Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/113 E. 2023/483 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/113 Esas
KARAR NO : 2023/483

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâlet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâlet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 14/02/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle, Davacı müvekkilin, merkezi … ilinde bulunan ve esas olarak alt işverenlik anlamında sağlık hizmeti sunan bir şirket olduğunu, davalı firmanın ise merkezi İstanbul ilinde bulunmakla birlikte bir dönem … ilinde faaliyet gösteren …Merkezi’nin işletmeciliğini yürütmekte olan bir şirket olduğunu, taraflar arasında davalı müvekkilin faaliyeti kapsamında 01/12/2017 tarihli “Sağlık Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığını, ilgili sözleşmeye istinaden davacı müvekkil tarafından davalı tarafça işletilmekte olan Alışveriş Merkezi’nde bir adet acil tıp teknisyeni ve bir adet acil tıp teknikeri bulundurulmak üzere sağlık hizmeti verildiğini, davacı müvekkilin, ilgi sözleşme ve ek protokoller kapsamında üzerine düşen görevleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmekte iken davalı taraf müvekkile olan borçlarını son dönemde ödememeye ve tanzim edilen faturaları iade etmeye başladığını, Davalı/borçlunun sözleşmeye dayalı borçlarını ödememesi üzerine kendisi hakkında … 7. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın ilgili takibe yetki itirazında bulunması üzerinde taraflar arasında akdedilen protokol kapsamında sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Merkez Mahkemeleri/İcra Daireleri yetkili olduğundan dosya … 36. İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, ilgili müdürlük tarafından … E. sayılı dosya ile borçluya gönderilen ödeme emrine tekrar itiraz edildiğini, davacı müvekkilin, davalı/borçlu tarafla akdedilen sözleşme uyarınca üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, davacı müvekkilin davalı tarafa sunduğu hizmetin, alt işverenlik kapsamında sunulmuş olduğundan davalı tarafın uyuşmazlık konusu olan döneme ait Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının incelenmesi halinde tespit edilebileceğini, yine, davalı şirket tarafından işletilmekte olan Alışveriş Merkezinde çalıştırılan personel gerekirse tanık olarak dinletilmek üzere tarafımızca bildirileceğini, son olarak tarafların BA – BS formları ile ticari defterlerinin bilirkişi marifetiyle incelenmesi neticesinde de davalı tarafın davacı müvekkile olan borcu tespit edilebileceğini, davalı tarafından gerçekleştirilen itirazın iptali için hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de … Arabuluculuk Bürosu’nun …sayılı dosyası ile gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanamadığını, Davalı/borçlu şirketin, Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarından anlaşılacağı üzere ilk aşamada kendisine gönderilen tebligatı adresin değiştiğinden bahisle iade edildiğini, akabinde … adresine gönderilen tebligatı kabul ederek borca itiraz ettiğini, davalı firmanın …’da işletmekte olduğu Alışveriş Merkezi’nin faaliyeti sona ermiş ve şirket merkezi tekrar İstanbul’a taşındığını, son olarak davalı şirket hakkında yaptığımız araştırma neticesinde davalı … A.Ş ile birleşme aşamasında olduğu tespit edildiğini, Davalı/borçlu tarafın, itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki ilişkiye itiraz etmediklerini, Müvekkilin, davalı ile ticari ilişki içerisinde bulunduğu ve bundan kaynaklı olarak alacaklı olduğunu, Davalı/borçlunun ise şirket merkez adresini değiştirerek tebligatların uzamasına neden olmakta ve haksız yere hakkında açılan takiplere itiraz ettiğini, aynı zamanda davalı şirketin merkez adresini taşımış olduğu şirket ile aynı adreste faaliyet gösteren bir başka şirket ile birleşme aşamasına girerek alacaklılara borç bildirim çağrısında bulunması, ilgi birleşme işlemini alacaklılardan mal kaçırma anlamında şüpheli duruma düşürdüğünü, bu nedenlerle arz edilen gerekçelerle öncelikle İİK 257 vd maddeleri uyarınca müvekkilin davalıdan olan alacağının teminat altına alınabilmesi için öncelikle teminatsız olarak mahkeme aksi kanaatte ise cüzi bir teminat karşılığında takip konusu alacak miktarı kadar davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile bankalarda bulunan hesapları üzerine ihtiyati haciz konulması kararı verilmesini, … 36. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına davalı/borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, borçlunun kötüniyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 05/04/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle, Davacı tarafın dava dilekçesi ile taraflar arasında 01.12.2017 tarihli Sağlık Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkil tarafından işletilen AVM’de bir adet acil tıp teknisyeni ve bir adet acil tıp teknikeri bulundurduğunu, davacının sözleşme kapsamında tüm borçlarını yerine getirdiğini ancak davalının borçlarını ödemediğini iddia ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiğini, davacı tarafça dava dilekçesinde ileri sürülen hususların gerçeği yansıtmadığını, Müvekkil şirketin söz konusu sözleşme kapsamında davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafça müvekkilden talep edilebilecek herhangi bir sözleşme bedeli bulunmadığını, bu halde icra takibine yapılan itirazın haklı ve yerinde olduğunu, davacının soyut bir şekilde müvekkilden alacaklı olduğunu belirttiğini, sözleşme uyarınca kendi üstlenmiş olduğu borçları gereği gibi ifa ettiğinde dair herhangi bir delil sunamadığını, müvekkil şirkete ait AVM’nin uzunca bir süredir kapalı olduğunu, davacı tarafın AVM’de personel bulundurmadığını, davacı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazın haklı olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, dava konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama harç, masraf ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce celp edilen … 36. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 107.813,01 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 28/01/2022 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizin 19/04/2022 tarihli celse ara kararı gereği, -… Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi, alacaklı olup olmadığının tespiti konusunda mali müşavir bilirkişi aracılığıyla rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/79 Talimat sayılı dosyasında alınan 07/10/2022 tarihli raporda özetle, davacı şirketin 2017-2018-2019-2020-2021-2022 yılları ticari defter kayıtları ve belgeleri üzerinde istenilen hususlar doğrultusunda yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; davacının 2022 yılı ticari defterlerinde davalı şirketten 120.10.029- mt gayrimenkul sağlık müşteriler hesabında 85.196,00. TL asıl alacağının gözüktüğüne dair kayıtın yapılmış olduğunu görüş ve kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizin 06/12/2022 tarihli celse ara kararı gereği, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi mali müşavir … ‘in 28.01.2023 tarihli raporunda, Davalı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu; dava konusu icra takibinin dayanağı hesap ilişkisinin 2017, 2018, 2019 ve 2020 yıllarındaki faturalar ve ödemelerden oluştuğu; davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olan davalı lehine bakiye dikkate alınmak suretiyle 20.07.2020 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 85.196,00 TL alacaklı olduğu; takip tarihinden önce temerrüdün gerçekleştiğini gösteren herhangi bir belge bulunmadığından işlemiş faiz hesaplanması mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağından kaynaklı yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. İcra dosyası incelendiğinde davalı tarafça icra takibine yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça İİK 67 maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava, fatura alacağından kaynaklandığından taraflarca da ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğinden her iki taraf ticari defter ve belgeleri incelenmiş ve bu yönde raporlar alınmış olup, alınan raporların incelenmesi sonucunda her iki taraf ticari defter ve belgelerinden 20.07.2020 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 85.196,00 TL alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan, HMK’nın 222/3. maddesinde, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanun’un 222/2. maddesi uyarınca da ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
Somut davada, davalının takip tarihi itibarıyla davacıya 85.196,00 TL borcu olduğu konusunda her iki tarafın ticari defterlerinin birbirleri ile uyumlu olduğu ve takibe konu faturanın davalı defterlerine işlendiği dikkate alındığında, davacının bu miktar alacak yönünden alacağını ispatladığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle her ne kadar davacı tarafça icra takibinde 107.813,01 TL yönünden talepte bulunulmuş ise de, taraf ticari defter ve belgelerine göre davacının alacağı 85.196,00 TL olarak tespit edildiğinden davanın kısmen kabulü ile davalının, … 36. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 85.196,00 TL asıl alacak yönünden yapılan itirazının iptaline, iptal edilen itiraz açısından alacağın faturaya dayalı olması ve takipten sonra davalının temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmaması nedeniyle 85.196,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddini de içerir şekilde fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Davanın kısmen kabulüne,
Davalının, … 36. İcra müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında 85.196,00 TL asıl alacak yönünden yapılan itirazının iptaline, iptal edilen itiraz açısından 85.196,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 5.819,73-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 1.302,11-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4.517,62‬- TL harç bedelinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 440,00-TL posta masrafı ile 2.600,00-TL yargılama gideri olan toplam 3.040‬,00-TL’nin davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.402,26-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1320-TL arabuluculuk giderinin 1.043,09-TL sının davalıdan, 276,90-TL sının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 13.631,36-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdiren 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde HMK 333 Maddesi gereğince taraflara iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/06/2023

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.