldiği aşamanın sabit olmaması Müvekkil şirkete süresi içinde ve usulüne uygun bir hasar ihbarı yapılmadığını, CMR taşıma senedinde, ne de hasar tutanağında müvekkil katılımı olmadığını, davacının hak düşürücü mahiyette olan bildirim süresine uymamasından dolayı, bundan sonra işbu davayı ikame hakkı olmadığını, CMR Konvansiyonu m.30 hükmünde aynen “1. Alıcı, taşımacı ile beraber durumlarını kontrol etmeden, veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden yedi gün içinde (pazar günleri ve resmi tatiller hariç) durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse, bu husus onun yükü sevk mektubunda belirtildiği şekilde alındığına kanıt oluşturur. Açıkça gözükmeyen ziyan veya hasarlarda bildirme yazılı olarak yapılacaktır. 2. Mal alıcı ve taşımacı tarafından kontrol edildikten sonra, bu kontrolün sonucuna uymayan kanıtlar ancak açıkça görülmeyen ziyan ve hasarlar için kabul olunabilir. Ancak bunun için alıcının kontrolden sonra yedi gün içinde (pazar ve resmi tatil dışında) durumu yazılı olarak taşımacıya bildirmesi gereklidir.” İfadeleri mevcut olduğunu, bu maddeye göre müvekkil şirkete yapılmış bir hasar ihbarı bulunmadığını, varma yerinde müvekkil şirketin katılımıyla tutulmuş bir tutanak bulunmadığı gibi, sonrasında alıcı tarafından müvekkil şirkete süresi içinde ve yazılı olarak yapıldığını, bir hasar bildirimi olmadığını, hasarın not edildiği Yük Senedinde ve Sirnak Antrepoda tutulan Teslim Tesellüm Tutanağında müvekkil şirket sürücüsünün imzası bulunmadığını, bu durumda, CMR m.17/1 bakımından taşıma sürecinde ve müvekkil sorumluluğunda hasar meydana geldiği sabit değildir. Hasar, yükleme öncesi, yükleme ve istifleme aşamasında … firmasının nezaretinde, boşaltmada, boşaltma sonrası meydana gelmiş olabildiğini, müvekkilin bu aşamalarda nezaret de dahil hiçbir rolü olmadığını, Davacı Sigorta Şirketinin Halefiyeti: Davacı sigortacının… Bankasındaki hesabından dava dışı … firması hesabına 27.11.2020 tarihinde 13.016,22- TL EFT yapılmış ise de bu ödemenin geçerli bir poliçe karşılığında, poliçe hükümlerine ve gerçek zarara uygun bir ödeme olması, sigortalısına halef olmasının temel şartları arasında olduğunu, bu nedenle özellikle Nakliyat Emtea Sigorta Sözleşmesinin İHTAR başlığı altında (s.1) yer alan “ Ziya ve hasar meydana gelmesi halinde, malın teslimi anında, taşıyan veya yetkili temsilcisinin imzasını havi bir tutanakla bu hususun tespit ettirilmesi, eğer malın teslimi anında ziya ve hasarlar haricen belli değil ise malın tesliminden itibaren 3 gün içinde taşıyan ve yetkili temsilcisine noter vasıtasıyla ihbar edilmesi şarttır…Aksi takdirde, ziya ve hasarlar tazmin edilemez. ” şeklindeki hükme uygun bir ödeme yapılmış olması gerektiğini, somut olayda, davacının ödemesinin bu hükme uygun bir ödeme olmadığı, sigortacının ödemesinin exgratia (lütuf) niteliğinde olduğunu ve bu nedenle müvekkil şirketten talep edilebilmesinin mümkün olmadığını, yasal halefiyet şartları gerçekleşmediği için aktif husumet yokluğundan da reddi gerektiğini, Kusur ve Zarar İddialarının İspatı Gerekliliği: Eğer sayın mahkemece hak düşürücü süre geçmesi, pasif husumet yokluğu ve aktif husumet yokluğu hususları gözetilerek davanın reddi cihetine gidilmez ise, kabul anlamına gelmemek şartıyla; davacı tarafın iddiaları karşısında zarardan sorumluluk ve tazminat şartlarının irdelenmesi gerektiğini, burada da önce taşıma sürecinde hasar olup olmadığı; sonra zarar miktarı ve sorumlu olunan tazminatın belirlenmesi şeklinde inceleme ve değerlendirme yapılmak gerektiğini, bu bağlamda davacının dilekçesi ekinde yer alan Ekspertiz Raporu, Sigortacılık Kanunu ile şart koşulan görgüye ve yerinde incelemeye dayalılık şartını içermediğini, bu nedenle kusur ve zarar bakımından yeterli kanaat verici delil olarak itibar edilemeyeceğini, Hasarın taşıma sürecinde meydana geldiğini, davacının, emtiadaki hasardan müvekkil şirketin taşıyıcı sıfatıyla sorumlu olduğunu iddia ettiğini, ancak, hasarın taşıma sürecinde meydana geldiği sabit olmadığını, gerek fotoğraflar ve gerekse CMR belgesi üzerindeki ve teslim tesellüm tutanağındaki hasar notunda “ 77 Kap eşyanın 20 Kabı ambalaj hasarlı olarak teslim alınmıştır.” notu esasen ambalaj hasarına işaret etmekte ise de emtiada da hasar olduğu şeklinde kabul edilemeyeceğini, sadece dıştan ambalaj hasarı olduğu görüldükten sonra emtiada da hasar olup olmadığının ve bunun taşıma sürecinde meydana gelip gelmediğinin tespit edilmesi ve taşıyıcıya usulüne uygun hasar bildiriminde bulunulması gerektiğini, bunun da en geç cmr m.30 şartlarında yapılması gerektiğini, somut olayda bu şartların gerçekleşmediğini, Ekspertiz raporunun 3. Sayfasında, “ Gümrük işlemlerinin tamamlanması akabinde sigortalı tarafından temin edilen araçla konu emtia sigortalı/alıcı firmanın tesislerine gönderilmiştir.”, yine aynı sayfada, “ Sigortalı ilgilileri tarafından hasar konu 20 koli emtia açılarak teker teker incelenmiş ve neticede 4 adet fiziksel olarak ezik, kırık parça hasarlı olarak ayrılmıştır.” bilgisi yer aldığını, varma yerinde sadece ambalaj hasarlı tespiti yapılmış ki bu yükte de hasar olduğu anlamına gelmediğini, sonrasında yük sigortalının aracıyla sigortalının kendi tesislerine taşındıktan sonra sigortalı ilgililerince hasarlı parçalar tespit edildiğini, dolayısıyla iddia edilen hasarın sigortalının kendi sorumluluğunda gerçekleşen bu taşıma sırasında da meydana gelmiş olabileceğini, ekspertiz raporunda yanıltıcı bir şekilde, araç içi emtiada hasarı gösteren ekli fotoğraflar çekilmiştir denilmekte, ancak bu fotoğrafların yükün sigortalı tarafından kendi tesislerine taşındıktan sonra çekildiğinin anlaşıldığını, hiçbir fotoğraf taşıt plakası ile taşıt üstü yükü birlikte gösteren şekilde mevcut olmadığını, yükün sigortalı tesislerine getirildikten sonra koliler açıldığını, yani CMR gereği alıcının, taşıyıcıyla birlikte malın kontrolünü sağlaması gerekirken somut olayda alıcının, taşıyıcının katılımıyla bu kontrolü yapmadığı sabit olduğunu, bu durumda iddia edilen hasardan müvekkilin sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığını, Ekspertiz raporunda, hasarın taşıma esnasında araç içi emniyete almada yetersizlik, sürücü hatası, ani fren/sert manevra nedeniyle emtianın araç içindeki sabit yapılara ve birbirlerine çarpması sonucu meydana geldiği belirtilse de bunun kabulünün mümkün olmadığını, karayoluyla taşıma sırasında ani fren veya sert manevra yapılması, araç seyir halindeyken olabilecek-olağan kabul edilen sürüş manevraları olduğunu, ayrıca, araç içi emniyete almada yetersizlik, emtialarına çarpması kaynaklı bir hasar da söz konusu olmadığını, hasar karton ambalajın içinde, istiflenen yükün kapak, çekmece gibi kısımlarının sabitlenmemesi kaynaklı olduğu gözlendiğini, diğer bir deyişle yükün içeriğinde hasar sabit olmamakla birlikte; eğer varsa hasarın nedeni ambalaj yetersizliği ve ambalaj içi yapılan istifleme (gözlemlenemeyen, önceden yapılmış) kaynaklı olduğunu, Yüke uygun ambalaj ve paketleme yapma sorumluluğu gönderenin yükümlülüğünde olduğunu, Ambalaj kaynaklı hasar meydana gelmesi durumunda taşıyıcının sorumluluğu bulunmadığını, CMR m. 17/4 ve TTK m.878/1 de taşıyıcının sorumluluktan kurtulacağı haller düzenlendiğini, fotoğraflardan görüldüğü üzere, dolap, çekmece türü mutfak mobilyasından oluşan emtia sadece karton kolilere-kolaylıkla yırtılabildiği görülen dayanaksız karton kolilere konulduğunu, çekmeceler ve dolap kapakları kolilerin içine konulurken hareketli olan bu parçalar sabitlenmediği gibi emtia ile koli arasında teması kesebilecek herhangi bir set bulunmadığını, önce hareketli parçaların sabitlenmesi veya hava kabarcıklı naylon, taşyün gibi malzemeyle sarılarak, aralara hava yastıkları konularak kolilere konulması gerekliyken doğrudan dayanaksız karton kolilere konulduğunu, bu şekilde yetersiz ambalajlama yapıldığı için parçaların kendi hareketi dahi koliye çarpa çarpa yırtılmaya sebebiyet verdiğini, koli yırtıkları çekmecelerin, dolap kapaklarının keskin köşelerinin denk geldiği yerlerde olduğunu, burada çok açık bir şekilde emtianın iç ambalajının yetersizliğinin de söz konusu olduğunu, İddia edilen zarar miktarın fahiş olduğunu, dava Konusu Alacağın Tazminat Olması Ve Yargılamayı Gerektirmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın, taşıma işini üstlenen asıl taşıyıcı ….Şti.’ne ve müvekkilin sorumluluk sigortacısı … A.Ş.’ne ihbarını, davanın pasif husumet yokluğu ve aktif husumet yokluğu hususları ve hak düşürücü süre geçtiği gözetilerek usulden reddine karar verilmesini, aksi takdirde yargılama süreci sonunda davanın esastan reddine ve kötüniyetle icra takibi ve itirazın iptali süreci işleten davacı aleyhine %20’den az olmayan kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini, yargılama harç ve masrafları ile yasal vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 05/10/2022 tarihli celse ara kararı gereği, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları, dava dışı sigortalının ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek kusur araştırması, hasarlı eşyaların hasar bedellerinin kadri marufunda olup olmadığının tespiti ve takip tarihi itibariyle varsa davacının alacak miktarının tespiti için taşıma uzmanı, makine-kusur uzmanı, mutfak mobilyasından anlayan sektörel bilirkişi ve mali müşavir aracılığıyla inceleme yapılması davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi raporunda özetle, Davalı … ile Dava Dışı …’in incelenen 2020 yılı ticari defter kayıtlarının sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davalı …’nin hasarlı ürünün naklini yaptığı, hizmeti dava dışı … ile anlaşarak yerine getirdiği ve bu hizmet için davadışı …’e fatura tanzim ettiği, Dava dışı …’in ithalatını yaptığı ve nakliye sırasında hasara uğrayan dolapların naklini dava dışı …’e yaptırdığı, kendisine tanzim edilen navlun fatura ödemesini banka ile yaptığı, hasarlı ürüne ilişkin hasar bedelinin davacı tarafından dava dışı …’e ödendiği ve bu tespit edilen hususların dava dışı …’in ticari defterlerine kayıt altında olduğu, dava dışı …’in ticari defter kayıtlarında davalıya ait herhangi bir kayda rastlanmadığı, Sırnak Antrepo teslim belgesi ile husumete konu hasaralı dolaplarda davalı …’ye ait tırın plakası olduğu tespit edilmiş olup, gerek hasara ilişkin tanzim edilen ekspertiz raporunda, gerek 17.11.2022 tarihinde hasarlı ürün üzerinde bilirkişi heyet üyesi … tarafından yapılan tespitin birbirleri ile uyumlu olduğu ve hasar bedeli olarak ödenen 13.016,22 TL. nın kadri maruf olduğu tespit edildiği hususları ile birlikte taşıma uzmanı bilirkişi heyet üyemiz …’nın taşımanın unsurlarını kapsayan usule uygun bir CMR (Sevk mektubu) olmaması ve CMR m. 30’a göre ihtarnamenin düzenlenmemiş olması ve dosyaya sunulan delil ve belgeler ışığında, davalı tarafın rücu talebinin sorumlusu olmayacağı kanaatine varılmış olup, tüm bu hususlardan sonra Takdiri Sayın Mahkeye Ait Olmak Üzere yapılan hesaplama ile Davacının; 13.016,22 TL. İçin 27.11.2020 Ödeme Tarihi ile 29.01.2021 İcra Tarihine Kadar; Ana Para ; 13.016,22 TL, Faiz ; Yıllık *4 (949 ve 9616,75) Oranı ile 64 Gün için 321,48 TL Toplam ; 13.337,70 TL. talep edebileceği, davacının, davalı …’den icra takip tarihi itibariyle 13.016,22 TL. ana para talebinin yerinde olduğu, tarafımızca 321,48 TL. işlemiş faiz hesaplanmış ise de davacı icra takibi ile 294,20 TL. İşlemiş faiz talep ettiğinden, taleple bağlılık ilkesi gereğince icra takip tarihi itibriyle 294,20 TL. İşlemiş faiz talebinen yerinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığının bildirildiği görüldü.
