Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/730 E. 2023/253 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/730 Esas
KARAR NO : 2023/253

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 24/05/2019
KARAR TARİHİ : 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 24/05/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçluların müvekkil banka ile imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi gereği, borçlular lehine açılan ve kullandırılan kredi hesaplarından kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle, 21.01.2019 tarihi itibariyle hesapları kapatıldığını, hesabın katı ile birlikte davalı-borçluya müvekkil banka tarafından; borçlunun bankamıza bildirdiği adrese taahhütlü olarak … 6. Noterliğinin … tarih ve … nolu ihtarname keşide edildiğini ve muhataplara tebliğ edildiğini, ihtarda öngörülen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine bu kez, … 14. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası açılmış, ödeme emrini tebellüğ eden borçlu, yasal süresi içinde borca ve ferilerine itiraz ederek takibin durduğunu, GKS’nin 5. ve 6. Maddeleri gereği icra takibi aşamasında istenilen alacak miktarı, işletilen faiz oranlarındaki isabet, banka defter ve kayıtlarının incelenmesi ile sabit hale geleceğini bildirerek tüm itirazların iptali ile takibin devamına, itiraza konu edilen alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının da hüküm altına alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalılar tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı kredi alacağı olduğu iddiasıyla davacı tarafından başlatılan … 14. İcra dairesinin … Esas sayılı icra takibine karşı davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce celp edilen … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 193.159,44 TL gayri nakit alacağın tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı vekilinin 19/03/2019 tarihli dilekçesi ile borca, faize ve masraflara itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce verilen 13/01/2020 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, banka kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 18/09/2020 tarihli raporda özetle; “Davacı …, davalı asıl borçlu …’dan takip 13.03.2019 tarihi İtibariyle; nakit kredilerden; 157.150,71 TL Asıl A!acak(TTK/TKMH) 7.504,51 TL Asıl Alacak(KK) 8.089,75 TL Faiz 404,48 TL Gider VergisiÇBSMV) 864,73 TL Masraf 312,94 TL Faiz(KK) 15,64 TL Gider Vergisi(BSMV) 174.342,76 TL toplam alacaklı olduğunu, gayrinakit kredilerden; davacı banka tarafından, davalı …’a, tevdi edilen çek karnelerine ait “makbuz/tevdi Bordrosu” talep edilmesine karşın dava dosyasına sunulmadığı, diğer yandan hangi çek yapraklarına alt “Çek Taahhüt” bedeli ile takipte talep edilen 193.159,44 TL’lik “Gayrinakit Toplamı” açıklamalı talebe ilişkin, dava dosyasında herhangi bir delile rastlanılmadığından, mevcut delillerden bu konuda davacı alacağı tespit edilemediği, davalı müteselsil kefil …’in kredi sözleşmesindeki kefalet limiti 200.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere ve kendi temerrütlerinden sorumlu olduğunun Yüksek Mahkemenin takdirlerinde olduğu,” görüş ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 21/12/2020 tarihli 2019/317 Esas 2020/840 Karar sayılı kararı ile “Dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, ” dair karar verilmiş, davacı vekili tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi 06/10/2021 tarihli 2021/1672 Esas Esas 2021/1332 Karar sayılı ilamı ile mahkememizce usulüne uygun şekilde gider avansı ikmal edilmesi için süre verilmediği gerekçesi ile ” Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile; … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2020 tarih ve … Esas – …Karar sayılı kararının HMK’ nın 353/1-a4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dava dosyasının mahkemesine iadesine, ” karar verildiği, mahkememizin 21/12/2020 tarihli 2019/317 Esas 2020/840 sayılı Kararı bozulmakla dava mahkememizin 2021/730 Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 18/01/2022 tarihli celse ara kararı gereği, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, banka kayıtları, GKS, hesap kat ihtarnamesi, icra takibi ve dosya incelenerek davacının nakit ve gayri nakit alacaklarının tespiti ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Bankacı …’in 24/03/2022 tarihli raporunda, Davacı banka ile davalı … borçlusu/kredi lehtarı (asıl borçlu) … arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan ticari nitelikli kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, Kefalet Limiti ve Davalı Kefilin Sorumluluğu: Davalı kefilin/lerin sözleşmede gösterilen kefalet limiti toplamının 200.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 166.226,36 TL’nın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hem kendi ve hem de davalı … lehtarı asıl borçlunun temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği, nakdi krediler yönünden 1.811,68 TL (178.209,44- 176.397.76 ) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı (taksitli kredi ve çek taah.bed.tazmin kredisi için) 117.370,95 TL tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık 42,90 oranında; asıl alacak tutarı 41.350,90 TL (kredili mevduat hesabı için) 33 oranında ve asıl alacak tutarı 7.504,51 TL (Kredi kartı için) %33 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden 65 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedeli DEPO Tatebi Yönünden dosya içeriğinde bulunan çek statü raporlarına göre, davacı bankaya halen ibraz ya da İade edilmeyen müşteri uhdesinde bulunan (8) adet çek yaprağından dolayı toplam 14.950,00 TL faiz getirmeyen bir hesapta davalı şahıs firması ve kefil tarafından müteselsilen depo etmesi gerektiği kanısına ulaşıldığı, …’dan Sağlanan Tahsilat/Tazminat Yönünden …’nun kefaletiyle davalı … a (1) adet taksitli kredi kullandırılmıştır. Bu kefalete atfen … A.Ş. tarafından dava tarihi 24.05.2019’den sonra olmak üzere 18.12.2019 tarihinde 101.100,00 TL tazimat ödemesi yapmıştır. Davacı banka, … A.Ş. ile yapılan ek kefalet protokolü kapsamında, tazmin edilen işbu bedelin davalı firmadan tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani davacı banka tazmin edilen işbu bedel (101.100,00 TL) bakımından takiplere aynen devam etme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bir başka deyişle davacı banka, … A.Ş. ile imzalanan EK kefalet protokolü (D bendinin 1.2 ve 4.fıkraları) ve Bakanlar Kurulu Kararları (… ve …) kapsamında, davalı şahıs firması ve/veya davalı kefillerden … ‘nun kefaleti kapsamında kullandırılan kredilerden doğan alacaklarını tahsil etmek için açılan icra takiplerine aynen devam edilebileceğinin düşünüldüğü, Çünkü, bahse konu ödemeler/tazminatlar davalı Şahıs firması ve/veya davalı kefiller tarafından yapılmamıştır. İşte bu bakımdan gerek davacı banka ile dava dışı … A.Ş. arasında akdedilen Ek Kefalet protokolü ve gerekse de Bakanlar Kurulu Kararına atfen sanki hiç ödeme yapılmamış gibi takiplere aynen devam edilebilineceği nazara alındığında, …’dan tazminat yoluyla tahsil edilen 101.100,00 TL’nın davalı şahıs firmasının kredi borcuna mahsup edilemeyeceği görüş ve kanaatine varılmıştır. Yukarıda yapılan hesaplamalarda zaten tazminat bedeli borca mahsup edilemediği sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 11/10/2022 tarihli celse ara kararı gereği, Bilirkişi raporuna taraflarca yapılan itirazların değerlendirilmesi ve bozma öncesi alınan raporunda irdelenerek çelişkilerin giderilmesi konusunda daha önce rapor alınan bilirkişiye yeniden dosyanın tevdi edilerek ek raporun tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, Bilirkişi Bankacı …’in 26/10/2022 tarihli raporunda, Taraf vekillerinin beyan ve itirazları yukarıda etraflıca irdelenip tekrar 2. Kez değerlendirilmiştir. Mevcut delil durumuna göre kök raporda herhangi bir değişikliğin yapılamamış olduğu, Görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı banka ile davalı … borçlusu/kredi lehtarı (asıl borçlu) … arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı …’in de müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan ticari nitelikli kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limiti toplamının 200.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 166.226,36 TL’nın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hem kendi ve hem de davalı … lehtarı asıl borçlunun temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduğunun anlaşıldığı, nakdi kredi yönünden asıl alacak tutarı (taksitli kredi ve çek taah.bed.tazmin kredisi için) 117.370,95 TL tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık 42,90 oranında; asıl alacak tutarı 41.350,90 TL (kredili mevduat hesabı için) 33 oranında ve asıl alacak tutarı 7.504,51 TL (Kredi kartı için) %33 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden 65 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedeli DEPO Tatebi Yönünden dosya içeriğinde bulunan çek statü raporlarına göre, davacı bankaya halen ibraz ya da İade edilmeyen müşteri uhdesinde bulunan (8) adet çek yaprağından dolayı toplam 14.950,00 TL faiz getirmeyen bir hesapta davalı şahıs firması ve kefil tarafından müteselsilen depo etmesi gerektiği kanısına ulaşıldığı anlaşılmakla, usulüne uygun düzenlenen bilirkişi raporu uyarınca davalı tarafın itirazının kısmen, takibin 1 takibin taksitli kredi + KMH + çek taahhüt bedeli tazminatından kaynaklı talep yönünden 158.651,15 TL asıl alacak, 8.586,88 TL işlemiş faiz 429,34 TL faizin % 5 BSMV si; şirket kredi kartı talebi yönünden 7.504,51 TL asıl alacak, 343,96 TL işlemiş faiz, 17,19 TL faizin % 5 BSMV’si ve 864,73 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 176.397,76 TL alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ayrı ayrı %42,90 temerrüt faizi uygulanmasına, alacak likit olduğundan asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,14.950,00 TL gayrinakdi alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği şekilde;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalıların … 14. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasında, takibe itirazlarının iptaline, takibin taksitli kredi + KMH + çek taahhüt bedeli tazminatından kaynaklı talep yönünden 158.651,15 TL asıl alacak, 8.586,88 TL işlemiş faiz 429,34 TL faizin % 5 BSMV si; şirket kredi kartı talebi yönünden 7.504,51 TL asıl alacak, 343,96 TL işlemiş faiz, 17,19 TL faizin % 5 BSMV’si ve 864,73 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 176.397,76 TL alacak üzerinden devamına,
Asıl alacak miktarlarına takip tarihinden itibaren ayrı ayrı % 42,90 temerrüt faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
14.950,00 TL gayrinakdi alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine,
2-Davacının Nakdi davası yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 12.049,73 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 2.332,89- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 9.716,84 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 27.459,66- TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının gayrinakdi davası yönünden;
Harçlar Yasası uyarınca belirlenen 179,90 TL maktu karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı vekili için AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru, 2.332,89 TL peşin harcın toplamı olan 2.373,29-TLharcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat gideri olan 988,3 TL, bilirkişi ücreti olan 2.000,00 TL toplam 2.988,3 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.960,27-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan 20,00 TL yargılama giderinden giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 0,18-TL’nin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine, bakiye kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı … davalılarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır