Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/779 E. 2023/437 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/719 Esas
KARAR NO : 2023/436

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2021
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 01/05/2021 tarihinde Satıcı İş Ortaklığı ve İlan Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında tarafına yüklenen tüm yükümlülükleri yerine getirerek paralel ithalat yolu ile ihtal etmiş olduğu … markalı yüz maskelerini davalı şirkete ait e-ticaret sitesinde satışa sunduğunu, müvekkilinin ürünleri …’den deniz taşımacılığı yolu ile Türkiye’ye getirdiğini, müvekkilinin satışını yapmış olduğu ürünlerin tamamen orijinal ürün olduğunu, herhangi bir sahtelik bulunmadığını, müvekkilinin satışa sunmuş olduğu ürünler hakkında satışa sunmuş olduğu tarihten bu yana tüketiciler tarafından bir kez olsun bir şikâyet almadığını, müvekkilinin, imzalanan sözleşme uyarınca satışa sunduğu ürünleri davalı şirkete ait e-ticaret sitesinde “yetkili satıcı izlenimi vermeden” sunduğunu, ancak kendisini … markalı yüz maskesi ürünlerinin Türkiye distribütörü olarak tanıtan … Şirketi unvanlı dava dışı şirketin asılsız şikâyetleri sonucu müvekkile ait ürünlerin satışı davalı şirket tarafından alınan karar doğrultusunda durdurulduğunu, sonrasında da çeşitli şikayetler neticesinde sürekli satışının engellendiğini, bu doğrultuda müvekkilinin ürünlerinin satışa engellenmesinin Türk Ticaret Kanununun 55. maddesi kapsamında dürüstlük kuralına aykırı hareketler olduğunu, haksız rekabet oluşturduğunu, işbu dava ile haksız rekabetin önlenmesini talep ettiklerini, müvekkilinin satış yapmasının engellenmesi nedeniyle müvekkilin satışa açık olduğu günlerdeki satış ortalaması alınarak dava tarihine kadar oluşan maddi zararının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek müvekkile ödenmesini gerektiğini belirterek davalı şirketin eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile haksız rekabetin önlenerek ürünlerin davalının e-ticaret sitesinde tekrar satışa açılmasına, müvekkilinin satış yapamaması nedeniyle oluşan maddi zararının ileride arttırılmak üzere belirsiz alacak dava türünden olmak üzere 500,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … A.Ş. Sahibi bulunduğu … isimli internet sitesi üzerinden gerçekleştirdiği e-ticaret faaliyetleri kapsamında müşterilere satıcı sıfatıyla doğrudan kendisi ürün ve hizmet satışı yaptığını, aynı zamanda aracı hizmet sağlayıcı sıfatı ile diğer üçüncü kişi tacirlere pazaryeri platformu adı altında ürünlerini müşterilere satmaları için gerekli alt yapıyı sağladığını, bu kapsamda ürünlerinin satışına ilişkin olarak davacı ile müvekkil şirket arasında Hepsiburada Satıcı Üyelik Sözleşmesi imzaladığını, davacı tarafın bu platform aracılığı ile muhtelif ürünlerinin satışını yaptığını, Mayıs ayı sonunda … markalı ürünleri müvekkil tarafından satışa kapatıldığını ve sonrasında tekrar açıldığını, ancak davacı ve … markasının Türkiye distribütörü olan dava dışı şirket tarafından müvekkiline iletilen bilgi ve belgeler dikkate alınmak suretiyle davacının söz konusu ürünlerinin satışını tekrar durdurduğunu, müvekkil tarafından yapılan değerlendirmeler neticesinde bahse konu ürünlerin kişisel bakım ve kozmetik ürün grubunda olduğunu ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin bulunabileceği göz önüne alınarak sadece yetkili distribütör tarafından tedarik edilen ürünlerin satışa açılmasının uygun olacağının değerlendirildiğini ve … markalı ürün satışlarının durdurulduğunu, dava konusu bakımında haksız rekabet hükümlerinin uygulanma kabiliyetinin olmadığını, dava konusu bakımından müvekkilinin aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı herhangi bir davranışının olmadığını, müvekkilinin davacının ürünlerini satışa kapanmasının sebebinin insan sağlığı olduğunu, … markasının resmi Türkiye yetkili satıcısı olan …’un ürünlerin sahte olabileceği yönündeki uyarısı üzerine davacının ürünlerine dair bir soru işareti ortaya çıktığını, dolayısıyla müvekkilin müşterilerini korumak gayesiyle yaptığı bu tercihin haksız rekabet teşkil etmediğini, kaldı ki müvekkilinin davacı tarafın satışına arz edilen tüm ürünleri satma gibi bir zorunluluğunun da olmadığını, davacının herhangi bir zararının bulunmadığını belirterek davalı şirketin, davalı sıfatından yoksun olması sebebiyle davanın usulden reddine, usul ve yasaya, somut adaletin tesisi gayesine aykırı olduğu sabit olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, davacının … den ithal ettiği yüz maskelerini davalıya ait internet satış sitesi üzerinden satışının yapıldığı, davalının satış yapmayı durdurması nedeni ile haksız rekabet ve bu nedenle oluşan zararın davalıdan tahsili, haksız rekabetin önlenmesi istemine ilişkindir.
Dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişi vasıtası ile davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, davacının ithal ettiği ürünlerin davalıya ait internet sitesi üzerinden satışına dair kayıtlar, satış miktarı, satışın davalı tarafından durdurulması ve satış sırasındaki satış miktarı ve satış durdurmada azalan satış miktarı ve parasal değerine dair inceleme yapıp, davacının satışın durdurulmasından dolayı uğradığı zararının olup olmadığı, var ise miktarının ne kadar olduğuna dair inceleme yapılmak üzere talimat yolu ile bilirkişi raporu alındığı, incelenen 2021 yılı yevmiye defterinin açılış tasdikinin süresinde yapıldığı, kapanış tasdiki yaptırmak için kanuni süresi bulunduğu, bunun dışında ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu ve ticari defterlerin kendi içerisinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu, dava konusu ithal ettiği ürünlerinin satışının durdurulmasından 31.05.2021 tarihinden sonra satışına devam ettiği ürünlerin faturasını kesmediğinden dolayı uğradığı zararın tespit yapma imkanının olmadığına ilişkin rapor sunulduğu anlaşılmıştır.
Dosya yeni oluşturulan bilirkişi heyetine tevdi edilerek davalı taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının … ithal ettiği yüz maskelerini davalıya ait internet satış sitesi üzerinden satışının yapılması, davalının satış yapmayı durdurması nedeni ile haksız rekabet ve bundan dolayı zararın oluşup oluşmadığına, oluşmuş ise zarar miktarına dair rapor düzenlemelerinin istendiği, bilirkişi heyetinin mahkememize sunduğu 02/03/2023 tarihli raporlarında; davalının, kendisini Türkiye distribütörü olarak tanıtan …A.Ş ünvanlı dava dışı şirketin asılsız şikayetleri sonucu satışların durdurulduğunu, bu durumun haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürdüğünü, bu durumda davalının değil, asılsız şikayette bulunan dava dışı şirketin bir haksız rekabetinden söz edilebileceğini, davalı taraf, satışları durdurma gerekçesi olarak, davalı tarafından malların orijinalliğinin garanti edilememesi gösterildiğini, davacı tarafından bu yönde herhangi bir somut delil gösterilmediğini, gerekçenin yerinde olmadığı kabul edilse dahi, bu durumda davalının haksız rekabetinden değil sözleşmeye aykırı davranışından söz edilebileceğini, yapılan incelemede davacının somut bir zararına rastlanılmadığını, davacının ürünlerini başka platformlarda da satma imkanını bulunduğunu, davalıya ait ücretin düşümü yapıldığında kalan toplam bedelin 18.879,73 TL olacağının ve cari hesaptan kaynaklanan anılan alacağın davacıya ödenmesi gerektiğini, haksız rekabet ve zarar iddialarının ispata muhtaç olduğu hususunda rapor düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 01/05/2021 tarihinde Satıcı İş Ortaklığı ve İlan Sözleşmesinin akdedildiği, davacının, davalıya ait internet satış platformunda yaptığı ürün satışının, davalı tarafça durdurulmasının haksız rekabet teşkil ettiği iddiası ile haksız rekabet nedeniyle oluşan zararının davalıdan tahsilini ve haksız rekabetin önlenmesini talep ettiği; davalının, satışın müşterilerin korunması amacıyla durdurulduğundan, haksız rekabet ve davacının zararının olmadığından bahisle davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişi vasıtası ile inceletilen davacı tarafın ticari kayıtlarının, usul ve yasa hükümlerine uygun tutulup tasdik ettirilmiş olduğu, davacının bu kayıtlarına göre, dava konusu ithal ettiği ürünleri 30.04.2021 tarihinde 3.980 Adet olarak 106.896,15 TL’ye aldığı, ödemesini banka aracılğı ile yaptığı, bu ürünlerden toplamda 65 Adet 6.689.74 TL lik satış yaptığı, davacı ile davalı yanın ticari ilişkinin 03/05/2021 tarihinde başladığı ve 31/12/2021 tarihi itibariyle devam ettiği, davacının 31.05.2021 tarihinden sonra satmış olduğu dava konusu ithal ürünlere fatura düzenlemediği ve kayıtlarında göstermediği, bu nedenle davacının satışın durdurulmasından dolayı uğradığı zararın olup olmadığı konusunda tespit yapma imkânın bulunmadığı, bunun sebebinin davacı yan tarafın 31.05.2021 tarihinden sonra davalı yan tarafın internet sitesinden yapmış olduğu satışların komisyon ve hizmet faturaları ticari defterinde kayıtlı olmasına rağmen kendisinin bu hizmet ve komisyon faturalara karşı kesmesi gereken faturaları düzenlemediği, davacının en son 31.05.2021 tarihinde fatura düzenlediği, bu tarihten sonra satışım yok denilse bile yapılan hizmet ve komisyon faturalarının davalı defterleri üzerinde incelenerek izlenebileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde, mali müşavir, bilgisayar mühendisi ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişi marifeti ile yaptırılan inceleme neticesinde, davalı tarafın ticari kayıtlarının, usul ve yasa hükümlerine uygun tutulup tasdik ettirilmiş olduğu, davalının bu ticari kayıtlarına göre, davacı ile ticari ilişkisinin 05.05.2021 tarihi itibariyle başladığı 31/12/2021 tarihi itibariyle devam ettiği, davacının davalının işlettiği … üzerinden sattığı davaya konu ürünlerin satışı dolayısıyla toplam 6.689,74 TL’ lik fatura kestiği, davalıya ait sistem kayıtları üzerinden, davacının satış sitesi incelendiğinde, davacı tarafın, davalıya ait … adresli internet sitesi üzerinden almış olduğu ilk siparişin 03/05/2021 tarihinde gerçekleşmiş olduğu, davacı tarafından satışa sunulan ürünler içerisinde “…” ibaresinin yer aldığı ürünler üzerinde yapılan filtreleme sonucunda 3 – 25 Mayıs 2021 tarihleri arası dönemde, 26-27 Temmuz 2021 tarihlerinde ve 5 – 17 Mart 2022 tarihleri arası dönemde siparişlerin bulunduğunun görüldüğü, bu dönemlerde yapılan 451 siparişin toplam bedelinin 48.723,70 TL olduğu, satış döneminde verilen siparişlerden 5 tanesinin iade edilmiş olduğu, ürünlerin satışa sunulduğu ilk dönem olan 3 – 25 Mayıs 2021 tarihleri arasında verilmiş olan toplam 173 sipariş bedelinin ise 21.048, 57 TL olduğu, Mayıs 2021 döneminde verilen siparişlerden toplam bedeli 243,80 TL olan 2 siparişin ise iptal edilmiş olduğu, buna göre Mayıs 2021 dönemindeki toplam teslim edilen sipariş bedelinin 20.804,77 TL olduğunun hesaplandığı, Mayıs 2021 döneminde davacı tarafından “…” markalı ürünlerin satışından kaynaklı toplamda 6.689,74 TL’ lik fatura kesilmiş olduğu tespit edilmiş olduğundan dolayı yapılan satışların bir bölümü için fatura kesilmemiş olduğu sonucuna ulaşıldığını, maddi tazminat olarak, haksız rekabet sonucunda haksız rekabet eyleminde bulunan şirketlerin elde etmeleri mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verilebileceği, davacı tarafın, davalının, kendisini Türkiye distribütörü olarak tanıtan …Ticaret A.Ş ünvanlı dava dışı şirketin asılsız şikayetleri sonucu satışların durdurulduğu, bu durumun haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürdüğü, bu durumda, davalının değil, asılsız şikayette bulunan dava dışı şirketin bir haksız rekabetinden söz edilebileceği, davalı tarafın, satışları durdurma gerekçesi olarak, davacı tarafından malların orijinalliğinin garanti edilememesinin gösterildiği, davacı tarafından bu yönde herhangi bir somut delil gösterilmediği, Bir an için bu gerekçenin yerinde olmadığı kabul edilse dahi, bu durumda davalının haksız rekabetinden değil sözleşmeye aykırı davranışından söz edilebileceği, sözleşmeye aykırılık halinde de bir tazminat sorumluluğunun doğabilmesi için zararın ispat edilmesinin gerektiği tespit ve rapor edilmiştir.
Davacının davalıya ait … isimli internet satış sitesi üzerinden, yurt dışından ithal ettiği … markalı yüz maskesi ürününün satışını yaptığı, satışın davalı tarafça … markasının resmi Türkiye yetkili satıcısı olan …’un ürünlerin sahte olabileceği yönündeki uyarısı üzerine soru işareti ortaya çıktığından müşterilerini korumak gayesiyle ürün satışını durdurduğunu beyan ettiği, satışın … Ticaret Anonim Şirketi unvanlı şirketin şikayetleri sonucunda durdurulduğunun davacının beyanı ile kabulünde olduğu, anılan şikayetlerin asılsız olduğunu, davalının buna istinaden ürün satışını durdurmasının ise haksız rekabet teşkil ettiği iddiası ile davalıdan haksız rekabet nedeniyle oluşan zararının tazminini ve haksız rekabetin önlenmesini talep etmiştir. Davacının ürün satışı yaptığı davalıya ait … isimli sitede davacı ile aynı konuda veya başka konularda faaliyet gösteren çok sayıda satıcının bulunduğu, bunun gibi davacının da bundan başka sitelerde ürün satışı yapabileceği, davacının satışını yaptığı ürün ile ilgili olumsuz açıklamaların … Tic. A.Ş tarafından yapıldığı, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin niteliğine göre uyuşmazlık konusu davalının ürün satışını durdurması olayının haksız rekabet olarak kabul edilemeyeceği, davacının davalının eyleminin haksız rekabet olduğunu ve davalının bu eyleminden ötürü zarara uğratıldığını ispat edemediği, dolayısı ile haksız rekabetin önlenmesine dair bir karar verilmesinin de mümkün olmadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 30/05/2023

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”