Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/121 Esas
KARAR NO : 2022/312
DAVA : Menfi Tespit (Kira)
DAVA TARİHİ : 09/02/2022
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
Gaziosmanpaşa … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyası görevsizlik nedeniyle mahkememize 17/02/2022 tarihinde tevzi olmakla, dosya mahkememiz … Esas sıra numarasıyla kaydı yapılmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 03/05/2021 tarihinde davacının yapım işini üstlendiği Sivas ili …Salonu İnşaatı Projesi yapım işinde kullanılmak üzere konusunun “kule vinç” olduğu bir kira sözleşmesi düzenlendiğini, kararlaştırılan sözleşmeye göre kule vincin kira süresinin 4 ay olduğunu, davacı ile davalı arasında kule vincin kira bedeline ilişkin olarak 15/06/2021 ve 15/08/2021 vade tarihleri ve her vadede 34.767,23-TL olmak üzere toplamda 69.534,46-TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, kiralama bedeline ilişkin olarak davacı tarafından Türkiye …A.Ş. Ağrı Şubesi’nin 30/07/2021 keşide tarihli, … seri nolu, 68.000,00-TL bedelli çekin düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, böylece davalı tarafından 68.000,00-TL’nin tahsil edildiğini, geriye kalan tutar olan 1.534,46-TL’nin ise davalıya elden ödendiğini, davalı tarafından davacının mail kanalı ile sözleşmenin sona erdiğini bildirimde bulunmadığı ve böylece sözleşmenin uzatıldığı iddiasıyla Gaziosmanpaşa İcra Dairesi’nde asıl alacak olarak 48.449,99 TL’lik ve fer’ileriyle birlikte toplam 62.935,17 TL ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu takibin sözleşmeye aykırı ve kötü niyetli olduğunu beyanla, davalı ile davacı arasında söz konusu icra takibini ve haczi haklı kılabilecek mevcut ve geçerli bir hukuki ilişkinin bulunmadığının tespitine, haksız icra takibinden kaynaklı başlatılan haczin ve icra takibin ivedilikle durdurulmasına ve ardından kaldırılmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafından başlatılan icra takibindeki belirtilen toplam tutarın icra takibine konu edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kule Vinç kiralama işi yaptığını, davacı şirketin müvekkili şirketten vinç kiraladığını, imzalanan sözleşmede kira süresinin 4 ay olarak kararlaştırıldığını, davacının sözleşmede yer alan mail kanalı ile ihbar yükümlülüğüne aykırı davrandığını, sözleşmenin sona erdirilme usulünün sözleşmenin uzamasıyla da aynı olacağını, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının çalışma yaptığı şantiyeden habersiz ayrıldığını, müvekkili şirkete de haber vermediğini, müvekkil ihbar gelmemesi üzerine kule vinç sökümü için gidildiğini, şantiyenin terk edilmiş halde bulunduğunu, kule vincin demontaj yapması için gönderilen çalışanlar tarafından bu durumun tutanak altına alındığını, sözleşmede sorumluluk hükmünün açık olduğunu, kiracı üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmediğini, müvekkilinin bu sebeplerle icra takibi başlattığını ancak davacının borca batık olması ve sahip olduğu mal varlıklarının üzerinde çok sayıda haciz bulunması nedeniyle tahsilatın yapılamadığını bildirerek davanın reddine, davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötü niyetli olan davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taraflar arasında imzalanan taşınır kira sözleşmesi kapsamındaki kira bedellerinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
HMK 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanı düzenlenmiş olup; dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davalarına bakmaya Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında taşınır kira sözleşmesinin olduğu, kira sözleşmesine konu kule vincinin 4 aylık kullanma süresinin dolduğu ancak davacı tarafından sürenin bitimine yada devam olunacağına ilişkin mail üzerinden bildirimde bulunulmadığı, davalı tarafından kule vincin sözleşmenin uzadığı iddiasıyla geç teslim alındığı, icra takibine konu alacağın sözleşmenin bitiş tarihinden kule vincin teslim alındığı tarihe kadar olan kira bedellerine ilişkin olduğu anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 4. Maddesinde belirtildiği üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davaları bakmak görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi’nde olduğu, talep konuları olan taşınır kira sözleşmesinin sona ermesi sebebiyle kira bedelinden borçlu olmadığının tespitinin HMK m.4 hükmünün kapsamında olması nedeniyle görevli mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu açıktır. Bu nedenle mahkememizce görevsizlik kararı verilmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, görevin dava şartı olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-HMK 331.maddesi uyarınca harç ve masrafların görevli mahkemede nazara alınmasına,
Dair; davalı tarafın yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022
Katip
¸¸
Hakim
¸¸