Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/142 E. 2023/359 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/142 Esas
KARAR NO : 2023/359

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2022
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 28/02/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle, Davalı … tarafından … 20. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı icra takibi ile 06.01.2020 keşide tarihli, 06.02.2020 vade tarihli 100.000,00 TL’ lik BONO’ ya dolayı icra takibi başlatıldığını, icra takibine ilişkin ödeme emrinin davacı müvekkil …’ ya tebliğ edildiğini, dosya borcunun müvekkil … tarafından 16.11.2021 tarihinde 156.858,81 TL olarak ödendiğini, … 20. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine konu edilen 06.01.2020 keşide tarihli, 06.02.2020 vade tarihli, 100.000,00 TL miktarlı BONO bedeli müvekkil … tarafından davalı …’ ye ödenmiş olmasına rağmen, takibe konu BONO davalı tarafından davacı müvekkile teslim edilmek yerine, icra takibine konu edildiğini, mükerrer tahsilatın gerçekleştirildiğini, davacı müvekkil … tarafından haksız olarak ödenen … 20. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapılan 156.858,81 TL ödemenin ödeme tarihi olan 16.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte İİK 72. Madde uyarınca menfi tespitine ve istirdatına karar verilmesi gerektiğini, davacı müvekkil … ile davalı … uzun yıllardır tanışmakta olup, aralarında ticari ilişki ile birlikte ödünç para alıp – verme ilişkisi olduğunu, … tarafından …’ nin hesabına ekte sunulan dekontlardan anlaşılacağı üzere … 20. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine konu edilen 06.01.2020 keşide tarihli, 06.02.2020 vade tarihli 100.000,00 TL’ lik BONO’ nun düzenleme tarihi olan 06.01.2020 tarihi itibari ile … adına kayıtlı … Bankası … nolu hesaptan müvekkil …’ nın … Bankası nezdinde bulunan … nolu hesabına; 06.01.2020 tarihinde 76.000,00 TL, 18.03.2020 tarihinde 5.000,00 TL, 27.03.2020 tarihinde 10.000,00 TL, 07.08.2020 tarihinde 7.500,00 TL, 24.08.2020 tarihinde 7.500,00 TL, 02.10.2020 tarihinde 30.000,00 TL, 30.10.2020 tarihinde 20.000,00 TL, 09.11.2020 tarihinde 10.000,00 TL olmak üzere toplamda 166.000,00 TL ” KISA VADELİ BORÇ ” adı altında ödemeler yapıldığını, Müvekkil …’ nın … Bankası, …Bankası ve … nezdinde bulunan hesaplardan …’ nin … Bankasında bulunan hesabına ise; 17.01.2020 tarihinde 2.380,00 TL( …’ nın İŞ Bankası hesabından), 17.01.2020 tarihinde 200,00 TL( …’ nın … Bankası hesabından), 18.02.2020 tarihinde 2.385,00 TL( …’ nın … Bankası hesabından), 17.03.2020 tarihinde 2.440,00 TL( …’ nın İŞ Bankası hesabından), 03.04.2020 tarihinde 40.000,00 TL( …’ nın … Bankası hesabından), 20.04.2020 tarihinde 2.400,00 TL( …’ nın … Bankası hesabından), 22.04.2020 tarihinde 8.000,00 TL( …’ nın … Bankası hesabından), 22.04.2020 tarihinde 2.000,00 TL( …’ nın İŞ Bankası hesabından), 22.04.2020 tarihinde 5.000,00 TL( …’ nın … Bankası hesabından), 30.04.2020 tarihinde 52.500,00 TL( …’ nın … Bankası hesabından), 20.05.2020 tarihinde 2.385,00 TL( …’ nın …. Bankası hesabından), 09.06.2020 tarihinde 30.000,00 TL( …’ nın… Bankası hesabından), 18.06.2020 tarihinde 2.400,00 TL( …’ nın İŞ Bankası hesabından), 23.10.2020 tarihinde 28.000,00 TL( …’ nın … bankası hesabından), 04.11.2020 tarihinde 20.000,00 TL( …’ nın İŞ Bankası hesabından), 12.11.2020 tarihinde 12.000,00 TL( …’ nın İŞ Bankası hesabından), 21.12.2020 tarihinde 10.000,00 TL( …’ nın … Bankası hesabından), 21.12.2020 tarihinde 50.000,00 TL( …’ nın Denizbank hesabından) olmak üzere toplam 272.090,00 TL ödeme gönderildiğini, … tarafından …’ ya 166.000,00 TL para transferi gerçekleştirildiği, … tarafından toplamda 272.090,00 TL davalı …’ ye para transferi gerçekleştirildiğini, Müvekkil … davalı … tarafından … 20. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine konu edilen 06.01.2020 keşide tarihli 06.02.2020 vade tarihli 100.000,00 TL’ lik bono’ nun ödemesini taraflar arasında gerçekleşen para transferlerine göre takip tarihinden önce ödediğini, davacı müvekkilin takibe konu edilen bono’ yu bedelinin ödenmesi üzerine bir çok kez davalıdan istemesine rağmen davalı tarafından getiriyorum, getireceğim, kaybettim gibi sözlerle devamlı oyalandığını ve neticesinde ödemesi yapılan BONO’ yu icra takibine konu ettiğini, davacı müvekkil … tarafından haksız olarak ödenen … 20. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapılan 156.858,81 TL ödemenin ödeme tarihi olan 16.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte İİK 72. Madde uyarınca menfi tespitine ve istirdatına karar verilmesi gerektiğini, dava konusu uyuşmazlık için dava şartı arabuluculuk şartı yerine getirildiği, … Arabuluculuk Bürosunun… Büro Dosya Numarası, … Arabuluculuk dosya numaralı dosyası ile arabuluculuk görüşmeleri yapılmış ise de, görüşme neticesinde ANLAŞMAMAYA ilişkin tutanak tutulduğunu, bu nedenlerle davalının kötüniyetinin açıkça görülmesi ve iş bu dava ile birlikte mal kaçırma olasılığının kuvvetle muhtemel olması sebebiyle davalının menkul, gayrimenkul ve 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE karar verilmesini, Müvekkil …’ nın davalıya borçlu olmadığının tespitine, … 20. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasına konu takibin bu şekilde iptaline, Müvekkil …’ nın borçlu olmadığı halde … 20. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına ödemek zorunda kaldığı 16.11.2021 Tarihli 156.858,81 TL’ nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdatına, davalının kötüniyetli davranmaları sebebiyle %20 ‘ den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına, yargılama gideri ve ücretin vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 06/04/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle, Davacının, takibe konu senedi müvekkile ödemediğini, ödememesi neticesinde icra takibine konulduğu ve tahsil edildiğini, bu nedenle öncelikle davacı takibe konu senedin müvekkile ödendiğine yazılı bir delille ispat etmesi gerektiğini, davacının, dava dilekçesindeki dekontları incelendiği, açıklama kısmında …/borç iade açıklaması yazdığının görüldüğünü, takibe konu senedin ödendiğine ilişkin bir açıklama olmadığını, bu nedenle davacının takibe konu senedi ödediği yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, dosyaya bu hususta bir yazılı delili sunulmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasında 7-8 yıla dayanan bir tanışıklık olduğunu, Müvekkilin mermerci olup aynı zamanda müteahhitlik yaptığını, bu 7-8 yıllık süreçte taraflar birbiri ile ticari iş yaptığını, müvekkilin, müteahhitliğini üstlendiği inşaatlar için davacı ile mobilya ve diğer inşaat işleri hususunda anlaştığı ve avans olarak davacıya çekler verdiğini, müvekkilin işlerinin iptal olması neticesinde, davacıdan çeklerini geri talep etmişse de davacının çekleri kullanması/banka iskonto kredisi için kırdırması sebebiyle geri veremeyeceğini ancak çeklerin vade günü geldiğinde ödeme yapacağını söylemiş ve nitekim çeklerin vade gününde müvekkilin … bankası hesabına iade ettiğini, aynı zamanda müvekkil davacıya ödünç para verdiği ve davacı talebi ile oğlu …’nın 2018-2019, 2019-2020 yılları için … Üniversitesi eğitim ücreti için taksitlerinin davacı tarafından ödenmesi şartı ile(borç olarak) kredi çektiğini, davacıda bu kredi taksitlerini müvekkilin hesabına ödediğini, müvekkil davaya konu senedin düzenlenmesinden önce de davacıya: 10.01.2018 tarihinde 12.000,00 TL, 28.08.2018 tarihinde 50.000,00 TL, 1.10.2018 tarihinde 5.000,00 TL, 21.11.2018 tarihinde 2.500,00 TL, 30.01.2019 tarihinde 30.000,00 TL, 15.02.2019 tarihinde 20.000,00 TL, 25.02.2019 tarihinde 15.000,00 TL olmak üzere toplam 134.000,00 TL borç para gönderdiğini, davacının ise müvekkile; 15.01.2018 tarihinde 12.000,00 TL, 12.10.2018 tarihinde 5.000,00 TL, 15.02.2019 tarihinde 