Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/131 E. 2023/854 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/131 Esas
KARAR NO : 2023/854

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 22/02/2022
KARAR TARİHİ : 14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı sigorta şirketinin müvekkili aleyhine … 26. İcra Müdürlüğü’nün …esas numaralı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlattığını, süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle icra takibinin müvekkili aleyhine kesinleştiğini, takibe dayanak herhangi bir hukuki belgenin olmadığını, yalnızca takip talebinde borcun nedeni olarak 26.05.2021 tarihinde sigortalı işyerlerinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde, sigortalıya ödenen zarar bedelinin rücuen tazmininin istendiğini, müvekkilinin davalı yan ile hiçbir ticari faaliyeti veya hukuki bağlamda sorumluluk durumunun söz konusu olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, icra takibinin açıkca usule aykırı olduğunu, davalı yanın 26.05.2021 tarihinde sigortalı müşterisinin işyerinde gerçekleşen hırsızlık olayına ilişkin olduğunu aralarında imzalanan sigorta poliçesi gereği maddi zararın ödendiğini, daha sonrasında ise konuyla ilgili yürütülen ancak davalının hiçbir şekilde tarafı olmadığı … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… soruşturma nolu soruşturma dosyasına istinaden, ilgili dosyada ismi geçen şüpheliler hakkında haksız ve kötü niyetli olarak icra takibinin başlatıldığını, söz konusu olayla tek bağlantısının hırsızlık suçunda kullanılan araca ait plakanın kendi adına kayıtlı olmasından kaynaklandığını, yalnızca şüpheli sıfatıyla ifadesine başvurulduğunu, soruşturmanın halen devam ettiğini, müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ve haksız yere başlatılan icra takibinin iptali için bu davayı açma zaruretinin doğduğunu, kesinleşen takip nedeniyle müvekkili hakkında haciz işlemlerinin başlatıldığını, müvekkiline ait … plaka sayılı aracın yakalanarak yediemin otoparkına çekildiğini, ileride telafisiz imkansız zararların ortaya çıkması ihtimaline binaen dava konusu icra takibinin müvekkili hakkında teminatsız olarak dava sonuna kadar durdurulmasını, mahkemece bu talep uygun görülmez ise icra dosyasına yapılacak ödemelerin alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, dava ve takip konusu olaydan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile kötü niyetli davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 26.05.2021 tarihinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı …’nde meydana gelen hırsızlık neticesinde davacının da aralarında bulunduğu altı kişilik grup ile karanlıktan faydalanılarak bekçiden gizlenerek oldukça büyük miktarda kablo çalınarak sigortalı “… zarara uğratıldığını, 18.06.2021 tarihli ekspertiz incelemesi sonucu raporda meydana gelen olayın hırsız hadisesi olduğu ve “girişe göre sağ tarafta şantiye binası, binanın arkasında ise panel çit ile kapatılmış olan kablo depolama alanının yer aldığını, ilgili alanı görebilecek şekilde güvenlik kameralarının bulunduğunu, panel çitler üzerinde kesici bir alet ve/veya levye ile yapılabilecek tahribatların olduğunu, işletme yetkililerinin hırsızlık hadisesinden sonra gerekli olan onarımı yaptıklarını, ilgili depolama alanı içerisinde ahşap makaralı kablo yığının yer aldığını, çalındığı beyan edilen kablo makaralarının boş vaziyette olduğunun tespit edildiğini, meydana gelen zarar neticesinde davacının da arasında olduğu şüpheliler aleyhine …. Cumhuriyet Başsavcılığı’nda… soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, soruşturmanın devam ettiğini, müvekkili şirket sigortalısının uğradığı zararı şüphelilere rücu etmek için … 26. İcra Müdürlüğü … Esas numaralı dosyası ile takip başlatıldığını, davacının itiraz etmeyip itiraz süresi geçinde menfi tespit davasını ikame ettiğini, sigortalı …İhtisas Özel Organize Sanayi Bölgesi müvekkili Şirket nezdinde 03.02.2021-03.06.2022 tarihleri arasında Montaj … poliçesi ile … adına sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin ödenen hasar bedeli ve ferilerinden halefiyet ilkesi gereği davacıya rücu hakkı bulunduğunu, davacının meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, müvekkili şirket aleyhine ikame edilen davanın reddini, davacı henüz ceza soruşturmasının tamamlanmamasından dolayı hırsızlık suçunu işlediğinin kesin olmadığını iddia ettiğini, ancak rizikonun meydana gelmesinden sonra kolluk tarafından yapılan araştırmalar sonucu kendisinin bu hırsızlıktan sorumlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin sigortalısı için yaptığı hasar ödemesini davacıya rücu imkanı doğduğunu, davacının meydana gelen rizikodan sorumlu olması sebebiyle ikame edilen haksız davanın reddini, davacının hasardan sorumlu olduğunun kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalının sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına yaptığı ödemenin rücuen tazmini için davacı aleyhine başlattığı icra takibinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce celp edilen … 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davalının 165.187,04-TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçildiği tespit edilmiştir. Takip talebi incelendiğinde, borcun sebebi olarak ; “FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARIMIZ SAKLI KALMAK KAYDIYLA 26.05.2021 TARİHİNDE SİGORTALI İŞYERİNDE MEYDANA GELEN HIRSIZLIK OLAYI NETİCESİNDE ÖDENEN ZARAR BEDELİNİN RÜCUEN TAZMİN TALEBİDİR. 163.135,55 TL ” olarak gösterildiği görülmüştür.
Dava, icra takibinden kaynaklı olarak davalıya borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olduğundan, taraflar arasındaki ilişkinin icra takibi ile sınırlı olarak incelenmesi gerekmektedir. Buna göre davalı tarafça, hırsızlık olayına ilişkin olarak sigortalısına yaptığı ödeme rücuen tazmin edilmek istendiğinden, davacının hırsızlık olayını gerçekleştirdiğinin sabit olması gerekmektedir. Davacının da şüpheli olduğu takibe konu hırsızlık olayına ilişkin olarak … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma dosyasına yürütülen soruşturmada olay tarihinde şüphelilerin … ilçesinde bulunmadıkları savunmaları doğrultusunda şüphelilerin kullanmış olduğu telefonlara ait BTK’dan HTS kayıtları talep edildiği, gelen 30/01/2023 tarihli cevap yazısında gönderilen HTS kayıtları incelendiğinde şüphelilerin Vize ilçesinde olduklarına ilişkin baz kayıtlarının bulunmadığı, bu hususun şüphelilerin savunmalarını doğruladığı, şüphelilerin üzerilerine atılı suçu işlediğine yönelik cezalandırılmalarını gerektirir yeterli şüphe oluşmadığı anlaşılmakla şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına, karar verildiği ve kararın 08/03/2023 tarihinde kesinleştiğinin bildirildiği görülmüştür. Buna göre, takibe konu hırsızlık eylemini davacının gerçekleştirdiğine dair başkaca bir iddia ileri sürülmediğinden, buna yönelik başkaca bir tespit de bulunmadığından davalının icra takibinde haksız olduğu kanaatine varılarak davacının …. 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından kaynaklı olarak davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı Kanun’un 72 nci maddesi uyarınca menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin beşinci fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmünü içermektedir. Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötü niyetli olmasıdır. Başka bir ifadeyle 2004 sayılı Kanun’un 72 nci maddesi hükmüne göre menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötü niyetli olması hâlinde, istem varsa davacı (borçlu) lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötü niyetli olması da gerekmekte olup ispat yükü; takibin kötü niyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu) üzerindedir. Nitekim aynı ilkeler, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.03.2010 tarihli ve 2010/19-123 Esas, 2010/154 Karar, 07.12.2011 tarihli ve 2011/13-576 Esas 2011/747 Karar ve 20.03.2013 tarihli ve 2012/19-778 Esas, 2013/250 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Somut olayda, davalı tarafça, davacı hakkında yürütülen soruşturmadan kaynaklı olarak aleyhine icra takibi yapıldığı düşünüldüğünde, davalı tarafın icra takibinde kötü niyetli olmadığının anlaşılmasına göre kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
2-Davacının … 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından kaynaklı olarak davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 11.283,92-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.820,99-TL harçtan mahsubu ile bakiye ‬‬8.462,93-TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.820,99-TL peşin harç ile 80,70-TL başvuru harcından oluşan toplam 2.901,69-TL harç bedelinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; posta tebligat müzekkere ücretlerinden oluşan toplam 41,25‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 26.429,93-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.14/11/2023

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”