Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/747 E. 2023/438 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/747 Esas
KARAR NO : 2023/438

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 25/02/2014 tarihli dava dilekçesinde; Taraflar arasında sözleşme kapsamındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkilinin üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini, davalının sözleşmenin 6.3 maddesi hükümlerine aykırı davranarak sözleşme bedelinin %10 tutarındaki teminat mektubunu sunmadığını, istihdam ettiği işçilerin SSK primleri ve sair mevzuattan kaynaklanan kesintileri ilgili kamu kurumlarına yatırmadığını, davalı şirkete … 41.Noterliğinden … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 6 gün içerisinde söz konusu aykırılığın giderilmemesi halinde sözleşmenin maddesine göre sözleşmenin haklı nedenlerle feshedileceği, yine sözleşme kapsamındaki işlerin 3.şahıslardan temin edilmesinden kaynaklanan zarar ve ziyan talep edileceğinin ve sözleşme bedelinin %10 u cezai şart talep edileceğinin ihtar edildiğini, davalının ilgili ihtarnamedeki talepleri yerine getirmediğinden dolayı davalıya …tarih ve … numaralı ikinci bir ihtarname gönderilerek sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, cezai şart alacağı için … 23. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine ilamsız takibe geçildiğini, davalının, takibe haksız yere itiraz ederek takibi durdurduğunu, sözleşmenin 14.maddesinde taraflar arasındaki ihtilafların hallinde İstanbul Mahkemeleri ve îcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu bildirerek davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve haksız itirazdan % 20 icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Davacının talep ettiği bedelin ne şekilde hesaplandığının belli olmadığını, davacının davasını ispat etmek zorunda olduğunu, ihtarnamede verilen 6 günlük önel beklenmeden teminat mektubunun nakde çevrildiğini ve söz konusu altı günlük süre beklenmeksizin 07.06.2013 tarihli ihtarname ile sözleşmenin haksız yere feshedildiğini, Mayıs 2013 dönem hizmet faturasının sözleşmenin 3.4.1 maddesi hükmüne göre takip eden ayın yirmisine kadar davacı yetkilisi tarafından onaylanması gerekirken kasti olarak onaylanmadığını, davacının ödeme edimini yerine getirmeyerek kusurlu davrandığını, bildirerek davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalı tarafın edimlerinin yerine getirmediği iddiasıyla sözlemesinin feshi ve sözleşmeden kaynaklanan cezai şart bedelinin talebine dayalı yapılan icra takibi, takibe karşı davalının itiraz etmesi nedeniyle açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davaya dayanak … 23 İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 17.059,67 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, takip tarihi itibariyle davacının iddia ettiği cezai şart alacağının belirlenmesi açısından davacı kayıtları üzerinde ve taraflar arasında imzalanan sözleşme irdelenmek suretiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, …, … tarafından ibraz edilen 14/12/2015 tarihli raporda; Davacının 2012-2013 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu açılış tasdikleri yasal süresinde olduğu, aynı şekilde ilgili defterinin kapanış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı ve dolayısıyla Davacı taraf defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, raporun 2.bölümünde açıklandığı üzere; davacı şirketin ilk ihtarnamesin gönderdiği.31.05.2015 tarihi itibarı Davacı şirketin Davalı şirkete toplam 228.472,98.-TL borçlu olduğu, sözleşmenin fesih edildiği 07.06.2016 tarihli ihtarname tarihi itibarıyla davacının davalı şirkete toplam 134.190,89.-TL borçlu olduğu, icra takip tarihi olan 14.11.2013 tarihi itibarı davacının davalı şirkete toplam 643,76.-TL borçlu olduğu, davacı kayıtlarında ayrıca 128 şüpheli alacaklar hesabında toplam 28.799,88-TL icra takibine konu davalı şirketin borcu olduğu söz konusu borcun … 28.İcra Müdürlüğünde … Esas sayılı dosya kapsamında davacı şirketin alacağı olduğu ve iş bu dava kapsamında olmadığı, davacının icra takibine konu ettiği 16.089,87.-TL KDV dahil alacaklı olduğunu iddia ettiği tutar için davalıya herhangi bir fatura düzenlemediği, takibe konu olan tutarın taraflar arasındaki sözleşmenin 7.2.c maddesinde öngörülen 136.354,94.-TL aylık hizmet bedelinin %10’luk kısmına KDV ilave edilmek suretiyle bulunan tutar olduğu, davacının fesihten sonraki dönemde davalının ssk prim borçları için toplam 187.258.94.-TL davalıya olan borçlarından mahsup edilerek ilgili kurumlara ödeme yaptığı, raporun 3.bölümünde açıklandığı üzere davalı nezdinde yapılacak inceleme neticesinde davalının ihtarname ile talep edilen hususları yerine getirip getirmediğinin tespiti, davacının sözleşmenin 7.2.C maddesi hükmü gereğince yüklenicinin sözleşmeye aykırılıklarının tespit edildiği tutanağın ibrazı ve son olarak davalın sözleşmenin 13.maddesine göre davalı tarafından nakde çevrilen banka teminat mektubunun bir suretinin sunulması durumunda nihai bir kanaate varılacağı bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi edilerek, önceki raporlarında belirtilen eksik hususlara ilişkin taraf vekillerinin yazılı beyanları ve zapta geçen beyanları dikkate alınarak rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi … ve … tarafından ibraz edilen 22/11/2017 tarihli raporda; Taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle feshedilmiş olduğu, bu nedenle dava konusu cezai şart tazminatı talep etme şartlarının oluştuğu, icra inkar tazminatı talep etme koşullarının da gerçekleştiği bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen 2014/983 Esas 2018/139 Karar sayılı 06/02/2018 tarihli karar davacı tarafca istinaf edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 2020/474 Esas 2021/939 Karar sayılı 13/10/2021 tarihli ilamı ve “.. ihtarnamede belirtilen sözleşmenin 6.3 maddesinden kaynaklanan ihlalin ne zaman doğduğunun belirlenmesi gerektiği, davalının SGK ödemelerini yapmadığı tarihlerin tespiti ile davalının SGK ödemeleri yönünden sözleşmeye aykırılığının hangi tarihte başladığı, ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihe kadar ne kadar süre devam ettiği ve davalının SGK ödemelerini yapmaması halinde bu husus davacı tarafından (sözleşmenin 3.4 ve 6.3 maddeleri uyarınca) tespit edilebilir olduğundan, davalı SGK ödemelerini yapmamasına rağmen çekince konulmaksızın ifanın kabul edilip edilmediği belirlenmesi gerektiği” gerekçesi ile kaldırılmış olmakla, dava dosyası mahkememiz esas defterinin 2021/747 Esas sırasına kaydedilmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkere yazılmış, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin devam ettiği 30/11/2012 – 07/06/2013 tarihleri arasında ve sözleşme konusu iş kapsamında, dosyamız davalısı… Hizmet Şirketi tarafından çalışanlarının sigorta prim ödemelerinin yapılıp yapılmadığı sorulmuş, gönderilen tüm bilgi, belge ve dökümler dosyamız içerisine alınmış, dosyanın önceki bilirkişilere verilerek; tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılıp, İstinaf karar kaldırma sonrası, davalının yapmadığı SGK ödeme kayıtları ve davacının yaptığı SGK ödeme kayıtları dosyaya celp edilmiş olduğundan, dosyanın yeniden incelenerek, davalının SGK ödemeleri yönünden sözleşmeye aykırılığının hangi tarihlerde başladığı, ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihe kadar ne kadar süre bu ihlalin devam ettiği, davalının SGK ödemelerini yapmaması, bu hususun davacı tarafından tespit edilebilir olduğundan, davalının SGK ödemelerini yapmamasına rağmen çekince konulmaksızın ifanın kabul edilip edilmediği, buna ilişkin cezai şart alacağının oluşup oluşmadığına ve oluşmuş ise miktarına dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişiler tarafından ” Davalının SGK ödemelerini yapmaması hususu davacı tarafından tespit edilebilir olduğundan, davalının SGK ödemelerini yapmamasına rağmen çekince konulmaksızın davacının ifaya devam etmesi nedeniyle cezai sart tazminatı talep edemeyeceği, mahkemenin aksi kanaate olması halinde; takibe konu olan tutarın taraflar arasındaki sözleşmenin 7.2.c maddesinde öngörülen 136.354,94.-TL aylık hizmet bedelinin %10’luk kısımına KDV ilave edilmek suretiyle bulunan tutar olan 16.089,87.-TLnin cezai şart tutarı olacağı, davacının icra takibine konu ettiği alacak tutarında bu cezai şart tutarı kadar olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı” 05.04.2023 tarihinde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
Taraflar arasında, davalı tarafça davacıya ait işyerinin botanik, taşıma, bina, tesisat, tank sahası temizliği, bakım ve onarım işlerinin yapılması hususunda hizmet sözleşmesinin akdedildiği, davacının, davalının sözleşme hükümlerine uymadığını, teminat mektubu sunmadığını, SSK ve diğer prim kesintilerini yapmadığı, ihtara rağmen eksikliğin yerine getirilmediği ve bu nedenle sözleşmenin haksız feshi nedeniyle cezai şart alacağının doğduğu iddiası ile davalı aleyhinde … 23. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile tahsili bakımından icra takibine geçtiği, takibin davalının itirazı üzerine durduğu, davanın icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, davalının sözleşme hükümlerine uyulduğundan bahisle davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Davalının, taraflar arasındaki sözleşmeye konu işte çalışan işçilerin sigorta primlerini ödeyip ödemediği hususunda celbi sağlanan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları üzerinde bilirkişiler marifeti ile yaptırılan inceleme neticesinde, sözleşmenin 7.2.c maddesinde öngörülen aylık hizmet bedeli üzerinden hesap edilen cezai şart tutarının 16.089,87 TL olduğu, ancak davalının prim ödemelerini yapmaması hususu davacının tespit edebileceği bir durum olmasına rağmen, davacının çekince konulmaksızın ifaya devam etmesi nedeniyle cezai şart isteminde bulunamayacağı tespit ve rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin 30/11/2012 tarihinde imzalandığı ve 01/12/2012 tarihinde yürürlüğe gireceğinin kararlaştırıldığı, aylık hizmet bedelinin 136.354,94 TL artı KDV olduğu, anılan hizmet bedelinin ödenmesi için yüklenici tarafından çalıştırılacak olan personelin işe giriş sigorta bildirimlerinin, aylık sigorta bildirimlerinin ve aylık ücretlerinin ödenmesine dair bilgi ve belgelerin eksiksiz olarak işverene sunulmasının 3.4. madde de düzenlendiği, yüklenicinin işveren sıfatına bağlı taahhütlerine ilişkin 6. maddenin 1 nolu bendinde de sözleşmeye konu iş kapsamında çalıştırılacak işçilerin prim ödemelerinin davalı-yüklenici tarafından işveren sıfatı ile yatırılacağının, aynı maddenin 3.bendinde bu ve sair ödemelerin ödenmesi veya beyan edilmesi gereken yasal sürenin bitiminden itibaren 5 iş günü içerisinde işverene teslim edileceğinin belirtildiği, cezai şart hükümlerinin 7.2.madde de düzenlendiği ve c bendine göre sözleşmeye aykırılığın tespiti halinde, sözleşme bedelinin % 10 u tutarında cezai şarta hükmedileceği ve hesap edilen bedelin tutanağın düzenlendiği ayın hakedişinden kesileceğinin hüküm altına alındığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 30/11/2012 tarihli olduğu, davacının davalıya 31/05/2013 tarihli ve 07/06/2013 ihtarları gönderdiği, bu ihtarlara konu cezai şart bedelinin tahsili bakımından davalı aleyhinde 14/11/2013 tarihinde icra takibine geçtiği, ayrıca 07/06/2013 tarihli ihtarın sözleşmenin feshine ilişkin olduğu ve huzurdaki davanın da 17/09/2014 tarihinde açıldığı görülmüş; davacı tarafça, davalının personel sigorta primlerini ödemediği ve sözleşmenin 6. maddenin 3.bendine göre vergi ve prim ödemelerini 5 iş günü içerisinde bildirme yükümlüğüne uymadığına ilişkin aykırılığı tespit ettikten sonra, aykırılığı tutanağa geçirilmesi ve 7.2.c maddede yazılı aylık hizmet bedelinin % 10 una denk gelen 16.089,87 TL cezai şartı ilgili ayın hakedişinden mahsup etmesi gerektiği, sözleşme ile davacı işverenin davalı yükleniciye aylık 136.354,94 TL hizmet bedelini ödemesinin personelin aylık ücretlerinin ödenmesi ve sigorta primlerinin yatırılması ile bunlara ilişkin tüm bilgi ve belgelerin sunulması şartına bağlandığından davacıdan iddia ettiği aykırılığı, aykırılığın oluştuğu ayda tespit etmesinin ve sözleşmenin 7.2.c maddesinde yazılı cezai şart mahsubunu davalıdan o aya ilişkin hakedişinden yapmasının bekleneceği, ayrıca ihtar tarihlerinde davalının davacıdan hak ediş alacağının mevcut olduğu, davacının davalıdan cezai şart alacağına ilişkin düzenlenmiş bir faturanın mevcut olmadığı anlaşılmakla taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona ermesinden ve sözleşmenin feshinden sonra cezai şart isteminde bulunulamayacağı kanaatine varılmış davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 291,35 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 111,45 TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 30/05/2023

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”