Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/138 E. 2023/610 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/427 Esas
KARAR NO : 2023/631

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/10/2016
KARAR TARİHİ : 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 29/05/2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki davalı … şirketine Zorunlu Trafik Sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı aracın kusurlu olarak kontrolünü kaybederek kaza yapması yolcu konumunda olan müvekkil …’un yaralandığını, davalı … şirketinin poliçe kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat çerçevesinde sorumluluğunun bulunduğunu ve zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle yaralandığını ve malul kaldığını, müvekkilinin sigorta şirketinden maluliyetine ilişkin ödeme almadığını, tedavi süresinde %100 iş göremezlik durumu ve bakıcı giderine ilişkin herhangi bir ödeme almadığını, müvekkiline kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere kusur izafe edilemeyeceğini, trafik kazası sonucu meydana gelen bedeni zararların sigorta teminatı dışında kaldığına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması sebebiyle meydana gelen tüm bedeni zararlardan trafik sigortasının sorumlu olduğunu bildirerek (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) 50,00 TL kalıcı maluliyet, 50,00 TL geçici iş göremezlik, 50,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 150,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın ZMMS poliçesi müvekkil nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta kooperatifi sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe teminatları dahilinde ve poliçe teminat limitiyle sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunu, müvekkil kooperatifin sorumluluğu, sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda kişi başına azami kaza tarihi itibariyle 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, ZMMS sigortasının meblağ sigortası değil zarar sigortası olduğunu, teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmiş olması nedeniyle teminat limitinin ödenmesinin söz konusu olamayacağını bildirerek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 06/03/2017 tarihli celse ara kararı uyarınca, dosyanın İstanbul ATK dairesine sevki ile davacının maluliyet oranı ve geçici iş göremezlik durumu varsa kaç gün olduğunun belirlenmesi konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, İstanbul ATK 2. İhtisas dairesi tarafından ibraz edilen … havale tarihli raporunda özetle; “Mevcut belgelere göre; … oğlu, 14/05/1993 doğumlu …’un 29/05/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Tanıya Dayalı Değerlendirme, Tablo 3.33b’ye göre (Tibia şaft kırığı, dizilim bozukluğu) alt ekstremite özürlülük oranı %20 olup Tablo3.2’ye göre; 1- Kişinin Tüm Vücut Özür Oranının %10 (yüzdeon) olduğu, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin geçici veya sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce 02/11/2020 tarihli celse ara kararı uyarınca, 07/10/2020 tarihli ara karardan kısmen rücu edilerek dosyanın belirlenen bilirkişilere günsüz olarak tevdine, meydana gelen trafik kazasındaki kusur durumunun oransal olarak tespit edilmesi, maluliyet raporu ve kusur oranı doğrultusunda davacının talep edebileceği daimi ve geçici iş göremezlik tazminatının PMF tablosuna göre hesaplanması, 21/10/2016 tarihli ibraname ile dava sırasında davalı tarafından yapılan ödemelerin değerlendirilmesi, sürekli sakatlığa ilişkin ödendiği görülen 70.000,00 TL açısından ibraname ve feragatname değerlendirilerek davacının talep edip edemeyeceği tespit edilerek ve nihai olarak tazminat talepleri bakımından hesaplama yapılması konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … ve… tarafından ibraz edilen 29/12/2020 havale tarihli raporunda özetle; “1- KUSUR DURUMU YÖNÜNDEN; A -… plakalı otomobil sürücüsü …’in davacı mağdur yolcu …’un yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında 96 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, B – davacı mağdur …’un kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu, 2 – TAZMİNAT YÖNÜNDEN; A – Davacıya yapılan ödeme neticesinde davacının ödeme tarihindeki verilere göre sürekli iş göremezlik maddi zararının fazlasıyla karşılandığı; sürekli iş göremezlik maddi zararı yönünden davalı … A.Ş. nin sorumluluğuna gidilemeyeceği; hal böyle olunca; hüküm tarihine en yakın verilere göre sürekli iş göremezlik maddi zarar hesabı yapılmasına yer olmadığı, B – Davacıya fazladan yapılan sürekli iş göremezlik maddi zarar ödemesinin mahsup edilebileceğinin kabulü halinde davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 6.982,74 TL; mahsup edilemeyeceğinin kabulü halinde ise nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 11.911,96 TL olduğu, C -ATK 2. İhtisas Kurulunun 28.05.2020 tarihli raporunda davacının bakıcıya ihtiyacı olan sürenin tespitine ilişkin bir değerlendirme bulunmadığından bakıcı giderinin hesabına ilişkin bir değerlendirme yapılamadığı, D- Temerrüt başlangıcının 19.10.2016 dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce 01/02/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca, davacının kaza nedeniyle uğradığı geçici iş göremezlik süresi, kalıcı iş göremezlik oranı ve geçici veya sürekli olarak bakıma muhtaç olup olmadığının Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre mümkün olmaz ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı oranı yönetmeliği hükümlerine göre tespit edilmesi konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, İstanbul ATK 2. İhtisas dairesi tarafından ibraz edilen 03/05/2021 havale tarihli raporunda özetle; “a-)03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği, b-)Mevcut belgelere göre; … oğlu, 14/05/1993 doğumlu, …’un 29/05/2016 tarihinde tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII(33Ba………. 15)A %19 E cetveline göre %15 (yüzdeonbeş) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, sürekli veya geçici olarak başka birisinin bakımına muhtaç durumda olmadığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce 02/06/2021 tarihli ara kararı uyarınca, dosyanın önceki bilirkişi aktüer…’a tevdi ile son ATK raporuna göre sürekli ve geçici iş göremezlik zararının önceki ara karar kapsamındaki hususlar ile birlikte bilirkişi tarafından değerlendirilerek, muhtemel bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılmasıyla davacının sürekli ve geçici iş göremezlik talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarın belirlenmesi konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … tarafından ibraz edilen 25/06/2021 havale tarihli ek raporunda özetle; “1) Ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacıya yapılan ödemenin her iki seçenekte de yetersiz olduğunun tespit edildiği, 2) Davanın 19.10.2016 tarihinde açıldığı ve dava açıldıktan sonra 21.10.2016 tarihli Sulh Anlaşması çerçevesinde yapılan ödeme ile davadan feragat edildiği; davanın konusuz kaldığı kanaatine varılmış olmakla birlikte; Sayın Mahkemece hesap yapılmak üzere dosya tarafıma tevdii edildiğinden güncel verilere göre bakiye zarar hesabının yapıldığı, 3) Sayın Mahkemece aleyhine davadan feragat edilen davalı … şirketinin sorumluluğuna gidilebileceğinin kabulü halinde ve o takdirde; a) Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 11.911,96 TL olduğu, b) Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının; 1. SEÇENEKTE: 9410 oranındaki tüm vücut engellilik oranına göre 91.433,29 TL olduğu, 2. SEÇENEKTE: 9415 oranındaki meslekte kazanma gücü kaybına göre 172.149,94 TL olduğu, 4) ATK 2. İhtisas Kurulunun 09.03.2021 tarihli raporunda davacının geçici veya sürekli olarak bir başkasının bakımına muhtaç olmadığı belirtildiğinden bakıcı gideri maddi zarar şartları oluşmadığı: hal böyle olunca davacının talep edebileceği bakıcı gideri maddi zararnın bulunmadığı, 6) Temerrüt başlangıcının 19.10.2016 dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 16/11/2021 havale tarihli ıslah dilekçesinde; müvekkili … için 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı talebimizi 11.861,96 TL arttırarak 11.911,96 TL’ye, 50,00 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı talebimizi 91.383,29 TL arttırarak 91.433,29 TL olmak üzere toplam 103.345,25 TL’nin kabulüne karar verilmesini talep ettikleri ve ıslah harcını yatırdığı görülmüştür.
Mahkememizce davanın kısmen kabulüne, 91.433,29 TL sürekli iş göremezlik ve 11.911,96 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 103.345,25 TL tazminatın dava tarihi olan 19/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin bakıcı gideri talebinin reddine ilişkin karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2022/629 Esas 2023/961 Karar sayılı 17/05/2023 tarihli ilamı ile “Ödeme ya da ibra borcu sona erdiren işlemlerden olup, hüküm kesinleşinceye kadar taraflarca her zaman ileri sürülebilir. Bu durumda anılan belge (ve yapılan ödemeler) değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/27452 E. – 2022/11185 K., 2021/16986 E.- 2021/10480 K., 2021/16436 E. – 2021/3924 K. sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/4103 E. – 2020/7038 K., 2016/15471 E.-2019/9036 K., 2017/4488 E. – 2019/12486 K. sayılı kararı).
Somut uyuşmazlıkta açılan dava ile davacının yaralanması nedeniyle maddi tazminat talep edilmiş olup davacı vekili 16/11/2021 havale tarihli ıslah dilekçesinde, müvekkili … için 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı talebini 11.861,96 TL arttırarak 11.911,96 TL’ye, 50,00 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 91.383,29 TL arttırarak 91.433,29 TL olmak üzere toplam 103.345,25 TL’nin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama devam ederken davacı ile davalı arasında 21/10/2016 tarihli ibraname düzenlenmiştir. İbranameye göre 70.000,00 TL sürekli iş göremezlik ödemesi halinde davanın feragat ile sonuçlandırılacağı ve belirtilen ödeme yapıldıktan sonra davalı … şirketinin başkaca bir sorumluluğunun kalmayacağı kabul edilmiştir. Ancak dosyada ödemenin yapıldığına ilişkin dekont örneğine rastlanmamıştır. Davalının ödeme savunması üzerinde durulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken davalıya 21/10/2016 tarihli ibraname gereğince yapılan ödemeye ilişkin dekontu sunmak üzere mehil verilmesi ve ibranamenin geçerli olması halinde ödemenin borcu sona erdiren sebeplerden olduğu da gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır.” tespitlerine yer verilerek Mahkememiz kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiş olup, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından 19/09/2023 tarihli duruşmada ibranamenin makbuz niteliğinde olduğu, zarar kalemleri belirtilmeden yapıldığı, bu nedenle kararda direnilmesi talep edilmiş ise de, ayrıntıları istinaf ilamında da belirtildiği şekilde ibranamenin geçerli olması halinde ödemenin borcu sona erdiren hallerden olduğu, somut olayda da, taraflar arasındaki 21/10/2016 tarihli ibranamede işbu dosyamıza konu alacak kalemlerine yönelik olarak 70.000 TL’nin davacı vekiline ait banka hesabına havale edilmesi halinde mahkememiz dosyasından feragat edileceğinin kararlaştırıldığı, istinaf ilamı sonrasında davalı tarafça 25/10/2016 tarihinde davacı vekili hesabına 78.050,00 TL ödeme yapıldığına dair dekontun ibraz edildiği, ibranamenin geçerli olduğu ve ibraname uyarınca ödemenin de gerçekleştiği, ibraname gereğince davacının, davadan feragat etmesi gerektiği anlaşıldığından, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Davanın reddine,
Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20-TL ve ıslah sonucu alınan 353,00 TL harcın mahsubu ile fazlaca alınan 112,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 72,78-TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
Davanın açılmasından sonra davacı zararı giderildiğinden ve ibraname gereği davanın reddine karar verildiğinden taraflara vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde derhal yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır