Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/774 E. 2022/731 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/774
KARAR NO : 2022/731

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 30/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle, Davalı … Bank A.Ş.’nin (şu an kapatılarak … Şubesi’ne dahil edilmiş olan) … Şubesi tarafından, müvekkil firmanın hesabından 15.10.2020 tarihinde 1,74 TL ve 2.732,64 TL olmak üzere toplam 2.734,38 TL Kredi Limit Tahsis Ücreti adı altında ücret kesintisi yapıldığını, kesintilere ilişkin olarak müvekkil firmanın herhangi bir talimatı olmadığını, müvekkilin, davalı bankadan kredi talebinde de bulunmadığını, kredi de almadığını, kesintilerle ilgili olarak davalı banka çalışanı …’tan açıklama beklendiğini, kredi limit çalışmasına ihtiyaçlarının olmadığını, masraf alacaklarsa böyle bir çalışma yapmamaları gerektiğini, böyle bir talimatlarının da olmadığını ifade ettiklerini, müvekkilin izin ve talimatı olmadan müvekkilin hesabından bu paranın nasıl çekildiğinin sorulduğunu, hesaptan çekilen bedelin iadesinin talep edildiğini, davalı banka çalışanı …’tan gelen mail cevabında ise tüm müşterilerden son dönemde bir defaya mahsus olmak üzere limit tahsis ücretini bankanın almaya başlaüm müşterilerden son dönemde bir defaya mahsus olmak üzere limit tahsis ücretini bankanın almaya başladığı, şikayetlerinin yukarıya iletildiği, kendisine dönüş yapılır yapılmaz müvekkil firmanın bilgilendirileceği söylenmiş ise de banka tarafından bir bilgilendirme yapılmadığını, iadesini talep ettikleri tutarın halihazırda müvekkil firmanın hesabına geri ödenmediğini, bu sebeple konuyla ilgili olarak ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk sürecinin tamamlandığını, tarafların anlaşamadığına ilişkin … Arabuluculuk Bürosu’nun …numaralı Son Tutanağı tanzim edildiğini, bu nedenlerle davalı banka tarafından kesilen 2.734,38 TL’nin bilirkişi marifetiyle hesaplanmasını müteakip dava tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 28/12/2021tarihli cevap dilekçesinde özetle, Davacı ile müvekkil Banka arasında akdedilmiş olan 24.09.2020 tarihli 2.500.000.-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi (ek-1) uyarınca davacıya Ticari Kredili Mevduat Hesabı limiti tanımlanmadığını, söz konusu kredi limiti ile ilgili olarak 05.10.2020 tarihinde 2.732,64.-TL Kredi limit tahsis ücreti alındığını, ayrıca Davacı’nın imzasını haiz ekte yer alan “Ticari Kredili Mevduat Talep Formunda da Davacı, kendisine tanımlanmasını talep ettiği Ticari Kredili Mevduat hesabından alınacak faiz, masraf ve ücretlere ilişkin mutabakatı bulunduğunu, bu husustaki her türlü dava, def’i ve itiraz haklarından gayri kabili rücu feragat ettiğini kabul ve taahhüt ettiğini, davacı müşteri, gerek Sözleşme Öncesi Bilgilendirme Formu’nu gerekse akabinde Genel Kredi Sözleşmesini imzalayarak kullandığı ticari kredi ile ilgili masrafı herhangi bir ihtirazi kayıt öne sürmeden, rızası ile ödediğini, davacının, kredi kullanımı karşılığında birtakım masrafları ödeyeceğini bilerek ve kabul ederek kredi sözleşmesini imza altına aldığını, kullandığı ticari kredi ile ilgili masrafı da herhangi bir ihtirazi kayıt öne sürmeden, rızası ile ödediğini, davacının imzasını havi belgelerle kabul ve onayında olan tutara, krediyi kullandıktan ve ihtiyacını karşıladıktan sonra itiraz etmesi, MK.md.2’de ve HMK 29. maddede düzenlenen iyi niyet kuralına da açıkça aykırılık teşkil ettiğini, müvekkil bankanın davacıdan tahsil etmiş olduğu tüm masrafların, müvekkil Banka’nın vermiş olduğu hizmetin karşılığı olarak talep etmiş olduğu bedel olduğunu, banka nezdinde kredi kullandırılması için müşteri hakkında gerekli araştırma ve incelemelerin yapılması, kredinin temini, teminatların değerlendirilmesi, gerekmesi durumunda hesap açılması, hesap hareketlerinin bilgisayar sisteminde saklanması/arşivlenmesi ve hesabın kapatılması gibi işlemlerin bankalar için önemli bir maliyet unsuru oluşturmakta ve personcl giderinec neden olduğunu, bankaların, müşterilerine sundukları hizmetin kalitesini arttırmak adına bu maliyet ve giderlerin çok önemli bir kısmına katlanmakta, küçük bir kısmını ise müşterilerine yansıttıklarını, bu nedenle davacıdan alınan bedelin haksızlığı söz konusu değildir. Türk Ticaret Kanunun 22. Maddesine göre de Tacir sıfatını haiz şahıslar Borçlar Kanunun 121/2, 182/3 ve 525. Maddesinde yazılı hallerde aşırı ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteyemeyeceğini, davacının basiretli davranma yükümlülüğü altında olduğunu, altına imza attığı sözleşme, talimat v.b belgelerin, formların hüküm ve sonuçlarını doğru bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davalı banka tarafından davacı hesaplarından tahsil edilen kredi limiti tahsis ücretinin davacıya iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizin 16/02/2022 tarihli celse ara kararı gereğince, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, banka kayıtları, GKS, hesap ekstreleri ve dosya incelenerek davacının kredi kullanıp kullanmadığı, KMH hesabı için kredi limiti tahsis ücreti alınıp alınamayacağı, bu konuda bir kararlaştırma olup olmadığı, tahsil edilen bedelin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Bankacı …’un 27/04/2022 tarihli raporunda özetle, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusu,davacının 15.10.2020 tarihinde haksız olarak tahsil edilen 2.732.64 TL nin dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi İle birlikte tahsiline ilişkin alacak davası olduğu, davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon alabilmesi için taraflar arasında imzalanan sözleşmede masraf ve komisyon alınacağının kararlaştırılmış olması gerektiği Yargıtay içtihatlarında vurgulandığı, davacı ile davalı banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasında akdedilmiş olan Genel Kredi Sözleşmesi’nin “Faiz, Komisyon, Vergi ve Masraflar ve Diğer Yükümlülükler” başlıklı 3.10. Maddesinin 3 10.1.Alt maddesi;“Müşteri, Banıka’nın Sözleşme ve ekleri uyarınca açtığı ve açacağı her türlü krediler ile hesaplar ve aldığı teminatlar ile ilgili olarak iktisadi koşullar çerçevesinde Banka’nın belirlediği/belirleyeceği veya yetkili merciler tarafından saptanan veya ileride saptanacak olan oranları geçmemek üzere, her nevi komisyon, masraf, hesap işletim ücretlerini, fon ve Bankacılık Sigorta Muamele Vergisi (bundan sonra işbu Sözleşmede “BSMV” olarak anılacaktır), Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (bundan sonra işbu Sözleşmede “KKDF” olarak anılacaktır) gibi yasal ve Banka düzenlemelerine veya teamüllerine göre talep edilebilecek her türlü ücret, masraf, vergi ve sair giderleri ve bunların gider vergilerini, Banka ‘ya derhal ödemekle yükümlüdür.”‘ hükmünü haiz olduğu, ayrıca Davacı’nın imzasını haiz ekte yer alan “Ticari Kredili Mevduat Talep Formu’”nda da Davacı, kendisine tanımlanmasını talep ettiği Ticari Kredili Mevduat hesabından alınacak faiz, masraf ve ücretlere ilişkin mutabakatı bulunduğunu, bu husustaki her türlü dava, defi ve itiraz haklarından gayri kabili rücu feragat ettiğini kabul ve taahhüt etmiştir. Davacı ile davalı Banka arasında akdedilmiş olan 24.09.2020 tarıhli 2.500.000.-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca davacıya vermiş olduğu talimat doğrultusunda Ticari Kredili Mevduat Hesabi limiti tanımlandığı ve söz konusu kredi limiti ile ilgili olarak 05.10.2020 tarihinde 2.732,64.-TL Kredi limit tahsis ücreti tahsil edildiği görülmüştür. Tüm tespitler karşısında davalı bankanın sözleşmenin kendisine vermiş olduğu yetkiye istinaden masraf alma hakkı bulunduğu sayın mahkemenin takdirlerinde mütalaa olunmaktadır. Ancak hesap ekstresi incelendiğinde kredinin özelliği bakımından davalı bankanın müşterisi olan davacının hesabına davacının talimat verdiği görülmüş ise de davacı tarafından KMH kredi kullanmadığı ancak davalı banka bu hesaba kredi tanımlayıp kullandırdığına ilişkin herhangi bir tespit ektreden tespit edilemiştir.Diğer yandan mail yazışmalarının takdiri sayın mahkemenize aittir. Davalı banka tarafından davacının hesabından (2.500.000×94001 binde bir-2.500.00)BİNDE BİR ORANINDA KREDİ LİMİT TAHSİS ÜCRETİ tahsil edilmiştir. … sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenmesi TCMB’na bırakılan hususlara ilişkin olarak TCMB 9.12.2006 tarih, 26371 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesaplan Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 200671 sayılı Tebliği” nin “Kredi Haiz Oranları ve Sağlanacak Diğer Menfaatler” başlıklı 4 üncü maddesinde bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak âzami faiz oranlan ile faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve azami sınırlarının serbestçe belirleneceği düzenlenmiştir. Düzenleme kapsamında davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların, TCMB’na bildirdiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, bu nedenle 2.732.64 TL nin iade edilip edilmeyeceği sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında akdedilmiş bir genel kredi sözleşmesi olduğu ve buna istinaden 2.500.000 TL tutarında bedelin davacıya ödendiğinin davalı tarafça savunulduğu, dosyada mübrez hesap ekstresi incelendiğinde davacı tarafından KMH kredi kullanıldığına dair bir kayda tesadüf edilmediği, ispat yükünün davalı üzerinde olduğu, davacıya KMH kredisi kullandırıldığına dair delillerin ibraz edilmediği anlaşılmakla, sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince davanın kabulü ile 2.734,38-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne, 2.734,38-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 186,78 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 127,48‬ TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere 118,60‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 135,5‬0 TL posta ve tebligat gideri ile 1.000,00 TL bilirkişi gideri toplamı olan 1.135,5‬0 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.734,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 01/11/2022

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”