Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/9 E. 2021/209 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/9 Esas
KARAR NO : 2021/209

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin uzun yıllardan bu yana Türkiye’de doğrudan satış sektöründe faaliyet gösteren, dünyanın en önde gelen doğrudan satış şirketlerinden birisi olduğunu, davalının bir şahıs şirketi kurarak 05.04.2019 tarihinde müvekkili ile Online Satış Temsilciliği Sözleşmesini imzaladığını, sözleşme ile davalının Online Satış kanallarından satışını yapacağı ürünleri yalnızca …’dan tedarik edeceğini, paralel ithalat dahil başka bir kişi veya kurumdan ürün tedarik etmeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili tarafından yapılan 05.07.2019 tarihli incelemede davalının online satış kanallarında satışını yaptığı … ürünlerinin, kendisine sağlanan ürünlerden olmadığının tespit edildiğini, davalı borçludan açıklama talep edildiğini, yapılan açıklamada bu ürünlerin Sözleşme’nin imzalanmasından önce alındığının ifade edildiğini, yapılan araştırmada ise verilen bilgilerin tamamen yanlış olduğunun, dolayısı ile ürünlerin başka bir yerden tedarik edildiğinin anlaşıldığını, sözleşmenin 3.maddesindeki yükümlülüklerini ihlal eden satıcı-davalının 5.maddede düzenlenen cezai şartı ödemekle yükümlü olduğunu, davalıya 04.09.2019 tarihinde Sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, ihlal nedeniyle ödenmesi gereken 10.000 TL’nin 18.10.2019 tarihine kadar ilgili banka hesabına gönderilmesi gerektiğini bildiren bir ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine ise … 22. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhinde icra takibine geçtiklerini, takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu beyan ile tüm itirazların iptaline ve takibin devamına, davalının %40’tan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevabında, sözleşmeyi imzalamak için bir şahıs şirketi kurmadığını, sözleşme öncesinde halihazırda bir şirketi olduğunu ve elektronik ticaret yaptığını, davacı şirketin bir takım politika ve ayrımcılıklarından ötürü sözleşmeyi sürdürmesinin mümkün olmadığını ve 02/10/2020 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, davalının ihtarının kendisine 10/10/2020 tarihinde ulaştığını, sözleşme süresince sözleşmeye aykırı her hangi bir davranışı olmadığını, harici bir kurum veya kişiden … marka ürün satın almadığını, davacının sözleşme süresince kendisinin ticari faaliyetinden ötürü maddi bir kayba uğramadığını, tazminat talep etmekte haklı olmadığını, davacının iddiasını destekler delil de sunmadığını, davacıya her hangi bir borcu olmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki online satış temsilciliği sözleşmesine davalının aykırı davranması nedeni ile cezai şart alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkindir.
Davaya dayanak … 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacının davalı aleyhinde 10.000 TL asıl alacak, 529,45 TL asıl alacak işlemiş faizi olmak üzere toplam 10.529,45 TL nın tahsili bakımından 27/01/2020 tarihinde takibe geçtiği, ödeme emrinin 03/02/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, itirazın 06/02/2020 tarihli olduğu, asıl alacağa, faiz ve tüm ferilerine itiraz edilmiş olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanmış olan 05/04/2019 tarihli … Online Satış Temsilciliği Sözleşmesinin incelenmesinde; konusunun davalının davacıdan satın aldığı ürünleri online satış kanalları üzerinden nihai tüketiciye sunmak olduğu, davacının iddia ve talebine dayanak 3.10 maddesinde ” Satıcı, online satış kanallarından satışını yapacağı ürünleri yalnızca …’dan tedarik edecektir. Satıcı paralel ithalat dahil başka bir kişi veya kurumdan ürün tedarik edemez” denildiği, 4. maddesinde fesih halinin düzenlendiği, 4.1 maddesinde tarafların her birinin sözleşmeyi dilediği zaman hiçbir neden ileri sürmeden tazminatsız olarak derhal feshetme hakkına sahip oldukları, davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshetsin veya etmesin, sözleşmenin 3. maddesinde düzenlenen yükümlülükleri ihlal eden satıcı-davalının sözleşmenin 5. maddesinde düzenlenen cezai şartı ödemekle yükümlü olduğunun düzenlendiği, 5. maddede ise ” sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal eden ve karşı tarafın sözleşmeyi haklı nedenle feshetmesine neden olan tarafın, karşı tarafın bu yüzden uğrayacağı her türlü zararı tazmin edeceğini ve ayrıca hiçbir ihtara gerek kalmaksızın defaten ve peşin olarak 10.000 TL cezai şartı ödeyeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder” düzenlemesine yer verildiği düzenlenmiştir.
Davacı tarafça davalıya … 40. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesinin incelenmesinden, 05/07/2019 tarihinde satış kanallarında satışı yapılan ürünlerin online satış temsilcilerine sunulan ürünlerden olmadığının görüldüğü, bunun sözleşmenin 3.10 maddesindeki düzenlemeye ve taahhüde aykırı olduğundan bahisle, sözleşmenin 5.1. maddesi uyarınca 10.000 TL cezai şartın 18/10/2019 tarihinde bildirilen hesaba yatırılmasının ihtar edildiği ve 05/10/2019 tarihinde ihtarnamenin tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
Davalının 02/10/2019 tarihli mail ile davacının …. adresine gönderdiği mail ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini bildirdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, takip konusu alacağın taraflar arasındaki sözleşmede düzenlenen 10.000 TL cezai şart alacağı ve işlemiş faizinden kaynaklandığı, davacının, davalının sözleşmeyle paralel ithalat dahil başka bir kişi veya kurumdan ürün tedarik etmeyeceğini kabul ve taahhüt etmiş olmasına rağmen sözleşmeye aykırı hareket ettiğinden bahisle cezai şart alacaklarının doğduğunu iddia eder olduğu, davalının sözleşmeye aykırı hiçbir davranışı olmadığından bahisle davacıya borçlu olmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunduğu, taraflar arasında 05/04/2019 tarihli davalının davacıdan tedarik ettiği ürünlerin online satış kanalında pazarlama ve satışını yapmasını konu eden … Online Satış Temsilciliği Sözleşmesinin akdedildiği, davalının 02/10/2019 tarihli mail ile sözleşmeyi feshettiğini davacıya bildirdiği, davacının 05/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olan, 04/10/2019 tarihinde noter kanalı ile gönderdiği ihtarnamede 10.000 TL cezai şart tazminatının ödenmesini davalıya ihtar ettiği ve 27/01/2020 tarihinde davalı aleyhinde icra takibine geçmiş olduğu görülmüştür.
Cezai şart hususunun, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde düzenlendiği, sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal eden ve karşı tarafın sözleşmeyi haklı nedenle feshetmesine neden olan tarafın, karşı tarafın bu yüzden uğrayacağı her türlü zararı tazmin edeceğini ve ayrıca hiçbir ihtara gerek kalmaksızın, peşinen 10.000 TL cezai şartı ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder denildiği, sözleşmenin süresiz olduğu ve tarafların her birinin sözleşmeyi dilediği zaman hiçbir neden ileri sürmeden tazminatsız olarak feshedebileceğinin hükme bağlanmış olması, sözleşme konusu iş ile ilgili tarafların yazışmalarının elektronik posta ile yapılmış olması, davalının, davacının ihtarından önce sözleşmeye uygun halde yaptığı bildirim ile sözlemeyi feshetmiş olması, bu fesih öncesinde davacının davalıya bir ihtarının bulunmaması nedeniyle cezai şart alacağının doğmadığı kanaatine varılmakla, davanın reddine karar verilmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca belirlenen maktu 59,30 TL karar harcının peşin alınan 127,16 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 67,86 TL nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayacak olan gider avansının iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 16/03/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”