30.000,00 TL, 22.03.2019 tarihinde 15.000,00 TL olmak üzere toplam 62.000,00 TL …/borç iade açıklamasıyla ödeme yaptığını davacının, dava dilekçesinde müvekkile ödenen 272.090,00 TL bedelin 72.000,00 TL’si davaya konu senedin düzenleme tarihinden önceki borçların ödemesi olduğunu, taraflar arasında ticari iş ilişkisi olduğunu, Müvekkilin mermerci olduğunu aynı zamanda müteahhitlik yaptığını, davacının ise mobilya ve inşaat işleriyle uğraştığını, Müvekkilin, müteahhitliğini üstlendiği inşaatlar için davacı ile mobilya ve diğer inşaat işleri hususunda anlaştığı ve iş avansı olarak 2020 yılında davacıya 2 adet çek keşide edip verdiğini, Müvekkilin davacı ile yapacağı işlerin iptal olması nedeniyle çekleri davacıdan geri istediğini, davacının, mezkur çekleri kullandığı / bankaya iskonto kredisi için kırdırması sebebiyle geri veremeyeceğini ancak çeklerin vade günü geldiğinde ödeme yapacağını söylediği ve nitekim çeklerin vade gününde müvekkilin … bankası hesabına iade ettiğini, bu hususun müvekkil ticari defterleri ile sabit olduğunu, aynı zamanda mezkur çeklerin vadesi ile davacının çek bedellerini müvekkilin hesabına ödediği gün ve çek bedelleri aynı olduğunu, bu hususun banka dekontlarından anlaşıldığını, 1. Çekin; …Bankası … Şubesi, 10.06.2020 vade tarihli … seri numaralı 30.000,00 TL bedelli çek olup davacı, bu çekin bedelini 09.06.2020 tarihinde müvekkilin … Bankası hesabına 30.000,00 TL olarak iade ettiğini, 2. Çekin; müvekkil davacı ile iş yapma hususunda anlaşmış ve davacı, müvekkile 05.10.2020 tarihli … seri nolu 120.139,20 TL fatura kestiğini, müvekkilinde faturaya karşılık … Bankası … Şubesi, 21.12.2020 vade tarihli … seri numaralı 110.000,00 TL bedelli çeki davacıya keşide ederek verdiğini, taraflar arasındaki işin iptal olması neticesinde müvekkil davacıya, 11.11.2020 tarihli … seri nolu iade faturası kestiğini, akabinde davacıdan, fatura karşılığı verdiği çeki geri iade etmesini istediği fakat davacının çeki kullandığı / bankaya iskonto kredisi için kırdırması sebebiyle geri veremeyeceğini ancak çekin vade günü geldiğinde ödeme yapacağını söylemiş ve nitekim çekin vade gününde müvekkilin … bankası hesabına çek bedelini 10.000,00 TL, 50.000,00 TL ve 50.000,00 TL olmak üzere toplam 110.000,00 TL’yi 3 parça halinde iade ettiğini, 09.06.2020 tarihinde 30.000,00 TL, 21.12.2020 tarihinde 50.000,00 TL, 21.12.2020 tarihinde 10.000,00 TL olmak üzere toplam 90.000,00 TL olduğunu, çeklerin vadesi ve çek bedelleri ile davacının müvekkil … Bankası hesabına ödeme yaptığı bedel ile iade ettiği günün aynı olduğunu, davacının, çek bedellerini iade ettiği dekontları, sanki senet ödemesi yapmış gibi göstererek kendine haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, bu durum davacının kötü niyetli hareket ettiğini açıkça ortaya koyduğunu, davacının, oğlu …’nın okul ücretini ödeyemediği için müvekkilden … Üniversitesinin anlaşmalı olduğu …Bankasından kredi çekmesini, bu kredinin taksitlerini müvekkile ödeyeceğini söyleyerek talepte bulunduğunu, Müvekkil, … Bankası ile çalışmakta olduğu ve eğitime önem verdiği için davacının bu talebini kabul ederek taksitleri davacı tarafından ödenmesi şartı ile davacıya …Bankasından kredi çektiğini, çekilen kredi …adına doğrudan üniversiteye ödendiğini, davacının eğitim kredisi taksitlerini müvekkilin hesabına ödediğini, davacının, işbu kredi taksitlerini müvekkilin bir den farklı hesabına borç iade olarak gönderdiğini, bu kredinin taksit ödemelerini haksız ve mesnetsiz olarak huzurdaki davada, davaya konu senedin ödemesi olarak gösterdiğini, 17.01.2020 tarihli 2.380,00 TL, 17.01.2020 tarihli 200,00 TL, 18.02.2020 tarihli 2.385,00 TL, 17.03.2020 tarihli 2.440,00 TL, 20.04.2020 tarihli 2.400,00 TL, 22.04.2020 tarihli 2.000,00 TL,
20.05.2020 tarihli 2.400,00 TL olmak üzere toplam 14.205,00 TL olduğunu, Müvekkilin, davaya konu senedin düzenleme tarihinden önce davacıya gönderdiği borç paralar nedeniyle davacıdan toplamda 72.000,00 TL alacaklı olduğu banka dekontları ile sabittir. Ancak davacı, bu borcu için yaptığı ödemeyi haksız ve mesnetsiz şekilde huzurdaki davada senet ödemesi olarak gösterdiğini, Müvekkilin davacaya 2020 yılında iş avansı olarak toplam 140.000,00 TL bedelli 2 adet çek keşide ederek verdiğini, işlerin iptal olması neticesinde davacı çek asıllarını iade edemediği için çek ödeme günlerinde çek bedellirini müvekkilin banka hesabına iade ettiğini, çek ödeme tarihi ve çek bedelleri ve ticari defter kayıtları ile sabit olduğunu, bu çekler dolayısıyla davacı, müvekkile çek bedeli iadesi olarak gönderdiği toplam 90.000,00 TL’yi huzurdaki davacının senet ödemesi olarak gösterdiğini, Müvekkilin, davacının talebi ile davacının oğlu için çektiği kredi taksit ödemelerinin 14.205,00 TL’sini huzurdaki davada senet ödemesi olarak gösterdiğini, davacının, dava dilekçesinde müvekkili banka hesabına toplam 272.090,00 TL ödeme yaptığını, bu ödemelerin içinde senet bedelinin oluğunu iddia ettiğini, mezkur ödemelerin davaya konu senedin düzenleme tarihinden öncesine ait borçların, müvekkilin davacıya iş avansı olarak verdiği çek bedelleri iadesinin ve müvekkil tarafından davacının talebi üzerine davacının oğlunun … Üniversitesi eğitim ücreti ödemesi olarak çekilen kredinin ödemeleri olduğu açıkça ortada olduğunu, davacının ise, dava dilekçesinde müvekkile toplam 272.090,00 TL ödeme yaptığını beyan ettiğini, mezkur ödemelerin 72.000,00 TL’sin davaya konu senedin düzenlenme tarihinden öncesine ait borcun ödemesi, 90.000,00 TL’si çek bedeli, 14.205,00 TL ise oğlunun eğitim kredisi için müvekkile ödediği yukarıda açıkça izah edildiğin,i dolayısıyla davacının, takibe konu senet bedelini ödemediği, aksine müvekkile halen borçlu olduğu açıkça ortada olduğunu, davacının, davaya konu senedi müvekkile ödemediğini, senetlerin müvekkile ödendiğine ilişkin dosya da yazılı delil olmadığını, basiretli tacir olan davacının senet ödemesi yapmasına rağmen senedini geri almadığı yada tahsilat makbuzu talep etmediği düşüncesi ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ödediği iddia ettiği senedi müvekkilden talep etmesi ve talep ettiğini ortaya koyması gerektiğini, bu hususları ispata elverişli tek bir delil dosyaya sunmadığını, bu nedenlerle davanın husumet ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine; mahkemeniz aksi kanaatte ise haksız ve kötü niyetli davanın esastan reddine, müvekkil lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi ve yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından … 20. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine ödenen bedelin mükerrer olarak ödendiği iddiasıyla istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkememiz 04/10/2022 tarihli ara kararı gereği, taraf defter ve belgeleri ile dosyada celp edilen banka kayıtları ve diğer belgeler incelenerek taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda dair rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi …’nın 07/03/2023 tarihli raporunda, Taraflar arasında, Davacının, davalıya düzenlediği, 05.10.2020’de … no.lu KDV dahil, 120.139,20 TL lik 27 adet mutfak dolabı karşılığı,e-arşiv faturanın, davalının tarafından davacıya 11.11.2020 tarihli … no.lu e-arşiv fatura ile iadesinin yapılmış olduğu, bunun dışında, davalının davacıya, 28.10.2020 tarih, GİB 2020-01 no.lu, KDV dahil, 56.516,10 TL lik parke faturası dışında taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı, davacı ödemelerinin fatura borcuna kadar olan kısmı düşüldükten sonra, taraflar arasında gerçekleşen ödeme ve tahsilatların tamamının, borç alıp, verme ilişkisinden kaynaklanmış olduğunu, tarafların dava dilekçesi ve cevap dilekçeleri beyanlarında beyan edilmiş olan, ödeme ve tahsilatların tarafların banka ekstrelerinde yer aldığı, ancak banka ekstrelerinde yer alan beyan edilen ve edilmemiş bir kısım senet, borç ödeme ve iade ödeme tutarlarının taraflarca ticari defter kayıtlarına alınmamış olduğu, bu sebeplerle tarafların ticari defter kayıtlarında borç alıp, verme ilişkisinden oluşan cari hesap bakiyeleri arasında mutabakatsızlıklar bulunduğu, 31.12.2021 tarihi itibariyle davalı kayıtlarında, davacının 261.516,10 TL Borçlu, Davacı kayıtlarında, davalının 633.781,90 TL borçlu göründüğü, davacı kayıtlarında, davalı hesabına borç kaydedilmiş olan dava konusu 100.000.-TL’lik bono bedelinin de yer aldığı, taraflar aralarında gerçekleştirdikleri borç alım ve iade işlemlerinin tamamna ticari defter kayıtlarında yer vermedikleri anlaşıldığından, takdir yüce mahkemeye ait olmak üzere, taraflar arasında gerçekleşen borç alacak ilişkisine ait işlemlerin ticari faaliyet harici işlem olarak gerçekleştiğine kanaat getirildiği ve/veya tarafların ticari kayıtlarının usulüne uygun tutulmamış olduğunu, davacı iddiaları ile ilgili olarak, Dava konusu 06.02.2020 vadeli 100.000.-TL’lik senedin, davacı kayıtlarında, 10.01.2021 tarih, 7 no.lu yevmiye kaydı ile senedin ödeme tarihinden yaklaşık bir yıl sonra … cari hesabına borç kaydedildiğinin değerlendirildiği, davacının ticari defter kayıtlarında senedin davalıya veriliş kaydına karşılık oluşturulan 321-Borç senetleri hesabının 31.12.2021 tarihi itibariyle 100.000.-TL alacak bakiyesi verdiği, böylece takipten önce davacı kayıtlarında 321-Borç Senetleri hesabında, senet bedelinin ödendiğine dair kayıt tespit edilemediğini, davacı tarafından, davalıya verildiği beyan olunan 100.000.-TL’lik borç senedinin keşide tarihi ve davalının 2020 ve 2021 yılı muavin ve ticari defter kapanış kayıtlarında yer almadığını, davacının, dava dilekçesi beyanlarında yer alan, davalıya yapılan borç ödemeleri içerisinde, dava konusu edilen 06.02.2020 vadeli bono ödemesi ya da bono ödemesi açıklaması ile yapılmış her hangi bir ödemenin banka kayıt ve dekontlarından tespit edilmediği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davacı tarafın iddiasının, … 20. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine konu edilen 06.01.2020 keşide tarihli, 06.02.2020 vade tarihli 100.000,00 TL’ lik bonodan kaynaklı borcun daha önceden ödenmiş olmasına rağmen, icra takibine konu edilmesi ile cebri icra baskısı altında 16.11.2021 tarihinde 156.858,81 TL olarak yeniden ödenmek zorunda kalınması ile istirdatı gerektiğine dair olduğu, davalı tarafın ise cevap dilekçesi ile mükerrer ödeme iddiasını kabul etmediği anlaşılmaktadır. Usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, tanıkla ispat olunamaz; ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir. Somut olayda, davacı taraf mükerrer iddiasına ilişkin olarak banka dekontlarına ve ticari defter kayıtlarına dayanmış olup, mahkememizce celp edilen banka dekontlarından, dava konusu senede istinaden yapılmış bir ödemeye tesadüf edilemediği gibi, tarafların ticari defterleri üzerinden yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda ibraz edilen raporda da, dava konusu senede ilişkin olarak icra takibinden önce yapılmış bir ödemeye dair kaydın tespit edilemediği bildirilmiştir. Bu hali ile davacı tarafın, mükerrer ödeme iddiasını yazılı deliller ile ispat edemediği gibi kesin delillerden olan “yemin” deliline de dayanmadığı gözetildiğinde davanın reddine dair, her ne kadar davalı tarafça kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de infazı gerçekleştirilmiş icra takibinden sonra açılan istirdat davasında İİK 72 maddesi gereği kötü niyet tazminatı talep edilemeyeceğinden bu istemin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Davanın reddine,
Davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 179,90-TL’nin, peşin alınan 2.678,76-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.498,86‬-TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 24.528,82-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.. 09/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır