Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/132 E. 2022/332 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/132 Esas
KARAR NO : 2022/332

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2022
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkil şirketin, Türkiye’nin en önemli ve büyük medya kuruluşlarından … Grubuna bağlı olan … logolu televizyon kanalının yayın hakkı sahibi olduğunu, davalı şirketin ise … isimli 1.700.000 takipçi sayısına sahip twitter hesabının ve … haber sitesinin sahibi olduğunu, dava konusu olayla ilgili olarak… …’in … ziyaretini takip eden muhabir …, …’in esnaf ziyareti yapacağı lokantada beklerken kendisinin muhabir olduğunu fark ederek yanına gelen ve şehit yakını olduğunu söyleyen bir şahıs kendisine “…’e şehitler ve pkk ile ilgili soru sormak istediğini ancak orada bulunan … şahıslar tarafında linç edilmekten korktuğunu” beyan ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirket muhabirinin şahsa ” Bir vatandaş olarak rahatlıkla soru sorabileceğini, kameraların kayıtta olduğu bir ortamda kendisine yönelik bir saldırı olamayacağını” söyleyerek istediği soruları sorabileceğini belirtiğini, yani muhabir …’ün, video da yer alan kişiyi daha önceden tanımadığını, bu sırada olay anında orada bulunan bir şahıs tarafından bu durumun gizli ve izinsiz bir şekilde kayda alındığını ve bu kaydın davalı tarafından kurmaca bir şekilde, konuşmanın sadece bir kısmı cımbızlanarak, …. muhabiri ilgili şahsı salona getirmekle, kışkırtmakla ve provokasyon kurgusu yapmakla itham edildiğini, …’ün daha sonra Facebook adresinden konu ile ilgili açıklama yaptığını, davalının bahsi geçen olay ve kesilmiş bir gizli kamera kaydı da ekleyerek; … PAYLAŞTI: ” … MUHABİRİ, …” şeklindeki ifadelerle tweet ve tweet içeriğinde de haber paylaştığını, bu paylaşımda yer verdiği ifadelerle davalının, müvekkili şirketin kişilik, marka ve ticari haklarını ihlal ettiğini, müvekkilinin gerçek bir yayın yapmamakla, kurgu hazırlamakla, bunu da kasıtlı bir şekilde yapmakla, provokasyon kurgusu hazırlamakla açıkça itham edildiğini beyan ile davalı tarafça haksız, dayanaksız ve yalan söylemlerle yapılan paylaşım neticesinde müvekkilinin ihlal edilen haklarının, bu nedenle meydana gelen zararının giderilmesi bakımından 50.000 TL manevi tazminatın paylaşım tarihi olan 06.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, dava konusu iletinin hukuka aykırılığının tespiti ile masrafı davalıdan alınmak suretiyle kararın, tirajı en yüksek ulusal iki gazetede yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davaya konu tweet ve habere ilişkin videoda …muhabiri …ün, şahsın çekingen tavırları karşısında ısrarlı bir şekilde “sen sorunu sor, birşey soracağım de, sen sorunu sor, biz kayıt alacağız” dediğinin görüldüğünü, bu görüntüye ulaşan …üyesi …’in, …’e soru sorması için bir vatandaşın ikna edilmeye çalışıldığı videoyu “…” diyerek twitterda paylaştığını, davaya konu tweet ve haber içeriği bir siyasetçinin kamuoyuyla paylaştığı bu bilgiye ve bilgiyi doğrulayan video görüntüsüne ait olduğunu, dolayısıyla haberin “haksız, dayanaksız ve yalan” olduğu iddiası tamamen gerçek dışı olduğunu, bu şekilde, doğruluğu video görüntüsüyle sabit dava konusu haber içeriğinin, tamamen hukuka uygun olduğunu, bir haberin hukuka uygunluğunu ya da aykırılığını değerlendirirken, öz ve biçime ilişkin koşulların irdelenmesi gerekeceğini, öze ilişkin koşullar, gerçeklik, güncellik ve kamu yararı olduğu, kamu yararı öğesi toplumsal ilgi olarak da tanımlanabileceğini, yayın hakkının sınırlarının en önemlisinin gerçeklik olduğunu, haberin öncelikle ve mutlaka gerçeğe uygun olduğunu, davacının her ne kadar haber içeriğinin yalan olduğunu iddia etse de, görüntülerdeki kişinin şirket muhabirleri olduğunun kabulü ile haber içeriğinin gerçek olduğunu ikrar etmiş olduklarını, sadece görünür gerçeğe uygun olmayıp, somut gerçeği yansıtan videolu delilli dayanaklı haber içeriği hukuka uygun olduğundan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, davalının paylaştığı twet içeriğindeki ifadeler nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilince yargılamanın yazılı yargılama usulüne göre yürütülmesi gerektiği beyan ve talep edilmiş ise de, HMK 316 ve devamı maddelerinde basit yargılamaya ilişkin hükümler ve Ticaret Mahkemelerinde 500.000,00 TL ve altı değerdeki davaların basit yargılamaya tabi olduğundan istemin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın yayın hakkı sahibi olduğu … kanalı muhabirince yapılan haberin, davalı tarafından kamera kaydının bazı kısımları kesilip, bütünü ile oynanarak ve haber içeriği çarpıtılarak, müvekkilinin kişilik, marka ve ticari haklarının zedelendiğini beyan ile uğranılan manevi zarara ilişkin 50.000 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının haber üzerinde oynama yapılmaksızın, olduğu gibi aktarıldığını, dolayısı ile gerçek haber olduğunu beyan ile davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Dava konusu, davalının tweet paylaşımının ” …paylaştı; …kurgusu hazırlarken kameralara takıldı” ifadesini içerdiği, haber paylaşım içeriğinin bu ifadelerden ibaret olduğunun tarafların kabulünde olduğu görülmüştür.
Davalı tarafça davacının manevi zarar iddiasına konu tweet paylaşımının, …’in birebir kamuoyu ile paylaşımından alıntı yapılarak aktarıldığı, buna ilişkin video görüntüsünün de bu paylaşımdan alındığı beyan edilmiştir.
Yazılı ve görsel basın, toplumu ilgilendirilen konularda, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece toplumu bilgilendirmede Anayasal ve yasal güvencelerinin verdiği görevle sorumludur. Davaya konu haber içeriğinde yer alan söz ve ifadeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde öz ve biçim arasındaki dengenin bozulmadığı, haberin veriliş şekli itibariyle objektif sınırlar içerisinde kalınarak yayın yapılmış oldğu, haber yayınının basın özgürlüğü kapsamında kaldığı kabul edilerek davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 773,18 TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 10/05/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”