Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/805 E. 2022/351 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/805 Esas
KARAR NO : 2022/351

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 14/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine 33.470,00 TL asıl alacak, 6.040,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.510,00 TL üzerinden … 11. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazının 6.040,00 TL işlemiş faize ilişkin kısmının daha önce ihtar çekilmemiş olması sebebiyle kabul ettiklerini, işlemiş faiz dışındaki 33.470,00 TL asıl alacağa yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu, müvekkilinin davalı şirketten takip tarihi itibariyle 33.470,00 TL alacaklı olduğunu, davalı şirketin her iki şirket ticari kayıtlarında da mevcut olan BA-BS formları ile vergi daireleri nezdinde de beyan edilen 01/07/2020 tarihli 78.470,00 TL tutarlı faturanın ödenmeyen bakiyesi olan 33.470,00 TL borcuna, tamamen kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı şirketin borçlu olduğunun sabit olduğunu beyan ederek davalı şirketin … 11. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından talep konusu edilen 33.470,00 TL asıl alacağa ilişkin itirazın iptali ile icra takibinin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ödeme emrine haklı nedenle itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takibe olduğu gibi takip konusu faturalara da itiraz ettiklerini, davacı tarafın 12/11/2011 tarihinde kabul edilen ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giden HMK muvacehesinde delillerini açıklamakla yükümlü olduğunu, .. 11. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası müstenit bakiye cari hesap alacağı nedeniyle takibe girdiğini ve müvekkili tarafından itiraz edildiğini bildirerek haksız ve mesnetten yoksun davanın reddine, müvekkili lehine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 11. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 33.470,00 TL asıl alacak, 6.040,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.510,00 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalının 09/09/2021 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, ödeme emrine, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce verilen 23/02/2022 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından ibraz edilen 12/04/2022 tarihli raporda özetle; “Takdirler Sayın Mahkemenin olmak üzere yukarıda yapılan inceleme ve tespitler sonucunda ve raporumuz içinde açıklanan nedenlerle; davacı tarafın 2020-2021 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarını usulüne uygun olarak tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, davalı tarafın 18.03.2022 tarihli defter inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin bulunmadığı, ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, bu husustaki takdirin sayın mahkemeye bırakıldığı, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesi yer almıştır. davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği, takibe konu cari hesap ekstresine ait 2020 yılı temmuz ayında 1 adet KDV dâhil toplam 78.470,00 TL tutarlı faturanın olduğu, 01.07.2020 tarihli, … numaralı, KDV dahil 78.470,00 TL tutarlı faturanın, açıklama kısmına “BASKI VE MONTAJ BEDELİ” diye yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturanın e-fatura olduğu ve teslim alan ile teslim eden kısımlarının olmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, iş bu faturanın davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendi; tarafın yasal defterlerine işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, davalı faturaya davalı tarafa itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmamıştır. “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21- (2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesi yer almaktadır. Davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve takibe konu ettiği 2020 yılına ait 1 adet faturanın ilgili olduğu ayda/dönemde taraflarca BS-BA FORMU ile karşılıklı olarak birbirini teyit eder şekilde beyan edildiği, taraflar arasında adet ve tutar farkının bulunmadığı, davacı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, 2020 yılı; davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 19.06.2020 tarihli 15.000,00 TL (A) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 23.07.2020-31.12.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 33.470,00 TL alacaklı olduğu, 2021 yılı; 01.01.2021-01.11.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 33.470,00 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle ticari defter ve kayıtlarına göre 33.470,00 TL asıl alacağı talep edebileceği, davacı tarafın takip tarihinde önce 6.040,00 TL işlemiş faiz talebinin olduğu, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmadığı, davacı tarafın takip tarihinden itibaren 33.470,00 TL asıl alacağa avans faizi (takip talebi) talep edebileceği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağının tahsili istemiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla her iki tarafın da ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 33.470,00 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarını inceleme gününde ibraz etmediği, yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, ticari defter ve belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, sonuç olarak davacının 33.470,00 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, cari hesap alacağının konusunu oluşturan 1 adet faturanın davalı tarafından BA formu kapsamında vergi dairesine beyan edildiği, dolayısıyla borcun ödendiğini ispat etmenin davalının üzerinde olduğu, davalının bu hususta bir belge sunmadığı ve ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, HMK m.222/3 uyarınca davalının ticari defter ile kayıtlarını ibraz etmediği ve davacının ticari defter kayıtlarının aksini kesin bir delil ile ispatlayamadığı anlaşılmakla bilirkişinin mali incelemeleri sonucunda davacının takip tarihi itibariyle faturadan kaynaklı olarak bakiye 33.470,00 TL cari hesap alacağının olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İşlemiş faiz dava konusu edilmediğinden bu hususta değerlendirme yapılmamıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın asıl alacak açısından iptaline, takibin 33.470,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 33.470,00 TL’ye avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, itirazın asıl alacak açısından iptaline, takibin 33.470,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 33.470,00 TL’ye avans faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.694,00 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.286,34 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 374,04 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.912,30 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 374,04 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere 433,34 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.081,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