Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/836 E. 2022/473 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/836 Esas
KARAR NO : 2022/473

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/01/2015
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin … hattında minibüs şoförlüğü yaptığını, günlük kazancının 100 TL olduğunu, 30/08/2012 tarihinde yaya olarak bulunduğu sırada davalı … ve …’ün maliki, davalı …’ün sevk ve idaresindeki ve diğer davalıya sigortalı …plaka sayılı aracın çarpması sonucu yaralandığını beyan ile fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere kaza sonucu oluşan zarar, tedavi giderleri ve tedavi süresince çalışamamaktan doğan gelir kaybı ve diğer kayıplar sebebiyle şimdilik 1.000 TL nin davalılardan dava tarihinden itibaren başlayacak ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline ve 1.000 TL manevi tazminatı davalı şahıslardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 05/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 31.246,90 TL na yükseltmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, yetkisiz mahkemede açılan işbu davanın yetkili … Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, davaya cevap verilebilmesi için öncelikli HMK’nın 121. Maddesi gereği delillerin taraflarına tebliğinin gerektiğini, davacının talebine konu tedavi gideri ve geçici iş göremezlik tazminatından, 6111 sayılı yasanın 59.maddesi ile değiştirilen KTK 98 düzenlemesi gereği, müvekkili sigorta şirketinin değil, Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğunu, geçici iş görmezlik tazminatı bakımından, talep edilen geçici iş göremezlik tazminatı da tedavi giderleri kapsamında değerlendirildiğini, zira 13.10.2010 tarih 2010/10-500-490 sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında 6111 sayılı kanun yürürlüğe girmeden Geçici İş Görmezlik tazminatı açıkça tedavi gideri içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, her durumda davacının faiz türüne ilişkin talepleri kabul edilemez nitelikte olduğunu, davacı yan, ayrıca dava dilekçesi ile dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz talebinde bulunmuş olduğunu, davacının bu talebinin de mesnetsiz olduğunu, zira söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğunu, müvekkil şirketin de yasal olarak işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiği göz önüne alındığında, haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ise ancak yasal faizin talep edilebileceği izahtan vareste olup Yargıtay kararıyla da sabit olduğunu, huzurdaki davaya ilişkin yargılama giderleri ile vekalet ücretinden ve manevi tazminat taleplerine ilişkin yargılama giderlerinin müvekkil sigorta şirketinin sorumlu tutulmaması gerektiğini talep etmiştir.
Davalılar …, …, … davaya cevap vermemiştir.
Dava, araç çarpması sonucu oluşan maluliyet nedeni ile doğan tedavi gideri, gelir kaybı ve bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Dava dosyası … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas …Karar sayılı dosyasından verilen 02/04/2014 tarihli yetkisizlik kararı gereği mahkememize gönderildiği, davanın 08/11/2012 tarihinde … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, mahkemelerin merkez adliyede toplanması nedeni ile mahkemenin … 12. Asliye Hukuk Mahkemesi ismini aldığı ve … Esas … Karar sayısı ile 18/11/2013 tarihinde verilen görevsizlik kararı gereği dosyanın … 1. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş olduğu görülmüştür.
Davalıların maliki ve sürücüsü, diğer davalının ise sigortacısı olduğu… plaka sayılı aracın 22/01/2013 tarihli trafik kaydının incelenmesinden … ve … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalıların … plaka sayılı aracının davalı … şirketince tanzim edilmiş KTK Zorunlu mali Sorumluluk poliçe örneği celp edilmiş, incelenmesinden; poliçenin 23/03/2012 ve 23/03/2013 tarihleri arasında geçerli olduğu görülmüştür.
Davacının ve davalı şahısların sosyal ve ekonomik durumlarının kolluk marifetiyle araştırıldığı, SGK ndan hizmet dökümlerini celp edilerek dosyamız içerisine alınmış, davacının SGK kayıtlarının incelenmesinden, 01/09/2008 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı alır olduğu anlaşılmıştır.
Davacının dava konusu kaza nedeniyle gördüğü tedaviye ilişkin hastane evraklarının celbi sağlanmakla dosyamız içerisine alınmıştır.
Davacının İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na sevki sağlanmış, davacının E cetveline göre % 11,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının, iyileşme süresinin ise 3 aya kadar uzayabileceğinin 28/01/2019 tarihinde mütaala olduğu görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar gereği dosyamızı kusur ve hesap uzmanı bilirkişilere sevki sağlanmış, bilirkişi kurulundan kusur uzmanı bilirkişi İsmet Akıl tarafından 19/08/2019 tarihinde dosya kapsamında trafik kazası ile ilgili her hangi bir tespit, ifade veya tutanak olmadığından sağlıklı bir inceleme yapılamayacağını, kaza ile ilgili evrakların temini halinde rapor düzenlenebileceğini bildirmiş olmakla, kazanın 30/08/2012 tarihinde Sarıyer Stadı altında bulunan minibüs durağında meydana geldiği bildirildiğinden, Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış, … plaka sayılı aracın davacı …’a çarpmasına ilişkin soruşturma evrakı bulunup bulunmadığı sorulmuş, var ise kaza ve soruşturma ile ilgili tüm evrakların gönderilmesi istenilmiş olmakla, emniyet tarafından tutulan 18/11/2019 tarihli tutanak ekli cevapta, olay ile ilgili her hangi bir kaydın olmadığı, sürücü …’ün telefon numarasının tespit edildiğini, beyanında çarpmadan sonra yaralıyı kendi imkanları ile hastaneye kaldırdığını, bir miktar para verdiğini ve aralarında anlaştıklarını, bu nedenle de bir başvuru yada müracaatlarının olmadığı ifade ettiği görülmüştür.
Dosyamız yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti; davacının geçici dönem iş görmezlik zararının 2.064,48 TL, maluliyetine bağlı maddi zararının ise 28.182,42 TL olarak hesap edildiğini, kusur tespiti yapılamadığından bu konuda bir değerlendirmelerinin olmadığını, davacının zararından davalıların sorumlu olup olmadıkları hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu, davacının davalı … şirketine başvurusunun mevcut olmadığını 27/03/2020 tarihinde rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 05/10/2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini ıslah etmiş ve toplam dava değerini 31.246,90 TL na yükseltmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 2015/43 Esas 2020/756 Karar sayılı 01/02/2020 tarihli karar ile zararı oluşturduğu iddia edilen maddi olayın ne şekilde oluştuğu delilleri ve belgeleriyle ortaya konulmadığından, davacının tespit ve hesap edilen zararının davalıların kusuru ile meydana geldiğini, dolayısı ile zararından davalı araç maliki, sürücüsü ve sigortacısının sorumlu olduğunu ispatlayamamış olduğu kanaatine varılmakla davacının davasının reddine karar verilmiş, mahkememiz kararı davacı tarafça İstinaf edilmekle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2021/1970 Esas 2021/1940 Karar sayılı 09/12/2021 tarihli ilamı ile “Yargılama sırasında davacı tarafından delil dilekçesinde belirtilen üç tanığın dinlenmediği, davalı sürücü olduğu belirtilen …’ün 18/11/2019 tarihli polis tutanağında meydana gelen kazayı doğrulamış ve yaralıyı kendi imkanları ile hastahaneye götürdüğünü daha sonra bir miktar para verip anlaştıklarını beyan ettiği, bu durumda öncelikle davalı tanıklarının dinlenmesi, gerektiği takdirde ise davalı …’ünde katılımı ile olay yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak tarafların kusur durumlarının belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Dava dosyası mahkememiz esas defterinin 2021/836 Esas sırasına kaydedilmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı tanığı … duruşmada hazır edilmekle yemini yaptırılmış, beyanında ” ben 2015 yılında …Minibüsçüler hattında yöneticiydim, ben tarafıma okuduğunuz olayı görmedim, ancak o dönemde söylediğim gibi orada yöneticiydim, kaza olduktan sonra şöfor …’ı ziyarete gittim, bacağından yaralanmıştı, yaralanmasının derecesini bilmiyorum, yaklaşık bir yıl kadar durakta görmedim, işe gelmediğini hatırlıyorum, benim olaya ilişkin bilgim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce keşfen inceleme yapılmak üzere gün tayin edilmiş, keşif günü davalı …’e de meşruhatlı olarak tebliğ edilmiş ve keşif günü mahalde hazır bulunması ihtar edilmiş ise de davalı asil keşif mahallinde hazır bulunmamış olmakla, mahkememizce refakate alınan Kusur Uzmanı Bilirkişi … ile birlikte keşif mahalline gidilmiş, yapılan inceleme neticesinde, bilirkişi tarafından ” … plakalı davalı minibüs sürücüsü … ün davacı mağdur yaya …ın yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında 75 (yüzde yetmiş beş) oranında asli derecede kusurlu olduğu, davacı mağdur yaya … ın kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 25 (yüzde yirmi beş) oranında tali derecede kusurlu olduğu” 25/04/2022 tarihinde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın trafik kazası nedeniyle oluşan yaralanmadan kaynaklanan geçici ve kalıcı zararlar ile manevi zararların araç malikleri, sürücüsü ve sigortacısından tazmini istemine ilişkin olduğu, dava konusu kazanın 30/08/2012 tarihinde meydana geldiği, davacının yaya iken davalılardan …’ün sevk ve idaresindeki …plaka sayılı araç ile çarpması sonucu yaralandığını iddia eder olduğu, olay ile ilgili bir tutanağı yada soruşturma evrakının mevcut olmadığı, davacının davadan önce davalıya başvurusu da bulunmayıp, sigorta şirketince hasar dosyası açılmadığı ve bu kapsamda da kazaya ilişkin bir araştırmanın yapılmadığı, kazanın oluş şekli bakımından yapılan araştırma neticesinde davalı sürücünün kazadan sonra davacıyı kendisinin hastaneye götürdüğünü, aralarında anlaştıklarını beyan eder olduğu anlaşılmakla, davacının kaza tarihi olan 30/08/2012 tarihli hastane başvurusuna ilişkin evraktan sol ayak grafisinin çekildiği, yumuşak doku bozukluklarının teşhis edildiği, 28/01/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda % 11,2 oranında meslekte kazanma gücünden yitirdiği ve iyileşmesinin 3 aya kadar uzayabileceği tespit ve rapor edilmiş, mahkememizce davacı tanığı dinlenmiş, kaza mahallinde davalı sürücü hazır bulundurulup anlatımına başvurularak keşfen inceleme yapılmasına karar verilmiş ise de davalı taraf ihtara rağmen hazır bulunmadığından yokluğunda yapılan keşfen inceleme sonucunda, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ün %75, davacının % 25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, tespitin dosya kapsamı ve olayın meydana geliş şekli ile uyumlu olduğu, mahkememizce davacının nihai ve gerçek geçici ve daimi iş görmezlik maddi zararının tespiti bakımından aktüeryal hesap uzmanı bilirkişi marifeti ile yaptırılan inceleme neticesinde davacının geçici dönem iş görmezlik zararının 2.064,48 TL, maluliyetine bağlı maddi zararının ise 28.182,42 TL olarak hesap edildiği, tespitin bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve tarafsız olduğu, davalı araç malikleri ve sürücüsü ile birlikte davalı … şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında davacının maluliyet zararından sorumlu olduğu, poliçenin kaza tarihini ve kazada oluşan rizikoyu teminat altına aldığı anlaşılmakla, davacının kazanın ve maluliyet zararının meydana gelmesindeki kusuru, hesap edilen zarardan tenzil edilmekle, davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilerek, 1.000 TL nın dava tarihinden 21.685,17 TL nın ıslah tarihi olan 05/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine dair karar verilmiş, davacının dava konusu kazada yaralanması ve gördüğü tedavi nedeniyle, ayrıca vücudunda oluşan daimi maluliyet nedeniyle yaşadığı elem ve ızdırap, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve kazanın meydana gelmesinde dolayısı ile davacının zararının oluşmasında davalı sürücünün kusur durumu ve diğer davalıların sorumlu olduğu dikkate alındığında davacının manevi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiş 1.000 TL manevi tazminatın davalılar …, … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının MADDİ TAZMİNAT davasının KISMEN KABULÜNE, 1.000 TL nın dava tarihinden 21.685,17 TL nın ıslah tarihi olan 05/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının MANEVİ TAZMİNAT davasının KABULÜNE, 1.000 TL nın 30/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Yasası uyarınca hesaplanan 1.617,93 TL den peşin ve ıslah aşamasında alınan 521,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.096,78TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (Davalı …Ş nin bu miktarın 1.028,47 TL sından sorumlu olması kaydıyla)
3-Davacı tarafça yapılan 521,15 TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 21,15 TL başvurma harcı, 571,90 TL keşif harcı ve posta ile bilirkişi ücreti giderleri toplamı 4.043,05 TL den kabul ve red oranı gözetilerek; 2.969,59 TL sının davalıdan alıraka davacı tarafa verilmesine, (Davalı …Ş nin bu miktarın 2.844,21 TL sından sorumlu olması kaydıyla)
5-Davacı vekili için kabul edilen maddi tazminat talepleri yönünden, AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan, 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı vekili için kabul edilen manevi tazminat talepleri yönünden, AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan, 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı …Ş nin kendisini vekil ile temsil ettiği anlaşılmakla, davalı vekili için AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan,‬ 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılamayacak olan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 28/06/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”