Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/112 E. 2022/696 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/112 Esas
KARAR NO : 2022/696

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin çalışanlarından …’i ve ailesini ödüllendirmek için davalı şirketin … adresi üzerinden tatil rezarvasyonu yaptırdığını, müvekkiline 5.686,49 TL fatura kesildiğini, ödemelerin kredi kartı ile 3 kerede yapıldığını, tatil için gidilen otelde gerek temizlik, gerek kullanım gerek ise hizmetten kaynaklanan kusurlar bulunduğunu, bunun davalı şirket rehberi aranmak sureti ile davalıya da bildirildiğini, ancak şikayetlerinin giderilmediğini, dolayısı ile beklenen hizmetin alınmadığını, davalı aracılığı ile satın alınan tatil hizmetinin şirket adına satın alındığından işlemin ticari bir işlem olduğunu beyan ile … tatil için ödenen 5.689,49 TL nın fatura tarihinden itibaren iadesine, 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, yol masraflarının da hesaplanmasını ve davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, konaklama sözleşmesinin taraflarının müvekkili şirket ile dava dışı … olduğunu, davacı şirketin yalnızca bu konaklama hizmetinin bedelini ödediğini, dava dışı …’in konaklama hizmetini tükettikten sonra … il tüketici hakem heyeti’ne başvurduğunu, talebi reddedildiğini, anılan karara hak düşürücü sürede itiraz edilmediğini, huzurdaki davanın kanunu arkadan dolanmak sureti ile açıldığını, müvekkili şirket tarafından davacıya kesilen faturaya da 8 gün içinde itiraz edilmediğini, öncelikle bu nedenlerle huzurdaki davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, hakem heyeti kararı itiraz edilmeyerek kesinleşmekle, kesin hüküm nedeni ile de davanın reddi gerektiğini, davacının hizmetteki aksaklıklar ile ilgili davasını destekler delil sunmadığını, dava dilekçesinde delil olarak dayanılan fotoğrafların konaklama hizmeti tüketildikten sonra kaydedilip kaydedilmediğinin ispatlanmasının gerektiğini, dava konusu konaklama hizmetinde müvekkili şirkete kusur atfedilemeyeceğini, dava dışı …’in şikayetçi olduğu hususları, hizmeti aldığı sırada değil hizmeti tükettikten sonra şikayet ettiğini, davacının yol masrafı talebinin hukuka aykırı olduğunu, manevi tazminat talebinin de davacının kendisi zarara uğramadığından kabul edilemeyeceğini beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuş, ayrıca davanın tatile konu otelin işletmecisi …Tic. Ltd. Şti.ne ihbarını talep etmiştir.
Dava; davacı şirketin kendi çalışanı için davalı aracılığı ile satın aldığı tatilin ayıplı olması nedeniyle fatura bedelinin ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davalı ile dava dışı … arasında internet ortamında onaylanan Otel Konaklama Sözleşmesi, …’in hakem heyetine başvurusuna ilişkin başvuru ve cevap sunulmakla dosyamız içerisine alınmış, davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak en son kurumlar vergisi beyannamesi celp edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, 2020/149 Esas 2021/86 Karar sayısı ile 09/02/2021 tarihinde davacının davasının reddine karar verilmiş, mahkememiz kararı davacı tarafça istinaf edilmekle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 2021/1656 Esas 2022/48 Karar sayılı 19/01/2022 tarihli ilamı ile kaldırılmıştır.
Dava dosyası mahkememizin 2022/112 Esas sırasına kaydedilmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyanın Hatice Alioğlu na verilerek; tüm dosya kapsamı ve tarafların defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp, davaya konu tatil rezervasyonu nedeni ile taraf kayıtları, yapılan ödeme, faturaya itiraz, talep edilen masrafların taraf defterlerindeki kaydına ilişkin ve dava konusu otel rezervasyon hizmetinin verilip verilmediği, verilmemesinden dolayı kusur ve bunun kime ait olduğuna dair ayrıntılı rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmekle, dosyamız bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından “Hem davacı şirketin, hem davalı şirketin yapılan Paket Tur-Konaklama-Ulaşım Hizmet Ve Satış Sözleşmesi’ni kabul ettikleri anlaşıldığı, dosyaya ve tarafına sunulan bilgi ve belgelerden, rezervasyon ödemesinin dava dışı …’in kredi kartı ile yapıldığı, davacı şirket tarafından yapılmış bir ödemenin olmadığı, rezervasyon, sözleşme süresi sonunda, davalı şirket tarafından, davacı şirket adına, 31.07.2019 tarih ve … seri no’lu 5.686,49.-TL.tutarındaki … no’lu … Şti açıklaması ile fatura düzenlendiği, davalı şirket tarafından düzenlenen fatura, davacı tarafından, dava dilekçesi ekinde Ek-2 olarak sunulmuş olmasına rağmen, davacı şirketin defter ve kayıtlarında yer almadığı, davalı tarafından faturaya itiraz edildiğine dair de herhangi bir belge sunulmadığı, davacı şirketin, dava dışı …’in 31/07/2019 tarihinde çıkması gerekirken, 27/07/2019 tarihinde çıkış yaptığını” beyan ettiği, ancak, dosyada, …’in, 27/07/2019 tarihinde otelden çıkış yaptığına dair bir belgeye rastlanmadığı, dava dışı …’in rezervasyon yaptırdığı … tarafından, davacı şirkete, 31/07/2019 tarih, …:… Name:… Arr:… Dep:… TL açıklaması ile “oda kalış ücreti” faturası düzenlendiği, gerek, 27.07.2019 tarihinden sonra hizmetin kullanılmadığına, ötelden çıkış yapıldığına dair bir belgeye rastlanmaması gerek taraflar arasında yapılan sözleşmenin 14. maddesi gereğince, …’in şikayetçi olduğu hususları konaklama sırasında yazılı olarak davalı şirkete bildirdiğine dair bir belge olmaması, gerek hizmete ilişkin olarak davacı şirket tarafından düzenlenen faturaya itiraz. edilmemiş olması gerek ödemenin … tarafından yapılmış olması ve gerekse de …’in rezervasyon yaptırdığı/konakladığı otelin, 26/07/2019-31/07/2019 tarihleri arası için konaklama faturası düzenlemiş olması birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin, asıl alacak talebinin yerinde olmadığı, dava dışı … tarafından yapıldığı beyan edilen masrafların davacı şirket tarafından talep edilip edilemeyeceğinin takdir ve değerlendirmesi mahkemeye ait olmak üzere, dosyaya, … tarafından yapıldığı beyan edilen masrafa, yol giderlerine ilişkin olarak herhangi bir belge sunulmadığından, davacı şirketin bu yöndeki talebine ilişkin olarak bir hesaplama, tespit yapılamadığı” 18/08/2022 tarihinde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın satın alınan tatil hizmetinin ayıplı çıkması nedeni ile hizmetin temin edilmesine aracılık eden davalı şirketten, ödenen hizmet bedelinin, tatil mahalline gitmek için katlanılan yol masrafının ve ayrıca hizmetteki kusur nedeni ile uğranılan manevi zararın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce Mahkememizce 2020/149 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde davacının maddi ve manevi tazminat davasının aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ” dava dışı çalışanın sözleşmeden kaynaklanan ifa borcunun davacı tarafından üstlenildiği ve borcun üstlenilmesini davalı tarafça kabul edildiği dosya kapsamı ile sabit olduğu, o halde, davacının, satın alınan tatil hizmetinin ayıplı çıkması nedeni ile hizmetin temin edilmesine aracılık eden davalı şirketten, ödenen hizmet bedelinin, tatil mahalline gitmek için katlanılan yol masrafının ve ayrıca hizmetteki kusur nedeni ile uğranılan manevi zararın tazmine ilişkin talebin, tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra TBK 199. maddesi hükmü değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile kaldırımıştır.
Davalının internet ortamında, tatil satın almak isteyenlerle tatil merkezleri arasında aracılık faaliyeti gösteren bir şirket olduğu, uyuşmazlığa konu tatil için dava dışı … ile … arasındaki 10/06/2019 tarihli paket … Satış Sözleşmesine aracılık ettiği, sözleşmenin incelenmesinde dava dışı …, …, … ve … ‘in 26/07/2019-31/07/2019 tarihleri arasında anılan otelde konaklamasının konu edildiği görülmüştür.
Dava dışı … tarafından dava konusu olaya ilişkin İstanbul İl Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurulduğu, İl Hakem Heyetince 09.12.2019 tarihinde “Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliğinin sözleşmenin eksik ifası başlıklı 12.maddesinin 1.fıkrasında düzenlenen katılımcı, sözleşmenin ifası sürecinde ortaya çıkan het türlü eksikliği bağımsız hizmet sağlayıcısına ya da paket tur düzenleyicisi veya aracısına derhal bildirmek zorunda olduğu, bu eksiklik giderilmediği taktirde katılımcının sözleşme bedelinden indirim talep etme hakkının olduğu hükmü uyarınca tüketicinin şikayeti ile ilgili yazılı başvurusunun bulunmadığı, sözleşme uyarınca otel değişikliği teklifinin kabul etmediği, acentanın ve tesisin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiği, iddialarını ispatlayıcı delil sunmadığı” gerekçesi ile …in başvurusunun reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce davaya konu tatil rezervasyonu nedeni ile taraf kayıtları, yapılan ödeme, faturaya itiraz, talep edilen masrafların taraf defterlerindeki kaydına ilişkin ve dava konusu otel rezervasyon hizmetinin verilip verilmediği, verilmemesinden dolayı kusur ve bunun kime ait olduğu hususunda, dosya kapsamı ve taraf defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış, sunulan tarafsız, dosya kapsamı ve bilimsel veriler ile uyumlu, denetime elverişli bilirkişi raporu ile taraf defterlerinin usul ve yasa hükümlerine uygun tutulup tasdik edilmekle yasal delil vasfı taşıyan ticari kayıtlar olduğu, davacı tarafça sunulan ödeme belgelerine göre dava konusu konaklama hizmeti için … ve …’e ait kredi kartları ile toplam 5.686,50 TL ödeme yapıldığı, 31/07/2019 tarihli 5.686,49 TL bedelli davalı tarafça …Ltd Şti açıklamasıyla düzenlenen faturanın davalı defterlerinde yer aldığı ve cari hesap bakiyesinin 0 olduğu, konaklamanın yapıldığı … tarafından davacı şirkete 31/07/2019 tarihli 4.375,00 TL bedelli …..açıklamalı oda kalış ücreti faturasının düzenlendiğinin görüldüğü, rezervasyon ödemesinin dava dışı …’e ait ve dava dışı …’e ait kredi kartları ile yapıldığı, davacının yaptığı bir ödemenin olmadığı, davacının ticari defterlerinde faturanın yer almadığı, davacının faturaya itiraz ettiğine dair bir delilinin olmadığı, faturanın tebliğine ilişkin bir belge yok ise de, davacı tarafça dosyaya delil olarak sunulmasından faturanın tebliğ edildiğinin anlaşıldığı tespit edilmiştir.
Dava konusu talebe dayanak faturanın davacı kayıtlarında yer almadığı, ancak faturanın tebliğ alındığının dosya kapsamından anlaşıldığı, 5.689,49 TL fatura bedelinin ödemesinin dava dışı … ve yine dava dışı …’e ait kredi kartlarından yapıldığı, fatura konusu hizmetin kusurlu/ayıplı olduğuna ilişkin gerek davacı şirket, gerek ise hizmet alan … tarafından süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının yada itirazi kaydın bulunmadığı, davacının faturaya karşılık yasal süresinde yapılmış bir itirazının yada iade faturasının da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının maddi tazminat davasının ve davacı tarafça ispatlanamadığından manevi tazminat taleplerine ilişkin davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi ve manevi tazminat davalarının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 131,27 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 50,57 TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen maddi dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 5.686,49 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen manevi dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğinden manevi tazminat talepleri yönünden gerekçeli kararın itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere, maddi tazminat talepleri yönünden KESİN olmak üzere karar verildi. 25/10/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”