Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/163 E. 2022/602 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/163
KARAR NO : 2022/602

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 07/03/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin adına kayıtlı … Plakalı araca, … plakalı araç kırmızı ışık ihlali yaparak, çarptığını, müvekkilin aracının pert olduğunu, kullanılamaz hale geldiğini, davalılardan …, dava konusu kazada tır şoförü olduğunu, davalılardan … A.Ş. nin işçisi olduğunu, davalı … A.Ş., adam çalıştıran sıfatıyla tazminattan sorumluluğu bulunduğunu, diğer davalı …A.Ş. de araç işleteni olduğu için tazminattan sorumlu olduğunu, davalılardan Tarık Seviniş, dava konusu kazada tam kusurlu olduğunu, müvekkilin aracının kusuru bulunmadığını, davalının tam kusurlu olduğu … Cumhuriyet Savcılığı’nın … Sor.Nolu dosyasında düzenlenen adli tıp raporu ile de tespit edildiğini, … plakalı aracın zorunlu trafik sigorta poliçesi …Sigorta Şirketi tarafından düzenlendiğini, sigorta şirketi tarafından pert işlemleri gerçekleştirildiğini, müvekkile poliçe teminat miktarı olarak 43.000,00 TL ve araç hurda bedeli olarak 38.620,00TL ödendiğini, müvekkilin aracının piyasa değerinin yaklaşık 200.000,00 TL civarında olduğunu, müvekkilin aracının içi özel olarak dizayn edildiğini, sigorta şirketi tarafından ödenen bedelin müvekkilin aracının değerinin yarısı dahi etmediğini, müvekkilin zararının karşılanmadığını, müvekkilin, kaza tarihinden itibaren araç kullanamadığını, zorunlu durumlarda araç kiralamak zorunda kaldığını, müvekkilin kira bedeli kaybı oluştuğunu, müvekkilin, araç çekici bedeli olarak da çekici firmaya 750,00 TL ödemek zorunda kaldığını, arabuluculuk sürecinin … arabuluculuk numaralı dosya ile tamamlandığını, anlaşma sağlanmayınca işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, müvekkilin araç değer bedelinin, kira kaybı bedelinin, çekici masrafı olarak uğramış olduğu zararın karşılığı olarak şimdilik 20.000,00 TL maddi tazminatın , kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Tic. A.ş. vekilinin 06/04/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin merkezi … olup … Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafın yetkisiz mahkemede davasını ikame ettiği için dosyada yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini, dava konusu trafik kazasının … ili … ilçesinde meydana geldiğini, … Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle dosyada yetkisizlik kararı verilmesi ve dosyanın yetkili … Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, dava ile müvekkil şirkete husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Müvekkil şirkete, davacının talepleri yönünden husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkil şirketin, meydana gelen olayda sadece kaza yapan aracın maliki olduğunu, Müvekkil şirketin, kaza yapan aracın işleteni olmadığını, davalı … İnş. Şirketine kaza yapan aracı uzun süreli olarak kiraya verdiğini, diğer davalı … Kaza tarihi itibariyle aracın zilyedi durumunda olduğunu, müvekkil şirket yönünden husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, Müvekkil şirketin Türkiye’nin bir çok il ve ilçesinde enerji sektöründe hizmet verdiğini, binlerce personel istihdam ederek yüzlerce araç-ekipmanı bünyesinde barındırdığını, kazaya karışan … plakalı çekici ve…plakalı römork 01/04/2018 tarihli Kamyon ve Römork Kiralama Sözleşmesi’nin 27/06/2019 tarihli Ek Protokolü ile diğer davalı …’a kiraya verildiğini, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde, artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekeceğini, Müvekkil şirketin ise, kazaya karışan araçları 2019 yılından beri diğer davalı şirkete kiraya verdiği izahtan vareste olduğunu, maddi ölçütler dikkate alınarak müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, Müvekkil şirket yönünden davanın reddi gerektiğini, sigorta şirketince 3. Kişilere verilen zararlardan Zorunlu Trafik Sigortası Teminatlarının üzerinde olmak üzere bir sigorta poliçesi bulunduğunu, davacı tarafın bu durumu bilmesine rağmen … Sigorta ile yaptığı görüşmelerde yalnızca Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi kapsamında anlaşma sağladığını, bu doğrultuda da ödeme aldığını, davacıya yapılan ödeme ile sigorta poliçesinin dosya mündericatına alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması, yapılan bilirkişi incelemesi ile sigorta şirketince poliçe teminat miktarının tavan miktarının davacıya ödenip ödenmediği, ödenmediği takdirde davacının kendisine yapılan ödemeyi kabul ederek davaya konu hakkından vazgeçtiğinin anlaşılacağını, müddei iddiasını ispatla mükellef olduğunu, davacının araç kiralamak zorunda kaldığını belirttiğini, davacının bu talebinin somut delille ispatlaması gerektiğini, davacının araç kiralaması halinde yapmış olduğu yazılı bir kira sözleşmesi olması gerektiğinin izahtan vareste olduğunu, Hukuki Deliller kısmında dava konusu aracı kullanamaması sebebiyle araç kiraladığına dair kira sözleşmesine dair somut belge sunmadığını, bu nedenlerle davanın yetkisiz mahkemede açılması sebebiyle dosyada yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili .. Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne gönderilmesine, davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarına, davanın öncelikle usulden reddine, aksi kanaat halinde davanın müvekkil şirket yönünden esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Limited Şirketi vekilinin 09/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu kazanın …’da meydana geldiğini, davanın Tatvan mahkemelerinde açılması gerektiğini, ayrıca mahkemenin görevli olmayıp davanın, asliye hukuk mahkemelerinde açılması gerektiğini, arabuluculuk sürecinde taraf olarak yer aldıklarını, davacı tarafın, talepleri ile ilgili dava dilekçesi içeriğindeki beyanlarının tümü soyut ve dayanaktan yoksun olduğunu, davacının, müvekkiline ait aracın yaklaşık 200.000 TL değerinde olduğunu, aracın içinin özel olarak dizayn edildiğini, sigorta tarafından ödenen bedelin zararı karşılamadığını iddia ettiklerini, davacı tarafın ayrıca, müvekkilinin araç kiralama zorunda kaldığını ve araç kira kaybı bedeli oluştuğunu, araç çekici bedeli ödediğini iddia ettiğini, iddiaların, davacının davasının esasını oluşturduklarını, ancak, davacı tarafın davasının esasını oluşturan iddialarına yönelik somut hiçbir delil sunmadığını, çünkü söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmayan ve doğruluğu bulunmayan iddialar olduğunu, dava dilekçesinde ticari faiz istenmiş ise de, müvekkilin ve sigortaların “şirket” olmaları ticari faiz isteme hakkı vermediğini, çünkü davacılar ile davalılar arasında bir ticari ilişki olmadığını, dolayısı ile sadece “yasal faiz” istenebileceğini, bu nedenlerle davacıların haksız ve hukuka aykırı ticari faiz talebinin reddedilmesini, yetki itirazlarının kabulü ile dosyada Tatvan Mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle dosyada yetkisizlik kararı verilmesine, davanın öncelikle usulden reddine, aksi kanaatte olunması halinde davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; trafik kazasından kaynaklı hasar bedeli, kira bedeli, çekici ve park bedeli istemine ilişkindir.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve kuralları, kamu düzenine ilişkindir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı hükme bağlanmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3. maddesinde ki “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” yönündeki düzenlemeyle Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a)Bu Kanunda,
b)Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c)11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e)Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f)Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanunu’nun havale hakkındaki 457-462 ve vedia hakkındaki 463-482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispi nitelikteki ticari davalar yönünden de Ticaret Mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde Ticaret Mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesi ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, Davacının tacir olmadığı, davalı şirketlerin Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir oldukları, olayın haksız fiil kapsamında kaldığı ve olay sırasında hasar gören araçların davacı ve davalı şirketin ticari işletmeleri ile ilgili olduğuna dair bir delilin bulunmadığı, hal böyle olunca da davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olması karşısında, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenini İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Karar kesinleştikten sonra iki hafta içerisinde talepte bulunulması halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Taraf vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.27/09/2022

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”