Mahkememizin 12/04/2023 tarihli celse ara kararı gereği, Taraf itirazlarını tek tek irdeler şekilde aynı heyetten ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi raporunda özetle, Davalı ve davacı itirazları işbu bilirkişi heyeti ek raporu ile değerlendirilmiş olup; Zarar gören üründe yetersiz ambalajlamanın tespit edilmesi ile CMR m. 30’a göre yazılı ihbarın yapılmamış olması ve davalı lehine oluşan karinenin aksine bir ispat vasıtasının olmaması sebebi ile dosyaya sunulan delil ve belgeler ışığında, davalı tarafın rücu talebinin sorumlusu olmayacağı, Bilirkişi Heyetimizce davalı tarafın rücu talebinin sorumlusu olmayacağı kanaati oluşmuş ise de; Sayın Mahkemenin Aksi Kanaatte Olması Halinde, kök rapordaki hesaplamanın geçerli olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirdiği görüldü.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda, Davanın itirazın iptali davası olduğu, davacının … 29. İcra müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının ise yapılan icra takibine borcu olmadığı sebebiyle itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf, icra takibinde 108158610 poliçe numaralı müşterisi olan dava dışı … Tic A.ş. ‘ye ödemiş olduğu 13.016,22 TL hasar miktarını rücuen davalı şirketten tahsil etmek için icra takibi başlatmıştır. Davacı taraf ile dava dışı …Tic A.ş. Arasında sigorta sözleşmesi akdedilmiş olup, davacı taraf … Tic A.ş. ‘ne İtalya’dan …ünvanlı firmadan satın aldığı emtiaları sigortalamış olup, emtiaların 30/09/2020 tarihinde varış noktasında açıldığında hasarlı olduğunun tutanak altına alınmış olduğunu, davacı taraf dava dışı …’in emtiaların hasarlı olmasından dolayı doğan zararı karşılamıştır ve bu zararı davalı … şirketinden tahsilini talep etmiştir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, dava dışı …’in ithalatını yaptığı ve nakliye sırasında hasara uğrayan dolapların naklini dava dışı … yaptırdığı ve kendisine tanzim edilen navlun fatura ödemesini banka ile yaptığı, hasarlı ürüne ilişkin hasar bedelinin davacı tarafından dava dışı …’e ödendiği ve bu tespit edilen hususların dava dışı …’in ticari defterine kayıtlı olduğu, …’in ticari defterlerinde davalıya ait herhangi bir kayda rastlanılmadığı, hasar bedeli olan 13.016,22 TL nin kadri maruf olduğu, usulüne uygun bir CMR (sevk mektubu) olmaması ve CMR madde 30 a göre ihtarnamenin düzenlenmemiş olması sebebiyle davalı tarafın rücu talebinden sorumlu olmayacağının belirtilmesi, bilirkişi heyetinin ek raporunda, CMR konvansiyonu muhtelif maddelerinde taşımacının isim adresi , yükün özelliği, tarifi, ambalaj şekli, kaç parça olduğu, yükün brüt miktarı gibi önemli unsurları belirten taşıma belgesinin olmaması hasar ile taşınan emtia açısından bir illiyet bağı kurulamaması dosyada davalı tarafından tanzim edilmiş navlun faturasında belirtilen kap, kilo ile uyumsuz ve çelişkili olması, ambalaj yetersizliği , modüllerin ambalajsız olması, ambalaj koruma eksikliği olması sebebiyle davalı tarafın rücu talebinden sorumlu olmayacağının belirtilmesi karşısında davacının davalıdan herhangi bir alacağının olmadığı kanaatine varılmış davacının davasının reddine karar verilmiş ve taraflar arasındaki husumet yargılamayı gerektirdiğinden davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacının davasının REDDİNE, Kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 269,85-TL’nin, peşin alınan 156,51 TL harçtan mahsubu ile 113,34‬ TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 13.061,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 25/10/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı