Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/91 E. 2022/137 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/91 Esas
KARAR NO : 2022/137

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında … nolu hizmet alım sözleşmesi ile Avcılar işletme müdürlüğü bölgesindeki işi üstlenildiğini, sözleşmenin 5. maddesinde belirtildiği üzere konusu “Teknik şartnamenin ilgili maddesinde genel karakteristiği tanımlanan … Alanındaki abonelerin sayaç endekslerinin endeksörle okunması, periyodik sayaç değiştirme, borçtan dolayı cereyan kesme, sayaç…., sayaç mühürleme hizmetlerinin teslim alınmasıdır” şeklinde tanımlanmış olup sözleşmenin 9 .maddesinde de “teklif isteme şartnamesi ve ekleri”, “teknik şartname”, “teklif mektubu”, bu sözleşmenin ayrılmaz parçaları olarak nitelendirildiğini, sözleşme de Ana Hizmet tanımı olarak “Elektrik Abonelerine ait sayaçların (aktif, indüktif reaktif, kapasitif reaktif) endeks tespiti, tespit edilen endekslerin el bilgisayarı/endeksörna kaydedilmesi, bildirim tanzimi ve aboneye bırakılması, abone ve sayaç durum kodları konmasına yönelik abone sayaçlarının ve mühürlerinin kontrolü, kaçak ve usulsüz elektrik kullananların tespiti, büroda fatura kontrolü, raporlama He tespit edilmiş bilgilerin İDARE’ deki bilgisayarlara aktarılması, işlerinin yapılmasıdır ” şeklinde tanımlandıktan sonra ve bu tanımlamanın yanında “Kaçak elektrik kullanan abonenin İDARE’ye bildirilmesi halinde, kaçak kontrol hizmetinin karşılığı olarak yükleniciye, EPDK Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 25. Maddesi uyarınca “AG’ den beslenen aboneler için belirlenen kesme-bağiama birim bedelinin %100 ü ödenecektir. Ancak bu bedelinin ödenebilmesi için, (kaçak tutanağının) EPDK Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği Hükümlerine göre işlem yapıldıktan sonra tahakkuka bağlanması şarttır.”denilerek kaçak ihbarının da sözleşmedeki izahı yapıldığını, davamızın temel dayanağı olan husus taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.1 maddesinde tanımlanan ana hizmet kavramının ayrılmaz bir parçası olan kaçak elektrik kullanan abonelerin …’ a bildirilmesinin neticesi olarak ödenmeyen ihbarlara ilişkin alacak olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme gereği müvekkilimin üzerine düşen edim yükümlülüğü; kaçak kullanımların davalı idareye yapmış olduğu tespitleri zimmetli oiarak (davalının teslim ettiği formlara uygun) teslim ettiği an son bulmakta bundan sonra ise sözleşmede açıkça belirtildiği gibi davalı idarenin bu kaçak bildirimlerini tutanağa bağlamasını gerektiren karşı edim ortaya çıktığını, müvekkilin, bu edim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, sözleşmenin ilgili maddesi uyarınca müvekkil şirket kaçak bildirimi ile bildirdiği döneme ait kesme-bağlama birim bedelinin % 100 ü oranında hizmet bedelini hak ettiğini, müvekkili firmanın düzenlediği ve zimmetle teslim ettiği kaçak bildirimlere ilişkin olarak davalının tarafımıza her ay istihkaklarımıza bu bildirimlerin bedelini hesap ederek ödemesi gerektiğini, müvekkil firma gerek sözleşme gerekse teknik şartnamedeki yükümlülükleri gereğince endeks okuma ihbar fişi (sayılı sınırda ve zimmetlidir) doldurarak kurumu bir anlamda önce zarardan kurtarmak babından daha sonra da gelirini artırmaya yönelik olarak yaptığını, taaflar arasında ifası yapılan hizmet sözleşmesi gereğince 2010/45 sayılı sözleşme kapsamında kaçak kod bedeli olan 147.649,70 TL’nin 19/04/2013 temerrüt tarihinde itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ile vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil şirket arasında, imzalanan sözleşme ile Avcılar bölgesindeki alçak gerilimden beslenen abonelerin el bilgisayarı / endeksör vasıtası ile abone adresinde endeksinin okunarak fatura/fatura bildirim tanzimi ile aboneye bırakılması, durum kodu konmasına yönelik sayaç ve mühür kontrolü, kaçak ve usulsüz elektik kullananların belirlenmesi abone kayıtlarının güncellenmesi ile bilgilerin idare bilgisayarına GPRS üzerinden aktarılarak faturaya dönüştürülmesi olarak belirlenen yükümlülüklerin tamamı davacı şirkete ihale edildiğini, ticari bir iş ile ilgili uyuşmazlığa, ilk olarak emredici hükümler uygulanması gerektiğini, Özel hukukta geçerli olan sözleşme özgürlüğü ilkesi çerçevesinde tarafların emredici hükümlere aykırı olmamak kaydıyla yaptıkları düzenlemeler, uyuşmazlığın çözümünde ikinci sırada dikkate alınması gerektiğini, taraflar arasında yapılan sözleşme, emredici hükümlere aykırılık içermediğini, doktrindeki genel görüş çerçevesinde uygulanması gereken hükümler sözleşme hükümleri olması gerektiğini, davacı tarafça iddia edilen alacağa ilişkin düzenlenen hak edişlere, davacı şirket tarafından ihtirazi kayıt ileri sürülmediğini, hak ediş ödemeleri yapılarak hak edişler ve ödenecek bedel tarafların kabulü ile kesinleştiğinden davacı talebinin reddi gerektiğini, davacının kaçak ihbarı olarak nitelendirdiği kod okumaları tahakkuka bağlanmamış olmakla kaçak ihbarı hizmet bedeli talep edilemeyeceğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ile vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla mali müşavir ile elektrik elektronik mühendisi bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 06/09/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya kapsamı belgeler ile taraflar arasındaki sözleşme ve ek sözleşme kapsamında, davacının davalıya; kaçak ihbarlarına ilişkin hizmet işinden kaynaklanan toplam 147.649.70 TL tutarlı hizmetleri verdiği (ifa ettiği) sonucuna ulaşıldığını (Talep- 155.297.50 TL).
Davacının davalıdan alacaklı olduğunun Sayın mahkemece kabulü halinde 147.649.70 TL asıl alacak tutarına dava tarihi olan 19.04.2013 tarihinden 21.06.2013 tarihine kadar itibaren yıllık %13,75, bu tarihten sonra yıllık %11 ve değişen oranlarda TCMB Avans faiz oranları kadar faiz işlemesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Ancak, Emsal ilamlar gereği, Davacı …Şti tarafından dava konusu edilen 01/11/2010-31/12/2012 döneminde mesken, alçak gerilim, OG ve Sanayi abonelerinin mükerrer tutanaklar ile aynı aboneye ilişkin ve aynı hususta yapılan kaçak ihbarlarının AYRIŞTIRILARAK, tek bir abone(kullanıcı) olarak hesaplamalara dahil edilmesi gerekeceğinden,
Davalı vekilince dava konusu edilen 01/11/2010- 31/12/2012 döneminde davacı şirketin sözleşme konusu sorumluluk bölgesinde mükerrer tutanaklar ile aynı aboneye ilişkin ve aynı hususta yapılan kaçak ihbarlarının ayrıştırılması hususunda kayıtların sunulması halinde bilirkişi heyetimiz mahkemenin uygun görmesi durumunda ek rapor tanzim edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunu usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların rapora itiraz beyan itirazlarının dosya kapsamında değerlendirilmesi neticesinde önceki bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 29/12/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı vekilinin yerinde inceleme talebi üzerine davalı şirket genel müdürlüğüne gidilerek yapılan incelemelerde;
Kaçak kullanım ihbarlarının davacı şirket çalışanları tarafından evrak üzerinden doldurulup saha ekiplerine ihbar olarak teslim edilmekte olduğu, ayrıca davacı şirket görevlileri haricinde davalı kurum ekiplerinin de sahada yaptıkları kontrollerde kaçak kullanımı tespit etmeleri durumunda tutanağa bağlayarak faturalandırma sürecine geçilmekte olduğu, sözleşme kapsamında ihbarların tutanağa bağlanması durumunda ödeme yapılacağı açık bir şekilde yazılıdır.
Tutanakların hangisinin ihbarla tutulduğu hangisinin diğer kontrollerle (davalı kurum elemanları) tutulduğu bilinmediğinden tüm kayıtlar üzerinden çalışma yapılmıştır. Bu kapsamda kök raporumuzda belirtilen mükerrer kayıtların tekilleştirilmesi işinde 01.11.2020-31.12.2012 tarihleri arasında tutulan tutanaklar incelenmiştir.
Kurum kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde; Hizmet dönemi içerisinde … bölgesinde 6170 adet tutanak tutularak faturalandırma yapıldığı, Teknik bilgi gerektirmeyen kaçak türleri (“KAYITSIZ/MÜHÜRSÜZ SAYAÇTAN ENERJİ KULLANMA”,” KOFRE VE DEVRE KESENDEN DİREKT BAĞLAMA”,” SAYAÇ KUTUSUNDAN UÇLARI DİREKT BAĞLAMA”,” SAYAÇ KUTUSUNDAN DEVRE DIŞI BIRAKMA”,” SAYACIN TANSİYON DEVRESİNİ DÜŞÜRME”,” KANCA DÜSÜRME”) esas alınmıştır. Çünkü bu kaçak kullanım türleri ihbar formunu düzenleyen davacı şirket elemanlarınca sayaç karşısında fark edilebilir niteliklidir. Yani laboratuvar incelemesi gerektirecek bir kaçak kullanım yöntemi davacı elemanlarınca sayaç başında fark edilemez.
İhbar olabilecek kaçakların sayısı 3448 adet tespit edilmiştir. Mükerrer kayıtlar düşüldüğünde 6170 adet kaydın 5398 adedinin yenilenmediği yine kaçak türlerine karşılık 3093 adedi için (yukarıdaki çizelge sarı boyalı satırlar) ihbar oluşturulabileceği anlaşılmıştır. Hakkediş verilerinde 10.148 adet ihbardan 938 adedinde kaçak kullanım tespiti yapılarak ödemesinin davacı şirkete yapıldığı, talep edilen 10.148 adet kadar kaçak ihbarının olamayacağı kanaatine varılmıştır. Şöyle ki emsal teşkil etmesi bakımından, eş değer dönemde gerçekleşen tutanak sayıları incelenmiş (01.09.2008-31.10.2010 arası 25 ayda) 7368 adet tutanak tutulduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Yapılan tespitler doğrultusunda, davacı şirketçe en fazla 3093 (davacı şirket görevlilerinin fark edebileceği kaçak kullanım yöntem sayısı) – 938 (davalı şirketçe ödemesi yapılan) = 2155 adet kaçak ihbar talep edilebileceği, bu ihbar sayısının bedelinin de 31.354,46 TL. olabileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
14.01.2014 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde, … (sayacı okuyup bedaş a geliniz) ve … (…) kodlarına ilişkin değerlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu kodların davacı şirketin kaçak ihbar talepleri ile ilgisi bulunmamaktadır.
Heyetimizce bu kayıtlar üzerinde de inceleme yapılmış,
Sistem kayıtlarında yapılan incelemelerde, sayaçların bulunduğu adreslere gidilmeden belirli saat dilimlerinde rastgele (muhtemelen okumayı görev süresi içerisinde yetişemediği durumlarda) sayaçlara Oku gel kodunun atıldığı anlaşılmaktadır. Öyle ki; bir birinden yüzlerce metre uzakta olan sayaçları sanki bu adreslere gelinmiş gibi aynı dakika içerisinde “…” kodunun atıldığı anlaşılmıştır. Bu kod açıklamaya çalıştığımız iş akışlarına uygun yapılması durumunda DAKİKADA EN FAZLA İKİ ABONE KODU YAPILABİLİR. Ekli Excel Listesi incelendiğinde; 23.12.2010 tarihinde okuma personeli saat 17:56 ‘da 42 adet oku gel kodu atmıştır. Bu kodlamanın anlamı: Okuyucu, aynı dakika içerisinde … mahallesinin “…”, ”…”, “…”, “…”, “…”, ”…” sokaklarının birden fazla binasında olduğunu belirtmektedir! Böyle bir durumun imkânsız olduğu ortadadır. Bu kod için makul olan sayı dakikada 2 adedi geçmeyenidir.
“…” kodu için Aynı Aboneye atılan mükerrersiz kod sayısı 78.059 adet olarak gerçekleşmiştir. Aynı dakikada 1 ve 2 kodlama yapılanlarla eşleştirildiğinde doğru kodlamaya en yakın sayının 17.982 adet olduğu anlaşılmaktadır. Geriye kalan 60.077 adet kodlama yukarıda açıklamadığımız nedenlerle doğruluğu imkan dahilinde değildir. Bu kodun Sözleşmede ödeme yapılabilmesi için gerekli kuralı endeks bilgisinin gelerek fatura yapılmasıdır. Aynı şekilde imkan dahilinde olup da, hatalı kodlama yapılanlarda düşünüldüğünde hakkedişle ödemesi yapılan 54.383 adedin makul bir sayı olabileceği kanaatine varılmıştır.
Aynı durum … – … kod tanımlaması için de geçerlidir. Okuma planının aybaşında ve Termin Planı olarak adlandırıldığı, Termin planında Okuma dosyasının hangi tarih aralığında görevlendirileceği yer almakta olduğu. Planlanan tarihte görevlerin atandığı ve okuma süreci başladığı. Görev sürecinde Okuyucunun her sayacın yana giderek sayacın o anki tüketimini endeksöre kayıt etmesi ve faturayı tesisat mahalline teslim etmesinin bekleneceği. Bu görevi yaptığı sürece tesisatta gördüğü aksaklıkları İdareye kodlar yardımı ile belirtmekle yükümlü olduğu. Bu kodlardan “…” kodu mahalle gidildiği sayacın endeksinin ilerlemediği ve tesisat mahallinin boş olduğu durumlarda atılması gerek bir kodlama olduğu. Bu kodla birlikte endeksörden fatura yerine bildirim çıkacağı ve bildirimin tesisat adresine bırakıldığı. Yine “…” kodunda bir endeks okuması yapılmasının bekleneceği. Eğer, sayaca ulaşılamıyorsa, Şartnamedeki kodlardan “…” kodunu atmasının bekleneceği. Oysa “…” kodu atılırken de “…” kodunda olduğu gibi aynı dakika içerisinde onlarca adreste bulunulmuş gibi kodlama yapıldığı tespit edilmiştir. Bu kodlamanın “…” kodundan farkı aynı zamanda sayaca ulaşılmış ve bir okuma eyleminin yapılmış olmasıdır. Yani 1 dakika içerisinde sadece 1 abone okunabilir. “…” kodunda 1 dakikada 1 adet sayaç okunan ve mükerrersiz olan 2050 adet tesisat bulunmaktadır. “…” kodunun olduğu tarihte bir endeks okumasının yapılmadığı tespit edilmiştir. Okuma yapılmadan atılan kodlama için hizmet bedeli talep edilmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı şirket tarafından kaçak kot hizmet bedeli alacağının davacıdan tahsiline ilişkin açılan alacak davasıdır.
Dava konusu işlemlerin davalı şirket … İşletmesine ait Kasım 2010 Aralık 2012 tarihleri arasında kaçak ihbarı karşılığı ödenmeyen kaçak ihbar bedeline ilişkin olduğu, taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi olduğundan hizmet bedeline ilişkin alacağın zaman aşımı süresinin 10 yıl olduğu, dosyaya celp edilen … 3 ATM … E. Sayılı dosyasının dava tarihinin 19/04/2013 tarihi olduğu, 10 yıllık süre içerisinde bu davanın açıldığı, bu davanın husumetten reddi üzerine iş bu davanın açıldığı, celp edilen dosyanın kesinleşme tarihinin 16/07/2019 tarihi olduğu, arabuluculuğa başvuru tarihinin 24/06/2019 tarihi olduğu, iş bu davanın açılış tarihinin 08/02/2021 tarihi olduğu gözetildiğinde kesinleşme tarihinden sonra açılan bu davada zamanaşımı süresi dolmamıştır.
Husumet noktasında ise taraflar arasında ticari ilişki olduğu teknik bilirkişi raporuyla saptandığından bu itiraz yerinde görülmemiştir.
Uyuşmazlık; dava konusu alacağın ödenmesinin, tahakkuk şartına bağlı olduğu savı ile uyuşmazlık konusu iş bedelinin davacıya ödenip ödenmemesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Teknik şartnamede davacı yüklenicinin ana hizmet konusu; hizmet konusu işlere ait verilerin raporlama ile tespit edilmiş bilgilerin İDARE’ye iletimi ve bildirimidir.
Davacının tahakkuk işlemi yapmak yetkisi ve yükümlülüğü yoktur. Tahakkuk işlemi yapılması işi, davacının davalıya ilettiği verilere göre yapılacaktır. Davalı davacıya yapılacak ödemenin tahakkuk şartına bağlı olduğunu ileri sürerek bir anlamda tahakkukun yapılmadığını ileri sürmekte, bu nedenle de ödeme yapılamayacağını iddia etmiştir.
Davacının dava konusu 2010-11/ 2012-12 ayına ilişkin bildirimlerinin davalı tarafından tahakkuk işlemine bağlanmaması, elektrik enerjisi tüketicilerine tahakkuk ettirilmemesinin nedeni veya nedenlerinin davalı tarafından davacıya açıklanmadığı, davacının hizmetinin ve bildirimlerinin ayıplı veya başkaca bir nedenle tahakkuka engel olduğu gibi hususlar davalı tarafça davacı tarafa usulüne uygun olarak bildirilmemiştir.
Tahakkuk işlemi, mevzuat gereği davalıca yapılacak kendi şirketi bünyesinde iç işlem olup davacının hizmetini ifa etmesinden itibaren birkaç yıla yakın zaman geçmesi, davalının, davarının hangi kusuru nedeniyle tahakkuk işlemi yapılmadığını veya yapılamadığını makul ve haklı nedenlerle makul süre içerisinde davacıya açıklamaması nedenleriyle davalı tarafın bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Sözleşmedeki tahakkuka ilişkin düzenlemenin davalıya, davacının bildirimlerindeki olgulara ve EPDK Müş. Hiz. Yönetmeliğe göre davacı bildirimlerinden sonra işlemi tahakkuka bağlama yükümlüğünü getirdiği, davalının tahakkuk işlemini yapmayarak bunun nedenini de usulüne uygun şekilde makul sürede davacıya bildirmemesi sebebiyle davacı taraf hizmet bedeline hak kazanacaktır.
Davalı taraf sözleşmenin 9. Maddesi ve teknik şartnamenin 42. Maddesi gereğince davacı tarafın hak edişlere ve ödenecek bedellere davacı tarafça çekince konulmadığı itirazında bulunmuş ise de davacı tarafça ödenmediği iddia edilen kaçak ihbar bedeli talep edilmiş olduğundan bu hususun hak edişlere konu olmaması nedeniyle ayrıca çekince konulmasına gerek olmadığı kanaatine varılmakla davalının bu itirazı yerinde görülmemiştir.
İstanbul BAM 17. HD. E.2017/1423; K.2018/446 Sayılı ilamı; “mükerrer tutanaklar ile aynı aboneye ilişkin ve aynı hususta yapılan kaçak ihbarlarına ilişkin ayrıca ücret ödenmesi söz konusu olmadığından bunların da ayıklanması suretiyle davacının hak ettiği alacak miktarının saptanması gerektiği” şeklinde olup kök heyet raporu doğrultusunda davalı kurum tarafından dava konusu edilen 01/11/2010-31/12/2012 dönemindeki davacı şirketin sözleşme konusu sorumluluk bölgesindeki mükerrer tutanaklar ile aynı aboneye ilişkin ve aynı hususta yapılan kaçak ihbarlarının ayrıştırılması hususunda kayıtların sunulması gerektiği kanaatine binaen davalı vekilinin yerinde inceleme talebi üzerine davalı şirket genel müdürlüğüne gidilerek heyetçe ek incelemeler yapılmıştır.
Yukarıda ayrıntılı dökümü yapılan irdeleyici ve hükme elverişli ek heyet raporuna göre, davacı şirketçe en fazla 3093 (davacı şirket görevlilerinin fark edebileceği kaçak kullanım yöntem sayısı) – 938 (davalı şirketçe ödemesi yapılan) = 2155 adet kaçak ihbarının talep edilebileceği, bu ihbar sayısının bedelinin 31.354,46 TL olacağı tespit edilmiş olup davacı tarafça miktar belirtilerek davalı tarafı temerrüde düşürmeye dönük çekilen bir ihtarnamenin dosya kapsamında bulunmaması nedeniyle dava tarihinden itibaren tarafların tacir olduğu da gözetilerek avans faizine hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulü ile 31.354,46 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 31.354,46 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.141,82 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.521,89 TL harçtan mahsubu ile bakiye 380,06 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.141,82 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.600,25 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 339,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 15.000,23 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Arabuluculuk ücreti olan 280,25 TL bedelin davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.039,75 TL bedelin davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/03/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”